Trump, Los Angeles'ta Muhafızların konuşlandırılmasını savundu

Rakiplerine meydan okudu ve diğer şehirlere asker göndermeye hazır olduğunu vurguladı

Los Angeles'ta pazar gecesi bir arabanın üzerinde durarak Meksika bayrağını sallayan bir protestocu,  (AFP)
Los Angeles'ta pazar gecesi bir arabanın üzerinde durarak Meksika bayrağını sallayan bir protestocu,  (AFP)
TT

Trump, Los Angeles'ta Muhafızların konuşlandırılmasını savundu

Los Angeles'ta pazar gecesi bir arabanın üzerinde durarak Meksika bayrağını sallayan bir protestocu,  (AFP)
Los Angeles'ta pazar gecesi bir arabanın üzerinde durarak Meksika bayrağını sallayan bir protestocu,  (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün, Kaliforniya Valisi ve Los Angeles Belediye Başkanı'nın isteğine aykırı olarak, Los Angeles'taki protestoları bastırmak için Ulusal Muhafız güçlerinin sevk edilmesini "harika bir karar" olarak nitelendirdi.

Trump, “Truth Social” platformunda, “Bunu yapmasaydık, Los Angeles tamamen yok olurdu” dedi. Eleştirenlere ise gerekirse başka şehirlere de asker göndermeye hazır olduğunu söyleyerek meydan okudu.

Bu gelişme, Trump'ın göçmenlere yönelik sert politikalarını protesto eden göstericilerle polis arasında üç gün süren çatışmaların ardından, şehrin bazı bölgelerinde gerginliğin devam ettiği bir dönemde yaşandı. Los Angeles Valisi'nin, Trump'ı “federal yetkiyi siyasi bir silah olarak kullanmak” suçlamasıyla dava etmeye hazırlandığı bildirildi.

Ulusal Muhafız güçlerinin gösterileri bastırmak için çağrılması, ifade özgürlüğü ve barışçıl gösteri özgürlüğünü güvence altına alan ABD Anayasası'nın birinci maddesine ilişkin endişeleri artırırken, Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) yaptığı açıklamada, Trump yönetimine karşı dava açmayı planladığını duyurdu ve Ulusal Muhafızların seferber edilmesini yetki suistimali olarak nitelendirdi.



Birleşik Krallık: Filistin devletinin tanınması Hamas için bir ödül değil

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer (Reuters)
Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer (Reuters)
TT

Birleşik Krallık: Filistin devletinin tanınması Hamas için bir ödül değil

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer (Reuters)
Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer (Reuters)

 

Birleşik Krallık bugün, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki durumu iyileştirmek ve barışı sağlamak için adımlar atmadığı takdirde Filistin devletini tanıma planları yaparak Hamas'ı ödüllendirdiği yönündeki eleştirileri reddetti.

Gazze Şeridi'nde son günlerde zayıf düşmüş çocukların görüntüsü dünyayı şok etti. Bir küresel açlık gözlemevi dün, Gazze Şeridi'nde kıtlığın ortaya çıktığı ve yaygın ölümleri önlemek için acil önlemlerin alınması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer'ın İsrail'e eylül ayı için son tarih belirleyerek verdiği uyarı, İsrailli mevkidaşı tarafından hemen kınandı. İsrailli mevkidaşı, Starmer'ın Hamas’ı ödüllendirdiğini ve 2023'teki sınır ötesi saldırısında ölen ve yaralananları cezalandırdığını söyledi.

Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, Hamas'ın bağımsız bir Filistin devletini tanıyarak ödüllendirilmemesi gerektiğine inandığını söyledi.

Bu eleştiriye yanıt olarak, hükümet tarafından bir dizi medya röportajında soruları yanıtlamakla görevlendirilen Birleşik Krallık Ulaştırma Bakanı Heidi Alexander bugün yaptığı açıklamada, bunun Birleşik Krallık'ın planını tanımlamak için doğru bir yol olmadığını ifade etti.

LBC radyosuna konuşan Alexander, “Bu Hamas için bir ödül değil, çünkü Hamas korkunç zulümler işleyen aşağılık bir terör örgütü. Mesele Filistin halkıyla ilgili. Mesele Gazze'de açlıktan ölen çocuklarla ilgili” ifadelerini kullandı.

Alexander, “İsrail hükümetine, Gazze Şeridi'ne yardım girişine getirilen kısıtlamaları kaldırması için baskı yapmalıyız” dedi.

Fransa geçen hafta, eylül ayında Filistin devletini tanıyacağını duyurdu.

Ardışık İngiliz hükümetleri, bu kararın en etkili olduğu zamanda Filistin devletini tanıyacaklarını açıklamıştı.

Dün televizyonda yayınlanan bir konuşmasında Starmer, bu zamanın geldiğini belirterek Gazze Şeridi'ndeki acıları vurguladı ve iki devletli çözümün, yani Filistin devletinin İsrail ile barış içinde bir arada yaşamasının tehdit altında olduğunu belirtti.

Starmer, İsrail'in Gazze Şeridi'ne daha fazla yardımın girmesine izin vermek için somut adımlar atmaması, Batı Şeria'yı ilhak etmeyeceğini açıkça ilan etmemesi ve iki devletli çözüme yol açacak uzun vadeli bir barış sürecine bağlı kalmaması halinde, Birleşik Krallık'ın eylül ayında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda bu adımı atacağını bildirdi.