Hamas, ABD-İsrail vatandaşı esir askerle irtibatı kaybetti

Esir askerin annesi Yael Alexander, geçen ay Tel Aviv'de düzenlenen Netanyahu karşıtı gösterilere oğlunun fotoğrafıyla katılmıştı (AP)
Esir askerin annesi Yael Alexander, geçen ay Tel Aviv'de düzenlenen Netanyahu karşıtı gösterilere oğlunun fotoğrafıyla katılmıştı (AP)
TT

Hamas, ABD-İsrail vatandaşı esir askerle irtibatı kaybetti

Esir askerin annesi Yael Alexander, geçen ay Tel Aviv'de düzenlenen Netanyahu karşıtı gösterilere oğlunun fotoğrafıyla katılmıştı (AP)
Esir askerin annesi Yael Alexander, geçen ay Tel Aviv'de düzenlenen Netanyahu karşıtı gösterilere oğlunun fotoğrafıyla katılmıştı (AP)

Hamas, ABD-İsrail vatandaşı esir asker Edan Alexander’la irtibatın koptuğunu bildirdi.

Hamas sözcüsü Ebu Ubeyde, dün (15 Nisan) yaptığı açıklamada, Alexander’ı tutan grupla İsrail ordusunun saldırısı nedeniyle iletişimin koptuğunu söyledi. Rehineyle irtibatın ne zaman koptuğunu belirtmeyen Ubeyde şu ifadeleri kullandı:

Asker Edan Alexander'ı elinde tutan grupla, bulundukları yere yapılan doğrudan bir saldırının ardından irtibatı kaybettik. Hâlâ onlara ulaşmaya çalışıyoruz.

Filistinli örgüt dün rehine ailelerine hitaben bir video da yayımladı. İsrail'in Gazze'ye saldırıları sürdürmesi halinde esirlerin tabutta geri döneceği uyarısı yapıldı.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları, cumartesi günü Alexander’ın videosunu da yayımlamıştı. 21 yaşındaki asker, ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya seslenerek, serbest bırakılması için görüşme düzenlemelerini istemişti.

Hamas’ın 7 Ekim 2023’te düzenlediği Aksa Tufanı operasyonunda rehin aldığı 251 kişiden 59’u hâlâ Gazze Şeridi’nde tutuluyor. Bunlardan 24’ünün canlı olduğu düşünülüyor. Hamas’ın elindeki 5 ABD-İsrail vatandaşı rehineden hayatta kalan tek kişiyse Alexander.

Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Alexander’ın tahliyesi için özel çaba göstermiş, olası ateşkes anlaşmasında tahliye edilecekler listesinde yer almasını sağlamıştı.

Tel Aviv doğumlu askerin babası Adi Alexander, ABD’li medya kuruluşu NewsNation’a pazartesi verdiği röportajda Netanyahu’yu eleştirerek şunları söylemişti:

Savaşı sona erdirmeden ve bu anlaşmanın ikinci aşamasına bağlı kalmadan rehineleri nasıl kurtarmayı planlıyorsun?

BBC’ye konuşan Hamas yetkilisi, İsrail’in sunduğu ateşkes teklifinin dün reddedildiğini söylüyor. Kaynak, anlaşma taslağında İsrail’in saldırıları sonlandırmaya yönelik hiçbir güvence sunmadan Hamas’tan silah bırakmasını talep ettiğini belirtiyor.

19 Ocak 2024’te yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması 2 Mart'ta sona ermişti. İsrail, 1700'den fazla Filistinli mahkumu salıvermiş, Hamas da 8’i ölü 33 İsrailli ve 5 Taylandlı rehineyi serbest bırakmıştı.

Taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı için ikinci aşamaya geçilememişti. Tel Aviv yönetimi, 2 Mart'ta Gazze Şeridi'ne her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurmuş, 9 Mart'ta da bölgeye elektrik tedarikini kesmişti. Bunların ardından İsrail ordusu, 18 Mart’ta ateşkes sürecini bozarak Gazze’ye saldırıları yeniden başlatmıştı.

Independent Türkçe, BBC, NewsNation



Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
TT

Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)

Tevfik eş-Şenvah

Yemen’in meşru hükümeti ve Husiler, on yılı aşkın bir süredir Yemen'in başına bela olan yıkımın sorumlusu olarak birbirlerini suçlamaya devam ediyor. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-Eryani dün yaptığı açıklamada, İran destekli Husilerin 2014 yılındaki darbeden bu yana ‘Yemen'in altyapısı ve ekonomisindeki yıkımın başlıca nedeni olmakla’ suçladı.

Aynı zamanda uluslararası meşruiyete sahip Yemen hükümetinin sözcüsü olan Eryani, Husilerin kurtarılmış bölgelerdeki hayati tesislere sistematik saldırılar düzenlediğini, örneğin 30 Aralık 2020 tarihinde Aden Uluslararası Havalimanı'na İran yapımı balistik füzelerle düzenledikleri saldırıda 25 kişinin öldüğünü, 110 kişinin de yaralandığını ve havalimanının altyapısının zarar gördüğünü söyledi. Husilerin 2022 yılında da Hadramut ve Şebva'daki petrol ihracat edilen limanlara yönelik saldırılarda bulunduklarını belirten Eryani, bunlar arasında insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler kullanılarak ed-Debba ve Neşime limanlarına yönelik saldırıların da olduğunu ifade etti.

Yemenli Bakan, söz konusu saldırıların Husilerin iddia ettiği gibi Yemen'i ya da Gazze'yi savunmak için değil, Yemen'i yok etmeyi, halkını yoksullaştırmayı ve bölgenin güvenliğini baltalamayı amaçlayan İran gündemini uygulama stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.

Husilerin Kızıldeniz'deki uluslararası gemilere yönelik saldırıları da dâhil olmak üzere çeşitli maceraperestliklerinin, ABD ve İngiltere tarafından ‘Refahın Muhafızı Operasyonu’ kapsamında geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan askeri saldırılarını tetiklediğini söyleyen Eryani, bu saldırıların yıkımın birincil nedeni olmadığını, daha ziyade Husilerin saldırılarına karşı bir yanıt olduğunu vurguladı.

Öte yandan Husiler, Yemen halkının çektiği acılardan başta Yemen’in meşru hükümeti olmak üzere ABD ve müttefiklerinin sorumlu olduğunu söyledi. ABD merkezli haber kanalı NBC tarafından aktarılan Husilere bağlı medya organlarının haberlerine göre Husiler, 17 Mart 2025 tarihinde 53 kişinin ölümüne ve 98 kişinin yaralanmasına neden olan ABD’nin son saldırılarını ‘suç teşkil eden saldırganlık’ olarak nitelendirdi. Kızıldeniz’deki gemilere ve askeri hedeflere yönelik saldırılarının dış müdahaleye ve Gazze'ye uygulanan kuşatmaya karşı savunma amaçlı bir yanıt olduğunu vurgulayan Husiler, Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını açıkladılar.

Medyada yer alan haberlere göre Husilerin Kızıldeniz’de uluslararası gemilere yönelik saldırıları ülke içindeki popülariteleri ve saflarına savaşçı çekme hızını arttırdı. Uluslararası toplumu kendileriyle etkileşime girmeye zorladılar ve Yemen'in resmi hükümeti olarak tanınmamalarına rağmen popüler bir yankı uyandırdılar. Nüfuzları zayıf olmasına rağmen İsrail'e füze atmalarının ardındaki gizli amaçlarından biri de buydu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan çevirdiği habere göre Yemen hükümeti, İran'ı, ‘Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargosunu ihlal ederek Husileri İHA ve balistik füzeler gibi çeşitli silahlarla desteklemekle’ suçluyor. Buna karşın İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, İran medyasına yaptığı açıklamada, Tahran'ın Husilerin kararlarını doğrudan kontrol ettiği iddialarını reddederek Husilerin kararlarını bağımsız bir şekilde aldıklarını vurguladı. Ancak Yemen hükümeti çevreleri İran'ın desteğinin Husilerin eylemlerinin ana kaynağı olduğunda ısrar ediyor.

Yemen hükümeti, ABD'nin hava saldırıları sonucunda Husilerin kontrolündeki limanlarda meydana gelen ağır kayıpların ardından ‘Husiler Yemen'e yıkım getiriyor’ etiketiyle (hashtag) bir sosyal medya kampanyası başlattı. Kampanyanın amacının ‘Husilerin suçlarını ifşa etmek ve ülke kaynaklarına verdikleri zararın boyutlarını ortaya koymak, altyapı ile ekonomik ve sivil tesislerin tahrip edilmesinden ve bunların savaş amacıyla kullanılmasından onları tamamen sorumlu tutmak’ olduğu belirtildi.

Husiler cuma günü, ABD'nin Yemen'in batısındaki Hudeyde ilinde bir petrol ihracatı limanına gece boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 80'e yükseldiğini ve bu sayının Washington'ın bir ay önce başlattığı yoğun hava saldırılarının en ölümcülü olduğunu açıkladılar.

Bu arada saldırılar şiddetlenmeye devam ederken, ABD ile İran arasındaki müzakereler Umman’ın başkenti Maskat'ın ardından Roma'da tüm hızıyla devam ediyor. Basında yer alan haberlerde, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'la bölgedeki birçok karmaşık meseleyi görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından gerilimin azalacağına dair umutlar ifade edildi.