Etiyopya'da bulunan dişler yeni insan türünü ortaya çıkardı

Etiyopya'da fosilleşmiş dişler keşfedildi (Amy Rector/Virginia Commonwealth Üniversitesi)
Etiyopya'da fosilleşmiş dişler keşfedildi (Amy Rector/Virginia Commonwealth Üniversitesi)
TT

Etiyopya'da bulunan dişler yeni insan türünü ortaya çıkardı

Etiyopya'da fosilleşmiş dişler keşfedildi (Amy Rector/Virginia Commonwealth Üniversitesi)
Etiyopya'da fosilleşmiş dişler keşfedildi (Amy Rector/Virginia Commonwealth Üniversitesi)

Etiyopya'da keşfedilen diş fosilleri, insanların atası iki farklı türün 2,6 ila 2,8 milyon yıl önce bir arada yaşadığını göstererek evrimimiz hakkında bilinenleri yeniden şekillendiriyor.

13 diş, Etiyopya'nın Afar bölgesinde aynı dönemde yaşamış hominin atası Australopithecus ve bir Homo türünden geliyor.

Ledi-Geraru arkeolojik kazı alanında bulunan dişler, Homo cinsinin en eski üyelerinin Australopithecus'la bir arada yaşadığını ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, "Bu örnekler, Australopithecus ve erken dönem Homo'nun 2,5 milyon yıl önce Afar bölgesinde iki zayıf soy olarak bir arada yaşadığını ve hominin fosil kayıtlarının daha önce bilinenlerden daha çeşitli olduğunu gösteriyor" diyor.

Çalışmanın ortak yazarı Kaye Reed'e göre bu keşif insan evrimine ilişkin algımızı değiştiriyor.

Dr. Reed "Karşımızda birlikte yaşamış iki hominin türü var. İnsan evrimi doğrusal değildir, dallı budaklı bir ağaçtır ve nesli tükenen yaşam formları vardır" diye açıklıyor.

Bu yeni araştırma, birçoğumuzun zihnindeki maymundan Neandertal'e, oradan da modern [insana] geçiş imgesinin doğru olmadığını gösteriyor. Evrim bu şekilde işlemez.

Dişlerin, hakemli dergi Nature'da yayımlanan analizi, bunların en son 2,95 milyon yıl önce görülen ve ünlü "Lucy" örneğiyle temsil edilen Australopithecus afarensis yerine yeni bir Australopithecus türüne ait olduğunu gösteriyor.

Araştırmanın başyazarı Brian Villmoare, "2,6 ila 2,8 milyon yıllık tortullarda bulunan yeni Homo dişleri, soyumuzun ne kadar eski olduğunu doğruluyor" diyor.

Soyun atası olan bu yeni keşfedilen türün henüz bir adı yok. Bunun gerçekleşmesi için daha fazla fosile ihtiyaç var.

Araştırmacılar numunenin yaşını, fosilin bulunduğu alanın volkanik ve tektonik aktivitesine dayanarak belirledi.

Bölgedeki çok sayıda yanardağ, feldspat adı verilen kristaller içeren kül püskürtüyor.

Çalışmanın bir başka yazarı Christopher Campisano, feldspatlar için "Bunların biriktiği tarihte bölgede meydana gelen patlamaları tarihlendirebiliyoruz" diyor. 

Bu fosillerin bu patlamalar arasında kaldığını biliyoruz ve bu sayede fosillerin üstündeki ve altındaki katmanları tarihlendirebiliyoruz. Fosillerin arazide bulunduğu dönemde meydana gelen volkanik patlamaların volkanik küllerini tarihlendiriyoruz.

dcfgth
Ledi-Geraru Araştırma Alanından toplanan diş fosilleri (Brian Villmoare, Nevada Üniversitesi Las Vegas kampüsü)

Araştırmacılar fosilleri ve araziyi birlikte inceleyerek milyonlarca yıl önceki ortamı yeniden canlandırmayı başardı.

Bu eski insan atalarının 2,6 ila 2,8 milyon yıl önce geçtiği araziyle, günümüzdeki arasında çarpıcı bir fark olduğunu saptadılar.

O zamanlar nehirler, bitki örtüsüyle kaplı bir araziden akarak zamanla genişleyip daralan sığ göllere dökülüyordu.

Çalışmanın bir diğer yazarı Ramon Arrowsmith “Jeoloji, fosilleri içeren tortul birikintilerin yaşını ve özelliklerini gösteriyor" ifadelerini kullanıyor. 

Bu, yaş kontrolü için çok önemli.

Lucy türüyle Australopithecus türünün aynı şeyleri yiyip yemediği ve yiyecek için birbirleriyle rekabet edip etmediği belirsizliğini koruyor.

Araştırmacılar, daha sonraki çalışmalarda bu türlerin diş minelerini inceleyerek ne yediklerini bulmayı umuyor.

Independent Türkçe



Yapay zeka destekli gözlükler, işitme sorunu yaşayanlara "süper güç kazandıracak"

İskoç araştırmacılar yapay zeka gözlüklerinin 2026'da hazır olacağını söylüyor (Temsili/Unsplash)
İskoç araştırmacılar yapay zeka gözlüklerinin 2026'da hazır olacağını söylüyor (Temsili/Unsplash)
TT

Yapay zeka destekli gözlükler, işitme sorunu yaşayanlara "süper güç kazandıracak"

İskoç araştırmacılar yapay zeka gözlüklerinin 2026'da hazır olacağını söylüyor (Temsili/Unsplash)
İskoç araştırmacılar yapay zeka gözlüklerinin 2026'da hazır olacağını söylüyor (Temsili/Unsplash)

Bilim insanları, yapay zeka destekli ve kullanıcılara insanüstü işitme yeteneği kazandıran bir gözlük geliştirdi.

Dudak hareketlerini konuşmaya çeviren bir kamerayla donatılmış akıllı gözlükler, işitme güçlüğü çeken kişilere veya gürültülü ortamlarda bulunan herkese net ses sağlıyor.

Heriot-Watt, Edinburgh, Napier ve Sterling'den bir ekibin geliştirdiği gözlük, çamaşır makinesi sesi ve trafik gürültüsü gibi örneklerle eğitildi

Araştırmacılar yeni akıllı gözlüğün, İşitme Engelliler Kraliyet Ulusal Enstitüsü verilerine göre Birleşik Krallık'ta sohbeti zorlaştıracak kadar ciddi işitme kaybı yaşayan 1,2 milyondan fazla yetişkine yardımcı olabileceğini umuyor.

Edinburgh'daki Heriot-Watt Üniversitesi'nden Mathini Sellathurai "İşitme cihazlarını yeniden icat etmeye çalışmıyoruz. Onlara süper güçler kazandırmaya çalışıyoruz" diyor.

Kullanıcı dinlemek istediği kişiye kamerayı doğrultuyor veya ona bakıyor. Aynı anda iki kişi konuşsa bile yapay zeka görsel ipuçlarını kullanarak bakılan kişinin sesini çıkarıyor.

Yüksek seviyede bilgi işlem gerektiren bu süreçte ses verileri İsveç'teki sunuculara gönderiliyor. Araştırmacılar mesafeye rağmen, yüksek hızlı geniş bant veya 5G'nin bunu "anında oluyormuş gibi hissettirdiğini" iddia ediyor.

Teknoloji öncelikle işitme cihazı kullanan ve görme bozukluğu olan kişileri desteklemeyi amaçlıyor ancak petrol platformları ya da kalabalık mekanlar gibi gürültülü yerlerde çalışan herkes tarafından kullanılabilecek kadar genele hitap ediyor.

Profesör Sellathurai, "İşitme cihazı üreten sadece birkaç büyük şirket var ve gürültülü ortamlar için sınırlı destek sunuyorlar" diyor.

Bu engeli aşmak ve özellikle çocuklar ve yaşlı yetişkinler olmak üzere daha fazla kişinin uygun fiyatlı, yapay zekayla çalışan işitme desteğine erişmesine katkı sunmak istiyoruz.

Halihazırda işitme cihazı üreticileriyle görüşen araştırmacılar, gözlüğün çalışan bir versiyonunun 2026'da hazır olmasını umuyor.

Ayrıca uyumlu bir cihaza sahip herkesin teknolojiden yararlanabilmesi için bulut tabanlı sistemi herkesin kullanımına açmayı planlıyorlar.

Independent Türkçe