HDK’nin Sudan'ın batısındaki bir kampa düzenlediği saldırı sonucu 20'den fazla kişi hayatını kaybetti

Hartum'da tahrip edilmiş araçların yanından geçen insanlar, 28 Nisan 2025 (AFP)
Hartum'da tahrip edilmiş araçların yanından geçen insanlar, 28 Nisan 2025 (AFP)
TT

HDK’nin Sudan'ın batısındaki bir kampa düzenlediği saldırı sonucu 20'den fazla kişi hayatını kaybetti

Hartum'da tahrip edilmiş araçların yanından geçen insanlar, 28 Nisan 2025 (AFP)
Hartum'da tahrip edilmiş araçların yanından geçen insanlar, 28 Nisan 2025 (AFP)

Sağlık görevlileri dün yaptıkları açıklamada, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) Sudan'ın batısında kıtlığın vurduğu bir kampı bombalaması sonucu son üç günde 20'den fazla sivilin hayatını kaybettiğini ve 40 kişinin de yaralandığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Ebu Şuk Kampı Acil Servisi, Nisan 2023'ten bu yana Sudan ordusuyla savaş halinde olan HDK’nin, Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir yakınlarındaki Ebu Şuk Kampı’nı ‘topçu ateşiyle’ bombaladığını açıkladı.

Ebu Şuk Kampı, Darfur'daki önceki çatışmaların ve mevcut savaşın şiddetinden kaçan on binlerce insana ev sahipliği yapıyor.

Son haftalarda HDK savaşçıları, Darfur bölgesinde (batıda) halen ordunun kontrolündeki son büyük şehir olan el-Faşir'in yanı sıra Ebu Şuk ve Zemzem kamplarına yönelik saldırılarını da yoğunlaştırdı.

Bu gelişme, ordunun geçen ay Hartum'un kontrolünü yeniden ele geçirmesinin ardından yaşandı.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'ne göre 10 Nisan'dan bu yana Kuzey Darfur'da en az 481 sivil öldürüldü.

Bu sayıya el-Faşir kentinde, Um Kadade bölgesinde ve yerinden edilmiş insanların kaldığı Ebu Şuk Kampı’nda beş gün içinde öldürülen ‘en az 129 sivil’ de dahil.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Zemzem Kampı’nda 11-13 Nisan tarihleri arasında ‘dokuzu sağlık personeli olmak üzere en az 210 sivilin’ öldürüldüğünü açıkladı.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'ne (OCHA) göre, Sudan'ın batısındaki Zemzem Kampı, HDK ile ordu arasında devam eden savaşın ortasında HDK'nin kontrolü ele geçirmesinden iki haftadan kısa bir süre sonra ‘neredeyse boş’ durumda.

BM'ye göre savaş on binlerce insanın ölümüne, 13 milyondan fazla insanın yerinden edilmesine ve mülteci durumuna düşmesine neden oldu. Ayrıca 50 milyon nüfusu olan ülkeyi ciddi bir insani krize sürükledi.

Üçüncü yılına giren savaş, Sudan'ı kuzey, doğu ve merkezi kontrol eden ordu ile Darfur'un neredeyse tamamını ve güneyin bir kısmını kontrol eden HDK arasında bölmüş durumda.

BM destekli bir rapora göre kıtlık, Zemzem Kampı, Ebu Şuk Kampı ve ülkenin güneyinin bir kısmı da dahil olmak üzere Sudan'ın beş bölgesini etkiliyor.



Uluslararası Ceza Mahkemesi el Faşir'deki olayları soruşturuyor

Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi el Faşir'deki olayları soruşturuyor

Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) savcıları dün, Sudan'da Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Batı Sudan'ın Darfur bölgesindeki son ordu kalesi olan el Faşir'in kontrolünü ele geçirmesinin ardından, bazıları savaş suçu teşkil edebilecek toplu katliam ve tecavüz iddialarına ilişkin kanıt topladıklarını açıkladı.

UCM, BM Güvenlik Konseyi'nin 2023'te başlayan iç savaştan çok önce, davayı ilk kez gündeme getirdiği 2005 yılından bu yana Darfur'da işlenen soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suç iddialarını araştırıyor.

Savcıların yaptıkları açıklamada, "Devam eden soruşturma kapsamında, ofisimiz el Faşir'deki iddia edilen suçlarla ilgili olarak gelecekteki kovuşturmalarda kullanılmak üzere ilgili delilleri korumak ve toplamak amacıyla acil adımlar atıyor" denildi. Uzmanlar ise bildirilen şiddetin Darfur'daki önceki olayların izlerini taşıdığını ifade etti.


Trump: Nijerya'daki Hristiyanlar 'varoluşsal bir tehdit' ile karşı karşıya

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump: Nijerya'daki Hristiyanlar 'varoluşsal bir tehdit' ile karşı karşıya

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün sağcı siyasi müttefiklerinin "Hristiyanlara yönelik soykırım" iddialarını desteklemesi üzerine, Nijerya'daki Hristiyanların "varoluşsal bir tehdit" ile karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.

Son aylarda, Nijerya'daki "Hristiyan soykırımı" ve "zulüm" hakkındaki sosyal medya paylaşımları, ABD ve Avrupa'daki aşırı sağcılar arasında yankı buldu.

Afrika'nın en kalabalık ülkesi, uzmanların hem Hristiyanların hem de Müslümanların ayrım gözetmeksizin öldürülmesine yol açtığını söylediği çatışmalarla boğuşuyor.

Ancak Trump'a göre, "Hristiyanlık Nijerya'da varoluşsal bir tehditle karşı karşıya."

Cumhuriyetçi başkan, Truth Social platformunda yaptığı bir paylaşımda, iddialarını destekleyecek herhangi bir kanıt sunmadan, "binlerce Hristiyan öldürülüyor ve bu toplu katliamdan aşırılık yanlıları sorumlu" ifadelerini kullandı.

Trump, Nijerya'yı Dışişleri Bakanlığı'nın "din özgürlüğünü ciddi şekilde ihlal eden" ülkeler için kullandığı "özellikle endişe verici ülke" olarak nitelendirdiğini de ifade etti.

Nijerya, çoğunluğu Müslüman olan kuzey ve çoğunluğu Hristiyan olan güney arasında neredeyse eşit olarak bölünmüştür.

Kuzeydoğu, 15 yıldan uzun süredir Boko Haram'ın elinde şiddet olaylarına maruz kalmış, bu da 40 binden fazla kişinin ölümüne ve iki milyon kişinin yerinden edilmesine yol açmıştır.

Kuzeybatıda, "haydut" olarak bilinen çeteler köylere baskın düzenleyerek bölge sakinlerini öldürüp kaçırmaktadır.

Orta Nijerya ayrıca, çoğunluğu Müslüman olan çobanlar ile Hristiyan çiftçiler arasında sık sık çatışmalara sahne olmaktadır. Bu da şiddete dini bir boyut kazandırmaktadır. Ancak uzmanlar, toprak anlaşmazlıklarının temel olarak nüfus artışından kaynaklandığını belirtmekteler.

Trump'ın Arap ve Afrika işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos ekim ayı ortasında, "Boko Haram ve DEAŞ, Hristiyanlardan daha fazla Müslüman öldürüyor" demişti.

Şarku’l Avsat’ın ACLED Kriz İzleme Merkezi'nden aktardığına göre veriler, 2020-2025 yılları arasında Hristiyanları hedef alan en az 389 şiddet olayı yaşandığını ve bunlardan en az 318'inin öldüğünü gösteriyor.

Aynı dönemde Müslümanlara yönelik 197 şiddet saldırısı, 400'den fazla kişinin ölümüne yol açtı.

Trump'ın açıklamaları, lobi gruplarının Nijeryalı ayrılıkçıların davasını aktif olarak desteklediği bir dönemde geldi.

Yabancı lobi şirketlerini düzenleyen kurallar kapsamında yayınlanan belgelere göre sürgündeki Biafra Cumhuriyeti hükümetini temsil eden Moran Global Strategies, mart ayında ABD Kongre üyelerine Nijerya'daki "Hristiyanlara yönelik zulüm" konusunda uyarıda bulunan bir mektup yazdı.

Biafra, 1967'de bağımsızlığını ilan eden ve 1970'e kadar süren kanlı bir iç savaşı başlatan, doğu Nijerya'da kısa ömürlü bir ayrılıkçı devletin adıydı.


Yemen, Husilere gelişmiş kimyasal sevkiyatını engelledi

Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)
Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)
TT

Yemen, Husilere gelişmiş kimyasal sevkiyatını engelledi

Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)
Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)

Yemen Ulusal Direniş Güçleri, Donanma, İstihbarat Birimi ve Sahil Güvenlik ile iş birliği yaparak, Bab el-Mendeb Boğazı'ndaki Husilere gelişmiş kimyasal ve askeri teçhizat sevkiyatını engelledi.

Isıya dayanıklılık ve füze ve insansız hava aracı (İHA) yapılarının yalıtımında kullanılan "fenol + formaldehit" adlı bir polimer bileşiğinden 24 varil ve radar izlerini azaltmak için kullanılan türevleri ele geçirdiler. Ayrıca, koruyucu giysiler, maskeler ve diğer askeri teçhizata da el koydular; bu gelişme, Husi kontrolündeki bölgelerde askeri üretim atölyelerinin varlığını gösteriyor.

Yemen askeri medyası, ortak bir devriyenin, İran Devrim Muhafızları tarafından işletilen kaçakçılık şebekeleriyle bağlantılı olduğundan şüphelenilen ahşap bir tekne hakkında kesin istihbarat aldığını bildirdi. Devriye, tekneyi durdurdu ve kargonun inceleme ve soruşturulması için güvenli bir yere çekti.

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani, operasyonun "İran'ın Yemen'deki projesine bir darbe daha" olduğunu ve Devrim Muhafızları'nın bölge güvenliğini tehdit eden askeri teçhizat kaçakçılığına karıştığının kanıtı olduğunu belirtti.