Oscarlı sinemacı yeni uyarlamasıyla beklentileri altüst edecek

46 yaşındaki Amerikalı aktör Oscar Isaac, Bir Evlilikten Manzaralar'daki (Scenes from a Marriage) çarpıcı performansıyla Emmy adaylığı elde etmişti (Netflix)
46 yaşındaki Amerikalı aktör Oscar Isaac, Bir Evlilikten Manzaralar'daki (Scenes from a Marriage) çarpıcı performansıyla Emmy adaylığı elde etmişti (Netflix)
TT

Oscarlı sinemacı yeni uyarlamasıyla beklentileri altüst edecek

46 yaşındaki Amerikalı aktör Oscar Isaac, Bir Evlilikten Manzaralar'daki (Scenes from a Marriage) çarpıcı performansıyla Emmy adaylığı elde etmişti (Netflix)
46 yaşındaki Amerikalı aktör Oscar Isaac, Bir Evlilikten Manzaralar'daki (Scenes from a Marriage) çarpıcı performansıyla Emmy adaylığı elde etmişti (Netflix)

Guillermo del Toro, yakında yayına girecek Frankenstein uyarlamasının klasik bir korku filmi olmadığını söyledi.

Cannes Film Festivali kapsamında besteci Alexandre Desplat'la gerçekleştirdiği söyleşide konuşan del Toro, yeni filmiyle ilgili, "Biri geçen gün bana, 'Gerçekten korkunç sahneler var mı?' diye sordu. İlk kez bunu düşündüm. Bu benim için duygusal bir hikaye. Tıpkı önceki işlerim gibi çok kişisel. Bir baba olmak, bir evlat olmak üzerine bir soru soruyorum. Ben korku filmi yapmıyorum. Hiçbir zaman öyle bir derdim olmadı" dedi.

Mary Shelley'nin 1818 tarihli klasik gotik romanından uyarlanan film, Christoph Waltz'un canlandırdığı Dr. Pretorious'un, yaklaşık 40 yıl önce bir yangında öldüğü sanılan Frankenstein'ın Canavarı'nı bulmaya çalışmasını konu alıyor. Amaç ise, Dr. Victor Frankenstein'ın yarım kalan tartışmalı deneylerini tamamlamak.

Filmin yıldızlarla dolu oyuncu kadrosunda Waltz'un yanı sıra Jacob Elordi, Oscar Isaac, Mia Goth, Felix Kammerer ve Christian Convery gibi isimler de yer alıyor. Filmin ilk fragmanı bu yılın başında düzenlenen kapalı bir Netflix etkinliğinde gösterildi ancak henüz kamuoyuyla paylaşılmadı.

Del Toro'nun Frankenstein projesi ilk olarak 2007'de duyurulmuş, ancak 2014'te rafa kaldırılmıştı. Netflix ise projeyi 2023'te yeniden hayata geçirdi. 

Başrolde ilk olarak Andrew Garfield'ın yer alması planlanıyordu. Ancak Hollywood grevleri nedeniyle değişen takvimler sonucu Frankenstein'ın Canavarı rolünü, Euphoria'yla yıldızı parlayan 27 yaşındaki Avustralyalı oyuncu Jacob Elordi devraldı.

Meksikalı sinemacı del Toro, Suyun Sesi (The Shape of Water) ve Guillermo del Toro sunar: Pinokyo'yla (Guillermo del Toro's Pinocchio) toplam üç Oscar kazanmıştı.

Merakla beklenen Frankenstein'ın kasımda Netflix'te izleyiciyle buluşması planlanıyor.

Independent Türkçe, Variety, GamesRadar



Mars'taki gizemli şeritler sıvı su nedeniyle oluşmamış

Mars yamaçlarındaki şeritlerin, suyun ve yaşam ihtimalinin işareti olabileceği düşünülüyordu (ESA)
Mars yamaçlarındaki şeritlerin, suyun ve yaşam ihtimalinin işareti olabileceği düşünülüyordu (ESA)
TT

Mars'taki gizemli şeritler sıvı su nedeniyle oluşmamış

Mars yamaçlarındaki şeritlerin, suyun ve yaşam ihtimalinin işareti olabileceği düşünülüyordu (ESA)
Mars yamaçlarındaki şeritlerin, suyun ve yaşam ihtimalinin işareti olabileceği düşünülüyordu (ESA)

Bilim insanları Mars'taki gizemli çizgilerin su tarafından oluşmadığını öne sürdü. 

Kızıl Gezegen'in birkaç milyar yıl önce daha sıcak olduğu ve bu sayede sıvı su barındırdığı geniş çapta kabul ediliyor.

Gezegenin yaşanabilirliği açısından kritik önemdeki sıvı suyun bugünkü varlığıysa epey tartışmalı bir konu. Sıcaklık ve atmosferik basınç çok düşük olduğundan, yüzeyinde su bulunması oldukça zor görünüyor.

Öte yandan Mars'taki uçurum ve krater duvarlarında 1970'lerden beri gözlemlenen birtakım koyu çizgilerin, sıvı suyun akması sonucu oluştuğu düşünülüyordu. 

Bilim insanları uzun zamandır bu gizemli şeritlerin nasıl oluştuğunu saptamaya çalışırken yeni bir araştırma su dışında bir kaynağa işaret ediyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Communications'ta dün (19 Mayıs) yayımlanan çalışmada 86 binden fazla uydu görüntüsü incelendi. Araştırmacılar bu görüntülerde Mars yamaçlarındaki yaklaşık 500 bin şeridi saptadı. 

Ardından bu gizemli çizgileri analiz etmek için bir makine öğrenimi algoritması geliştirdiler. Ekip daha kısa süre içinde kaybolan ve yinelenen yamaç çizgileri (RSL) adı verilen şekilleri de çalışmaya dahil etti.

Bulgular bu şekillerin sıvı su veya buzun yamaçlardan akması sonucu değil, küçük taneli tozların eğimli arazilerde birikmesi ve ardından rüzgar, meteor çarpması ve depremler gibi tetikleyicilerle yamaçlardan aşağıya doğru itilmesiyle gerçekleştiğine işaret ediyor.

Analize göre sözkonusu şekiller, sıcaklık artışları, yüksek nem veya yamaçların belirli bir yöne bakmasıyla ilişkili değil. Daha ziyade ortalamanın üzerinde rüzgar hızı ve toz birikimiyle oluşuyorlar ve bu da daha kurak bir kökenin göstergesi. 

Brown Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Adomas Valantinas "Küçük toz parçacıkları sıvı olmadan akıntı benzeri desenler oluşturabilir. Bu olgu, aşırı küçük tozların müdahale durumunda bir sıvıya benzer şekilde davranabilmesiyle ortaya çıkıyor; tozlar akıyor, dallanıyor ve aşağı doğru hareket ederken parmak benzeri desenler oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Bu, kuru kumun döküldüğünde su gibi akmasına benziyor. Ancak Mars'ta, ultra ince parçacıklar ve düşük yerçekimi bu akışkan benzeri özellikleri artırarak su akışı sanılabilecek şekiller yaratıyor.

Yeni araştırma, sıcaklıkların donma noktasının üzerine çıkabildiği dönemlerde Mars'ın yüzeyinde sıvı su bulunma ihtimalini elemiyor. 

Bern Üniversitesi'nden çalışmanın bir diğer yazarı Valentin Bickel "Her şey dönüp dolaşıp yaşanabilirlik ve yaşam arayışına geliyor" diyor: 

Eğer yamaç çizgileri ve RSL gerçekten sıvı su veya tuzlu su tarafından oluşturuluyorsa, bunlar yaşam için bir alan yaratabilir. Ancak bunlar nemli süreçlerle bağlantılı değilse, bu durum dikkatimizi daha umut verici yerlere yöneltmemizi sağlar.

Independent Türkçe, IFLScience, Reuters, Nature Communications