Tinder'a yüz tanıma sistemi geliyor

Tinder, profilleri doğrulamak ve güvenliği artırmak için yüz tanıma taramalarını kullanan yeni bir özelliğin pilot uygulamasını başlatıyor.

Tinder, profilleri doğrulamak ve güvenliği artırmak için yüz tanıma taramalarını kullanan yeni bir özelliğin pilot uygulamasını başlatıyor.
Tinder, profilleri doğrulamak ve güvenliği artırmak için yüz tanıma taramalarını kullanan yeni bir özelliğin pilot uygulamasını başlatıyor.
TT

Tinder'a yüz tanıma sistemi geliyor

Tinder, profilleri doğrulamak ve güvenliği artırmak için yüz tanıma taramalarını kullanan yeni bir özelliğin pilot uygulamasını başlatıyor.
Tinder, profilleri doğrulamak ve güvenliği artırmak için yüz tanıma taramalarını kullanan yeni bir özelliğin pilot uygulamasını başlatıyor.

Tinder, profilleri doğrulamak ve güvenliği artırmak için yüz tanıma taramalarını kullanan yeni bir özelliğin pilot uygulamasını başlatıyor.

ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki yeni kullanıcılar artık uygulamaya katılım sürecinde kendini videoya almak zorunda olacak. Tinder, videoyu kullanıcının diğer fotoğraflarıyla karşılaştırarak profilin gerçekliğini doğrulayacak.

Uygulama taramayı diğer hesaplardaki yüzlerle de karşılaştırıp doğrulanmış profillere özel bir rozet sağlayacak.

Yeni özelliği bildiren Axios'a göre Tinder, kopyaları tespit etmek için geri döndürülemez, şifrelenmiş bir yüz haritası saklayacak.

Tinder'ın ana şirketi Match Group'un güven ve güvenlik müdürü Yoel Roth, yayın kuruluşuna "Bunu, kullanıcılara sunulan bir dizi kimlik güvence seçeneğinin bir parçası olarak görüyoruz" diye konuştu.

Aslında yüz kontrolü, kişinin gerçek, yaşayan bir kişi olduğunu ve bir bot ya da sahte bir hesap olmadığını doğrulamak için.

Halihazırda Kolombiya ve Kanada'da kullanılan bu özelliğin ABD'deki ilk pilot bölgesi Kaliforniya olacak.

Tinder, kullanıcı profili silindiğinde yüz verilerinin de kalıcı olarak silindiğini belirtiyor.

Bilgisayar ve uygulama kullanıcıları, çeşitli amaçlarla uzun zamandır herkese açık profillerde sahte kimlikler kullanmaya çalışıyor. Bu amaçlar finansal "aşk dolandırıcılığından", "catfishing" diye bilinen ve başka biri gibi davranmaya yönelik tam teşekküllü, derinlemesine girişimlere kadar değişiyor.

ABD Adalet Bakanlığı ve FBI yetkilileri 2024'te CBS News'a, bir önceki yıl ABD'de 64 binden fazla aşk dolandırıcılığı yapıldığını açıklamıştı.

Bu dolandırıcılık türü o kadar yaygın ki, eşleşenleri milyonlarca dolar dolandırmak için flört uygulamalarını kullanmakla suçlanan "Tinder Avcısı" hakkında bir Netflix belgeseline ilham verdi.

Tinder ve rakipleri daha önce güvenlik sorunlarını önlemek için kimlik doğrulama, fotoğrafla gerçek zamanlı doğrulama ve konum paylaşma gibi özellikler eklemişti.

Independent Türkçe



Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
TT

Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)

Yeni bir çalışma, vücudun yaşlanmaya verdiği doğal tepkiye dair uzun süredir kabul gören bir inanışın yanlış olabileceğini öne sürüyor.

Yaşa bağlı iltihaplanma (inflammaging), ilerleyen yaşla birlikte gelişen kronik, düşük dereceli bir iltihaplanma şeklidir. İltihaplanma vücudu yaralanma veya enfeksiyona karşı korur.

Kronik iltihaplanmanın yaşlanma sürecini hızlandırdığı ve Alzheimer hastalığı, artrit, kanser, kalp hastalığı ve Tip 2 diyabet gibi çeşitli sağlık sorunlarına katkıda bulunduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar çoğu yaşlı kişinin yaşlandıkça iltihaplanmadan muzdarip olacağına uzun zamandır inanıyor.

Ancak bu hafta Nature Aging'de yayımlanan çalışma, sanayileşmemiş bölgelerdeki insanların kentsel bölgelerdekilerden farklı şekilde iltihaplanma deneyimlediğini ve bunun arkasında başka bir neden olabileceğini tespit etti.

Araştırmacılar, Bolivya Amazonları'ndan Tsimane ve Malezya Yarımadası'ndan Orang Asli olmak üzere sanayileşmemiş iki yerli nüfusun yaşantısını İtalya ve Singapur'dan iki grupla karşılaştırdı. 4 gruptan 18 ila 95 yaşındaki yaklaşık 2 bin 800 yetişkinden alınan kan örneklerini karşılaştırdılar.

Kronik enflamasyonun net bir şekilde yaşlanmayla bağlantılı olmayabileceğini, bunun yerine beslenme biçimi, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin önceden  sanılandan daha büyük rol oynadığını buldular.

Çalışma ayrıca sanayileşmemiş gruplardaki iltihaplanmanın, katılımcılar yaşlandıkça artmadığını da gösterdi.

Columbia Üniversitesi'nde çevre sağlığı bilimleri doçenti ve çalışmanın ortak yazarı Alan Cohen bulguların, iltihaplanmanın "şu anda anladığımızdan daha karmaşık" olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

The Independent'a konuşan Cohen, "Tsimane ve Orang Asli tüm bu yönlerden bizden farklı" diyor. 

Çalışmamızın anlamı, daha aktif olmamız gerektiğini söylemekten ziyade biyolojiyi iyi anladığımız ve onu hher yönüyle kontrol edebileceğimiz düşüncesine meydan okumak. Yani bu bir uyarıdır: Özellikle iltihaplanmayı azaltmak için belirli gıdaları tüketmekten ve haftalık popüler sağlık trendlerini takip etmekten kaçının.

Öte yandan diğer uzmanlar bu çalışmadan yola çıkarak kesin yargılara varmadan önce bir uyarıda bulunuyor.

Yale Yaşlanma Araştırmaları Merkezi Direktörü Vishwa Deep Dixit, New York Times'a yaptığı açıklamada kirliliğe daha az maruz kalan kişilerde kronik hastalık oranlarının daha düşük çıkmasının şaşırtıcı olmadığını belirtiyor. Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden farmakoloji alanında öğretim üyesi olan Bimal Desai ise bulguların değerli tartışmalara yol açması gerektiğini ancak "yaşa bağlı iltihaplanma anlatısını baştan yazmadan önce" daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu ekliyor.

Independent Türkçe