Arkeologlar, Polonya'daki bir mağarada keşfedilen mamut dişinden yapılmış bir eserin Avrupa'nın en eski bumerangı ve hatta dünyada bu türden en eski alet olabileceğini açıkladı.
Hakemli dergi PLoS One'da yayımlanan araştırmaya göre Polonya'daki Obłazowa mağarasında bir insana ait serçe parmağı veya ayak parmağı kemiği fosili gibi görünen bir şeyle birlikte bulunan uzun diş, yaklaşık 40 bin yıllık olabilir.
Daha önce bilinen en eski ahşap bumerang Güney Avustralya'daki Wyrie Bataklığı'nda bulunmuştu. Aralarında Polonya'daki Jagiellonian Üniversitesi'nden isimlerin de yer aldığı araştırmacılar, bunun yaklaşık 10 bin yıl önceye tarihlendiğini söylemişti.
Avrupa'nın en eski ahşap fırlatma sopalarından biri Almanya'nın kuzeyindeki Schöningen'de keşfedilmiş ve yaklaşık 300 bin yıl öncesine tarihlenmişti.
Avustralya'nın güneydoğusındaki tarih öncesi Aborijin halkı bu tür kavisli sopaların çeşitli türlerini kullanarak kuş, balık ve küçük memelileri avlıyordu.
Orta Avustralya'da da çeşitli türlerde "geri dönmeyen bumeranglar" keşfedilmişti. Bunlar "hayvanları kesmek, kuyu ya da yemek pişirme çukurları kazmak, pişen leşlerden sıcak külleri kazımak, taş silahlara rötuş yapmak ve hatta müzikal sesler çıkarmak" gibi çeşitli görevlerde kullanılıyordu. Bu da bumerangların farklı kültürel ve ekonomik bağlamlarda çok yönlü araçlar olarak önemini gösteriyor.
Bugüne kadar çoğunlukla Avustralya'da bulunan çoğu antik bumerang genellikle ahşaptan yapılmış olsa da fildişinden yapılmış yeni bulgu, erken Homo sapiens atalarımızın becerilerini gözler önüne seriyor.
Araştırmacılar bunun "Queensland tipi Avustralya bumeranglarına" benzediğini saptarken deneyler, "geri dönmeyen bir bumerang" gibi uçabildiğine işaret ediyor.
Bumerangın üzerindeki işaretler, Avrupa'daki erken Homo sapiens gruplarındaki sembolik davranışların ortaya çıkışını ve çeşitliliğini anlamak açısından kritik öneme sahip kültürel bir bağlam sağlıyor.
Bumerangın, kolye ucu gibi eserlerle birlikte keşfedilmesi de 40 bin önce "ortaya çıkan bölgesel bir sanatsal kimliğin" altını çiziyor.
Araştırmacılar şöyle diyor:
Bu, Svabya Alpleri'nin fildişi figürinleri ve flütleri gibi, Avrupa'da gözlemlenen farklı bölgesel geleneklerle paralellik gösteriyor.
Arkeologlar, Obłazowa mağarasında bumerangla birlikte keşfedilen insan parmağı fosilinin şamanistik bir ritüelin göstergesi olabileceğinden şüpheleniyor.
Araştırmacılar "Bu yorum, İber Yarımadası ve Fransa'da bulunan, parmakları eksik insan ellerinin tasvir edildiği kaya sanatı kanıtlarıyla paralellik gösteriyor" diyor.
Bulgular, toplumların zaman içinde ihtiyaçlarına uygun olarak geliştirdiği yaratıcı çözümleri vurgulayarak erken insanların teknolojik yeniliklerine dair bilgiler sunuyor.
Çalışmada şu sonuca varılıyor:
Bulgular sadece Homo sapiens'in uyarlanabilir stratejilerine dair anlayışımızı derinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Orta Avrupa'daki insan dağılımlarının en erken aşamalarında teknoloji, sembolizm ve çevresel ilişkinin incelikli etkileşimini vurguluyor.
Independent Türkçe