Jaws 50 yaşında: Spielberg sinema tarihini nasıl değiştirdiğini anlattı

Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)
Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)
TT

Jaws 50 yaşında: Spielberg sinema tarihini nasıl değiştirdiğini anlattı

Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)
Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)

20 Haziran 1975'te vizyona giren Jaws, sadece bir yaz eğlencesi olmanın çok ötesindeydi. Sinema tarihine damga vuran bu yapım, aynı zamanda dağıtım ve pazarlama yöntemleriyle de devrim yarattı. 

Film, o dönem hiç görülmediği kadar büyük bir lansmanla 464 salonda birden vizyona girdi. Bu, zamanının çok ötesindeydi. Ayrıca 700 bin dolarlık dev bir bütçeyle ulusal televizyonlarda iki düzine reklam filmi yayımlandı. 

Bu yoğun tanıtım kampanyası, Jaws'ı kısa sürede bir fenomene dönüştürdü ve sadece 78 gün içinde Baba'yı (The Godfather) geçerek tüm zamanların en çok hasılat yapan filmi oldu. Bugün "ilk yaz gişe canavarı" diye anılmasının sebebi de tam olarak bu.

Aradan geçen 50 yılın ardından Steven Spielberg artık gülerek anlatıyor olsa da Jaws'ın çekimleri yönetmen için adeta bir kabustu. 1975 yapımı bu kült köpekbalığı gerilimi, bir yandan Hollywood'un yaz filmi kalıbını oluştururken diğer yandan genç yönetmenine ciddi sınavlar yaşattı.

Spielberg, ABD'nin Massachusetts eyaletine bağlı, Atlas Okyanusu'ndaki Martha's Vineyard adasında Jaws @ 50: The Definitive Inside Story adlı belgeselin dünya prömiyerine gönderdiği video mesajında şunları söyledi:

Normal şartlarda burada yaz ayları rüya gibidir. Ama bütçeyi aştığımı, takvimin gerisinde kaldığımı ve boğulmak üzere olduğumu hissedince 1974 yazı tam anlamıyla bir kabus oldu. Ta ki bu kabus, hayatımın en büyük hayaline dönüşene kadar.

O dönem henüz 27 yaşında olan Spielberg, Peter Benchley'nin romanından uyarladığı film için mekan olarak Martha's Vineyard'ı seçmişti. Çünkü korkutucu dişlerle donatılmış mekanik köpekbalığının gerçek bir okyanusta yüzmesini istiyordu. Belgeselin, bu zorlu sürecin perde arkasını detaylı şekilde yansıttığını belirten Spielberg, şu ifadeleri kullandı:

Hepimizin bu kadar genç ve tecrübesiz olduğu bir dönemde, Atlantik Okyanusu'nda mekanik bir köpekbalığıyla çekim yapmak beklediğimizden çok daha zordu. Programı ve bütçeyi aştığımız noktada, bu filmin kariyerimde yönettiğim son film olacağından neredeyse emindim.

Zorluklar az değildi. Filmin çekim süresi 55 günden 159 güne uzarken, 3,5 milyon dolarlık bütçe üç katına çıkarak 9 milyon doları bulmuştu. Ama sonuç bambaşkaydı: Sinema salonlarında yankılanan çığlıklar, yaşanan tüm sıkıntıları gölgede bırakacaktı.

Spielberg, 1975’te dünya çapında gösterime giren Jaws'ın seyirciden büyük ilgi görmesinin kendisi için bir "can simidi" olduğunu söylüyor. Üstelik bu başarıda, John Williams imzalı o ikonik iki notalı müziğin katkısını da unutmuyor:

O müzik, görünmeyen bir avcının yaklaşmakta olduğu korkusunu iliklerimize kadar hissettirdi.

Spielberg, sözlerini şöyle tamamlıyor:

Yapımının üzerinden 50 yıl geçmiş olsa da Jaws, hâlâ hepimiz için hayatımızın en önemli deneyimlerinden biri. Üzerinden geçen onca zaman, yaşadığımız o heyecanı, korkuyu, umutsuzluğu ve mutluluğu hiç ama hiç unutturmadı.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety



ABD'nin en yaşanabilir 25 şehri belirlendi

Araştırmacılar, Birleşik Devletler'de yaşamak için en iyi şehirleri açıkladı ve Honolulu ilk sırada yer aldı (Unsplash)
Araştırmacılar, Birleşik Devletler'de yaşamak için en iyi şehirleri açıkladı ve Honolulu ilk sırada yer aldı (Unsplash)
TT

ABD'nin en yaşanabilir 25 şehri belirlendi

Araştırmacılar, Birleşik Devletler'de yaşamak için en iyi şehirleri açıkladı ve Honolulu ilk sırada yer aldı (Unsplash)
Araştırmacılar, Birleşik Devletler'de yaşamak için en iyi şehirleri açıkladı ve Honolulu ilk sırada yer aldı (Unsplash)

Araştırmacılar, Birleşik Devletler'de yaşamak için en iyi şehirleri açıkladı ve Honolulu ilk sırada yer aldı.

The Economist Intelligence Unit, 2025 Küresel Yaşanabilirlik Endeksi'ni yayımladı. Dünya çapında 173 şehri inceleyen rapor, bunları 5 kategoriye göre değerlendirdi: İstikrar, sağlık hizmetleri, kültür ve çevre, eğitim ve altyapı.

Raporda ABD şehirleri ilk 20'de yer almadı ancak Honolulu 23. sıraya yerleşerek raporu inceleyen Forbes'a göre ikinci yıl üst üste ABD'de yaşamak için en iyi şehir oldu.

Atlanta, ABD şehirleri arasında ikinci, genel sıralamadaysa 29. sırada yer alırken, onu genel tabloda 30. olan Pittsburgh izledi.

Seattle, Amerika'nın en iyi şehri sıralamasında 4., genel sıralamadaysa 34. sırada yer alırken Washington, ABD'de 5., genel sıralamadaysa 38. sıraya yerleşti.

Ülkenin en büyük şehirleri New York ve Los Angeles, genel tabloda sırasıyla 69. ve 57. oldu.

Raporda değerlendirilen 21 ABD şehrinden 14'ü yıllık genel sıralamada yükselse de raporun yazarlarına göre bunun nedeni "çoğunlukla diğer şehirlerin düşüşüydü".

Forbes, Amerikan şehirlerinin eğitim alanında iyi performans gösterdiğini ancak sosyal huzursuzluk ve silahlı şiddetle boğuştuğunu bildirdi.

Raporun yazarları, "Zayıf silah kontrol yasaları, suçların genellikle şiddet içerip ölümcül olmasına ve sosyal uyumu zedelemesine yol açıyor" diye yazdı.

Yazarlar, ABD Başkanı Donald Trump'ın önerdiği politikalarla ABD şehirlerinin gelecekte küresel listede daha kötü sıralalarda yer alacağını öngörüyor.

"ABD'deki Trump yönetiminin eğitim ve sağlık hizmetlerine yönelik kamu harcamalarını kısmayı önermesiyle, bölge bu raporun gelecekteki nüshalarında daha da gerilemeye riski taşıyacak" diye yazdılar.

Dünya genelinde listenin başında Kopenhag yer aldı. Danimarka'nın başkenti istikrar, eğitim ve altyapı alanlarında mükemmel puanlar kazanarak dünyanın en yaşanabilir şehri ünvanını Viyana'dan devraldı.

Avusturya'nın Viyana ve İsviçre'nin Zürih şehri ikinci sırayı paylaştı.

Üç  Avustralya şehri ilk 10'a girdi: Melbourne, Zürih ve İsviçre'nin ardından gelirken, Sidney 6., Adelaide ise 9. sırada yer aldı.

Suriye'nin başkenti Şam, genel tabloda son sıraya yerleşti.

Raporda, "Geçen yılki rejim değişikliğine rağmen, Suriye'nin başkenti yıllardır süren iç savaşın izlerini taşımaya devam ediyor ve yaşanabilirlik açısından hiçbir iyileşme görülmüyor" dendi.

Independent Türkçe