Gazze ateşkesi... Beklenen çıkmazdan kaçınmak için uzlaşma üzerine yeni bir bahis

İsrail'in önerisi Hamas'ın silahsızlandırılmasını içeriyor, ancak Hamas bunu reddediyor

 İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği saldırıların yol açtığı yıkıma bakan genç bir adam (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği saldırıların yol açtığı yıkıma bakan genç bir adam (AFP)
TT

Gazze ateşkesi... Beklenen çıkmazdan kaçınmak için uzlaşma üzerine yeni bir bahis

 İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği saldırıların yol açtığı yıkıma bakan genç bir adam (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği saldırıların yol açtığı yıkıma bakan genç bir adam (AFP)

İsrail medyasında ateşkes seçeneğinin ‘çıkmaza’ girdiği konuşulurken, gözler İsrail'in Gazze Şeridi'nde ateşkesi yeniden başlatma önerisine Hamas'ın vereceği yanıta çevrildi. Hamas herhangi bir anlaşmanın savaşı sona erdirmesinde ısrar ederken, Binyamin Netanyahu hükümeti ateşkesin geçici olmasında ve herhangi bir taahhütte bulunulmamasında ısrar ediyor.

Hamas'ın salı günü Mısır'dan İsrail'in teklifini aldıktan sonra 48 saat içinde yanıtını ileteceğini açıklaması ve liderlerinden gelen ret açıklamaları, Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre, anlaşmayı gelecek ay Donald Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaretten önce tamamlamak isteyen ABD'nin kabul etmeyeceği yeni bir engele işaret ediyor.

Bazıları arabulucuların uzlaşma ve geçici bir anlaşma yoluna gideceğini, herhangi bir anlaşmazlığın ise daha sonraki görüşmelere erteleneceğini bekliyor.

Bu tahmin, bilgi sahibi bir Filistinli kaynağın Şarku’l Avsat'a verdiği, Hamas'ın -reddetme ya da kabul etme kararından bağımsız olarak- notalar sunması ve arabulucular Mısır ve Katar'ın uzlaşmacı bir çözüme yol açacak değişiklikler önermesi ihtimalinin daha yüksek olduğu yönündeki bilgiyle uyumlu. Söz konusu tahmine göre Netanyahu, savaşı sona erdirme taahhüdü olmaksızın, özellikle de bölgeye yapacağı ziyaretle Trump'ın olası baskısı altında bunu kabul etmek zorunda kalacak.

Times of Israel dün yayınladığı bir haberde görüşmelerin ‘halen çıkmazda’ olduğunu söyledi ve bunu İsrail'in önerisinde yer alan Hamas'ın silahsızlandırılmasının hareket için kırmızı çizgi olarak görülmesine ve bunun da öneriyi ‘uygulanamaz’ hale getirmesine bağladı.

Bu, Hamas'ın da içinde yer aldığı Gazze Şeridi'ndeki Ulusal ve İslami Güçler Takip Komitesi'nin İsrail'in önerisinin ‘savaşı durduracak gerçek garantilerden yoksun olduğunu’ açıklamasının ardından geldi. Komite, Netanyahu'yu ‘anlaşmaların başarısızlığından sorumlu’ tuttu. İsrail önerisinin reddedilmesi birden fazla Hamas lideri tarafından dile getirildi. Özellikle de yurtdışındaki siyasi departman başkanı Sami Ebu Zuhri Reuters'e daha önce yaptığı açıklamalarda, ‘teklifin Filistin hareketinin temel talebi olan İsrail'in savaşı durdurma taahhüdünü karşılamadığını’ belirtmişti.

Teklifin incelenmesi

Ertesi gün Mısırlı kaynaklar Kahire el-İhbariyye televizyon kanalına, Mısır'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes için müzakerelerin başlamasını öngören bir İsrail önerisi aldığını, bunu Hamas'a ilettiğini ve en kısa zamanda yanıt beklediğini söyledi. Hamas'ın önde gelen bir yetkilisi salı günü AFP'ye 48 saat içinde bir yanıt geleceğini bildirdi.

(foto altı) İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği saldırıda bir binanın içindeki hasarı inceleyen Filistinli (AFP)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati dün Ürdünlü mevkidaşı Eymen es-Safadi ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek, Gazze Şeridi'ni sakinleştirme, ateşkes anlaşmasını istikrara kavuşturma ve ikinci aşamayı başlatma çabalarını ele aldı.

Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve İsrail meseleleri konusunda uzman akademisyen Dr. Ahmed Fuad Enver, mevcut gerçeklik ve savaşın iki tarafı arasındaki mesafeler göz önüne alındığında, arabulucuların gözlemlerini ele alan ve radikal farklılıkları görüşmelerin sonraki aşamalarına bırakarak geçici bir anlaşmaya yol açan uzlaşmacı bir çözüm önerdi.

Filistinli siyasi analist Dr. Abdulmehdi Mutava ise Hamas'ın çekincelerinin ertesi günü etkileyeceğini ve olası reddinin Trump'ın ziyareti öncesinde baskıyı arttıracağını düşünüyor.

Hamas konusunda uzman bir Filistinli siyasi analist olan İbrahim el-Medhun, hareketin İsrail'in önerisini ‘ciddiyetle’ incelediğini ve kısa süre içinde resmi yanıtını yayınlayacağını doğruladı. Medyada dolaşan farklı pozisyonların hareketin resmi pozisyonunu temsil etmediğini, ‘daha ziyade bireysel görüş ve beklentileri yansıttığını’ ifade etti.

El-Medhun, cevabın içeriği ve içerdiği gözlem ve çekinceler ne olursa olsun, Hamas'ın özellikle esirler dosyasında olmak üzere, herhangi bir anlaşmaya yönelik esneklik gösterdiği göz önünde bulundurulduğunda, ‘ilgili taraflardan ciddi garantiler ve gerçek bir irade olması halinde, bunun bir anlaşmaya varma olasılığına kapıyı kapatmak anlamına gelmediği’ görüşünde.

Tavizler

Bu gelişmelerin ortasında İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün, Netanyahu'nun Gazze Şeridi'nin kuzeyini ziyaret etmesinden ve hareketin ‘giderek daha fazla darbe alacağı’ sözünü vermesinden bir gün sonra, Hamas'ın anlaşmayı reddetmekte ısrar etmesi halinde İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerinin ‘genişleyeceği’ uyarısında bulundu.

(foto altı) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu salı günü Gazze Şeridi'nin kuzeyine yaptığı ziyaret sırasında. (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)

İsrail'in gerilimi artırması, Hamas’ın ABD vatandaşı İsrail askeri Aidan Alexander'ı kaçıran grupla ‘bulundukları yeri hedef alan doğrudan bombardıman’ sonrasında teması kaybettiğini duyurmasının ardından geldi. Bu açıklama, Alexander'ın serbest bırakılmasını talep eden bir videoda yer almasından günler sonra yapıldı.

Enver, ister Hamas'ın esirle irtibatın kesildiğini duyurması, ister Netanyahu'nun kuzey Gazze ziyareti, isterse Katz'ın tehditleri olsun, bu restleşmenin bir ‘baskı alışverişi’ olduğuna inanıyor. Hamas, önümüzdeki ay bölgeyi ziyaret etmesi beklenen Trump'ın, ülke içinde büyük bir baskıyla karşı karşıya olan İsrail Başbakanı üzerinde baskı kurması için zaman unsuruna güveniyor.

İki tarafın, Çin ile ticaret çatışması, Rusya-Ukrayna krizini çözme hamleleri ve ABD Başkanı’nın Körfez'e yapacağı önemli bir ziyaretle meşgul olan Washington'un bu kez kabul etmeyeceği yeni bir tökezlemeden kaçınmak için uzlaşmaya gitmesi bekleniyor.

Mutava, İsrail'in Hamas'ın bir ya da daha fazla esiri kaybettiğine ya da savaşın başından bu yana esirlerin hayatlarıyla ilgilendiğine dair sözlerine önem vereceğine inanmıyor. Bu nedenle bunun bir baskı unsuru olmayacağını, aksine Netanyahu'nun bunu hükümetini desteklemeye, savaşa bağlılığını vurgulamaya ve savaşı durdurma taahhüdünde bulunmamaya harcayabileceğini düşünüyor.

El-Medhun ise Hamas'ın öncelikli kaygısının ‘herhangi bir anlaşmanın başarısını ve kalıcı bir ateşkesi güvence altına alacak garantilerin varlığı’ olduğuna inanıyor.



Beşinci kol faaliyetleri, Beyrut'un güneyindeki Filistin kamplarında güvenliği tehdit ediyor

Lübnan ordusu ve İstihbarat Müdürlüğü mensupları Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nın girişine konuşlandırıldı. (EPA)
Lübnan ordusu ve İstihbarat Müdürlüğü mensupları Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nın girişine konuşlandırıldı. (EPA)
TT

Beşinci kol faaliyetleri, Beyrut'un güneyindeki Filistin kamplarında güvenliği tehdit ediyor

Lübnan ordusu ve İstihbarat Müdürlüğü mensupları Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nın girişine konuşlandırıldı. (EPA)
Lübnan ordusu ve İstihbarat Müdürlüğü mensupları Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nın girişine konuşlandırıldı. (EPA)

Filistinli liderler, Fetih Hareketi’nin yakın zamanda başlattığı ve tüm kampları kapsayacağını iddia ettiği silah teslim sürecini engellemeye çalışan beşinci kol faaliyetlerinin Beyrut'ta bulunan Filistin kamplarındaki güvenlik durumunu karıştırdığından endişe ediyor.

Son iki gün içinde, Beyrut'un güneyinde bulunan Burc el-Baracne ve Şatilla kamplarında silahlı çatışmalar yaşandı. Çatışmalarda yaralananlar oldu, yıkımlar meydana geldi ve birçok aile yerinden edildi. İki kampın çevresindeki sokaklara da kurşun yağdı.

Lübnan güvenlik kaynakları ve Filistin liderliği kaynakları, Burc el-Baracne'deki çatışmaların devam eden bir aile anlaşmazlığından, Şatilla'daki çatışmaların ise uyuşturucu satıcıları ve kanun kaçakları arasındaki anlaşmazlıklardan kaynaklandığı konusunda hemfikir.

Çatışmaların yayılmasının önlenmesi

Lübnanlı bir güvenlik kaynağı, ‘çatışmalar sırasında ordunun çatışmaların kamp dışına yayılmasını önlemek için güvenlik önlemleri aldığını’ belirterek, ‘şu anda bu tür çatışmalarla başa çıkmak için kamplara girme planı bulunmadığını’ vurguladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynak, sorunun, Burc el-Baracne'de silahlarını teslim eden tek grubun El Fetih olması, diğer grupların, çetelerin ve ailelerin ise silahlarını halen ellerinde tutması ve tereddüt etmeden kullanması’ olduğunu söyledi.

Beşinci kol faaliyetleri

Filistin liderliğinden bir kaynak ise ‘kontrolsüz silahların tüm Lübnan için tehdit oluşturduğunu ve kamplar içindeki kanunsuzluğa son verecek caydırıcı bir güç bulunmadığını’ belirtti.

Kaynak Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, Lübnan ordusundan ‘Filistin güçlerinin iç anlaşmazlıklar nedeniyle şu anda durumu kontrol edemediği göz önüne alındığında, durumun daha da gerilmesini önlemek için üzerine düşen görevi yerine getirmesini’ istedi.

Kaynak, “Ordunun Burc el-Baracne'de yaşananlara son vermek için müdahale edeceği tehdidi, çatışmaların durmasına yol açtı” dedi.

Filistin güvenlik güçleri Beyrut'un güneyindeki Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nda konuşlandırıldı. (AFP)Filistin güvenlik güçleri Beyrut'un güneyindeki Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nda konuşlandırıldı. (AFP)

Kaynak, ‘kamplardaki çatışmaları alevlendirmek için beşinci kol faaliyetlerinde bulunulacağı’ endişesini dile getirerek, ‘Şatilla kampı sakinlerinin kampa giren, savaşan grupların evlerine ateş açan ve ardından ayrılan bir yabancıyı gördüklerini’ belirtti.

Kaynak, ‘silahların teslim süreci başlamadan önce, kamplardaki güvenliği kontrol etmek için tüm gruplardan ortak bir Filistin güvenlik komitesi oluşturmak üzere ileri düzeyde istişareler yapıldığını, ancak silahların teslimi konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle bu istişarelerin dondurulduğunu’ ifade etti.

Silahların tesliminden etkilenenler

Konuya yakın kaynaklar Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Silahların teslim edilmesinin devam etmesinden zarar gören birçok kişi var. Bunlar, diğer grupların silahlarını teslim etmeyi reddettiği bir dönemde bu sürece ikna olmayan liderler ya da silahlarını teslim etmemeleri için kendisine yakın gruplara baskı uygulayan Hizbullah'ın kendisi olabilir. Bu durum, silahların devletin elinde toplanması kararına boyun eğmeyi reddetmesi nedeniyle Hizbullah'ı zor durumda bırakacaktır. Söz konusu gruplardan herhangi biri, silah teslim sürecini dondurmak için kamplardaki güvenlik durumunu kışkırtmaya çalışabilir.”

 Beyrut'un güneyindeki Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nın girişinde zırhlı bir araçta bulunan Lübnan askerleri (EPA)Beyrut'un güneyindeki Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nın girişinde zırhlı bir araçta bulunan Lübnan askerleri (EPA)

Devletin otoritesi

Milletvekili Ziyad el-Havat, X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “Filistinlilerin silah tesliminin ikinci aşamasının tamamlanmasının ardından Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nda meydana gelen silahlı çatışmalar, şimdiye kadar uygulananların gözden geçirilmesini gerektiriyor. Diyalog ve koordinasyon, devletin elinde ciddi bir silah tekeline yol açmayacak adımlar ve tedbirlerle eş anlamlı olmamalıdır. Aksi takdirde, bu silahlar toplandıkları ve imha edildikleri sırada nasıl ortaya çıktılar?” diye vurguladı.

El-Havat sözlerini şöyle sürdürdü: “Silahların devletin elinde toplanması için kararlar ve sloganlardan daha fazlası olması gerekiyor. Devletin her şeyden önce bir ‘otorite’ olduğu söyleniyor ve biz uzun bir bekleyişin ardından devleti istiyoruz. Hizbullah'ın silahlarının teslim edilmesiyle bizi bekleyen süreç daha karmaşık olacak. Lübnan genelinde güçlü ve yetkin bir devlet arzumuzdan taviz vermeyeceğiz.”

Silah teslim süreci devam edecek

Burc el-Baracne ve Şatilla kamplarındaki güvenlik gelişmeleri, Fetih Hareketi’nin Beyrut'un güney banliyölerindeki Burc el-Baracne kampı ile Litani Nehri'nin güneyinde bulunan er-Reşidiye, el-Bas ve Burc eş-Şemali kamplarında Filistinlilerin silahlarını teslim almaya başlamasından iki hafta sonra gerçekleşti. Bu adım, 21 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Mahmud Abbas arasında yapılan Lübnan-Filistin zirvesinde alınan, Lübnan'ın tüm toprakları üzerindeki egemenliğini, devlet otoritesinin güçlendirilmesini ve silahların devletin elinde toplanmasını teyit eden kararlarla uyumlu.

Şarku’l Avsat'ın elde ettiği bilgilere göre, Fetih Hareketi’nin silahlarını teslim etme süreci el-Bedavi ve el-Celil kamplarında yakında tamamlanacak ve son aşamalar Ayn el-Hilve ve el-Miyye ve Miyye'de gerçekleşecek.


Hizbullah: Silahların devletin elinde toplanması planına ilişkin kabine toplantısı, akıl ve sağduyuya dönüş için bir fırsat

Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. Toplantıda, silahların devletin elinde toplanması planı görüşüldü,(EPA)
Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. Toplantıda, silahların devletin elinde toplanması planı görüşüldü,(EPA)
TT

Hizbullah: Silahların devletin elinde toplanması planına ilişkin kabine toplantısı, akıl ve sağduyuya dönüş için bir fırsat

Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. Toplantıda, silahların devletin elinde toplanması planı görüşüldü,(EPA)
Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. Toplantıda, silahların devletin elinde toplanması planı görüşüldü,(EPA)

Hizbullah yetkilisi Mahmud Kamati bugün Reuters'a yaptığı açıklamada, Hizbullah’ın dün yapılan ve silahların devletin elinde toplanması planını ele alan kabine toplantısını ‘ülkenin bilinmeyene sürüklenmesini önlemek için akıl ve sağduyuya dönme fırsatı’ olarak gördüğünü söyledi.

Lübnan kabinesi dün, ordunun silahların devletin elinde toplanması planını memnuniyetle karşıladı ve ordunun planı uygulamaya başlayacağını belirtti. Kabine bir zaman çizelgesi belirtmedi ve ordunun bu alandaki yeteneklerinin sınırlı olduğunu kaydetti. Ancak, İsrail'in Lübnan'daki askeri operasyonlarının devam etmesinin ordunun ilerlemesini engelleyeceğini de bildirdi. Kabine toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Lübnan Enformasyon Bakanı Paul Morcos, kabinenin planı resmi olarak onayladığını söylemedi.

Kamati Reuters'a verdiği demeçte, Hizbullah'ın, hükümetin dün açıkladığı, bu konudaki ABD yol haritasının uygulanmasının İsrail'in taahhüdüne bağlı olduğu açıklamasına dayanarak değerlendirme yaptığını belirtti.

Kamati, İsrail'in saldırılarını durdurup Güney Lübnan'dan çekilmediği sürece planın uygulanmasının bir sonraki duyuruya kadar askıya alınması gerektiğini vurguladı.

Kamati, “Hükümetin, ABD'nin yol haritasının uygulanmasında herhangi bir ilerlemenin İsrail'in taahhüdüne bağlı olduğunu açıklaması, planın bir sonraki duyuruya kadar askıya alındığı anlamına geliyor” dedi.

Lübnan kabinesi geçtiğimiz ay, tüm silahların devletin elinde toplanması için bir plan geliştirme görevini orduya verdi ve İsrail'in Lübnan'daki askeri operasyonlarını durdurması karşılığında Hizbullah'ın silahsızlandırılmasını amaçlayan ABD yol haritasını onayladı.

Kamati, “Hizbullah bu iki kararı kategorik olarak reddetti. Lübnan hükümetinin ulusal güvenlik stratejisi hazırlamayı taahhüt etmesi bekleniyor” ifadelerini kullandı.

İsrail geçen hafta, Lübnan ordusu Hizbullah'ı silahsızlandırmak için adımlar atarsa Güney Lübnan'daki askeri varlığını azaltacağını ima etti. Ancak son olarak çarşamba günü dört kişiyi öldürdüğü bir saldırı gerçekleştirdi.

Lübnan, geçen yıl İsrail ile yaşanan savaştan bu yana Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusunda bölünmüş durumda.

Lübnan, ABD ve Hizbullah'ın yerel muhaliflerinin örgütü silahsızlandırması yönündeki baskısı altında. Ancak Hizbullah, silahsızlandırmayı tartışmanın bile büyük bir hata olacağını söyleyerek bunu reddediyor. İsrail ise Lübnan'a hava saldırılarını sürdürüyor ve güneydeki geniş toprakları işgal ediyor.

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım geçen ay iç savaş ihtimalini gündeme getirerek, hükümeti örgüte karşı çıkmaya çalışmaması konusunda uyardı ve sokaklarda protestoların patlak verebileceğini söyledi.


Lübnan, ordunun planına göre ‘silahları devletin elinde toplama’ faaliyetine devam ediyor

Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. (DPA)
Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. (DPA)
TT

Lübnan, ordunun planına göre ‘silahları devletin elinde toplama’ faaliyetine devam ediyor

Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. (DPA)
Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. (DPA)

Lübnan hükümeti, ordunun, silahların devletin elinde toplanmasını beş aşamada uygulamak için geliştirdiği planı kabul ederek bu meseleyi çözdü. Söz konusu planın ilk aşaması yıl sonuna kadar tamamlanacak. Bu, hükümetin geçen ayın başında aldığı kararlarda belirlediği son tarihi aşıyor.

Hükümetin kararı Şii İkilisi’ni memnun etti. Meclis Başkanı Nebih Berri Şarku’l Avsat'a, “Ortam iyi, zehirli rüzgarlar dinmeye başlıyor. Ordunun planı sivil barışı koruyor” dedi. Berri ayrıca, çatışmayı önlemenin önemini vurguladı.

Öte yandan Başbakan Nevvaf Selam Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, kararların açık olduğunu ve yoruma yer bırakmadığını belirterek, bu adımın Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına ilişkin kararların geri alınmasına yol açmadığını ifade etti.

Selam, silahların devletin elinde toplanması konusunda geri dönüşün olmayacağını ve hükümetin 5 Ağustos'ta yapılan toplantının kararlarına uygun olarak kendi güçleri aracılığıyla devletin otoritesini genişletmeye devam edeceğini belirtti. Selam, ‘Lübnan'ın Amerikalılarla mutabık kalarak değiştirdiği ve hedefleri hükümet tarafından onaylanan ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın planının, her iki tarafça karşılıklı olarak uygulanması gerektiğini, ancak İsrail'in henüz bu konuda taahhütte bulunmadığını’ kaydetti.