13 yıl sonra ilk ziyaret… ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Şam'da

 ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack'ın Suriye ziyareti, Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra iki ülke arasındaki yakınlaşmada yeni bir adım teşkil ediyor,(AFP)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack'ın Suriye ziyareti, Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra iki ülke arasındaki yakınlaşmada yeni bir adım teşkil ediyor,(AFP)
TT

13 yıl sonra ilk ziyaret… ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Şam'da

 ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack'ın Suriye ziyareti, Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra iki ülke arasındaki yakınlaşmada yeni bir adım teşkil ediyor,(AFP)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack'ın Suriye ziyareti, Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra iki ülke arasındaki yakınlaşmada yeni bir adım teşkil ediyor,(AFP)

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, ekonomik yaptırımların kaldırılmasının ardından iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açılmasını takiben bugün Suriye’nin başkenti Şam'a geldi.

Robert Ford, Mart 2011 ortasında Suriye'deki çatışmalar patlak verdiğinde ABD'nin Şam Büyükelçisi olarak görev yapan son diplomattı. Ülkesinin Suriyeli yetkililere ilk yaptırımları uygulamasının ardından Şam tarafından ‘istenmeyen’ kişiler arasında ilan edilmiş ve aynı yılın ekim ayında Suriye'yi terk etmişti.

Suriye resmi haber ajansı SANA bugün, Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani ve Barrack'ın Şam'daki ABD Büyükelçisi’nin ‘konutunun açılışını’ yaptığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre, Ebu Rummane bölgesindeki ABD Büyükelçiliği’nden yüzlerce metre uzakta bulunan ABD Büyükelçisi’nin konutunda sıkı güvenlik önlemleri arasında ABD bayrağının dalgalandığı görüldü.

Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump'ın, ABD'nin Ankara Büyükelçisi olarak görev yapan Barrack'ı Suriye Özel Temsilcisi olarak atadığını resmen açıklamasından saatler sonra yaşandı.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın X platformundaki paylaşımına göre Trump, “Barrack, aşırıcılığı durdurmak, ilişkileri geliştirmek ve Ortadoğu'da barışı sağlamak üzere Suriye ile birlikte çalışmak için büyük bir potansiyel olduğunun farkında… Birlikte ABD'yi ve dünyayı yeniden güvenli hale getireceğiz” dedi.

Barrack’ın atanması, Trump'ın 14 Mayıs'ta Riyad'da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile bir araya gelerek Beşşar Esed döneminde Şam'a uygulanan yaptırımların kaldırıldığını açıklamasından kısa bir süre sonra gerçekleşti.

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Türkiye'de Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile bir araya geldi. (EPA)ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Türkiye'de Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile bir araya geldi. (EPA)

Eş-Şara ve eş-Şeybani hafta sonu Türkiye'ye yaptıkları resmi ziyaret kapsamında Barrack ile İstanbul'da bir araya geldi.

Suriye Cumhurbaşkanlığı'ndan pazar günü yapılan açıklamada, görüşmenin yeni Suriye hükümetinin Washington ile ‘stratejik ilişkileri yeniden inşa etme çabalarının bir parçası’ olduğu belirtildi.

İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler 2011 yılında çatışmaların patlak vermesiyle, özellikle de Washington'un Esed de dahil olmak üzere Suriyeli yetkililere yaptırım uygulamasının ardından kötüleşmişti.

Temmuz 2011'in başlarında, dönemin ABD Büyükelçisi Ford, büyük bir gösterinin ardından ordu tarafından kuşatılan Hama şehrini ziyaret ederek yetkililere meydan okudu. Göstericilerin kendisine kırmızı güller yağdırması Şam'ı kızdırdı ve Washington'u yetkililere karşı harekete müdahale etmek ve gerilimi şiddetlendirmeye çalışmakla suçladı.

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Şam'daki ABD Büyükelçisi’nin konutunda düzenlenen bayrak çekme törenine katıldı. (AFP)ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Şam'daki ABD Büyükelçisi’nin konutunda düzenlenen bayrak çekme törenine katıldı. (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı kısa süre sonra Ford'u ‘istenmeyen’ yabancı büyükelçiler arasında saydı ve Ford, Ekim 2011 başında ‘güvenlik gerekçesiyle’ Suriye'yi terk etti.

Esed'in 8 Aralık'ta devrilmesinden bu yana iki ülke arasındaki ilişkiler giderek iyileşti.

ABD'nin Ortadoğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf başkanlığındaki bir ABD diplomatik heyeti Şam'ı ziyaret etti ve güçlerinin Suriye'nin başkentine ulaşmasından iki haftadan kısa bir süre sonra eş-Şara ile görüştü.



Witkoff'un önerisi: Hamas arabuluculara cevabını ‘notlarla’ iletti

Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)
Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)
TT

Witkoff'un önerisi: Hamas arabuluculara cevabını ‘notlarla’ iletti

Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)
Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)

Hamas kaynakları bugün, hareketin ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un 60 günlük ateşkes önerisiyle ilgili cevabını arabuluculara ilettiğini doğruladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar, Hamas'ın ortak bir Filistin pozisyonu oluşturmak amacıyla Katar'da ve Beyrut dahil diğer başkentlerde Filistinli grupların liderleriyle yoğun temaslarda bulunduğunu ve toplantılar düzenlediğini bildirdi.

Kaynaklar, Hamas liderliği ve gruplar açısından cevabın olumlu olarak nitelendirilebileceğini, ancak İsrail işgaline karşı açık bir önyargı taşıyan teklifin taşıdığı tüm olumsuzluklara rağmen, uygulanmasının başarılı olması için bazı notların da eklenmesi gerektiğini belirtti.

Kaynaklar, teklifle ilgili yapılan tüm düzenlemelerin oybirliğiyle kabul edildiğine dikkat çekerek, İsrail'e baskı yapma konusunda samimi bir Amerikan iradesi olması halinde teklifin kabul edileceğini ifade ettiler.

Kaynaklar, yanıtta yer alan notlardan birinin, İsrailli esirlerin Witkoff belgesinde belirtildiği gibi ilk hafta sadece iki gün içinde teslim edilmesini önlemeyi, bunun yerine son anlaşmada olduğu gibi aşamalı olarak iki ay boyunca anlaşmanın tam olarak etkili olmasını sağlamayı amaçladığını açıkladı.

Hareket kaynakları dün Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, teklife ilişkin yorumlarla birlikte olumlu bir yanıt verileceğini belirttiler.

Filistinli bir kadın, Cuma günü Gazze Şehri'ne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından çığlık atıyor (Reuters)Filistinli bir kadın, Cuma günü Gazze Şehri'ne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından çığlık atıyor (Reuters)

Kaynaklar o dönemde teklifin birçok ‘tuzak’ taşıdığını ve birçok koşulunun Filistinliler için durumu daha da karmaşık hale getirdiğini ifade etmişti. Kaynaklar, 60 günlük sürenin ateşkes anlaşmasını açıkça bağlayıcı hale getirmemesi ve İsrail'i buna bağlamadan, hatta başarılı olması halinde süreyi uzatmadan gevşek bir şekilde ortaya koyması da dahil olmak üzere, sunulan metinde birçok ikilemin belirgin olduğuna dikkat çekti. Bu durum, İsrail'in kalan esirlerin teslimi için belirlenen yedinci günden sonra istediği zaman Gazze'de Lübnan tarzı saldırılar gerçekleştirmesine ve altmış günün ardından savaşı tamamen yeniden başlatmasına açıkça izin verecektir.

Teklif ayrıca esir takası için üzerinde anlaşmaya varılmış herhangi bir kriter olmaksızın belirli bir sayı belirliyor ve sadece 125 müebbet ve yüksek cezalı mahkûmun serbest bırakılmasını öngörüyor ki bu sayı hayatta kalan ve ölen İsraillilerin sayısıyla orantılı olmadığı gibi bir önceki ateşkes aşamasında kullanılan kriterlere bile ulaşmıyor.

Kaynaklar o dönemde Hamas liderliğinin teklifin metnini inceledikten sonra, canlı ve ölü esirlerin serbest bırakılmasının bedeli konusunda bile İsrail'in ateşkes vizyonunu benimsediğini gördüklerini söyledi.

Kaynaklar, teklifte savaşı sona erdirecek net bir garantiden bahsedilmediğini, konunun müzakerelerin kaderine bırakıldığını, bunun da esasen savaşı sona erdirmek istemeyen ve herhangi bir anlaşmaya uymayı reddeden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elinde kalacağı anlamına geldiğini açıkladı.

Anlaşma metninin İsrail'in çekilmesi ve hatta yardım girişinin devam etmesi konusunda da herhangi bir garanti vermediğini belirten kaynaklar, insani yardım maddesinin de bir önceki anlaşmada kabul edilen insani yardım protokolünün uygulanmasına atıfta bulunmadığına, bunun yerine müzakereler ve anlaşmanın uygulanması sırasındaki gelişmelere göre devreye sokulmasını öngördüğüne dikkat çekti. Başka bir deyişle anlaşma metni, tüm ihtiyaçları karşılamadan ve enkazı kaldırmak için ağır ekipman ve diğerlerini getirmeden, İsrail'in bu insani dosyada üstünlüğünü korumasına izin veriyor.

İsrailli siyasi kaynaklar anlaşma metninin ne savaşın sona ermesini ne İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesini ne de insani yardımın serbestçe girişine izin verdiğini doğruladı.

Hamas kaynakları, teklifin herhangi bir anlaşma için İsrail'in ve Netanyahu hükümetinin koşullarını öne sürdüğünü, Filistinlilere ise hiçbir şey garanti etmediğini ve sadece hareketten net bir ödül olmaksızın esirleri teslim etmesini istediğini söylüyor.

Yeni anlaşma ateşkesin 60 gün sürmesini, ABD Başkanı Donald Trump'ın taraflara bu süre zarfında taahhütte bulunma garantisi vermesini ve ilk gün 5 İsrailli esir ile 9 cesedin, yedinci gün de aynı sayıda kişinin serbest bırakılmasını öngörüyor.

Anlaşma, insani yardımın iki tarafın üzerinde mutabık kalacağı bir anlaşma yoluyla yapılmasını ve sadece Birleşmiş Milletler (BM) ve Kızılay gibi mutabık kalınan kanallar aracılığıyla dağıtılmasını, yani özel sektöre hiçbir malın verilmemesini öngörüyor.