Putin'e baskı ve ‘nükleer denizaltıların’ konuşlandırılması... Trump'ın çifte uyarısının arkasında ne var?

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
TT

Putin'e baskı ve ‘nükleer denizaltıların’ konuşlandırılması... Trump'ın çifte uyarısının arkasında ne var?

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Moskova'nın alaycı tavırlarına yanıt olarak iki nükleer denizaltıyı ‘uygun bölgelere’ gönderme emri vereceğini açıklayarak, Rusya ile ABD arasındaki güç gösterisinde çıtayı yükseltti.

Trump'ın sosyal medya platformu Truth Social’de yaptığı paylaşım, güvenlik bağlamında alışılmadık bir durum değildi. Şarku’l Avsat’ın The Times gazetesinden aktardığına göre, ABD'nin 71 nükleer denizaltısından yaklaşık 20'si her an denizde görev yapıyor ve özellikle gerginliğin arttığı dönemlerde rutin olarak Rusya'ya yakın bölgelere sevk ediliyor. Ancak olağandışı olan, ABD'nin bunu açıklaması. Bu ise Trump'ın paylaşımının gerçek amacını ortaya koyuyor. Söz konusu paylaşım iki mesaj içeriyor: Birincisi, Trump'ın eylem adamı olduğunu kanıtlamak, ikincisi ise mesaj vermek.

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev (AP)Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev (AP)

Medvedev'e yanıt ve Putin'e işaret

Trump için bu adım, provokasyona sert tepki verme şeklindeki alışılmış tavrının bir parçası.

Trump, özellikle Rusya'da başkanlık görevinden ayrıldıktan sonra tartışmalı rolüyle tanınan Dmitriy Medvedev'e yanıt veriyordu. Trump'ın Moskova'ya Ukrayna'da ateşkes sağlanması için verdiği süreyi kısaltmasının ardından Medvedev sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Her yeni uyarı bir tehdit ve savaşa doğru adımdır. Rusya ile Ukrayna arasında değil; kendi ülkenle. Uyuyan Joe'nun yolunu izleme!” ifadelerini kullandı.

The Times’ın haberine göre bu açıklamaların amacı, sürekli olarak Üçüncü Dünya Savaşı’nın patlak vereceği konusunda uyarıda bulunan Trump'ı korkutmak. Öyle ki Trump, Oval Ofis'teki meşhur sözlü tartışmada Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'i ‘kumar oynamakla’ suçlamıştı. Ancak, Rusya'da bile abartılı bir kişilik olarak görülen Medvedev, Trump'ın Putin'e yönelik söyleminin son aylarda giderek sertleştiği göz önüne alındığında, bu mesajın hedefi değil.

ABD Başkanı Donald Trump ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin (Arşiv - Reuters)ABD Başkanı Donald Trump ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin (Arşiv - Reuters)

İhtiyatlı eleştiri

Trump, Putin'i giderek daha fazla eleştiriyor, ancak onu doğrudan kışkırtmaktan da kaçınıyor; çünkü aralarında iyi bir dostluk ve iş ilişkisi olduğunu düşünmeye devam ediyor. Bu durum, Medvedev'in pazartesi günü yaptığı açıklamadan açıkça anlaşılıyor. Putin ise Trump'ın barış için belirlediği son tarihi, dün yaptığı paylaşımdan yaklaşık bir saat önce reddetmişti.

Trump kendini usta bir müzakereci olarak görüyor. Bu nedenle, ABD donanmasında başkomutan olarak emrinde bulunan çeşitli gemi türlerini kapsayacak şekilde ‘nükleer denizaltılar’ ifadesini belirsiz bir şekilde kullandı.

ABD'nin 71 adet nükleer denizaltısı varken, bunların 14'ü Ohio sınıfı balistik füze denizaltılarıdır ve 20 adede kadar Trident II füzesi taşıyabilirler. Bu füzeler nükleer başlıklarla donatılabilir. ABD’nin sahip olduğu nükleer silahlı denizaltılardan sekiz ila on tanesi her an dünya çapında devriye görevindedir.

Resim  Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Arşiv-AFP)Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Arşiv-AFP)

Beyaz Saray, Putin'in Trump'ın denizaltılarla ilgili diplomasisinin provokatif olmadığını, Dmitriy Medvedev'in tek bir provokatif açıklaması üzerine nükleer söylemlerin yeniden alevlenmesini önlemek için olduğunu anlayacağına inanıyor. Zira filonun görevi saldırı amaçlı değil; savunma amaçlı.

Müttefiklere yönelik yaptırımlar ve gümrük tarifeleri

Bununla birlikte, Trump'ın Putin'e yönelik söylemi belirgin şekilde sertleşti. Trump geçen hafta, “Yaptıkları şey iğrenç” dedi ve Putin'i ‘yalan söylemekle’ suçladı.

Trump ayrıca, Rus enerjisini satın alanlara ikincil yaptırımlar uygulamakla tehdit etti ve Hindistan'ı yüzde 25'lik genel gümrük vergisiyle hedef aldı. Trump, “Zaten zor durumdaki ekonomilerini birlikte mahvedebilirler” dedi.

Rusya'dan petrol alımına yönelik bu cezai gümrük vergisinin oranını doğrudan açıklamamasına rağmen, nihai gümrük vergisi sistemi ile ilgili görüşmeler kritik aşamaya yaklaşırken, benzer bir yaklaşım daha sonra Çin'e de uygulanabilir.

Rus gazının en büyük alıcısı olmaya devam eden Avrupa Birliği (AB) de yaptırımların hedefinde olabilir. Macaristan, Belçika, Fransa ve Slovakya en büyük ithalatçılar.

Geçtiğimiz günlerde gümrük vergilerini yüzde 15'e düşüren bir ticaret anlaşması imzalayan Trump'ın, Rusya'yı cezalandırması için kendisine baskı yapan Avrupa ülkelerine yaptırım uygulaması ironik olacak, ancak Trump’ın izlediği yol bu.



Trump: Netanyahu'nun davasına ‘ona yardım etmek için’ müdahale edeceğiz

ABD Başkanı Donald Trump, hafta sonunu Florida'da geçirdikten sonra Beyaz Saray'a dönerken fotoğrafçılara el sallıyor. (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, hafta sonunu Florida'da geçirdikten sonra Beyaz Saray'a dönerken fotoğrafçılara el sallıyor. (Reuters)
TT

Trump: Netanyahu'nun davasına ‘ona yardım etmek için’ müdahale edeceğiz

ABD Başkanı Donald Trump, hafta sonunu Florida'da geçirdikten sonra Beyaz Saray'a dönerken fotoğrafçılara el sallıyor. (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, hafta sonunu Florida'da geçirdikten sonra Beyaz Saray'a dönerken fotoğrafçılara el sallıyor. (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump dün, Washington'un İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ceza davasına müdahale edeceğini açıkladı ve yargı makamlarının Netanyahu'ya kötü muamele ettiğini söyledi.

CBS'nin ‘60 Minutes’ programına uzun bir röportaj veren Trump, Netanyahu'nun yolsuzluk suçlamasıyla yargılanmasının haksızlık olduğu yönündeki görüşünü yineledi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre Trump, son aylarda davaya birkaç kez müdahale ederek, rüşvet ve dolandırıcılık suçlarından mahkûm edilen Netanyahu'ya yöneltilen suçlamaları reddetti. Trump, geçtiğimiz ay Knesset'te (İsrail parlamentosu) yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'dan Netanyahu'yu affetmesini istedi.

Kayda değer bir diğer husus ise ABD Başkanı’nın ocak ayında Beyaz Saray’a dönüşünden bu yana 59 kişiye af çıkarmış olmasıdır. Bu kişiler arasında, Trump’ın 2020 seçimlerini kaybetmesinin ardından 6 Ocak 2021’deki Kongre Binası baskınına karıştıkları için hüküm giymiş olanlar da var.

Trump, “Netanyahu’ya biraz yardım etmek için müdahale edeceğiz, çünkü yaşadıklarının haksızlık olduğunu düşünüyorum” dedi.

İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik başarısız saldırısının ardından Katar'dan özür dilemesi için Netanyahu'ya baskı uyguladığı gibi, Filistin devletini tanıması için de baskı uygulayabileceği ifade edildiğinde Trump, net bir karşılık vermekten kaçınarak ‘savaş zamanında başbakanla iyi çalıştığını’ belirtti. Ancak Trump, Netanyahu'ya baskı uyguladığını inkâr etmeyerek şöyle dedi: “Onu bir şekilde zorlamak zorunda kaldım.”

Trump, “Onun (Netanyahu) yaptığı bazı şeyleri beğenmedim ve bu konuda ne yaptığımı gördünüz” dedi.

Trump, Katarlı bir güvenlik görevlisi de dahil olmak üzere altı kişinin ölümüne neden olan, ancak amaçlanan hedeflerine ulaşamayan saldırıyı kamuoyuna açık bir şekilde eleştirdi.

Gazze'de arabuluculuk yaptığı ateşkesin ‘kırılgan olmadığını’ ve Hamas'ın silah bırakmaması halinde ‘yok edileceğini’ vurgulayan Trump, “Ateşkes kırılgan değil, çok sağlam. Hamas uymazsa hemen yok edilebilir” şeklinde konuştu.

Hamas'ı nasıl silahsızlandıracağına dair bir soruya yanıt olarak, “Silahsızlandırmak isteseydim, bunu çok hızlı bir şekilde yapardım. Onlar ortadan kaldırılırdı” dedi.

Trump'ın 20 maddelik planı Hamas'ın silahsızlandırılmasını içerirken İsrail ve Hamas'ın 9 Ekim'de Mısır'da imzaladığı fiili ateşkes anlaşması sadece İsrail ordusunun ilk geri çekilmesi, rehinelerin takası ve insani yardımın sağlanmasına odaklanıyordu.

Trump, “İran'a sert bir darbe indirdik. Sonra durma zamanı geldi, biz de durduk” ifadelerini kullandı.


Ukrayna, drone'la Rus askeri öldürmeyi oyuna çevirdi

Rusya-Ukrayna savaşı, yoğun drone kullanımıyla dikkat çekiyor (AP)
Rusya-Ukrayna savaşı, yoğun drone kullanımıyla dikkat çekiyor (AP)
TT

Ukrayna, drone'la Rus askeri öldürmeyi oyuna çevirdi

Rusya-Ukrayna savaşı, yoğun drone kullanımıyla dikkat çekiyor (AP)
Rusya-Ukrayna savaşı, yoğun drone kullanımıyla dikkat çekiyor (AP)

Ukrayna Birinci Başbakan Yardımcısı Mihaylo Fedorov, Guardian'a verdiği röportajda video oyunu gibi tasarlanan drone sistemini anlattı. 

Fedorov, Drone Ordusu Bonus Sistemi'nde puan almak için yarışan operatör ekiplerinin eylülde 18 bin Rus askerini öldürdüğünü ya da yaraladığını öne sürdü. 

Drone operatörlerinin bir yılı aşkın süre önce başlatılan sistemde kazandıkları puanları, Brave1 adlı çevrimiçi mağazada kullanabildiği aktarıldı. 

zxscdfg
"Savaş Amazon'u" diye nitelenen bu mağazadan çeşitli drone ve drone parçaları alınabiliyor (Brave1)

Ukrayna Birinci Başbakan Yardımcısı ağustosta 95 drone ekibi yarışırken bu sayının artık 400'e çıktığını ve ekiplerinin puan durumuna bakarak motive olduğunu söyledi:

Ne kadar fazla asker öldürürseniz, asker öldürmek için o kadar fazla drone alıyorsunuz.

Fedorov, askeri birlikler arasında "viral" hale geldiğini savunduğu saldırı sisteminin arayüzünün keşif, ağır silahlar ve lojistikte de kullanılması için çalışmalara başladıklarını sözlerine ekledi.

Birleşik Krallık gazetesine konuşan Ukraynalı siyasetçi, Rusya'nın kendileriyle yarışmak için benzer bir sistem geliştirmekte olabileceğini iddia etti. 

Fedorov, Rus askerlerinin başına puan koymanın kendilerini rahatsız etmediğini belirtti:

4 yıldır savaşıyoruz ve bu çok zor. Daha etkili olmanın yollarını buluyoruz. Bu bizim gündelik işimizin bir parçası. Bu konuda duygusal olarak neredeyse hiçbir şey hissetmiyoruz. Bize teknik bir mesele gibi geliyor. Eğer düşmanı durdurmazsanız askerlerinizi öldürür. Onlar öldükten sonra kentinize gelir, işgal eder, yıkar ve sivilleri öldürür.

En başarılı drone operatörü birliklerinden birinin komutanı olan Yuriy Fedorenko, video oyunlarında usta olanların değil, disiplinli kişilerin bu işi en iyi yaptığını söyledi. 

Bir başka birliğin başındaki Andriy Poltoratskyi ise komutanların da bu yarışa kendini kaptırdığını ifade etti. 

Rusya-Ukrayna savaşı, yoğun drone kullanımıyla dikkat çekiyor. 

BM'ye bağlı Bağımsız Uluslararası Ukrayna Araştırma Komisyonu, Rusya'nın drone'larla savaş suçu işlediğini geçen hafta bildirmişti. 

17 sayfalık raporda sivillerin kamera takılı drone'larla uzun mesafeler boyunca takip edildiği belirtilmişti. 

İnsansız hava araçlarının sığınacak yer arayan sivillere zaman zaman bombalarla saldırdığı da öne sürülmüştü. 

Rusya, Şubat 2022'de başlayan Ukrayna savaşında sivilleri kasten vurmadığını savunuyor. Ancak Moskova'nın emriyle düzenlenen saldırılarda binlerce sivil öldü. 

Kiev de Moskova'ya bağlı birliklerin kontrol ettiği Ukrayna bölgelerinde ve Rusya topraklarında sivil altyapıya yönelik saldırılar gerçekleştiriyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Reuters


İsrail, Hamas'ın dün naaşlarını teslim ettiği 3 askerin kimliklerini açıkladı

Hamas, dün üç rehinenin cesetlerini İsrail'e teslim etti (İsrail medyası)
Hamas, dün üç rehinenin cesetlerini İsrail'e teslim etti (İsrail medyası)
TT

İsrail, Hamas'ın dün naaşlarını teslim ettiği 3 askerin kimliklerini açıkladı

Hamas, dün üç rehinenin cesetlerini İsrail'e teslim etti (İsrail medyası)
Hamas, dün üç rehinenin cesetlerini İsrail'e teslim etti (İsrail medyası)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün yaptığı açıklamada, Hamas tarafından dün iade edilen üç İsrailli rehinenin kalıntılarının teşhis edildiğini duyurdu.

Ofis, cesetlerin Albay Assaf Hamami, Yüzbaşı Ömer Maksim Nawtra (ABD vatandaşı) ve Kıdemli Başçavuş Oz Daniel'e ait olduğunu ve adli tıp onayının ardından ailelerine bilgi verildiğini belirtti.

Netanyahu, tüm İsrailli rehinelerin kalıntılarını defnedilmek üzere İsrail'e iade edeceğinin sözünü verdi.

İsrail, dün Gazze Şeridi'nde Hamas ile varılan ve 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması kapsamında rehin tutulan üç kişinin naaşını teslim aldığını duyurdu.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, "İsrail, Kızılhaç aracılığıyla üç rehinenin tabutlarını teslim aldı ve tabutlar Gazze Şeridi'ndeki İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ve Şin Bet güçlerine teslim edildi" denildi.

 Daha önce, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Telegram kanalı aracılığıyladün Gazze'nin güneyindeki bir tünelde bulunan üç İsrail askerinin cenazelerini teslim edeceğini duyurmuştu. İsrail Sağlık Bakanlığı daha sonra, dün akşam geri getirilen üç cenazenin kimlik tespiti için Ulusal Adli Tıp Enstitüsü'ne ulaştığını bildirdi.

Hamas, Gazze'de 20'si hâlâ hayatta olan 48 rehineyi hâlâ elinde tutuyordu.

Ateşkes anlaşması uyarınca, hareketin 28 rehinenin kalıntılarını iade etmesi gerekiyordu, ancak şimdiye kadar sadece 17'sinin cenazesini teslim etti ve kalıntıların yerinin tespit edilmesinin zor olduğunu iddia etti.

Rehinelerin kalıntılarının tesliminde yaşanan tekrarlanan gecikmeler İsrail hükümetini öfkelendirdi.

İsrail, Hamas'ı süreci oyalamakla suçlarken, hareket, Gazze Şeridi'nde birçok kalıntının enkaz altında kalması nedeniyle sürecin yavaş ilerlediğini söylüyor. Hamas ayrıca, arabuluculara ve Kızılhaç'a, cesetleri kurtarmak için gerekli ekipman ve personeli sağlamaları çağrısında bulundu.