Game of Thrones'un yaratıcısından Star Wars dizisine övgü

Andor'da Cassian'ı canlandıran 45 yaşındaki Meksikalı aktör Diego Luna, etkileyici performansıyla eleştirmenlerden övgü dolu yorumlar aldı (Disney+)
Andor'da Cassian'ı canlandıran 45 yaşındaki Meksikalı aktör Diego Luna, etkileyici performansıyla eleştirmenlerden övgü dolu yorumlar aldı (Disney+)
TT

Game of Thrones'un yaratıcısından Star Wars dizisine övgü

Andor'da Cassian'ı canlandıran 45 yaşındaki Meksikalı aktör Diego Luna, etkileyici performansıyla eleştirmenlerden övgü dolu yorumlar aldı (Disney+)
Andor'da Cassian'ı canlandıran 45 yaşındaki Meksikalı aktör Diego Luna, etkileyici performansıyla eleştirmenlerden övgü dolu yorumlar aldı (Disney+)

Game of Thrones'un yaratıcısı George R.R. Martin, Andor'un ikinci sezonuyla ilgili düşüncelerini paylaştı ve Yıldız Savaşları (Star Wars) evrenindeki bu diziyi yılın en iyisi ilan etti.

"Açık ara en iyisi"

Martin, kişisel blogu Not a Blog'da önce James Gunn'ın son filmi Superman'e övgüler dizdikten sonra, Andor'la ilgili şunları yazdı:

Andor bu yılın en çok öne çıkan yapımıydı. Yıldız Savaşları'nın yan dizileri arasında açık ara en iyisi. Görsel olarak çok etkileyiciydi, Diego Luna harikaydı. Hikayede, diğer yan yapımlarda ne yazık ki eksik kalan bir gerçekçilik ve gerilim hakimdi. Birilerinin bilimkurgu türünü doğru şekilde ele aldığını görmek güzel.

Andor, Yıldız Savaşları dizileri arasında en karanlık ve yoğun atmosfere sahip yapım. GamesRadar, "Andor'un, Buz ve Ateşin Şarkısı (A Song of Ice and Fire) evreninin yazarı Martin'in favorisi olması pek de şaşırtıcı değil" yorumunu yapıyor.

"Anlık performanslardan ibaret değil"

Dizinin ikinci sezonu, Emmy Ödülleri'nde birçok dalda aday gösterilmişti. Ancak başrol oyuncuları Diego Luna ve Genevieve O'Reilly bu yıl adaylık alamamıştı. Dizinin yaratıcısı Tony Gilroy, bu durumu şöyle değerlendiriyor:

Bu oyunculuklar, anlık performanslardan ibaret değil. 24 bölümlük epik, uzun soluklu karakter çalışmalarına dayanan performanslar. Asıl zafer, bu oyunculukların yıllar boyunca konuşulacak ve takdir edilecek olması. Bu konuda kendime güvenim tam.

Öte yandan, bu yıl bir başka dikkat çekici gelişme daha yaşandı. House of the Dragon'ın ikinci sezonu, Game of Thrones evreninin Emmy Ödülleri'ndeki bir geleneğini sonlandırdı. Tam 14 yıl sonra, Westeros dizilerinden hiçbiri En İyi Drama Dizisi kategorisinde aday gösterilmedi.

House of the Dragon'ın üçüncü sezonu gelecek yıl izleyiciyle buluşacak. Aynı yıl içinde beklenen dizi A Knight of the Seven Kingdoms da yayımlanacak. 

Yıldız Savaşları cephesindeyse Jon Favreau imzalı uzay westerni The Mandalorian & Grogu, 2026'da vizyona girecek. Ahsoka'nın ikinci sezonu da bu yıl içinde bekleniyor.

Independent Türkçe, GamesRadar, Not a Blog



Tek bir psikoterapi seansı, bel ağrılarını yıllarca hafifletebilir

Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
TT

Tek bir psikoterapi seansı, bel ağrılarını yıllarca hafifletebilir

Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)

Yeni bir araştırmaya göre tek bir psikoterapi seansı, şiddetli bel ağrısı çeken kişilere yıllarca rahatlama sağlayabilir.

The Lancet Rheumatology'de yayınlanan araştırma, bilişsel fonksiyonel terapinin (cognitive functional therapy/CFT) bel ağrısını en az üç yıl boyunca hafifletebildiğini gösteriyor.

Öngörülemeyen nüksetmeler ve ağrı ataklarıyla kendini gösteren kronik bir rahatsızlık olan bel ağrısı, dünya çapında engelliliğin önde gelen nedenlerinden biri.

Dünya çapında 600 milyondan fazla kişiyi etkilese ve 2050'ye kadar yaklaşık 840 milyon kişiyi etkileyeceği tahmin edilse de çoğu tedavi yöntemi sadece düşük ila orta derecede iyileşme sağlıyor.

CFT, kronik bel ağrısının tedavisinde halihazırda ilk tercih edilen yöntem ancak faydalarının ne kadar etkili ve kalıcı olduğu henüz tam bilinmiyor.

Hastanın kronik ağrısıyla ilişkisini değiştirmeyi amaçlayan kişiselleştirilmiş bir yaklaşım olan CFT, ağrıya ve engelliliğe katkıda bulunan olumsuz bilişsel süreçleri, duyguları ve davranışları hedef alarak etki yaratıyor.

Son araştırma CFT'nin, bel ağrısından muzdarip kişilerde fiziksel aktiviteye katılımı üç yıla kadar etkili bir şekilde artırdığını gösteriyor.

Bilim insanları çalışmada Avustralya'da kronik bel ağrısı çeken yaklaşık 500 hastayı 8 seanslık normal bakım, CFT veya CFT'yle biofeedback tedavisi almak üzere rastgele gruplara ayırarak verilerini inceledi. Biofeedback tedavisi, kalp atış hızı gibi vücut fonksiyonlarını ölçmek ve hastanın bunları değiştirmesini sağlamak için sensörler kullanan bir teknik.

Normal bakım ise ağrı kesiciler, fizik tedavi veya masaj gibi, sağlık hizmeti sağlayıcıları tarafından hastalara önerilen herhangi bir tedaviyi ifade ediyor.

Çalışma, CFT ve CFT'yle biofeedback alan hastaların fiziksel aktiviteye katılımlarında normal bakıma göre gelişmeler olduğunu ortaya koydu.

Üç yıl sonra sadece CFT ve CFT'yle biofeedback alanlar arasındaki farkın küçük olduğu ve kayda değer olmadığı bulundu.

Araştırmaya göre CFT alan kişiler ağrıya yönelik bakış açılarını değiştirebilir, hareket kalıpları ve yaşam tarzı iyileştirmeleri yoluyla kendi kendilerini yönetebilirler.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak CFT'nin bel ağrısı çekenler için fiziksel aktivite üzerinde uzun vadeli faydalar sağladığını ve müdahalenin yaygın olarak uygulanabilmesi halinde rahatsızlığı hafifletmek için bir fırsat sunduğunu söylüyor.

Çalışmada şu ifadeler yer alıyor: 

CFT kronik, engellilik yaratan bel ağrısından muzdarip kişilere, normal bakımdan çok daha düşük toplumsal maliyetle büyük ve sürekli iyileşmeler sağlayabilir.

Araştırmacılar, CFT'ye daha fazla erişilebilmesi ve yaygın olarak uygulanabilmesi için klinik tedavi uzmanı eğitiminin yaygınlaştırılması çağrısı yapıyor.

Independent Türkçe