İzleyiciler Netflix'teki "sürükleyici" dönem dramasını yeni keşfetti

6 bölümden oluşan dizinin yaratıcılığını üç Oscarlı Diriliş'in (The Revenant) senaristi Mark L. Smith üstleniyor (Netflix)
6 bölümden oluşan dizinin yaratıcılığını üç Oscarlı Diriliş'in (The Revenant) senaristi Mark L. Smith üstleniyor (Netflix)
TT

İzleyiciler Netflix'teki "sürükleyici" dönem dramasını yeni keşfetti

6 bölümden oluşan dizinin yaratıcılığını üç Oscarlı Diriliş'in (The Revenant) senaristi Mark L. Smith üstleniyor (Netflix)
6 bölümden oluşan dizinin yaratıcılığını üç Oscarlı Diriliş'in (The Revenant) senaristi Mark L. Smith üstleniyor (Netflix)

Bridgerton ve The Buccaneers gibi dizilerin başarısının ardından tarihi dizilere olan ilginin sürmesi şaşırtıcı değil. Bazı izleyiciler şimdi de adeta "gizli bir hazine" diye niteledikleri American Primeval adlı yapımı keşfetmeye başladı.

Ocak ayında Netflix'te yayına giren western türündeki mini dizi, Taylor Kitsch ve Betty Gilpin'i başrollerde buluşturuyor.

American Primeval, 1857'deki Utah Savaşı döneminde geçiyor. Dizide, özgürlüklerinden yoksun bırakılıp Amerikan Batı Yakası'nın acımasız doğasında vahşiliğe sürüklenen bir anne ve oğlunun hayatta kalma mücadelesi anlatılıyor. 

Dizi, hem gerçek olaylara hem de kurguya dayalı bir anlatı sunuyor.

Express'in aktardığına göre Reddit kullanıcıları dönem dizisi önerilerini paylaşırken American Primeval sık sık öne çıkan yapımlardan biri oldu.

Bir kullanıcı, diziyi şu sözlerle önerdi:

American Primeval, Amerika'nın erken dönemine dair, gerçekten sürükleyici bir mini dizi.

Bir diğeri de övgülerine şunları ekledi:

Nispeten az bilinen gerçek bir hikayeye dayanıyor... Sert, kinetik şiddet dolu bir anlatım.

Ancak bazı izleyiciler, dizinin fazlasıyla sert sahneler içerdiği konusunda da uyarılarda bulundu.

Netflix'te diziyi izledikten sonra hayran kalan bir izleyici şöyle yazdı:

Yakın zamanda platformda izledim ve beni gerçekten etkiledi. Muhteşem sinematografi ve Vahşi Batı'ya dair sert, şiddet dolu bir anlatım... Harika bir yapım.

Bir başka heyecanlı izleyici ise duygularını açıkça paylaştı:

Bu dizi inanılmazdı!

Bir diğeri de şu ifadelerle diziyi takdir etti:

Bayıldım! Mormonlara dair bir hikayeyi ilk kez bu şekilde izliyoruz. Böyle bir şeyden haberim bile yoktu.

Bir başka izleyici de şunları yazdı:

Beklediğimden çok daha iyiydi. Tüm bölümleri art arda izledim. Oldukça sert bir anlatı.

Son olarak türün müdavimi olmayan bir izleyici bile diziden ne kadar etkilendiğini şöyle dile getirdi:

Mini dizi mükemmeldi. Bu türü çok sevmem ama sonuna kadar ilgimi çekti. Hem oyunculuk hem de senaryo çok başarılı.

Independent Türkçe, Daily Record, Express, Mirror



Bakteri kullanılarak plastikten ağrı kesici üretildi

Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)
Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)
TT

Bakteri kullanılarak plastikten ağrı kesici üretildi

Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)
Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)

Bilim insanları bir bakteriyi kullanarak plastik atıkları ağrı kesiciye dönüştürmeyi başardı. 

Günümüzde birçok ilaç gibi, asetaminofen veya daha yaygın ismiyle parasetamol de büyük ölçüde fosil yakıtlardan üretiliyor. İklim kriziyle mücadelede fosil yakıtların kullanımının azaltılmasının yanı sıra plastik atıkların dönüştürülmesi de büyük önem taşıyor.

Birleşik Krallık'taki Edinburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar, bu iki hedefe aynı anda hizmet eden çığır açıcı bir buluşa imza attı. 

Bilim insanları genetiği değiştirilmiş Escherichia coli adlı bakteri yardımıyla şişelerde kullanılan plastikten parasetamol üretti. 

Bulguları hakemli dergi Nature Chemistry'de dün (23 Haziran) yayımlanan çalışmada şişe ve gıda ambalajlarında sıkça yer alan polietilen tereftalat (PET) türündeki plastikler kullanıldı. 

Araştırmacılar PET şişeleri kimyasal yolla parçalayarak işe koyuldu. Daha sonra bu malzemeyi, genetiği değiştirilmiş E. coli bakterilerine verdiler. 

Ekip bu süreçte bakterinin katalizör olarak fosfatı kullanarak molekülleri azot içeren organik bir bileşiğe dönüştürdüğünü gözlemledi. 

Çalışmaya göre bu dönüşümde Lossen düzenlenmesi denen bir tepkime gerçekleşmiş olmalı. İlginç bir şekilde normalde doğada görülmeyen ve zorlu laboratuvar koşulları gerektiren bu tepkime canlı hücreler aracılığıyla başarıyla gerçekleştirildi. 

Araştırmacılar tepkime sonucu ortaya çıkan PABA'nın, bakterilerin büyümek için ihtiyaç duyduğu kritik bir madde olduğunu ve genellikle hücre içinde diğer maddelerden üretildiğini söylüyor. Ancak deneyde genetiği değiştirilerek bu üretimi yapması engellenen E. coli, PET'ten gelen malzemeyi kullanmak zorunda kaldı.

Bilim insanları daha sonra bakteriye, biri mantarlardan, diğeri toprak bakterilerinden alınan iki geni ekleyerek PABA'yı parasetamole dönüştürmesini sağladı.

Kimya ve biyolojiden yararlanan atılım, aynı anda hem plastik kirliliğine hem de fosil yakıt kullanımına çözüm sunuyor.

Makalenin başyazarı Prof. Stephen Wallace, "İnsanlar halihazırda parasetamolün petrolden elde edildiğini bilmiyor" diyerek ekliyor: 

Bu teknoloji, kimya ve biyolojiyi ilk kez bu şekilde birleştirerek parasetamolü daha sürdürülebilir bir şekilde üretebileceğimizi ve aynı zamanda çevredeki plastik atıkları temizleyebileceğimizi gösteriyor.

Ekip, E. coli'yi kullanarak PET bazlı hammaddeyi 24 saatten kısa bir sürede yüzde 92'ye varan verimle parasetamole dönüştürebildiklerini belirtiyor. Ayrıca sürecin oda sıcaklığında gerçekleşmesi, ısıtma veya soğutma için enerji harcanmadığı anlamına geliyor.

Bu işlemin endüstriyel ve ticari açıdan uygulanabilir olduğunu kanıtlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Ancak bulgular umut vaat ediyor ve araştırmacılar başka plastik ve bakteri türlerinin de kullanılabileceğini düşünüyor.
Independent Türkçe, Guardian, Science Alert, Nature Chemistry