Wednesday'in ikinci sezonundaki efsanevi sahneyi çekmek 8 ay sürmüş

Alfred Gough ve Miles Millar'ın yarattığı doğaüstü gizem ve komedi dizisi Wednesday'in başrolünde 22 yaşındaki Jenna Ortega yer alıyor (Netflix)
Alfred Gough ve Miles Millar'ın yarattığı doğaüstü gizem ve komedi dizisi Wednesday'in başrolünde 22 yaşındaki Jenna Ortega yer alıyor (Netflix)
TT

Wednesday'in ikinci sezonundaki efsanevi sahneyi çekmek 8 ay sürmüş

Alfred Gough ve Miles Millar'ın yarattığı doğaüstü gizem ve komedi dizisi Wednesday'in başrolünde 22 yaşındaki Jenna Ortega yer alıyor (Netflix)
Alfred Gough ve Miles Millar'ın yarattığı doğaüstü gizem ve komedi dizisi Wednesday'in başrolünde 22 yaşındaki Jenna Ortega yer alıyor (Netflix)

Netflix'in rekortmen dizisi Wednesday'in ikinci sezonunun açılış bölümündeki stop-motion sahnesi, Tim Burton'ın köklü animasyon tutkusunu bir kez daha ekrana taşıdı.

Vanity Fair'a konuşan Burton, hem dizinin 6 Ağustos'ta yayımlanan ikinci sezon prömiyerindeki stop-motion sekansının hikayesini hem de bu tekniğe olan çocukluk merakının nasıl başladığını anlattı. 

"Kendimi bildim bileli stop-motion hayranıyım"

"Hatırladığım ilk film Altın Postlu Cengaver'di (Jason and the Argonauts). Yani hayatımın en başından beri stop-motion hayranıydım" diyen usta yönetmen, bu ilgisinin çocuk yaşlarda filizlendiğini söyledi.

İlk sezonda 4 bölüm yöneten Burton, ikinci sezonda birinci, 4., 7. ve 8. bölümlerin yönetmen koltuğuna oturdu. 

Yeni sezonda Jenna Ortega, Emma Myers, Joy Sunday ve Hunter Doohan başrollerine geri dönerken; Catherine Zeta-Jones, Luis Guzmán ve Isaac Ordonez'in canlandırdığı karakterler de önceki sezona kıyasla daha fazla öne çıkıyor.

İkinci sezonun açılışındaki siyah-beyaz stop-motion sahne, Nevermore Akademisi'nden talihsiz bir öğrencinin hikayesini anlatıyor. Burton'a benzeyen bu karakter, hassas kalbini değiştirmek için saat mekanizmalı yapay bir kalp tasarlayan genç bir dâhi. Ancak sonunda, kendi icatlarından biri tarafından yok ediliyor. Sadece 90 saniye süren bu sekansın tamamlanması tam 8 ay sürmüş.

Görsel üslup, Burton'ın Disney'de animatörlük yaptığı dönemde çektiği 1982 yapımı kısa filmi Vincent'ı ve sonrasında gelen Noel Gecesi Kabusu'yla (The Nightmare Before Christmas) Ölü Gelin (Corpse Bride) gibi uzun metraj animasyonlarını andırıyor. 

"Kariyerimin başındaki o hisse dönmek istedim"

"Bayıldım" diyen Burton, Hollywood Reporter'a verdiği röportajda şunları ekledi: 

Bu, üzerinde farklı şeyler deneyebileceğimiz bir dizi ve benim için özel bir çalışmaydı. Hatta biraz eski usule döndük; kuklayı bizzat ben tasarladım. Vincent'ı yaparkenki gibi, kariyerimin başındaki o ham ve içgüdüsel hisse dönmek istedim. Animatörlere sürekli 'Çok iyi görünüyor, çok pürüzsüz olmuş, daha öğrenci işi havası taşımalı' dedim.

Burton, daha önce yapay zekanın animasyon tarzını kopyalamaya çalışmasına da tepki göstermiş, bunu "Bir robotun insanlığınızı, ruhunuzu elinizden alması gibi" sözleriyle eleştirmişti.

Aşağıda Tim Burton'ın 43 yıllık kısa filmi Vincent'ı izleyebilirsiniz.
Independent Türkçe, Vanity Fair, Hollywood Reporter, CBR.com



Starbucks, Güney Kore’de bilgisayar, yazıcı ve çoklu prizleri yasakladı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Starbucks, Güney Kore’de bilgisayar, yazıcı ve çoklu prizleri yasakladı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Starbucks, müşterilerinin kafeleri ev ofislerine dönüştürmesinin ardından Güney Kore'deki tüm mağazalarında masaüstü bilgisayar, yazıcı ve çoklu priz kullanımını yasakladı.

Kahve devi ayrıca, çalışma alanı oluşturmak için kullanılan büyük bölme panellerinin kullanımını da kısıtladı.

Şubelere yerleştirilen duyurulara göre, müşterilerin dizüstü bilgisayar, tablet ve akıllı telefonlara hâlâ izin veriliyor ancak "ortak alanı etkileyen büyük eşyalar" getirilemiyor.

İlk olarak The Korea Herald tarafından bildirilen bu hamle, kabaca "kafeden çalışanlar"  şeklinde çevrilebilecek "cagongjok" diye bilinen bir grubu hedefliyor.

Ülkedeki kafe sahipleri, "cagongjok"ların yer kaplayarak, elektriği bedavaya tüketerek ve tek bir içecek aldıktan sonra saatlerce oturarak mağazalarının kârlılığını etkilediğinden şikayet ediyor.

Sosyal medya kullanıcıları yeni kurala farklı tepkiler verirken, bazıları ABD'li şirketi kişilerin kafenin misafirperverliğini suiistimal etmesini engellediği için övdü.

Bir kullanıcı X'te paylaştığı bir gönderide, "İşte bu yüzden Starbucks'tan uzak durdum ve bu, kaba davranışlarına karşı adil bir önlem gibi görünüyor" diye yazdı.

Bu günlerde çok fazla kişi temel sağduyudan yoksun gibi hissediyorum.

Starbucks sözcüsü şunları söyledi:

Starbucks Kore, tüm müşterilerin keyifli ve erişilebilir bir mağaza deneyimi yaşayabilmesi için politikasını güncelledi. Dizüstü bilgisayarlar ve küçük kişisel cihazlar memnuniyetle karşılanırken, müşterilerden oturma alanını kısıtlayabilecek ve ortak alanı etkileyebilecek masaüstü bilgisayar, yazıcı veya diğer büyük eşyaları getirmemeleri rica olunur. Starbucks, kahve ve bağlantı için kucaklayıcı bir üçüncü mekan olmaya ve her fincanda, her sohbette ve her ziyarette topluluğun geliştiği bir yer olmaya kararlı.

Independent Türkçe