Sevilen dizi 7. sezon prömiyeriyle rekor kırdı

The Chi'nin 16 Mayıs'ta başlayan 7. sezonu, 8 Ağustos'ta ekranlara gelecek 12 bölümüyle sona erecek (Showtime)
The Chi'nin 16 Mayıs'ta başlayan 7. sezonu, 8 Ağustos'ta ekranlara gelecek 12 bölümüyle sona erecek (Showtime)
TT

Sevilen dizi 7. sezon prömiyeriyle rekor kırdı

The Chi'nin 16 Mayıs'ta başlayan 7. sezonu, 8 Ağustos'ta ekranlara gelecek 12 bölümüyle sona erecek (Showtime)
The Chi'nin 16 Mayıs'ta başlayan 7. sezonu, 8 Ağustos'ta ekranlara gelecek 12 bölümüyle sona erecek (Showtime)

Showtime'ın sevilen dizisi The Chi, 7. sezon prömiyeriyle kendi rekorunu kırdı. Bölüm, farklı platformlarda toplam 2 milyon izleyiciye ulaşarak, dizinin şimdiye kadarki en çok seyredilen bölümü oldu. Showtime'a göre, bölümün izlenme oranı dijital platformlarda geçen sezona kıyasla yüzde 2 artış gösterdi.

"Yaratıcılık çıtasını daha da yukarı taşıdı"

Paramount Global Eş CEO'su ve Showtime/MTV Entertainment Studios Başkanı Chris McCarthy yaptığı açıklamada, "The Chi'nin 7. sezonuyla Lena Waithe, yaratıcılık çıtasını daha da yukarı taşıdı ve dizi tarihinin en çok izlenen sezon açılışına imza attı" dedi. 

McCarthy, "Lena'nın hikaye anlatımı ezber bozuyor, klişelere teslim olmuyor ve Şikago'nun Güney Yakası'ndaki hayatın derinliğini, gücünü ve karmaşasını cesurca gözler önüne seriyor" diye ekledi.

The Chi, Şikago'nun Güney Yakası'nda yaşayan bir grup insanın, tesadüflerle yollarının kesişmesini ve ardından birbirlerine duydukları bağ ve arayışlarını konu alan güncel bir büyüme öyküsü.

Nancy C. Mejia'nın yönettiği sezonun açılış bölümünde Lynn Whitfield'ın canlandırdığı Alicia, oğlunun katilini bulmak için yola koyulup ortalığı birbirine katıyor. 

Dizinin oyuncu kadrosunda Lynn Whitfield'ın yanı sıra Jacob Latimore, Yolonda Ross, Shamon Brown Jr. ve Luke James gibi isimler yer alıyor. 20th Television imzası taşıyan The Chi, Lena Waithe tarafından yaratıldı. 

Prestijli ödüllerde 10 adaylık kazandı

The Chi her yıl siyahların sinema, televizyon, müzik ve edebiyat alanındaki başarılarını ödüllendirmek amacıyla dağıtılan NAACP Image Awards'da En İyi Drama Dizisi dahil 10 adaylık almıştı.

Televizyon yazarlarının da beğenisini kazanan dizi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yüzde 87'lik beğeni puanına sahip. "The Wire'a iyimser bir eşlikçi" diye nitelenen dizi, "Şikago'nun Güney Yakası'ndaki yaşamın karmaşıklıklarını şefkatli bir dokunuş ve büyüleyici karakterlerine karşı bariz bir sevgiyle keşfediyor" ifadeleriyle övülüyor.

Independent Türkçe, Deadline, TVLine



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience