İsrail, Ben Gurion Havaalanı saldırısına yanıt olarak Husilere karşı geniş çaplı bir saldırı gerçekleştirdi

Yemen Enformasyon, Kültür ve Turizm Bakanı Muammer el-İryani, İran'ın yalanlamasını ‘sahte bir iddia’ olarak nitelendirirken, Hudeyde Valiliği Birinci Müsteşarı Velid el-Kadimi, altyapının tahrip edilmesinden Husileri sorumlu tuttu

TT

İsrail, Ben Gurion Havaalanı saldırısına yanıt olarak Husilere karşı geniş çaplı bir saldırı gerçekleştirdi

İsrail, Ben Gurion Havaalanı saldırısına yanıt olarak Husilere karşı geniş çaplı bir saldırı gerçekleştirdi

İsrail, Husiler tarafından pazar günü Ben Gurion Havaalanı yakınlarına isabet eden füzeli saldırıya beklenen yanıtını, pazartesi akşamı Yemen'in Kızıldeniz kıyısındaki Hudeyde Limanı’na ve bir çimento fabrikasına ağır saldırılar gerçekleştirerek verdi. Böylece Tel Aviv, 20 Temmuz 2023'ten bu yana İran destekli Husilere karşı altıncı misillemesini gerçekleştirdi.

ABD, mart ayı ortalarından bu yana Husileri uluslararası deniz taşımacılığını tehdit etmeyi ve İsrail'e saldırmayı bırakmaya zorlamak için saldırılar düzenlerken, İsrail tarafından yapılan saldırıların verdiği zararın boyutları hakkında henüz bir açıklama yapılmadı.

İsrail ordusuna bağlı haber ajanslarının aktardığına göre saldırılar, İsrail’e yönelik karadan karaya füzeler ve dronelar kullanılarak gerçekleştirilen saldırılara yanıt olarak Hudeyde Limanı ve çevresini hedef aldı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Hudeyde Limanı’nda hedef alınan noktaların Husiler için merkezi bir gelir kaynağı oluşturduğu, çünkü Hudeyde Limanı’nın İran savaş araçları, askeri teçhizat ve ek askeri ihtiyaçların transferi için kullanıldığı öne sürüldü.

İsrail ordusunun Arapça sözcüsü olan Avichay Adraee yaptığı açıklamada, saldırıların Hudeyde'nin doğusundaki Husilere ait bir çimento fabrikasının hedef aldığını, çünkü fabrikanın Husiler için gelir kaynağı olduğunu söyledi. Adraee açıklamasında, İsrail ordusunun ‘İsrail vatandaşlarına ve sakinlerine yönelik her tehdide karşı ve gereken her mesafede güçlü bir şekilde hareket etmeye devam etmeye kararlı olduğunu’ vurguladı.

Husiler, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere destek için İsrail ve ABD güçlerini hedef aldıklarını iddia ederken Yemen hükümeti, Husilerin İran'ın bölgedeki gündemini uyguladığını ve Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğündeki Yemen barış sürecinden kaçtığını söylüyor.

Husiler, pazar günü İsrail'in ilk kez önleyemediği bir balistik füze saldırısında bulundu. Füzenin Ben Gurion Havaalanı yakınlarında infilak etmesi sonucunda büyük bir oyuk oluştu. Bu durum, Husilerin sahip olduğu silahların yarattığı tehdidi arttırarak, Tel Aviv'i daha önce Yemen’e karşı gerçekleştirdiği beş saldırısında olduğu gibi bir misilleme tehdidinde bulunmaya itti.

Yemen Enformasyon, Kültür ve Turizm Bakanı Muammer el-İryani, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ‘Hudeyde Limanı ve Husilere ait Bacil Çimento Fabrikası’na olanların terörist Husilerin Yemen'e ve Yemenlilere getirdiği çok sayıdaki felakete eklenen yeni bir trajedi’ olduğunu söyledi. İryani, tüm bunların ‘Husilerin Kızıldeniz'de ve ötesinde gerçekleştirdiği, uluslararası seyrüseferi hedef alan, bölgesel ve küresel çıkarları tehdit eden askeri ve düşmanca maceralardan ayrı tutulamayacağını’ vurguladı.

fghyjukı
İsrail'in Yemen'in Hudeyde Limanı’ndaki yakıt depolarını hedef alan saldırıları büyük bir yangına yol açtı (AFP)

İryani, şöyle devam etti:

“Husiler, 2014 yılındaki talihsiz darbeden bu yana İran rejiminin elinde ucuz bir araç olmayı tercih etmiş, kontrolü altındaki bölgeleri İran'ın füze platformları olarak kullanarak Yemen'in, halkının ve ulusal güvenliğinin çıkarlarını hiçe saymıştır.”

İran'ın bölgesel savaşlarını Yemen topraklarından yönettiğinin, Husileri kullanarak kendi altyapısını zarara uğramaktan koruduğunun, Husilerin ise Tahran'ı memnun etmek için Yemen'in elinde kalan tüm imkânları feda etmekten çekinmediğinin açık hale geldiğini vurgulayan İryani, “Belki de İran Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Ben Gurion Havaalanı'nı hedef alan füze saldırısında İran’ın parmağı olduğunu inkâr etme girişimleri bu stratejinin bir parçasıdır. Bu girişim, silahın İran'a ait olduğu, bu sistemleri yöneten uzmanların İranlı olduğu ve siyasi kararın Tahran'dan geldiği gerçeğine dayanmayan sahte bir iddiadır” ifadelerini kullandı.

İryani, mevcut gerilim, bunun tüm sonuçları, kan dökülmesi, halkın açlığa mahkûm edilmesi, ekonominin zarar görmesi ve toplumun mezhepçiliğe sürüklenmesinin yanı sıra nefret ve ayrımcılığa dayalı bir dış gündem lehine Yemenli kimliğini yok etme girişimleri de dahil olmak üzere devlet kurumlarını ele geçirmesinden bu yana tüm yaşananlardan Husileri sorumlu tuttu.

Yemenli bakan, şöyle devam etti:

“Husiler, Yemen'i Arap ve uluslararası çevresinden izole etmeye çalışmış, ülkeyi Yemenlilerin hiçbir ilgisi olmayan çatışmalara sürüklemiş, nefret ve yıkıma dayalı aşırılıkçı hanedan projesini örtbas etmek için Kudüs ve direniş gibi sahte sloganlar kullanmıştır.”

Hudeyde'de yaşananların, ‘terörist oluşum’ diye tanımladığı Husiler yok edilmeden, devlet yeniden tesis edilmeden, Yemen yeniden Arap ülkeleri arasındaki yerine, barışa ve istikrara giden yoluna geri dönmeden Yemen'i kurtarmanın bir yolu olmadığını bir kez daha gösterdiğini vurgulayan İryani, “Bu aynı zamanda Yemen topraklarının, limanlarının ve hayati öneme sahip tesislerinin bir kısmının Husilerin kontrolüne bırakılmasının sadece Yemen'i tehdit etmekle kalmayıp aynı zamanda tüm bölgenin güvenliğini daha fazla kaosa ve gerilime sürüklediğini de kanıtlıyor” dedi.

Öte yandan Hudeyde Valiliği Birinci Müsteşarı Velid el-Kadimi, İsrail'in dün akşam düzenlediği saldırılarda Hudeyde Limanı’nın iskelesinin hedef alındığını ve tamamen tahrip edildiğini, operasyonda Bacil çimento fabrikası ve elektrik santrallerinin de yıkıldığını doğruladı.

Kadimi, Şarku’l Avsat’a yaptığı özel açıklamada, Yemen'in altyapısının tahrip edilmesinden tamamen Husileri sorumlu tuttu.

Kadimi, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Hudeyde Limanı’nın iskelesinin tamamı İsrail uçakları tarafından hedef alınmış ve imha edilmiştir. Bu da tüm altyapının yok edildiği anlamına geliyor. Altyapının tahrip edilmesinden tamamen terörist Husileri sorumlu tutuyoruz. Zira Kızıldeniz’de İsrail hedefleri olarak adlandırdıkları, ABD’ye ve İsrail'e Yemen'in altyapısını tahrip etmeleri için bir davet niteliği taşıyan gemileri vurmaya devam ediyorlar.”

Yemen’in ikinci büyük limanı olan ve ülkenin gıda ihtiyacının yaklaşık yüzde 80'inin giriş yaptığı Hudeyde Limanı’nın hizmet dışı bırakılmasının Yemen halkı üzerinde olumsuz bir etki yaratacağı uyarısında bulunan Kadimi, “Yemen halkına yönelik insani yardım ve tüm ihtiyaçlar Hudeyde Limanı üzerinden giriş yaptığı için bu durum, Yemen halkı üzerinde olumsuz bir etki yaratacak. Hudeyde Limanı Yemen'in ikinci büyük limanı ve Yemen'in ihtiyaçlarının yaklaşık yüzde 80'ini buradan karşılanıyor. Bugün limandaki iskelenin yıkılması ve ticari gemilerin limana ulaşmasının engellenmesi, tüm Yemen halkı için bir felaket iken, Husiler bunu umursamamakta ve sadece kendi çıkarlarını elde etmeyi düşünmektedir” şeklinde konuştu.

Saldırılarda Bacil çimento fabrikası ile inşa edilen, ancak henüz faaliyete geçmeyen yeni fabrikaya ait jeneratörlerin de zarar gördüğünü belirten Kadimi, açıklamada bulunduğu saatlerde henüz herhangi bir can kaybından haberinin kendilerine ulaşmadığını, ancak özellikle çimento fabrikasında ölenlerin olabileceğini söyledi.

Hudeyde Limanı’nın onarım maliyetinin çok yüksek olacağını ve yeniden inşası için dev şirketlere ihtiyaç duyulacağını ifade eden Kadimi, “Tüm Yemen topraklarının özgürleştirilmesi çağrısında bulunduk. Zira Husiler sadece Yemen'i hedef almakla kalmayıp genel olarak bölgenin güvenliğini yok etmeye ve istikrarsızlaştırmaya çalıştığı için yok edilmesi gereken habis bir kanser haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.



Maduro: Washington ile anlaşmazlık askeri çatışmaya yol açmamalı

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (Reuters)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (Reuters)
TT

Maduro: Washington ile anlaşmazlık askeri çatışmaya yol açmamalı

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (Reuters)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (Reuters)

Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, Donald Trump'ın ABD güçlerine tehdit oluşturmaları halinde Venezuela uçaklarını düşüreceğini tehdit etmesinin ardından, dün yaptığı açıklamada, ABD ile olan anlaşmazlıkların askeri çatışmaya yol açmaması gerektiğini söyledi.

Maduro, ülke medyasında yayınlanan mesajında şunları söyledi: “ABD ile hiçbir anlaşmazlık askeri çatışmaya yol açmamalıdır. Bunun hiçbir gerekçesi yoktur.”

Trump Karakas'a, ABD güçlerine tehdit oluşturması halinde askeri uçaklarının vurulacağı konusunda uyarıda bulunmuştu. Washington, Cumhuriyetçi başkanın uyuşturucu kartellerine karşı savaşının bir parçası olarak Porto Riko'ya 10 adet F-35 savaş uçağı gönderdiğini duyurmuştu.

Trump, ABD'nin uyuşturucu kartelini yönettiği suçlamasıyla Maduro'ya baskılarını artırırken, uçaklar Karayipler'in güneyinde konuşlanmış ABD savaş gemilerine katılacak.

Pentagon'un perşembe günü iki Venezüella askeri uçağının bir ABD Donanma gemisinin üzerinden uçtuğunu açıklaması ve bu “son derece kışkırtıcı” hareketten sonra Karakas'ı daha fazla gerilime karşı uyarmasıyla son günlerde gerginlik arttı.

Maduro, “(Trump'a) sundukları istihbarat raporları yanlış. Venezuela bugün, koka yaprağı ve kokain üretiminin olmadığı, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele eden bir ülke” dedi.

Maduro, “Venezuela her zaman konuşmaya ve diyaloğa açık olmuştur, ancak saygı talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.


Rusya Savunma Bakanı Halid Hafter ile görüştü

Libya Ulusal Ordusu Genelkurmay Başkanı Halid Hafter, Moskova'daki görüşmeler sırasında (Rusya Savunma Bakanlığı'nın videosundan ekran görüntüsü)
Libya Ulusal Ordusu Genelkurmay Başkanı Halid Hafter, Moskova'daki görüşmeler sırasında (Rusya Savunma Bakanlığı'nın videosundan ekran görüntüsü)
TT

Rusya Savunma Bakanı Halid Hafter ile görüştü

Libya Ulusal Ordusu Genelkurmay Başkanı Halid Hafter, Moskova'daki görüşmeler sırasında (Rusya Savunma Bakanlığı'nın videosundan ekran görüntüsü)
Libya Ulusal Ordusu Genelkurmay Başkanı Halid Hafter, Moskova'daki görüşmeler sırasında (Rusya Savunma Bakanlığı'nın videosundan ekran görüntüsü)

Rusya Savunma Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Savunma Bakanı Andrei Belousov'un Libya Ulusal Ordusu Genelkurmay Başkanı Halife Hafter ile bir görüşme yaptığını duyurdu.

Bakanlık, Telegram kanalından yaptığı açıklamada, Belousov'un Hafter ile ikili ilişkiler ve Kuzey Afrika'daki durumu görüştüğünü belirtti.

Bakanlık, toplantı sırasında Belousov'un, Halife Hafter'i Genelkurmay Başkanlığına atanması ve tuğgeneral rütbesine terfi etmesi nedeniyle tebrik ettiğini kaydetti.

Rusya Savunma Bakanı Andrey Belousov, Moskova'da Halid Hafter ile görüşmesi sırasında (Rusya Savunma Bakanlığı videosundan ekran görüntüsü)Rusya Savunma Bakanı Andrey Belousov, Moskova'da Halid Hafter ile görüşmesi sırasında (Rusya Savunma Bakanlığı videosundan ekran görüntüsü)

Açıklama şöyle devam etti: “Rus Savunma Bakanı, görüşmelerin 9 Mayıs 2025'te Büyük Vatanseverlik Savaşı'nın 80. yıldönümü kutlamaları sırasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Libya Ulusal Ordusu Komutanı Mareşal Halife Hafter arasında yapılan toplantının devamı niteliğinde olduğunu belirtti.”

“Halid Hafter ise Andrei Belousov'a sıcak karşılaması için teşekkür etti ve hedeflerine ulaşmasında başarılar diledi. Görüşmelerde, Rusya-Libya ilişkilerindeki güncel konular ele alındı. İki taraf ayrıca Kuzey Afrika'daki gelişmelerle ilgili önemli konuları da görüştü.”


NYT: ABD güçleri, 2019 yılında başarısız olan bir operasyonda Kuzey Koreli sivilleri öldürdü

Donald Trump ve Kim Jong-un, ABD başkanının ilk döneminde Kuzey ve Güney Kore sınırında düzenlenen bir toplantıda el sıkıştı, (Arşiv-AP)
Donald Trump ve Kim Jong-un, ABD başkanının ilk döneminde Kuzey ve Güney Kore sınırında düzenlenen bir toplantıda el sıkıştı, (Arşiv-AP)
TT

NYT: ABD güçleri, 2019 yılında başarısız olan bir operasyonda Kuzey Koreli sivilleri öldürdü

Donald Trump ve Kim Jong-un, ABD başkanının ilk döneminde Kuzey ve Güney Kore sınırında düzenlenen bir toplantıda el sıkıştı, (Arşiv-AP)
Donald Trump ve Kim Jong-un, ABD başkanının ilk döneminde Kuzey ve Güney Kore sınırında düzenlenen bir toplantıda el sıkıştı, (Arşiv-AP)

New York Times (NYT) dün, ABD Deniz Kuvvetleri Özel Birlikleri’nin (SEAL) 2019 yılında hassas diplomatik müzakereler sırasında nükleer silaha sahip ülkeye dinleme cihazı yerleştirmek için düzenledikleri gizli operasyonda başarısız olunca birkaç Kuzey Koreli sivili vurarak öldürdüğünü bildirdi.

NYT, gizli kalmaya devam eden ayrıntılara aşina olan mevcut ve eski askeri yetkililer de dahil olmak üzere isimsiz kaynaklara atıfta bulunarak, Başkan Donald Trump'ın Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile tarihi görüşmelerde bulunduğu ilk döneminde operasyonu onayladığını yazdı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Beyaz Saray, Savunma Bakanlığı (Pentagon) ve Seul'deki ABD Büyükelçiliği, haberle ilgili yorum taleplerine henüz yanıt vermedi.

NYT, sivillerin gece sahile çıkan özel harekât güçleriyle karşılaştıklarında deniz ürünleri topluyor gibi göründüklerini bildirdi. ABD güçleri ateş açarak küçük balıkçı teknesindeki herkesi öldürdü. Raporda öldürülenlerin sayısı belirtilmedi.

Raporda, Pentagon tarafından yapılan gizli bir incelemenin, cinayetlerin angajman kuralları uyarınca ‘haklı’ olduğu sonucuna vardığı belirtildi.

 Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, ABD Başkanı Donald Trump ile tokalaşıyor. (Reuters)Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, ABD Başkanı Donald Trump ile tokalaşıyor. (Reuters)

Trump ve Kim'in 2019'daki son temasından bu yana görüşmeler durdu ve Kuzey Kore nükleer silah ve balistik füze programlarında ilerleme kaydetti.

ABD Senatosu İstihbarat Komitesi'nin en üst düzey Demokrat üyesi Senatör Mark Warner, NYT'nin haberinde yer alan bilgileri ne doğrulayabileceğini ne de yalanlayabileceğini söyledi Warner, “Kongre'nin uygun denetimini yapması gereken bir zaman varsa, o da şimdidir” dedi.