Meşhur korkunun yönetmeninden "bıyık" tartışmasına yanıt

Nosferatu'nun 34 yaşındaki İsveçli yıldızı Bill Skarsgård, "Bir daha asla bu kadar kötü bir şeyi oynamak istemiyorum" dedi (Universal Pictures)
Nosferatu'nun 34 yaşındaki İsveçli yıldızı Bill Skarsgård, "Bir daha asla bu kadar kötü bir şeyi oynamak istemiyorum" dedi (Universal Pictures)
TT

Meşhur korkunun yönetmeninden "bıyık" tartışmasına yanıt

Nosferatu'nun 34 yaşındaki İsveçli yıldızı Bill Skarsgård, "Bir daha asla bu kadar kötü bir şeyi oynamak istemiyorum" dedi (Universal Pictures)
Nosferatu'nun 34 yaşındaki İsveçli yıldızı Bill Skarsgård, "Bir daha asla bu kadar kötü bir şeyi oynamak istemiyorum" dedi (Universal Pictures)

1922 yapımı gotik klasik Nosferatu'yu yeniden yorumlayan ve Kont Orlok karakterine getirdiği yorumla dikkat çeken yönetmen Robert Eggers, Bill Skarsgård'ın canlandırdığı efsanevi canavara bıyık eklemesiyle bazı izleyicilerden gelen eleştirilere aldırış etmiyor. 

"Bu farklı bir yorum"

Köklü sinema dergisi Empire'a konuşan Eggers, 1922 tarihli F.W. Murnau klasiğinden farklı olarak Kont Orlok'u bıyıklı şekilde tasvir etmişti. 41 yaşındaki yönetmen, bıyık kararının ardındaki düşünceyi anlattı.

"Bazı insanlar için bu durumu kabullenmek zor, bunu anlıyorum. Ama umurumda değil çünkü bu adamın bıyıksız olması diye bir ihtimal yok" diyen Eggers, sözlerine şöyle devam etti:

Max Schreck'in (Murnau'nun filmindeki Kont Orlok) görünüşünü ben de çok seviyorum. Ama bu farklı bir yorum, bir değişiklik. Yani herkesin kendi yorumu olabilir.

Bıyık, Eggers'ın ikonik karakteri yeniden yaratırken dikkatle düşündüğü pek çok detaydan sadece biri. Amerikalı sinemacı, ölümsüz bir kötülük figürü olsa da Orlok'un kendi döneminin ürünü olduğuna dikkat çekiyor. Bu nedenle, tarihi doğruluk adına karakterin görünümüne özel önem verdiğini vurguluyor.

Geçen yılın sonunda köklü Amerikan dergisi Variety'ye konuşan Eggers, röportajda şunları söylemişti:

O zaman şu soruyu sorduk: 'Transilvanyalı bir soylu, öldükten sonra nasıl görünür?' Cevap: karmaşık bir Macar kostümü, çok uzun kollu bir ceket, garip topuklu ayakkabılar, tüylü bir şapka... Ve elbette bıyık. Ne olursa olsun, bu adamın bıyıksız olması mümkün değil. Yaşını almış bir Transilvanyalı olup da bıyık bırakmayan birini bulmaya çalışın. Kültürün bir parçası bu. Google'a girmeye üşeniyorsanız, Kazıklı Voyvoda'yı düşünün. Bram Stoker bile romanında Drakula'ya bıyık vermeyi ihmal etmemiş.

Eggers'ın detaylara gösterdiği özen, bir sonraki korku filmi Werwulf için beklentileri daha da yükseltiyor. Kaynaklar, hikayenin 13. yüzyıl Britanyası'nda geçtiğini söylüyor. Eggers, Werwulf'un hikayesini daha önce Kuzeyli'de birlikte çalıştığı İzlandalı yazar ve şair Sjón'la birlikte kaleme aldı.

Independent Türkçe, GamesRadar, Empire, Variety



Gene Hackman ve eşinin mülkü, hantavirüs yuvası ilan edildi

Gene Hackman ve eşi Betsy Arakawa şubatta Santa Fe'deki evlerinde ölü bulunmuştu (AP)
Gene Hackman ve eşi Betsy Arakawa şubatta Santa Fe'deki evlerinde ölü bulunmuştu (AP)
TT

Gene Hackman ve eşinin mülkü, hantavirüs yuvası ilan edildi

Gene Hackman ve eşi Betsy Arakawa şubatta Santa Fe'deki evlerinde ölü bulunmuştu (AP)
Gene Hackman ve eşi Betsy Arakawa şubatta Santa Fe'deki evlerinde ölü bulunmuştu (AP)

Bir halk sağlığı raporuna göre Gene Hackman'ın mülkü hantavirüs için olası üreme alanıydı.

Oscar ödüllü 95 yaşındaki aktör ve 30 yıllık eşi 65 yaşındaki Betsy Arakawa'nın cesetleri 27 Şubat'ta köpekleriyle birlikte bulunmuştu. Bakım görevlisi cesetleri çift öldükten bir süre sonra bulmuştu.

Kanunun Kuvveti (The French Connection), Affedilmeyen (Unforgiven) ve Tenenbaum Ailesi (The Royal Tenenbaums) gibi filmlerde rol alan Hackman, 1991'de klasik piyanist Arakawa'yla evlenmişti.

İlk incelemelerde ölüm sebebi olarak karbonmonoksit zehirlenmesi ihtimal dışı bırakıldı. Daha sonra hazırlanan otopsi raporu Arakawa'nın kemirgen kaynaklı nadir görülen hastalık hantavirüs pulmoner sendromundan öldüğünü doğruladı. Hackman, Alzheimer'la komplike olan kalp hastalığından öldü ve eşinin yaşamını yitirdiğinden haberdar olmayabilir.

TMZ'nin ulaştığı belgelere göre, New Mexico Halk Sağlığı Departmanı'nın daha sonra yaptığı çevresel risk değerlendirmesinde, çiftin arazisindeki birden fazla binada kemirgen izlerine rastlandı.

Hantavirüs hastalığı enfekte kemirgenlerin idrarı, dışkısı ve tükürüğü yoluyla yayılıyor ve ABD'de en çok zararsız görünen geyik faresi tarafından bulaştırılıyor. Ölümcül olabilen ciddi hastalık akciğerleri etkiliyor ve ilerlemeden önce grip benzeri semptomlar gösteriyor.

Çiftin arazisindeki üç garaj, iki casita (misafir evi) ve üç barakada kemirgen dışkıları bulundu. Üç müstakil garajda iki kemirgen (biri ölü) ve bir kemirgen yuvası tespit edildi. Mülkte bulunan iki araçta da kemirgen yuvaları, dışkıları ve bu hayvanlara rastlandı.

Rapora göre, ek binalara canlı tuzaklar kurulduğu için istila sürüyor gibi görünüyordu.

Bununla birlikte ana konutun düşük riskli olduğu ve çiftin evinin içinde kemirgen faaliyetine dair herhangi bir işaret bulunmadığı belirtildi. Soruşturma, ölümlerin ardından evi ziyaret eden ilk müdahale ekiplerine ve aile üyelerine yönelik riski belirlemek amacıyla yürütüldü.

Ayrıca yayılma riskini belirlemek için de gerekliydi. Arakawa'nın ölümüyle ilgisi olmayan küçük bir Kaliforniya kasabasında üç kişi daha virüs nedeniyle hayatını kaybetti.

Hantavirüs akciğer hastalığı, enfekte olan her 10 kişiden yaklaşık 4'ünü öldürüyor. ABD'de 1993'le 2017 arasında 730'dan az vaka tespit edildi. Vakaların neredeyse tamamı Mississippi Nehri'nin batısında görüldü.

Independent Türkçe