The Last of Us'ın eleştirilen sezon finali umduğunu bulamadı

Abby'yi canlandıran 28 yaşındaki Kaitlyn Dever, bu yıl Netflix dizisi Apple Cider Vinegar'daki başarılı performansıyla da adından söz ettirdi (HBO)
Abby'yi canlandıran 28 yaşındaki Kaitlyn Dever, bu yıl Netflix dizisi Apple Cider Vinegar'daki başarılı performansıyla da adından söz ettirdi (HBO)
TT

The Last of Us'ın eleştirilen sezon finali umduğunu bulamadı

Abby'yi canlandıran 28 yaşındaki Kaitlyn Dever, bu yıl Netflix dizisi Apple Cider Vinegar'daki başarılı performansıyla da adından söz ettirdi (HBO)
Abby'yi canlandıran 28 yaşındaki Kaitlyn Dever, bu yıl Netflix dizisi Apple Cider Vinegar'daki başarılı performansıyla da adından söz ettirdi (HBO)

The Last of Us'ın ikinci sezon finali, ilk gecesinde hem mart ayındaki sezon prömiyerinden hem de 2023’teki ilk sezon finalinden daha az izlendi.

Final bölümü, HBO ve Max platformlarında ilk gecesinde 3,7 milyon izleyiciye ulaştı. Bu rakam, nisanda ekranlara gelen 5,3 milyon izleyicili sezon prömiyerine göre düşüş gösterirken, Şubat 2023'te 8,2 milyon izleyiciyle sezonunu kapatan ilk sezon finalinin de epey altında kaldı.

Sebebi Ulusal Anma Günü tatili mi?

Ancak HBO, sezon finalinin ABD'de kutlanan Ulusal Anma Günü (Memorial Day) tatiline denk gelmesinin izlenme oranlarını etkilediğini ve önümüzdeki günlerde bu sayının ciddi oranda artmasını beklediklerini belirtiyor. Bu beklentiyi destekleyen en önemli veriyse dizinin ikinci sezonunun, uzun vadede birinci sezona kıyasla daha fazla izleyici ortalaması yakalaması.

HBO'dan yapılan açıklamaya göre The Last of Us'ın ikinci sezonu, bölüm başına dünya genelinde yaklaşık 37 milyon izleyiciye ulaşmış durumda ve bu sayı artmaya devam ediyor. Karşılaştırmak gerekirse, ilk sezon prömiyeri 90 günlük sürede yalnızca ABD'de 32 milyon izleyiciye ulaşmış ve HBO'yla Max tarihinin en çok izlenen birinci sezon açılışı olmuştu. HBO, ikinci sezon için henüz sadece ABD'yi kapsayan ayrı bir veri paylaşmadı.

Dizi, ilk sezon finalinden bu yana toplamda 90 milyonun üzerinde izleyiciye ulaşarak önemli bir kitle kazandı. 

Final bölümünün izlenme oranında yaşanan bu düşüş ise tamamen sürpriz değil. Zira dizinin uyarlandığı video oyunu The Last of Us Part II, cesur anlatı tercihleri ve tartışmalı hikaye akışı nedeniyle çıkışından yaklaşık 5 yıl sonra bile hâlâ yoğun şekilde tartışılmaya devam ediyor. HBO dizisinin ikinci sezonu da ikinci oyunun ilk yarısını ekrana uyarlıyor ve benzer şekilde izleyicilerden hem olumlu hem de olumsuz yorumlar aldı.

Daha tehlikeli ve öngörülemez

Ödüllü video oyununa dayanan The Last of Us, modern medeniyetin çöküşünün 20 yıl sonrasında geçiyor. Pedro Pascal'ın canlandırdığı Joel, Bella Ramsey'nin hayat verdiği 14 yaşındaki Ellie'yi baskıcı bir karantina bölgesinden kaçırmak için tutuluyor. Küçük bir iş olarak başlayan bu görev, kısa sürede acımasız ve yürek burkan bir yolculuğa dönüşüyor. İkili, hayatta kalmak için birbirlerine güvenmek zorunda kalıyor.

Dizinin yeni bölümleri, ilk sezonun 5 yıl sonrasında başlıyor. Joel ve Ellie bu kez hem birbirleriyle hem de eskisinden daha tehlikeli, öngörülemez bir dünyayla yüzleşiyor.

Pascal ve Ramsey'nin yanı sıra dizide Gabriel Luna ve Rutina Wesley de rollerine devam ediyor. İkinci sezonda ise Kaitlyn Dever, Isabela Merced, Young Mazino ve Jeffrey Wright kadroya katılıyor. Catherine O’Hara da sezonun konuk oyuncuları arasında.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Deadline



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience