Suudi Arabistan, İsrail'i uluslararası insani hukuka uymaya çağırdı

Suudi Arabistan, Filistin'in statüsüne ilişkin Uluslararası Adalet Divanı oturumuna katıldı

TT

Suudi Arabistan, İsrail'i uluslararası insani hukuka uymaya çağırdı

Suudi Arabistan, İsrail'i uluslararası insani hukuka uymaya çağırdı

Suudi Arabistan dün, işgalci bir güç olarak İsrail'in uluslararası insancıl hukuk hükümlerine uyması ve işgal altındaki topraklarda yaşayan Filistin halkının gıda, su, barınma ve tıbbi malzeme gibi temel ihtiyaçlarını karşılaması gerektiği yönündeki talebini yineledi.

Bu talep, Hollanda'nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD), ‘İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşların işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki mevcudiyet ve faaliyetlerine karşı yükümlülükleri’ konusunda UAD'a sunulan istişari görüş talebiyle ilgili bir oturuma katılmasının ardından geldi.

sdefr
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı (UAD) oturumuna Suudi Arabistan'ı temsilen Dışişleri Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürü Muhammed en-Nasır katıldı. (SPA)

Oturumda ülkesini temsil eden Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürü Muhammed en-Nasır yaptığı açıklamada, “İsrail, işgal altındaki topraklarda yaşayan Filistin halkının temel insan haklarına saygı göstermek ve bu hakları korumakla yükümlüdür. İsrail'in uluslararası kuruluşların ve ülkelerin Filistinlilerin ihtiyaçlarını karşılama çabalarını engellemesi bir insan hakları ihlalidir” ifadelerini kullandı.

En-Nasır, BM Şartı'nın İsrail'e, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) da dahil olmak üzere BM organlarıyla iyi niyet çerçevesinde iş birliği yapma yükümlülüğü getirdiğine dikkat çekti. En-Nasır ayrıca, İsrail’in, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme kabiliyetini arttıracak yardımlar sağlamak isteyenlere izin vermek ve UAD’ın önündeki sorunun özü olan uluslararası hukukun emredici bir normu olarak bu hakka saygı göstermekle yükümlü olduğunu vurguladı.



Suudi Arabistan-Pakistan anlaşması ‘bölgedeki caydırıcılığı yeniden şekillendiriyor’

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman çarşamba günü Riyad'da Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'i kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman çarşamba günü Riyad'da Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'i kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan-Pakistan anlaşması ‘bölgedeki caydırıcılığı yeniden şekillendiriyor’

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman çarşamba günü Riyad'da Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'i kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman çarşamba günü Riyad'da Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'i kabul etti. (SPA)

Şarku'l Avsat'a konuşan uzmanlar, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif tarafından çarşamba günü imzalanan ortak stratejik savunma anlaşmasının bölgedeki güç dengesini yeniden şekillendireceğine inanıyor.

Pakistan Başbakanı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile görüşmesinin arifesinde, ‘İslam dünyasının birliği için temel bir dayanak noktası olan stratejik bir vizyon ve ilham verici bir liderlikle’ karşılaştığını belirtti.

Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi Güvenlik Araştırmaları Merkezi ve Ulusal Güvenlik Programı Genel Müdürü Dr. Hişam el-Ganem, anlaşmanın Suudi Arabistan ile yaklaşık 170 nükleer savaş başlığına sahip tek Müslüman çoğunluklu ülke olan Pakistan arasında nükleer ittifakı resmileştirerek Ortadoğu'daki caydırıcılık denklemini yeniden şekillendirdiğini söyledi.

Askeri konularda uzman olan Tümgeneral Dr. Muhammed el-Kubeyban ise anlaşmanın bölgeye hizmet ettiğini ve herhangi bir taraf için tehdit olmaktan ziyade, caydırıcı bir unsur olarak işlev göreceğini düşünüyor. Anlaşmanın iki tarafının da amaçlanan hedefe ulaşmada birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğunu ifade eden el-Kubeyban şu değerlendirmede bulundu: “Suudi Arabistan, ileri teknolojiye, konvansiyonel silah cephaneliğine ve gelişmiş altyapıya sahip olmasıyla önemli ülkeler arasında yer alırken, Pakistan ise çarpıcı askeri gücü, altyapısı ve önemli insan kaynaklarıyla nükleer bir devlettir.”


Gazze Şeridi'ndeki savaşta ölenlerin sayısı 65 bini aştı

Yerinden edilmiş Filistinliler, sahil yolunu kullanarak güneye doğru Gazze Şeridi'nin kuzeyinden kaçıyor (AP)
Yerinden edilmiş Filistinliler, sahil yolunu kullanarak güneye doğru Gazze Şeridi'nin kuzeyinden kaçıyor (AP)
TT

Gazze Şeridi'ndeki savaşta ölenlerin sayısı 65 bini aştı

Yerinden edilmiş Filistinliler, sahil yolunu kullanarak güneye doğru Gazze Şeridi'nin kuzeyinden kaçıyor (AP)
Yerinden edilmiş Filistinliler, sahil yolunu kullanarak güneye doğru Gazze Şeridi'nin kuzeyinden kaçıyor (AP)

İsrail'in Gazze'ye yönelik amansız hava saldırıları devam ederken, Gazze Şeridi'ndeki savaşta ölenlerin sayısı, savaşın yaklaşık iki yıl önce başlamasından bu yana 65 bin kişiyi aştı.

BM'nin İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere karşı "soykırım" eylemleri gerçekleştirdiği yönündeki suçlamasına rağmen, bombalamanın şiddeti azalmadı. İsrail işgal ordusu dün Gazze Şehri'ne yönelik saldırılarını yoğunlaştırarak, sakinleri merkeze ve güneye doğru kaçmaya zorladı ve on binlerce kişinin Reşid Caddesi'ne akın ederek trafiği durma noktasına getirmesinin ardından, Filistinlilerin yerlerinden edilmesi için geçici bir yol açtı. İsrail ordusu, salı/çarşamba gecesi Gazze Şehri'nde yaklaşık 50 hedefi vurduğunu duyurdu.

Suudi Arabistan, İsrail işgal güçlerinin Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını ve Filistin halkına karşı suç işlemeye devam etmesini, uluslararası toplumun uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukukun ihlaline dayanan bu suç niteliğindeki yaklaşıma son vermek için etkili önlemler almaması nedeniyle en sert şekilde kınadı.

Bu arada Avrupa Komisyonu, AB-İsrail ticaret ortaklığı anlaşmasının bazı hükümlerini askıya almayı ve şimdiye kadar gümrük vergilerinden muaf tutulan Yahudi devletinden ithal edilen mallara gümrük vergisi uygulamayı önerdi. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, önerilen yaptırımlara tepki göstererek, Tel Aviv'in yaptırımlar uygulanması halinde "uygun bir yanıt" vereceğini söyledi.


Suudi Arabistan ve Pakistan arasında ortak savunma ve caydırıcılık ittifakı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Pakistan Başbakanı dün Riyad'da resmi görüşmelerde bulundu (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Pakistan Başbakanı dün Riyad'da resmi görüşmelerde bulundu (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve Pakistan arasında ortak savunma ve caydırıcılık ittifakı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Pakistan Başbakanı dün Riyad'da resmi görüşmelerde bulundu (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Pakistan Başbakanı dün Riyad'da resmi görüşmelerde bulundu (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ile Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif dün Riyad'da ortak bir stratejik savunma anlaşması imzaladı. Her iki ülkenin de güvenliğini güçlendirme ve bölgede ve dünyada güvenliği ve barışı sağlama çabalarının bir parçası olarak imzalanan anlaşmaya göre bir ülkeye yapılan saldırı, her iki ülkeye de yapılmış sayılacak.

Anlaşma, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile Pakistan Başbakanı arasında yapılan bir toplantının ardından gerçekleşti. İki taraf arasındaki görüşmelerde, çeşitli alanlarda iki ülke arasındaki stratejik ortaklıkların güçlendirilmesi ve bölgesel ve uluslararası gelişmeler ele alındı.

Anlaşma, iki ülke arasındaki uzun süreli güvenlik ve askeri iş birliğinin bir sonucuydu. Bu iş birliği, ortak güvenlik kaderi ilkesine dayanan savunma ortaklığında yeni bir döneme doğru ilerliyor.

İki tarafın ortak açıklamasın göre anlaşma ‘iki ülke arasındaki savunma iş birliğinin çeşitli yönlerini geliştirmek ve herhangi bir saldırıya karşı ortak caydırıcılığı güçlendirmek amacını taşıyor.

Pakistan Başbakanı dün sabah saatlerinde Riyad'a resmi ziyaret için geldi ve resmi karşılama töreni düzenlendi. Suudi Arabistan Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait F-15 savaş uçakları, Şerif’in uçağı Suudi Arabistan hava sahasına girdikten ona eşlik etti.

Pakistan’ın Riyad Büyükelçiliği'nden bir kaynak dün yaptığı açıklamada, ziyaretin ‘iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve iş birliğini güçlendirmek ve karşılıklı çıkarlar konusunda iki ülkenin kararlı tutumlarını teyit etmek amacıyla gerçekleştirildiğini’ söyledi.

Suudi Arabistan'ın eski İslamabad Büyükelçisi Ali Avad Asiri, iki ülke arasındaki savunma ilişkilerinin askeri uzmanlık ve gücün yanı sıra Suudi Arabistan’ın mali imkanları ve stratejik konumu ile birleştiğine inanıyor. Bunun iki ülke ve liderleri arasındaki güçlü güven ile taçlandırıldığını ifade eden Asiri’ye göre iki ülkenin liderleri ne kadar değişirse değişsin, ilişkiler her yeni liderlikle daha da güçlenip derinleşiyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Asiri, bu ayırt edici iş birliğinin, iki ülkenin güvenliğini zayıflatmak isteyen herkese güçlü bir mesaj gönderdiğini söyledi.