Irak terörizmin finansmanına karşı yürütülen küresel savaşta taraf olma yolunda mı?

Bu alandaki çabaların ulusal ekonominin desteklenmesinde oynadığı önemli rol göz ardı edilemez

Iraklı yetkililer, terörizmin finansmanı veya örgütlenmesine karışan onlarca kişi ve kuruluşun fon ve mal varlıklarının dondurulduğunu açıkladı (AFP)
Iraklı yetkililer, terörizmin finansmanı veya örgütlenmesine karışan onlarca kişi ve kuruluşun fon ve mal varlıklarının dondurulduğunu açıkladı (AFP)
TT

Irak terörizmin finansmanına karşı yürütülen küresel savaşta taraf olma yolunda mı?

Iraklı yetkililer, terörizmin finansmanı veya örgütlenmesine karışan onlarca kişi ve kuruluşun fon ve mal varlıklarının dondurulduğunu açıkladı (AFP)
Iraklı yetkililer, terörizmin finansmanı veya örgütlenmesine karışan onlarca kişi ve kuruluşun fon ve mal varlıklarının dondurulduğunu açıkladı (AFP)

Cabbar Zeydan

Iraklı yetkililer, Irak'ın terörle mücadele ve terörün finans kaynaklarının kurutulması konusundaki ciddiyetini yansıtan bir adımla aralarında El Kaide’nin eski lideri Eymen ez-Zevahiri, DEAŞ’ın eski lideri Ebu Bekir el-Bağdadi ve El Kaide'nin kurucusu Usame Bin Ladin'in oğlu Hamza Bin Ladin gibi önde gelen isimlerin de bulunduğu terörün finansmanına ya da örgütlenmesine karışan onlarca kişi ve kuruluşun fon ve mal varlıklarının dondurulduğunu açıkladı.

Terörist Fonları Dondurma Komitesi tarafından 14 Nisan 2025 tarihinde Irak Resmi Gazetesi'nde yayınlanan kararlar, Komite tarafından 2025 yılı için (10), (11), (12), (13), (14), (15), (16), (17), (18), (19), (20), (21), (22) ve (23) numaralı listeler halinde yayınlandı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) teröristlerin ve aşırılık yanlısı örgütler için mali destek ağlarında yer alanların fonlarının dondurulmasına yönelik kararlarıyla da uyumlu olan karar, aralarında Iraklıların ve çeşitli uyruklardan yabancıların da olduğu 60'tan fazla ismi kapsıyor.

Eymen ez-Zevahiri: 2022' yılında ABD’nin Afganistan'da düzenlediği bir saldırıda öldürülmüş olmasına rağmen, kararda halen onun adına olan ya da onun gözetimi altında faaliyet gösteren unsurlarla bağlantılı olan potansiyel fon ve hesaplarla ilgilenilmesi gerektiği belirtiliyor.

Ebu Bekir el-Bağdadi: 2019 yılında öldürülen DEAŞ lideri Ebubekir el-Bağdadi, DEAŞ lideri olarak hüküm sürdüğü süre boyunca Irak ve Suriye'nin büyük bir bölümünü kontrol etti ve halen BM’nin yaptırım uygulandığı kişiler listesinde yer alıyor.

Hamza bin Ladin: Usame bin Ladin'in oğlu olan Hamza bin Ladin, ABD'nin ayrıntılarını açıklamadığı bir operasyonda öldürüldüğünü duyurmasından önce bir süre El Kaide liderliğinin potansiyel varisi olarak görülmüştü.

Irak’taki ve yurtdışındaki mal varlıklarının dondurulması

Mal varlıklarının ve fonların dondurulması kararı Irak'taki tüm finans ve bankacılık varlıklarını, banka hesaplarını ve gayrimenkulleri kapsarken, banka ve finans kuruluşlarına da listede yer alan isimlerle işlem yapmamaları talimatı verildi. Karar, Irak'ın uluslararası toplumla koordineli çalışması ve özellikle de BMGK’nın terörizm ve terörün finansmanına yönelik yaptırım kararlarının uygulanmasıyla uyumlu olması nedeniyle bu varlıkların terör eylemlerinin finanse edilmesi ya da aşırılık yanlısı grupların desteklenmesi için kullanılmasını önlemeyi amaçlıyor.

Bazı ülkelerde gizlice faaliyet göstermeye devam eden terör finansmanı ağlarının çökertilmesine yönelik daha geniş kapsamlı çabalar çerçevesinde atılan bu adım, Irak'ın güvenlik ve radikalizmle mücadelede önemli bir devlet olarak bölgesel ve uluslararası çevresine geri dönmeye çalışan istikrarlı bir ülke imajını güçlendirmeye çalıştığı bir dönemde geldi. Uyuyan hücreleri desteklemek ya da terör örgütlerini canlandırmak için kullanılabilecek şüpheli hesapların ve fonların üzerine gitmesi için Bağdat üzerindeki uluslararası baskı son yıllarda daha da arttı.

Sembolik bir hamle mi?

Bu adımın önemine rağmen bazı analistler, ölen kişilerin fonlarının dondurulmasının sembolik nitelikte olabileceğini, ancak Irak'ın bu örgütlerin mali uzantılarının topraklarında var olmasına izin vermeyeceği yönünde açık bir mesaj verdiğini söyledi. Diğer analistler ise bazı mal varlıklarının takma isimler altında ya da aracılar vasıtasıyla elde tutulabileceğine, bunun da izlerinin sürülebilmesi için doğru istihbarat operasyonları gerektirdiğine, ancak özellikle değişen finansman yöntemleri ve sınır ötesi ağların gelişmesi çerçevesinde fonların dondurulmasının terörle mücadelede askeri olmayan en önemli araçlardan biri olmaya devam ettiğine dikkati çekti. Irak bu kararıyla hem ülke içine hem de ülke dışına, her türlü aşırıcılığın kaynaklarını kurutmak konusunda ciddi olduğuna dair güçlü bir sinyal gönderiyor.

Önemli bir stratejik adım

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre yolsuzlukla mücadele uzmanı Haşim Luay, Irak'ta kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadelenin, sadece güvenlik boyutuyla sınırlı kalmayıp devletin ekonomik, siyasi ve sosyal boyutlarını da kapsayan çok önemli bir stratejik adım olduğunu vurguladı.

Luay, değerlendirmesinde şunları söyledi:

“Bugün, terör örgütleri ve yasadışı gruplar suç faaliyetlerini finanse etmek için finansal sistemdeki boşluklardan faydalanmaya ve Irak ve bölgedeki güvenliği ve istikrarı baltalamak için gizli yollarla para taşımaya çalıştıklarından çok yönlü bir zorlukla karşı karşıyayız. Bu çabaların önemi, öncelikle ulusal ekonominin manipülasyon ve sızmalardan korunmasında yatıyor. Şüpheli fonların izlenmesi ve terörün finansman kaynaklarının kurutulması, terörist grupların Irak içinde yeniden örgütlenme veya eylemde bulunma kabiliyetlerinin zayıflatılmasına doğrudan katkıda bulunur. Kara para aklamayla mücadele sisteminin güçlendirilmesi, Irak'ı uluslararası sistemde sorumlu bir ortak haline getirerek, organize suçlarla mücadelede küresel standartlara uyan ülkeler arasındaki konumunu sağlamlaştırır.”

Luay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu adım, diğer ülkelerle istihbarat ve bankacılık alanlarında iş birliği kapısını açarken uluslararası güvenin yatırımları çekmek ve ekonomik kalkınmayı teşvik etmek için son derece önemli olan Irak ortamına geri dönmesini kolaylaştırıyor. Bu çabalar yoluyla devlet kurumlarının güçlendirilmesi, mevzuat ve mali kontrolün modernize edilmesi, hukukun üstünlüğünün tesis edilmesine, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin teşvik edilmesine katkıda bulunarak siyasi süreç ve devletin vatandaşlarla olan ilişkileri üzerinde olumlu bir etki yaratır. Terörizmle mücadelemizin artık sadece savaş alanlarında değil, mali ve ekonomik alanlarda da sürdüğünü, dolayısıyla mal varlıklarının dondurulması, hesapların takibi ve mali transferlerin incelenmesinin bu uluslar ötesi düşmanla mücadelede etkili araçlar olduğunu anlamalıyız.”

Irak'ın uluslararası standartlara tam bağlılığını teyit ettiğini belirten Luay, devlet kurumlarını ve uluslararası toplumu, terörizm ve yasadışı ekonomi belasından etkilenmeyen güvenli ve istikrarlı bir Irak için destek ve iş birliğini sürdürmeye çağırdı.

Kara para aklamanın önlenmesi

Öte yandan siyasi ve güvenlik işleri uzmanı Ali Hüseyin, Irak'ın kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadele alanındaki büyük ve seçkin çabalarının, hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi ve halkını ve varlıklarını en ciddi güvenlik ve ekonomik tehditlerden koruyabilen modern bir devletin temellerinin sağlamlaştırılması yönünde kararlı bir adımı temsil ettiğini vurguladı. Hüseyin, Iraklı yetkililerin Irak Kara Para Aklama ve Terörün Finansmanı ile Mücadele Ofisi liderliğindeki ilgili kurumları aracılığıyla, bu karmaşık ve çetrefilli tehditle mücadele etmek için gerçek bir iradeye ve kurumsal kapasiteye sahip olduklarını kanıtladıklarını söyledi. Mevzuatın modernleştirilmesi, finans sektörünün daha iyi izlenmesi ve uluslararası iş birliğinin etkinleştirilmesi de dahil olmak üzere son yıllarda alınan sıkı tedbirlerin Irak'ın uluslararası standartlara ve Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) tavsiyelerine olan ciddi bağlılığını ortaya koyduğunu ifade eden Hüseyin, aralarında uluslararası alanda tanınan isimlerin de bulunduğu terörle ilişkili onlarca kişi ve kuruluşun fonlarının dondurulmasına ilişkin alınan son kararları, Irak'ın artık kara para aklama için bir kuluçka merkezi ya da şüpheli transferler için güvenli bir ortam olmadığının, aksine şiddet ve radikalizmin finansmanına karşı küresel savaşta aktif bir taraf haline geldiğinin açık bir kanıtı olarak değerlendirdi.

Tüm bu çabaların, mali sistemi kirli paradan temizleyerek, yatırımcıların ve uluslararası finans kuruluşlarının güvenini yeniden tesis ederek ve ülkede sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen şeffaf ve güvenli bir ortam yaratarak ulusal ekonomiyi desteklemede oynadığı önemli rolün kesinlikle göz ardı edilemeyeceğini vurgulayan Iraklı uzman, bu başarıların güvenlik birimleri, finans sektörü ve yargı arasındaki yakın iş birliği ve Irak'ın reform yolunda ilerleme ve küresel güvenliği koruma kabiliyetine giderek daha fazla güvenen uluslararası ortakların desteği olmadan mümkün olamayacağını da sözlerine ekledi.



Beşinci kol faaliyetleri, Beyrut'un güneyindeki Filistin kamplarında güvenliği tehdit ediyor

Lübnan ordusu ve İstihbarat Müdürlüğü mensupları Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nın girişine konuşlandırıldı. (EPA)
Lübnan ordusu ve İstihbarat Müdürlüğü mensupları Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nın girişine konuşlandırıldı. (EPA)
TT

Beşinci kol faaliyetleri, Beyrut'un güneyindeki Filistin kamplarında güvenliği tehdit ediyor

Lübnan ordusu ve İstihbarat Müdürlüğü mensupları Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nın girişine konuşlandırıldı. (EPA)
Lübnan ordusu ve İstihbarat Müdürlüğü mensupları Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nın girişine konuşlandırıldı. (EPA)

Filistinli liderler, Fetih Hareketi’nin yakın zamanda başlattığı ve tüm kampları kapsayacağını iddia ettiği silah teslim sürecini engellemeye çalışan beşinci kol faaliyetlerinin Beyrut'ta bulunan Filistin kamplarındaki güvenlik durumunu karıştırdığından endişe ediyor.

Son iki gün içinde, Beyrut'un güneyinde bulunan Burc el-Baracne ve Şatilla kamplarında silahlı çatışmalar yaşandı. Çatışmalarda yaralananlar oldu, yıkımlar meydana geldi ve birçok aile yerinden edildi. İki kampın çevresindeki sokaklara da kurşun yağdı.

Lübnan güvenlik kaynakları ve Filistin liderliği kaynakları, Burc el-Baracne'deki çatışmaların devam eden bir aile anlaşmazlığından, Şatilla'daki çatışmaların ise uyuşturucu satıcıları ve kanun kaçakları arasındaki anlaşmazlıklardan kaynaklandığı konusunda hemfikir.

Çatışmaların yayılmasının önlenmesi

Lübnanlı bir güvenlik kaynağı, ‘çatışmalar sırasında ordunun çatışmaların kamp dışına yayılmasını önlemek için güvenlik önlemleri aldığını’ belirterek, ‘şu anda bu tür çatışmalarla başa çıkmak için kamplara girme planı bulunmadığını’ vurguladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynak, sorunun, Burc el-Baracne'de silahlarını teslim eden tek grubun El Fetih olması, diğer grupların, çetelerin ve ailelerin ise silahlarını halen ellerinde tutması ve tereddüt etmeden kullanması’ olduğunu söyledi.

Beşinci kol faaliyetleri

Filistin liderliğinden bir kaynak ise ‘kontrolsüz silahların tüm Lübnan için tehdit oluşturduğunu ve kamplar içindeki kanunsuzluğa son verecek caydırıcı bir güç bulunmadığını’ belirtti.

Kaynak Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, Lübnan ordusundan ‘Filistin güçlerinin iç anlaşmazlıklar nedeniyle şu anda durumu kontrol edemediği göz önüne alındığında, durumun daha da gerilmesini önlemek için üzerine düşen görevi yerine getirmesini’ istedi.

Kaynak, “Ordunun Burc el-Baracne'de yaşananlara son vermek için müdahale edeceği tehdidi, çatışmaların durmasına yol açtı” dedi.

Filistin güvenlik güçleri Beyrut'un güneyindeki Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nda konuşlandırıldı. (AFP)Filistin güvenlik güçleri Beyrut'un güneyindeki Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nda konuşlandırıldı. (AFP)

Kaynak, ‘kamplardaki çatışmaları alevlendirmek için beşinci kol faaliyetlerinde bulunulacağı’ endişesini dile getirerek, ‘Şatilla kampı sakinlerinin kampa giren, savaşan grupların evlerine ateş açan ve ardından ayrılan bir yabancıyı gördüklerini’ belirtti.

Kaynak, ‘silahların teslim süreci başlamadan önce, kamplardaki güvenliği kontrol etmek için tüm gruplardan ortak bir Filistin güvenlik komitesi oluşturmak üzere ileri düzeyde istişareler yapıldığını, ancak silahların teslimi konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle bu istişarelerin dondurulduğunu’ ifade etti.

Silahların tesliminden etkilenenler

Konuya yakın kaynaklar Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Silahların teslim edilmesinin devam etmesinden zarar gören birçok kişi var. Bunlar, diğer grupların silahlarını teslim etmeyi reddettiği bir dönemde bu sürece ikna olmayan liderler ya da silahlarını teslim etmemeleri için kendisine yakın gruplara baskı uygulayan Hizbullah'ın kendisi olabilir. Bu durum, silahların devletin elinde toplanması kararına boyun eğmeyi reddetmesi nedeniyle Hizbullah'ı zor durumda bırakacaktır. Söz konusu gruplardan herhangi biri, silah teslim sürecini dondurmak için kamplardaki güvenlik durumunu kışkırtmaya çalışabilir.”

 Beyrut'un güneyindeki Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nın girişinde zırhlı bir araçta bulunan Lübnan askerleri (EPA)Beyrut'un güneyindeki Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nın girişinde zırhlı bir araçta bulunan Lübnan askerleri (EPA)

Devletin otoritesi

Milletvekili Ziyad el-Havat, X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “Filistinlilerin silah tesliminin ikinci aşamasının tamamlanmasının ardından Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nda meydana gelen silahlı çatışmalar, şimdiye kadar uygulananların gözden geçirilmesini gerektiriyor. Diyalog ve koordinasyon, devletin elinde ciddi bir silah tekeline yol açmayacak adımlar ve tedbirlerle eş anlamlı olmamalıdır. Aksi takdirde, bu silahlar toplandıkları ve imha edildikleri sırada nasıl ortaya çıktılar?” diye vurguladı.

El-Havat sözlerini şöyle sürdürdü: “Silahların devletin elinde toplanması için kararlar ve sloganlardan daha fazlası olması gerekiyor. Devletin her şeyden önce bir ‘otorite’ olduğu söyleniyor ve biz uzun bir bekleyişin ardından devleti istiyoruz. Hizbullah'ın silahlarının teslim edilmesiyle bizi bekleyen süreç daha karmaşık olacak. Lübnan genelinde güçlü ve yetkin bir devlet arzumuzdan taviz vermeyeceğiz.”

Silah teslim süreci devam edecek

Burc el-Baracne ve Şatilla kamplarındaki güvenlik gelişmeleri, Fetih Hareketi’nin Beyrut'un güney banliyölerindeki Burc el-Baracne kampı ile Litani Nehri'nin güneyinde bulunan er-Reşidiye, el-Bas ve Burc eş-Şemali kamplarında Filistinlilerin silahlarını teslim almaya başlamasından iki hafta sonra gerçekleşti. Bu adım, 21 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Mahmud Abbas arasında yapılan Lübnan-Filistin zirvesinde alınan, Lübnan'ın tüm toprakları üzerindeki egemenliğini, devlet otoritesinin güçlendirilmesini ve silahların devletin elinde toplanmasını teyit eden kararlarla uyumlu.

Şarku’l Avsat'ın elde ettiği bilgilere göre, Fetih Hareketi’nin silahlarını teslim etme süreci el-Bedavi ve el-Celil kamplarında yakında tamamlanacak ve son aşamalar Ayn el-Hilve ve el-Miyye ve Miyye'de gerçekleşecek.


Hizbullah: Silahların devletin elinde toplanması planına ilişkin kabine toplantısı, akıl ve sağduyuya dönüş için bir fırsat

Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. Toplantıda, silahların devletin elinde toplanması planı görüşüldü,(EPA)
Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. Toplantıda, silahların devletin elinde toplanması planı görüşüldü,(EPA)
TT

Hizbullah: Silahların devletin elinde toplanması planına ilişkin kabine toplantısı, akıl ve sağduyuya dönüş için bir fırsat

Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. Toplantıda, silahların devletin elinde toplanması planı görüşüldü,(EPA)
Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. Toplantıda, silahların devletin elinde toplanması planı görüşüldü,(EPA)

Hizbullah yetkilisi Mahmud Kamati bugün Reuters'a yaptığı açıklamada, Hizbullah’ın dün yapılan ve silahların devletin elinde toplanması planını ele alan kabine toplantısını ‘ülkenin bilinmeyene sürüklenmesini önlemek için akıl ve sağduyuya dönme fırsatı’ olarak gördüğünü söyledi.

Lübnan kabinesi dün, ordunun silahların devletin elinde toplanması planını memnuniyetle karşıladı ve ordunun planı uygulamaya başlayacağını belirtti. Kabine bir zaman çizelgesi belirtmedi ve ordunun bu alandaki yeteneklerinin sınırlı olduğunu kaydetti. Ancak, İsrail'in Lübnan'daki askeri operasyonlarının devam etmesinin ordunun ilerlemesini engelleyeceğini de bildirdi. Kabine toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Lübnan Enformasyon Bakanı Paul Morcos, kabinenin planı resmi olarak onayladığını söylemedi.

Kamati Reuters'a verdiği demeçte, Hizbullah'ın, hükümetin dün açıkladığı, bu konudaki ABD yol haritasının uygulanmasının İsrail'in taahhüdüne bağlı olduğu açıklamasına dayanarak değerlendirme yaptığını belirtti.

Kamati, İsrail'in saldırılarını durdurup Güney Lübnan'dan çekilmediği sürece planın uygulanmasının bir sonraki duyuruya kadar askıya alınması gerektiğini vurguladı.

Kamati, “Hükümetin, ABD'nin yol haritasının uygulanmasında herhangi bir ilerlemenin İsrail'in taahhüdüne bağlı olduğunu açıklaması, planın bir sonraki duyuruya kadar askıya alındığı anlamına geliyor” dedi.

Lübnan kabinesi geçtiğimiz ay, tüm silahların devletin elinde toplanması için bir plan geliştirme görevini orduya verdi ve İsrail'in Lübnan'daki askeri operasyonlarını durdurması karşılığında Hizbullah'ın silahsızlandırılmasını amaçlayan ABD yol haritasını onayladı.

Kamati, “Hizbullah bu iki kararı kategorik olarak reddetti. Lübnan hükümetinin ulusal güvenlik stratejisi hazırlamayı taahhüt etmesi bekleniyor” ifadelerini kullandı.

İsrail geçen hafta, Lübnan ordusu Hizbullah'ı silahsızlandırmak için adımlar atarsa Güney Lübnan'daki askeri varlığını azaltacağını ima etti. Ancak son olarak çarşamba günü dört kişiyi öldürdüğü bir saldırı gerçekleştirdi.

Lübnan, geçen yıl İsrail ile yaşanan savaştan bu yana Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusunda bölünmüş durumda.

Lübnan, ABD ve Hizbullah'ın yerel muhaliflerinin örgütü silahsızlandırması yönündeki baskısı altında. Ancak Hizbullah, silahsızlandırmayı tartışmanın bile büyük bir hata olacağını söyleyerek bunu reddediyor. İsrail ise Lübnan'a hava saldırılarını sürdürüyor ve güneydeki geniş toprakları işgal ediyor.

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım geçen ay iç savaş ihtimalini gündeme getirerek, hükümeti örgüte karşı çıkmaya çalışmaması konusunda uyardı ve sokaklarda protestoların patlak verebileceğini söyledi.


Lübnan, ordunun planına göre ‘silahları devletin elinde toplama’ faaliyetine devam ediyor

Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. (DPA)
Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. (DPA)
TT

Lübnan, ordunun planına göre ‘silahları devletin elinde toplama’ faaliyetine devam ediyor

Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. (DPA)
Lübnan hükümeti, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında Baabda Sarayı'nda toplandı. (DPA)

Lübnan hükümeti, ordunun, silahların devletin elinde toplanmasını beş aşamada uygulamak için geliştirdiği planı kabul ederek bu meseleyi çözdü. Söz konusu planın ilk aşaması yıl sonuna kadar tamamlanacak. Bu, hükümetin geçen ayın başında aldığı kararlarda belirlediği son tarihi aşıyor.

Hükümetin kararı Şii İkilisi’ni memnun etti. Meclis Başkanı Nebih Berri Şarku’l Avsat'a, “Ortam iyi, zehirli rüzgarlar dinmeye başlıyor. Ordunun planı sivil barışı koruyor” dedi. Berri ayrıca, çatışmayı önlemenin önemini vurguladı.

Öte yandan Başbakan Nevvaf Selam Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, kararların açık olduğunu ve yoruma yer bırakmadığını belirterek, bu adımın Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına ilişkin kararların geri alınmasına yol açmadığını ifade etti.

Selam, silahların devletin elinde toplanması konusunda geri dönüşün olmayacağını ve hükümetin 5 Ağustos'ta yapılan toplantının kararlarına uygun olarak kendi güçleri aracılığıyla devletin otoritesini genişletmeye devam edeceğini belirtti. Selam, ‘Lübnan'ın Amerikalılarla mutabık kalarak değiştirdiği ve hedefleri hükümet tarafından onaylanan ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın planının, her iki tarafça karşılıklı olarak uygulanması gerektiğini, ancak İsrail'in henüz bu konuda taahhütte bulunmadığını’ kaydetti.