İran televizyonu anlaşmaya varıldığını doğruladı: Düşman ateşkesi kabul etmek zorunda kaldıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5157654-i%CC%87ran-televizyonu-anla%C5%9Fmaya-var%C4%B1ld%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1-do%C4%9Frulad%C4%B1-d%C3%BC%C5%9Fman-ate%C5%9Fkesi-kabul-etmek-zorunda
İran televizyonu anlaşmaya varıldığını doğruladı: Düşman ateşkesi kabul etmek zorunda kaldı
Beerşeba'da bombalanan bir binadaki yıkımından (dolaşımda)
İsrail, İran'dan yeni füzeler atıldığını bildirirken, İran devlet televizyonu bu sabah, ABD Başkanı Donald Trump tarafından duyurulan İsrail ile ateşkese varıldığını teyit etti.
İran'ın resmi kanalı bu sabah yaptığı canlı yayında, “Düşman ateşkesi kabul etmek zorunda kaldı” dedi. Ancak hemen hemen eş zamanlı olarak İsrail'de sirenler çaldı ve İsrail ordusu İslam Cumhuriyeti'nden ateşlenen yeni bir roket grubunun düştüğünü duyurdu.
İsrail ordusu, tehdide karşı hava savunma sistemlerinin yeniden konuşlandırıldığını ve ülke içindeki bazı bölgelerde sirenlerin yeniden çaldığını belirtti. Bölge sakinlerinden sığınaklara gitmeleri ve bir sonraki duyuruya kadar orada kalmaları istendi.
Trump saatler önce İran ve İsrail'in ateşkes anlaşmasına vardığını duyurmuştu. Buna karşılık İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi “X” platformunda, o anda ateşkes ya da askeri operasyonların sona ermesi konusunda resmi bir anlaşma olmadığını yazdı.
Ancak Arakçi, İsrail'in İran halkına yönelik “yasadışı saldırganlığını” Tahran saatiyle sabah 4'e (0030 GMT) kadar durdurması halinde “bundan sonra karşılık vermeye devam etme niyetimiz yok” diye yazdı. Arakçi, daha sonra askeri operasyonların “son dakikaya, saat 04:00'e kadar devam ettiğini” belirtti.
İran'ın kötü şöhretli Evin Cezaevi’nde yıkım ve can kayıplarıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5157848-i%CC%87ran%C4%B1n-k%C3%B6t%C3%BC-%C5%9F%C3%B6hretli-evin-cezaevi%E2%80%99nde-y%C4%B1k%C4%B1m-ve-can-kay%C4%B1plar%C4%B1
İran'ın kötü şöhretli Evin Cezaevi’nde yıkım ve can kayıpları
Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, İsrail'in dün düzenlediği hava saldırısının ardından Tahran'ın üzerinde yükselen duman görülüyor. (AFP)
İranlı yetkililer bugün, Birleşmiş Milletler'in (BM) uluslararası insancıl hukukun ağır bir ihlali olduğunu söylediği, mahkûmların ölümüne ve yaralanmasına neden olan dünkü İsrail saldırısında kötü şöhretli Evin Cezaevi'nin ‘idari binasının bir kısmının’ yıkıldığını doğruladı. İran Yargı Erki Sözcüsü Asgar Cihangir, Evin Cezaevi'ndeki ‘idari binanın bir kısmının’ yıkıldığını, idari ve adli personelin yanı sıra bazı ziyaretçilerin de yaralandığını duyurdu. Cihangir ayrıca, şehitlerin de olduğunu bildirdi. Cihangir, ölü ve yaralı sayısına ilişkin kesin rakam vermedi ve konunun halen soruşturma aşamasında olduğunu vurguladı. Evin Cezaevi, İsrail'in Tahran'da ‘baskı organı’ olarak nitelendirdiği çeşitli merkezlere düzenlediği saldırılardaki hedeflerden biriydi.
Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, İsrail'in dün düzenlediği hava saldırısının ardından Tahran'ın üzerinde yükselen duman görülüyor. (AFP)
İranlı yetkililer bugün, İsrail saldırısı sırasında Evin Cezaevi yakınlarına düşen iki füzeyi etkisiz hale getirdi. Tasnim haber ajansı bir polis sözcüsünün şu açıklamasını aktardı: “Dün ateşlenen ve Evin Cezaevi yakınlarına düşen patlamamış iki füze etkisiz hale getirildi ve güvenli bir yere taşındı.” İran yargısı da Evin'deki tutukluları Tahran eyaletindeki diğer cezaevlerine ‘naklettiğini’ duyurdu. Yargı kaç tutuklunun nakledildiğini belirtmedi. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, İran'da üç yıldır tutuklu bulunan Fransız vatandaşları Jacques Paris ve Cecile Koehler'in ‘zarar görmediğini’ doğruladı ve İsrail saldırısını ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, siyasi tutukluların bulunduğu cezaevine düzenlenen hava saldırısının uluslararası insancıl hukukun ciddi bir ihlali olduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Semin el-Haytan Cenevre'de gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail'in adını anmadan, “Evin Cezaevi askeri bir hedef değildir ve hedef alınması uluslararası insancıl hukukun ciddi bir ihlalini teşkil etmektedir” dedi. Sözcü ayrıca, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin cezaevinde yangın çıktığına ve belirsiz sayıda yaralı olduğuna dair raporlar aldığını belirtti.
İsrail saldırıları sonucu yanan bir ambulans Tahran'da bir caddede duruyor. (Reuters)
Tahran'daki Evin Cezaevi'ne düzenlenen saldırı, İsrail'in hedeflerini askeri ve nükleer tesislerin ötesine taşıyarak, İran rejiminin temel direklerini doğrudan hedef almaya başladığının açık bir işaretiydi.
İsrail güçleri ayın 23'ünde İran'ın başkenti Tahran'daki Evin Cezaevi'nin kapısını, idari bölümleri ve yardımcı tesisleri hedef alan hassas bir hava saldırısı gerçekleştirdi. İsrail'in ‘nitelikli’ olarak nitelendirdiği saldırı, İran'ın kalbindeki hassas güvenlik ve istihbarat bölgelerine yönelik bir dizi saldırının parçasıydı.
Verilere göre bombalama sonucunda hapishanenin ana kapısında ciddi hasar meydana geldi. Söz konusu saldırıda revir ve kütüphane gibi bölümler de hasar görürken, binlerce tutuklunun kaldığı koğuşlar da kısmen zarar gördü.
Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, İsrail'in dün düzenlediği hava saldırısının ardından Tahran'ın üzerinde yükselen duman görülüyor. (AFP)
Her ne kadar toplu bir firar olayı teyit edilmemiş olsa da, özellikle İranlı yetkililerin tam sayıyı ya da kurbanların kimliğini açıklamadan mahkumlar arasında ölüm ve yaralanmalar olduğunu duyurmasının ardından, cezaevindeki kaos ve panik sahneleri parmaklıklar ardındaki kişilerin trajedisini ön plana çıkardı.
Cezaevi hakkında
Tahran'ın kuzeybatısında yer alan Evin Cezaevi, 1972 yılında Şah döneminde kurulan, ancak en karanlık ününü 1979 İslam Devrimi'nden sonra kazanan devasa, ağır tahkimatlı bir komplekstir. Bugün siyasi baskının sembolü olarak bilinen hapishanede çoğu siyasi muhalifler, gazeteciler, akademisyenler ve insan hakları aktivistleri olmak üzere 15 binden fazla mahkûmun yanı sıra diplomatik çatışmalarda pazarlık kozu olarak kullanılan çifte uyruklular da tutulmaktadır.
Uluslararası insan hakları örgütleri düzenli olarak cezaevindeki insan hakları ihlallerini belgeleyen raporlar yayınlıyor.