ABD'de federal yargıç, Türk öğrenci Öztürk’ün tutukluluk duruşmasının 'anayasal bir krizi’ tetikleyip tetikleyemeyeceğini sordu

Massachusetts'teki Tufts Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Rumeysa Öztürk'ün gözaltına alındığını anlara dair güvenlik kamerası görüntüsü, 25 Mart 2025 (AP)
Massachusetts'teki Tufts Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Rumeysa Öztürk'ün gözaltına alındığını anlara dair güvenlik kamerası görüntüsü, 25 Mart 2025 (AP)
TT

ABD'de federal yargıç, Türk öğrenci Öztürk’ün tutukluluk duruşmasının 'anayasal bir krizi’ tetikleyip tetikleyemeyeceğini sordu

Massachusetts'teki Tufts Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Rumeysa Öztürk'ün gözaltına alındığını anlara dair güvenlik kamerası görüntüsü, 25 Mart 2025 (AP)
Massachusetts'teki Tufts Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Rumeysa Öztürk'ün gözaltına alındığını anlara dair güvenlik kamerası görüntüsü, 25 Mart 2025 (AP)

ABD'nin Vermont eyaletindeki bir federal yargıç dün, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, Tufts Üniversitesi'nde okuyan bir Türk öğrenciyi göçmen gözaltı merkezinden serbest bırakmayarak ‘anayasal bir krizi’ tetikleyip tetiklemeyeceğini sorusunu gündeme getirdi.

ABD Bölge Mahkemesi Yargıcı William Sessions, Vermont eyaletinin Burlington şehrindeki duruşma sırasında, yetkililere Rumeysa Öztürk'ün yaklaşık üç haftadır tutulduğu Louisiana gözaltı merkezinden geçtiğimiz ay tutuklanmasının ardından kısa bir süre gözaltında tutulduğu Vermont'a nakledilmesine karar verebileceğini belirttiğinde söz konusu olasılığı gündeme getirdi.

Yargıç Sessions, Massachusetts'teki bir federal yargıcın davayı reddetmek ya da ABD Adalet Bakanlığı'nın istediği gibi Louisiana'ya göndermek yerine Vermont'a nakletmesinin ardından 30 yaşındaki öğrencinin tutukluluğuna itiraz eden davasındaki tartışmaları dinledi.

Öztürk'ün Boston'un banliyösü Somerville'de bir sokakta maskeli polis memurları tarafından gözaltına alınışını gösteren ve yaygın bir şekilde paylaşılan video görüntüleri, Öztürk'ün durumunu Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump'ın ABD’deki üniversite kampüslerinde İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşını protesto eden Filistin yanlısı aktivistleri sınır dışı etme çabalarının yüksek profilli bir örneği haline getirdi.

Vermont Başsavcı Vekili Michael Drescher, davanın Vermont'a ait olmadığını ve ABD Kongresi'nin yürütme organına göçü denetleme konusunda verdiği ‘geniş takdir yetkisinin’ Yargıç Sessions'ın Öztürk’ü serbest bırakma yetkisine sahip olmadığı anlamına geldiğini savundu.

Eski başkanlardan Demokrat Partili Bill Clinton tarafından atanan Yargıç Sessions, davanın ‘belirsiz bir hukuk alanı’ içerdiğini kabul etti, ancak Drescher'in argümanının, Öztürk lehine karar vermesi halinde yönetimin ne yapacağına ilişkin temel bir soruyu gündeme getirdiğini söyledi.

Yargıç Sessions, “Eğer yönetim ‘Hayır, serbest bırakılamaz çünkü ihlal edilemeyecek bir göçmenlik tutuklama emrimiz var ve serbest bırakılmayacak' derse, o zaman kendimizi anayasal bir krizin içinde buluruz” ifadelerini kullandı.

Bunun herhangi bir şekilde ‘mahkeme kararına uymayacakları’ şeklinde algılanmasını istemediğini belirten Drescher, ancak yasanın Öztürk'ün kefalet başvurusunu Sessions'a değil, bir göçmenlik hakimine yapması gerektiği konusunda açık olduğunu belirterek “Bunu ben söylemiyorum, Kongre söylüyor” dedi.

ABD makamlarının Öztürk'ün vizesini iptal etmek için gösterdikleri tek gerekçe, Öztürk'ün Tufts Üniversitesi'nin Gazze’deki savaşın başlamasından sonra İsrail'le bağlantılı şirketlerden ayrılma ve ‘Filistin soykırımını tanıma’ yönündeki öğrenci çağrılarına verdiği yanıtı eleştiren bir köşe yazısı kaleme almış olması.

Öte yandan Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) avukatları, Öztürk’ün tutukluluğunun ABD Anayasası uyarınca ifade özgürlüğü ve yasal süreç haklarının açık bir ihlali olduğunu ve derhal serbest bırakılması gerektiğini savunuyor.



Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
TT

Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)

Trump yönetimi, Taliban'ın 2021'de iktidarı ele geçirmesinin ardından yasal yollardan ABD'ye giren Afgan mültecilere bir hafta içinde ülkeyi terk etmeleri talimatını verdi, aksi takdirde gözaltına alınma ve sınır dışı edilme işlemleriyle karşı karşıya kalacaklar.

Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye programları veya diğer yasal yollarla ABD'ye girmelerine izin verilen Afgan vatandaşlarına “şartlı tahliye fesih bildirimleri” göndererek, yedi gün içinde gönüllü olarak ayrılmalarını ya da artık geçerli yasal statüleri olmayanlar tarafından alınan e-postalara göre, tutuklama ve sınır dışı işlemleriyle karşı karşıya kalacaklarını bildirdi.

Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.

Bu hamle, Trump'ın “Amerika tarihindeki en büyük toplu sınır dışı etme” olacağını vaat ettiği daha geniş kapsamlı göçmen karşıtı kampanyasının bir parçasıdır. Bu yılın başlarında göreve geldiğinden beri yönetim, 11 Eylül 2001 terör saldırılarının ardından terörle savaşın bir parçası olarak başlayan 20 yıllık askeri varlığa son vererek, Ağustos 2021'de ABD güçlerinin Kabil'den çekilmesinin ardından iktidarı ele geçiren Taliban'ın zulmünden korktukları için ülkelerinden kaçan Afganlar da dahil olmak üzere Trump'ın vaadini uygulamak için önlemleri artırdı.

Newsweek, ABD'nin çekilmesiyle birlikte Taliban'ın Afganistan'da kontrolü nasıl hızla yeniden ele geçirdiğini ve on binlerce Afgan'ın, özellikle de ABD ordusuyla birlikte çalışanların yanı sıra anavatanlarındaki dini ve etnik zulümden kaçan diğer Afganların kaçmasına neden olduğunu hatırlattı. Kaçanların birçoğu, kendilerini ABD'den sınır dışı edilmekten koruyan özel göçmen vizeleri, sığınma ya da Geçici Koruma Statüsü için başvuruda bulundu. Trump yönetimi şimdi binlerce Afgan vatandaşı için TPS korumalarını sona erdirmek üzere harekete geçiyor ve bu da Afganistan'a sınır dışı edilmelerine yol açabilir” dedi.

Geçtiğimiz haftalarda İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye gibi yasal programlarla gelenler de dahil olmak üzere çeşitli kişilere yedi günlük sınır dışı bildirimleri gönderdi.

Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)

7 günlük süre

Kuzey Karolina'nın Raleigh kentindeki bazı yerel medya kuruluşları, Afgan bireylerin İç Güvenlik Bakanlığı'ndan yedi gün içinde ülkeyi terk etmelerini ya da yasal işlemle karşılaşmalarını isteyen bir e-posta aldıklarını bildirdi. Misyoner olarak çalışan ve sığınma talebinde bulunmasına izin veren vizeye sahip olan bir Afgan göçmen, aldığı e-postada “şartlı tahliyesinin bu bildirimden yedi gün sonra sona ereceğinin” belirtildiğini ve “ABD'yi derhal terk etmezseniz, olası yasal işlemlere tabi tutulacaksınız” uyarısında bulunulduğunu bildirdi. “Afganistan'a geri dönersek güvende olmayacağız. Bu kendimiz için bir intihar görevi imzalamak gibi bir şey” dedi.

Newsweek, ABD'li göçmenlik avukatı Nicole Mescheroni'nin İç Güvenlik Bakanlığı'nın kendisine “ABD'den ayrılma zamanınız geldi” dediğini aktardı. Ancak üst düzey bir DHS yetkilisi, postaların şartlı tahliye davalarına dahil olanlara gönderildiğini ve Mecheroni'nin şartlı tahliye edilmediğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın Kongre belgelerinden elde ettiği verilere göre, Ağustos 2021 ile Ağustos 2024 arasında yaklaşık 150 bin Afgan Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleştirildi.

İç Güvenlik Bakanlığı bugün, belgesiz göçmenlerin 30 gün içinde hükümete kayıt yaptırmaları veya cezalarla karşı karşıya kalmaları anlamına gelen yabancı kayıt şartını uygulamaya başladı.

Amerikan mülteci yerleştirme kuruluşu Global Refugee Resettlement'ın direktörü Krish O'Meara Vignaraja geçen hafta New York Times'a verdiği demeçte “Afgan kadınları ve kızları için bu insani korumanın sona ermesi, fırsatlara, özgürlüğe ve güvenliğe erişimlerinin sona ermesi anlamına geliyor” diyerek “onları sistematik baskı ve cinsiyete dayalı şiddetle karşı karşıya kaldıkları Taliban yönetimine geri dönmeye zorlamak, ulusumuzun itibarı için affedilemez bir leke olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

AfghansEvac CEO'su Sean Vandiver birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “TPS kapsamında burada bulunan her kişi, ABD ile olan ilişkileri nedeniyle ülkelerine dönmeleri halinde risk altında olan kişilerdir” dedi. Sean Vandiver, “TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça bir hareket değildir. Çoğu durumda, bu insanlar savaş sırasında ihtiyaç duyduğumuz anda yanımızda durdular” diyerek, ”Afganlar için TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça değil, aynı zamanda sorumsuzca. Onlara güvenlik sözü vermiştik. Şimdi yanımızda duran bu 10 binden fazla insanın ayaklarının altındaki halıyı çekiyoruz ve onlar dehşete düşmüş durumdalar. Korkuyorlar” ifadelerini kullandı.