Türkiye ve Suriye arasında güvenlik iş birliğinin güçlendirilmesine ilişkin görüşmeler

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile bir araya geldi (SANA)
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile bir araya geldi (SANA)
TT

Türkiye ve Suriye arasında güvenlik iş birliğinin güçlendirilmesine ilişkin görüşmeler

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile bir araya geldi (SANA)
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile bir araya geldi (SANA)

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile iki bakanlık arasında, özellikle güvenlik alanında iş birliği fırsatlarını görüştü. Anadolu Ajansı'nın (AA) haberine göre görüşme dün Ankara'da gerçekleşti.

Bakan Yerlikaya, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, iki bakanlık arasında, özellikle güvenlik alanında ve Suriye İçişleri Bakanlığı ve bağlı birimlerine gerekli desteğin sağlanması konusunda iş birliği olanaklarını ele alındığını belirtti.

İki bakan ayrıca tecrübe paylaşımı, Suriye İçişleri Bakanlığı güvenlik ve bağlı birimlerine gerekli desteğin sağlanması ve yoğunlaştırılmış eğitim programının verilmesi, Türkiye’de geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri ile ilgili iş birliği yapılması gereken konularda değerlendirmelerde bulundular.

Suriye İçişleri Bakanı Hattab, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada İçişleri Bakanı Yerlikaya ile ‘Suriye ve Türkiye arasında güvenlik iş birliğini güçlendirmenin yollarını’ görüştüğünü açıkladı. Suriyeli Bakan, “Türk kurumlarının tecrübelerinden yararlanarak Suriye’deki güvenlik kurumlarının desteklenmesi ve geliştirilmesi için mekanizmaları araştırdık” ifadelerini kullandı.

Hattab, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ayrıca Türkiye'de ikamet eden Suriyelilerin durumunu ele aldık. Onların güvenli ve onurlu bir şekilde ülkelerine geri dönmelerini sağlamak ve işlerini kolaylaştırmak için ortak taahhüdümüzü teyit ettik.”

Suriye İçişleri Bakanı, Ankara'da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile de görüştü. Yılmaz, Suriyeli bakanla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görüştükten sonra X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, Suriye'de iç huzurun, ekonomik kalkınmanın ve sosyal refahın pekiştirilmesi için güvenliğin güçlendirilmesinin önemini vurguladı. Yılmaz, “Türkiye Cumhuriyeti olarak Suriye’nin istikrarına, kurumsal kapasitesinin geliştirilmesine ve her kesimi kapsayan yönetişimine destek vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

“Temennimiz, kapsayıcı ve meşru yönetim altında Suriyeli kardeşlerimizin temel hak ve özgürlüklerden eşit şekilde yararlandıkları bir ortamın tesisidir.”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı ayrıca Türkiye'nin Suriye'nin istikrarına, toprak bütünlüğüne ve egemenliğine güçlü desteğini sürdüreceğini vurguladı.

hh
Türkiye'den ülkelerine dönen Suriyeli bir aile (AP)

Suriye'deki yeni yönetim, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana ülkede güvenliği sağlamak için yoğun çaba sarf ediyor.

Türk kaynaklar, Ankara ile Şam arasında ağustos ayı sonlarına kadar Suriye'deki geçiş dönemi yönetimine yeni ordunun kurulması ve eğitilmesi konusunda yardım sağlamak amacıyla bir askeri anlaşma imzalanabileceğini açıklamıştı.

Vatan Partisi’ne yakınlığıyla bilinen Aydınlık gazetesi, Türkiye ve Suriye'nin ağustos ayı sonlarına kadar askeri iş birliği anlaşması imzalamayı planladığını ve anlaşmanın Türkiye'nin Suriye'deki yeni yetkililere ordu kurma ve asker yetiştirme konusunda yardım etmesini öngördüğünü yazdı.

Kaynaklardan biri, Türkiye'nin bu talebe dayanarak, Şam hükümetinin talebi üzerine Suriye'nin savunma kapasitesini güçlendirmek için eğitim, danışmanlık ve teknik destek sağlama çabalarını sürdürdüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile geçtiğimiz mayıs ayında İstanbul'a yaptığı ziyaret sırasında Suriye ve Türkiye arasında askeri iş birliğini görüşmüştü. Şara ayrıca Türkiye'deki bir dizi savunma sanayi tesisini ziyaret etti.

Aydınlık gazetesi, söz konusu anlaşmanın Türkiye’nin Suriye'de üç askeri üs kurmasını öngördüğünü, bunlardan birincisinin Palmira'da (Tedmur), ikincisinin Humus’taki Tifor Askeri Hava Üssü’nde, üçüncüsünün ise Halep kırsalındaki Minniğ Hava Üssü’nde kurulacağını bildirdi. Şarku’l Avsat’ın Aydınlık gazetesinden aktardığına göre anlaşma çerçevesinde ayrıca Suriye ordusuna danışmanlık desteği sağlanacak ve kapasitesi güçlendirilecek.



WFP: Gazze Şeridi'ne hava yoluyla yardım ulaştırılması ‘yetersiz ve riskli’

Gazze Şeridi'ne havadan insani yardım malzemesi atılırken (Reuters)
Gazze Şeridi'ne havadan insani yardım malzemesi atılırken (Reuters)
TT

WFP: Gazze Şeridi'ne hava yoluyla yardım ulaştırılması ‘yetersiz ve riskli’

Gazze Şeridi'ne havadan insani yardım malzemesi atılırken (Reuters)
Gazze Şeridi'ne havadan insani yardım malzemesi atılırken (Reuters)

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP), Gazze Şeridi'ne hava yoluyla yardım gönderilmesinin kesinlikle yetersiz olduğunu belirtti.

WFP Almanya, Avusturya ve Lihtenştayn Bölge Temsilcisi Martin Frick, Berlin'de Alman haber ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Bu durumda hava yoluyla yardım malzemesi atmak, açık yaralara bandaj sarmaya benziyor; pahalı, riskli ve kontrol edilmesi zor” dedi.

Frick sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde, hava yardım malzemelerinin düzenli bir şekilde dağıtılması zordur; yaralanma riski yüksektir ve nakliye maliyetleri kara nakliye maliyetlerinin 34 katıdır.”

Alman ordusu bugün Gazze Şeridi'ne tekrar hava yardımı atmayı planlıyor. Diğer ülkeler de şu anda ihtiyaç sahiplerine ulaşmak için aynı yöntemi kullanıyor.

Frick, “Gazze Şeridi'ndeki insani kriz yeni bir boyuta ulaştı. Savaşın başlangıcından bu yana en kötü açlık krizini yaşıyoruz: Her üç kişiden biri günlerdir hiçbir şey yemedi ve yarım milyon kişi açlıktan ölmek üzere. Çocuklar zaten yetersiz beslenme nedeniyle ölüyor” ifadelerini kullandı.

Frick'e göre, Gazze Şeridi'ndeki WFP depoları haftalar süren abluka sonrasında boşaldı. WFP’nin kamyonları, izinlerin yavaş verilmesi nedeniyle kontrol noktalarında saatlerce bekliyor ya da çatışmaların sürdüğü bölgelerden geçmek zorunda kalıyor.

“Çalışmamıza izin verilirse, karayolu üzerinden Gazze Şeridi'ne geniş çaplı insani yardım ulaştırmanın mümkün olduğunu kanıtladık” diyen Frick, ateşkes sırasında, WFP'nin her gün 700 kamyonu Gazze Şeridi'ne soktuğunu ve 400'den fazla dağıtım noktasına yardım dağıttığını belirtti.

Frick, “WFP, yardımların en çok ihtiyaç duyanlara (çocuklar, hamile kadınlar, yaşlılar ve engelliler) ulaşmasını sağlıyor” dedi. Frick, sınırın yakınında veya sınır yolunda 170 bin tondan fazla gıda maddesi olduğunu ve bunun Gazze Şeridi'nin tüm nüfusunu üç ay boyunca beslemeye yetecek miktar olduğunu ifade etti.

Frick, “İhtiyacımız olan şey açık sınır geçişleri, hızlı izinler ve silahlı kişilerin bulunmadığı güvenli yollar. Tüm mevcut yollardan, açık bir koordinasyonla günde en az 100 kamyon girebilir... Bu, insanların güvenini geri kazanmamız, mutfakları ve fırınları yeniden açmamız ve kıtlığı önlememiz için tek yol” diyerek sözlerini noktaladı.