BM, Afrika'da DEAŞ ve El Kaide tehdidi ile Suriye'de artan riskler konusunda uyardı

DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyon askerleri (Arşiv- AFP)
DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyon askerleri (Arşiv- AFP)
TT

BM, Afrika'da DEAŞ ve El Kaide tehdidi ile Suriye'de artan riskler konusunda uyardı

DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyon askerleri (Arşiv- AFP)
DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyon askerleri (Arşiv- AFP)

Uzmanlar, yeni bir raporda, DEAŞ ve El Kaide ile bağlantılı aşırılıkçıların oluşturduğu tehdidin Afrika'nın bazı bölgelerinde en yoğun olduğunu, grupların "dış operasyonlar için stratejik bir üs" olarak gördüğü Suriye'de ise riskin arttığını belirtti.

BM Güvenlik Konseyi'ne dün sunulan ve dağıtılan raporda, Batı Afrika'daki El Kaide bağlantılı Cemaat Nusret el İslam vel Müslimin (CNIM) ile Doğu Afrika'daki El Kaide bağlantılı Eş-Şebab'ın topraklarını genişletmeye devam ettiği belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığı habere göre her iki gruba yönelik yaptırımları izleyen uzmanlar, "grubun Afrika'nın bazı bölgelerine doğru kaymasını" kısmen DEAŞ'ın Ortadoğu'da terörle mücadele baskıları sonucu yaşadığı kayıplar nedeniyle devam ettiğini açıkladı.

Uzmanlar ayrıca, "yabancı terörist savaşçıların Orta Asya ve Afganistan'a geri dönmesi ve bunun bölgesel güvenliği tehlikeye atması konusunda artan endişeler" olduğunu da ifade etti.

Uzmanlar, DEAŞ'ın Avrupa ve Amerika için "en önemli tehdit" olmaya devam ettiğini, bunun da çoğunlukla grubun Afganistan merkezli Horasan kolu tarafından sosyal medya ve şifreli mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla devşirilen kişiler aracılığıyla gerçekleştiğini belirtti.

Amerika Birleşik Devletleri'nde uzmanlar, iddia edilen birçok terör saldırısı planının "büyük ölçüde Gazze-İsrail çatışmasından" veya DEAŞ tarafından radikalleştirilen kişilerden kaynaklandığını ifade etti.

Raporda, 1 Ocak'ta New Orleans'ta DEAŞ’a bağlılık yemini edip kalabalığın üzerine arabayla dalarak 14 kişiyi öldüren Amerikalı bir adamın hikayesine yer verildi. Bu, 2016'dan beri Amerika Birleşik Devletleri'nde El Kaide veya DEAŞ tarafından gerçekleştirilen en kanlı saldırı olarak nitelendirildiğine dikkat çekildi. Raporda ayrıca “yetkililerin, aralarında planlanan saldırılar da dahil olmak üzere birçok saldırının engellendiği” belirtildi.

"DEAŞ’tan ilham alarak Michigan'daki bir askeri üsse toplu saldırı düzenlediler" ve Horasan kolu Amerikalılara yönelik saldırı planları konusunda uyarılarda bulundu.

Uuzmanlar Sahel bölgesinde, Cemaat Nusret el İslam vel Müslimin’in (CNIM) faaliyetlerini genişlettiğini ve Kuzey Mali ile Burkina Faso'nun büyük bölümünde "göreceli bir özgürlükle" faaliyet gösterdiğini belirtti. Sahra'daki DEAŞ faaliyetleri de özellikle grubun varlığını pekiştirmeye çalıştığı Nijer ve Nijerya sınırı boyunca "yeniden canlandı."



Times of Israel: Trump yönetimi, yabancı gazetecilerin Gazze'ye girmesine izin vermesi için İsrail'e baskı yapıyor

Gazze Şeridi'nin doğusunda Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na mensup savaşçılar (EPA)
Gazze Şeridi'nin doğusunda Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na mensup savaşçılar (EPA)
TT

Times of Israel: Trump yönetimi, yabancı gazetecilerin Gazze'ye girmesine izin vermesi için İsrail'e baskı yapıyor

Gazze Şeridi'nin doğusunda Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na mensup savaşçılar (EPA)
Gazze Şeridi'nin doğusunda Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na mensup savaşçılar (EPA)

Times of Israel gazetesi dün ABD'li yetkililerin, Başkan Donald Trump yönetiminin ateşkesin yürürlüğe girmesinden sonra İsrail'i yabancı gazetecilerin Gazze'ye girmesine izin vermeye çağırdığını bildirdi.

10 Ekim'de ateşkesin başlamasının ardından İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu yarısını kontrol etmeye devam etmesi üzerine Trump yönetimi, gazetecilerin Gazze'ye girişine izin verilmesi talebini yineledi. Ancak bir ABD'li yetkili, bu konunun Washington için öncelikli olmadığını ifade etti.

Washington bu talebi yılın başlarında dile getirmeye başlamış ve Trump da ağustos ayında gazetecilere, Gazze'deki durumun güvenli olmadığını belirterek yabancı gazetecilerin Gazze'ye girmesine izin vermek istediğini söylemişti.

sdefr
Gazze şehrinde Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin (ICRC) yardımıyla rehine cesetlerinin arandığı bir alanı koruyan iki Hamas mensubu (AFP)

İsrail Yüksek Mahkemesi 23 Ekim'de, Yabancı Basın Derneği'nin Gazze Şeridi'ne giriş izni talep eden dilekçesine yanıt olarak, hükümete bağımsız gazetecilerin Gazze Şeridi'ne girişine ilişkin tutumunu güncellemesi için 30 gün ek süre tanıdı. Dilekçe 2024 yılında sunulmuş ve devlet bu yılın haziran ayında yanıtını vermişti.

23 Ekim'de yapılan kısa duruşmada üç yargıç, hükümetin yanıtını sunduğundan bu yana Gazze'deki koşulların, bu ayın başlarında yürürlüğe giren ateşkes nedeniyle önemli ölçüde değiştiğini belirterek, önemli güvenlik riskleri olmadığını savundu.

İsrail Kanal 12 televizyonu da yetkililerin, ABD'nin İsrail'e, şu anda Gazze Şeridi'nin güneyinde İsrail güçlerinin kontrolündeki bölgelerin altındaki tünellerde bulunan yaklaşık 200 Hamas mensubunun güvenli geçişine izin vermesi için baskı uyguladığını söylediğini aktardı.


Pensilvanya Üniversitesi veri ihlali nedeniyle FBI'ı çağırdı

Pensilvanya Üniversitesi binası (Arşiv)
Pensilvanya Üniversitesi binası (Arşiv)
TT

Pensilvanya Üniversitesi veri ihlali nedeniyle FBI'ı çağırdı

Pensilvanya Üniversitesi binası (Arşiv)
Pensilvanya Üniversitesi binası (Arşiv)

Pensilvanya Üniversitesi, "seçili bilgi sistemlerini" hedef alan bir veri ihlali nedeniyle mezunlara hakaret içerikli e-postalar gönderilmesinin ardından FBI ile iletişime geçtiğini açıkladı.

Üniversitenin dün yaptığı açıklamada, "Konuyu mümkün olan en kısa sürede ele almak için kolluk kuvvetleri ve diğer üçüncü taraf teknoloji kaynaklarıyla birlikte çalışıyoruz" denildi. Pensilvanya Üniversitesi mezunlarına cuma günü gönderilen ve Reuters tarafından incelenen bir e-postada, üniversite adına konuştuğunu iddia eden birinin kurumu "elitist" ve "tamamen liyakate dayalı olmayan" olmakla eleştirdiği ve personeli ve öğrencileri tanımlamak için daha aşağılayıcı bir dil kullandığı görüldü.

Siber güvenliğe odaklanan bir web sitesi olan Bleeping Computer, hacker olarak tanımladığı kimliği belirsiz bir kişi veya kuruluştan alıntı yaparak, ihlalin 1,2 milyon Pennsylvania Üniversitesi bağışçısının verilerini ifşa ettiğini iddia etti. Reuters, bu açıklamayı bağımsız olarak doğrulayamadı veya hacker veya hacker'ları tespit edemedi.

Yükseköğretim kurumları uzun zamandır hem casuslar hem de siber suçlular için cazip hedefler oldu.


Hamaney, Washington ile normalleşme kapısını kapatıyor ve 3 neden sıralıyor

Hamaney'in internet sitesinde dün yayınlanan fotoğrafta, ABD büyükelçiliğine düzenlenen saldırının 46. yıl dönümü arifesinde bir grup öğrenciyle yaptığı görüşme yer alıyor.
Hamaney'in internet sitesinde dün yayınlanan fotoğrafta, ABD büyükelçiliğine düzenlenen saldırının 46. yıl dönümü arifesinde bir grup öğrenciyle yaptığı görüşme yer alıyor.
TT

Hamaney, Washington ile normalleşme kapısını kapatıyor ve 3 neden sıralıyor

Hamaney'in internet sitesinde dün yayınlanan fotoğrafta, ABD büyükelçiliğine düzenlenen saldırının 46. yıl dönümü arifesinde bir grup öğrenciyle yaptığı görüşme yer alıyor.
Hamaney'in internet sitesinde dün yayınlanan fotoğrafta, ABD büyükelçiliğine düzenlenen saldırının 46. yıl dönümü arifesinde bir grup öğrenciyle yaptığı görüşme yer alıyor.

İran Dini Lideri Ali Hamaney dün, ABD'nin İsrail'i desteklediği, Ortadoğu'da askeri üsler bulundurduğu ve bölgenin içişlerine müdahale ettiği sürece, İran ile ABD arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin "imkansız" olduğunu söyledi.

Hamaney, iki taraf arasındaki anlaşmazlığın "taktiksel veya geçici değil, köklü" olduğunu vurguladı. Hamaney, Tahran'daki ABD büyükelçiliğine düzenlenen baskının ve 444 günlük rehine krizinin ardından iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin kesilmesinin 46. yıldönümünde bir konuşma yaptı.

Hamaney'in üç şartı, Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani'nin Washington'un İran'ın uranyum zenginleştirme programının durdurulmasını, balistik füzelerinin menzilinin azaltılmasını ve bölgesel faaliyetlerinin durdurulmasını talep ettiğini söylemesinin ardından geldi.

ABD Başkanı Donald Trump ise pazar günü bir televizyona verdiği röportajda, "İran bir anlaşma yapmak istiyor. Bunu söylemiyorlar... ama İran umutsuzca bir anlaşma yapmak istiyor" ifadelerini kullandı.