Hindistan, Pakistan'ın nükleer cephaneliğinin Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın denetimine alınmasını istiyor

Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh (Reuters)
Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh (Reuters)
TT

Hindistan, Pakistan'ın nükleer cephaneliğinin Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın denetimine alınmasını istiyor

Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh (Reuters)
Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh (Reuters)

Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh, geçen hafta iki ülke arasında yaşanan açık askeri çatışmanın ardından Pakistan'ın nükleer silahlarının Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) denetimine alınması gerektiğini söyledi.

Singh, Hindistan yönetimindeki Keşmir'in en büyük şehri olan Srinagar'daki silahlı kuvvetler karargahını ziyaretinde, "Pakistan'ın nükleer cephaneliği Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın denetimine alınmalı" dedi.

Singh'in açıklamaları, nükleer silahlı rakipler arasındaki yaklaşık otuz yıldır yaşanan en kötü askeri çatışmanın cumartesi günü ilan edilen ateşkesle sona ermesinin sonrasında geldi.

İki ülke arasındaki çatışmanın alevlenmesi, çatışmanın tam ölçekli bir savaşa dönüşebileceği yönündeki küresel korkuları artırdı.

Pakistan, iki nükleer güç arasındaki dört günlük çatışmanın ateşkesle sona ermesinin ardından iki ülke arasındaki ilişkilerde yumuşamanın yeni bir işareti olarak, çarşamba günü yakaladığı bir sınır muhafızını iade etti.

Nisan ayında Hindistan'ın kontrolündeki Keşmir bölgesinde 26 kişinin hayatını kaybettiği saldırının ardından, bir gün sonra güvenlik görevlisi gözaltına alındı. Saldırı, iki ülke arasında füze, insansız hava aracı ve savaş uçaklarının kullanıldığı çatışmalara yol açtı.

22 Nisan saldırısının sorumluluğunu üstlenen kimse olmadı, ancak Hindistan, Pakistan merkezli “Leşker-i Tayyibe” örgütünün saldırıya karıştığını iddia etti ve İslamabad'ı örgüte destek vermekle suçladı. İslamabad ise suçlamaları reddetti ve bağımsız soruşturma yapılması çağrısında bulundu.

Hindistan Sınır Güvenlik Gücü, 23 Nisan 2025'ten bu yana Pakistan'da gözaltında tutulan Purnam Kumar Shaw'un Hindistan'a teslim edildiğini bildirdi. Hindistan, Pakistan'ı, nisan ayında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de 26 kişinin ölümüne yol açan saldırıyı gerçekleştirdiğini iddia ettiği militanları desteklemekle suçlarken, İslamabad bu iddiayı reddediyor. Hindistan, son çatışmalar sırasında Pakistan'ın nükleer tesislerini hedef aldığı iddialarını reddetti.

Hindistan Hava Kuvvetleri Komutanı A.K. Bharti gazetecilere yaptığı açıklamada, “Kiran tepelerini vurmadık” dedi. Bu sözler, Hindistan basınının Pakistan'ın nükleer silahlarını sakladığı geniş bir kayalık dağ silsilesine atıfta bulunuyor.



Trump, Ortadoğu’yu yeniden şekillendirirken İsrail sessiz kalıyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump ve Suriye lideri Ahmed Şara bir araya geldi (Reuters)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump ve Suriye lideri Ahmed Şara bir araya geldi (Reuters)
TT

Trump, Ortadoğu’yu yeniden şekillendirirken İsrail sessiz kalıyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump ve Suriye lideri Ahmed Şara bir araya geldi (Reuters)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump ve Suriye lideri Ahmed Şara bir araya geldi (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Ortadoğu turuyla bölgeyi yeniden şekillendirirken İsrail sürecin dışında kaldı.

Reuters’ın analizinde, Trump’ın bu hafta Suudi Arabistan ziyaretiyle başlattığı önemli Ortadoğu turunda İsrail’i ziyaret etmemesinin, Tel Aviv yönetiminde hayal kırıklığı yarattığı belirtiliyor.

Haberde, radikal sağcı Binyamin Netanyahu yönetiminin, Trump’ın İsrail’i “es geçmesi karşısında diplomatik sessizliğe gömüldüğü” ifade ediliyor. 

Gazze savaşı nedeniyle Suudi Arabistan’la ilişkileri normalleştirme umudunu kaybeden İsrail’in, Ortadoğu’nun yeniden şekillendirilmesi sürecine izleyici kaldığı yorumu yapılıyor. 

Washington merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi’nden Jonathan Panikoff, Trump’ın “önceliklerinin açıkça değiştiğini” belirterek, ABD’nin İsrail'e uyguladığı özel muamelenin artık geçerli olmayabileceğini söylüyor: 

Trump açıkça ticaret ve yatırım odaklı bir gündemle ilerlemeye kararlı. ABD ve İsrail'in tarihsel açıdan her zaman yakın işbirliği içinde olduğu geleneksel politika ya da güvenlik konuları Trump'ın öncelikleriyle uyuşmasa bile yine de bunlara odaklanacaktır.

CNN’in analizinde de ABD Başkanı’nın “ideolojik ruh ikizi” olarak görülen Netanyahu’yla Trump’ın arasının açıldığına dikkat çekiliyor. 

Trump’ın ekibinin Katarlı ve Suudi Arabistanlı yetkililerle Gazze savaşını sonlandırmak için perde arkasında görüştüğü, İsrail’inse çatışmaları sürdürmekte ısrarcı davrandığı belirtiliyor. 

Trump'ın müttefiklerinden Senatör Lindsey Graham, Suriye’ye yaptırımların kaldırılması kararını “doğru koşullar altında destekleyeceğini” söylemişti. Graham, Trump’ın bu süreçte İsrail’in taleplerini göz önünde bulundurması gerektiğini de sözlerine eklemişti.  

Trump, özellikle son iki haftada Netanyahu'yu köşeye sıkıştıracak hamleler yaptı. Husilerle barış ilan etti, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine saldırı planını desteklemek yerine Tahran'la müzakere başlattı ve Suudi Arabistan'la nükleer görüşmelerin ilerlemesi için Riyad-Tel Aviv hattında normalleşme şartını askıya aldı.

Trump, 5 Ocak'ta göreve başladığında Netanyahu, Beyaz Saray'a davet edilen ilk yabancı liderdi. İsrail Başbakanı, Cumhuriyetçi liderin zaferini de ilk tebrik edenler arasındaydı. Diğer yandan analizlerde, Gazze savaşındaki tavrı nedeniyle Netanyahu'nun Trump'tan aldığı desteği kaybedebileceği belirtiliyor. 

Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da ABD-İsrail vatandaşı esir asker Idan Alexander'in Hamas tarafından serbest bırakılmasının ardından Netanyahu yönetimine yüklenmişti: 

Esirleri geri getirmek istiyoruz ama İsrail savaşı bitirmeye hazır değil. İleriye dönük net bir yol göremiyoruz, bir anlaşmaya varılması gerekiyor ama Netanyahu yönetimi savaşı uzatıyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters