Trump etkisi: ABD’ye kaçan Ukraynalılar koruma statülerini kaybediyor

ABD'de savaştan kaçan yaklaşık çeyrek milyon Ukraynalı var (Reuters)
ABD'de savaştan kaçan yaklaşık çeyrek milyon Ukraynalı var (Reuters)
TT

Trump etkisi: ABD’ye kaçan Ukraynalılar koruma statülerini kaybediyor

ABD'de savaştan kaçan yaklaşık çeyrek milyon Ukraynalı var (Reuters)
ABD'de savaştan kaçan yaklaşık çeyrek milyon Ukraynalı var (Reuters)

Savaştan kaçan Ukraynalılar, ABD'de kalmak için kendilerine tanınan yasal hakları kaybediyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Donald Trump yönetiminin harekete geçmemesi halinde Ukraynalı göçmenlere tanınan insani koruma statüsünün son bulacağı belirtiliyor.

Şubat 2022’de patlak veren Ukrayna savaşında toplamda yaklaşık 250 bin Ukraynalı, ABD’ye kaçtı.

Eski ABD Başkanı Joe Biden, göçmenlerin ülkede kalmasını sağlamak için Uniting for Ukraine (Ukrayna İçin Birleş) adlı programı devreye sokmuştu.

Bu program kapsamında, ABD’de kendilerine sponsor olabilecek kişiler bulan Ukraynalılara iki yıl ülkede kalma izni tanınmıştı.

Ancak Trump göreve geldiğinde programı sonlandırmış, çalışma iznini yenilemek isteyen Ukraynalıların başvurularını askıya almıştı.

ABD’ye 16 Ağustos 2023'ten önce gelen Ukraynalıların geçici koruma statüsü hâlâ sürüyor. Ancak bu tarihte ya da daha sonra ABD’ye giren yaklaşık 120 bin Ukraynalı, bugünden itibaren ülkede yasadışı bulunuyor olacak.

Ukraynalılara yardım eden kâr amacı gütmeyen Nova Ukraine'den gönüllü avukat olan Vera Serova, statülerini kaybeden göçmenlerin durumuna dair şunları söylüyor:  

Gidecek yerleri olmadığı gibi ayrılıp yeni bir ülkede sıfırdan hayat kurmaya yetecek paraları da yok.

Ukraynalı göçmen Miroslava Voitseh, oğlu Oleksandr’la birlikte Eylül 2023'te ABD'ye gittiğini söylüyor. Oğlu şu anda 4 yaşında ve kendilerine sağlanan haklar 2 Eylül’de sona erecek. 44 yaşındaki anne, “Nereye gitsek korku içinde yaşıyoruz, geleceğimizde sadece korku var” diyor.

Trump’ın Biden döneminden kalma Ukrayna programını sonlandırması ve yeni başvuruları durdurması üzerine göçmenlerin sınır dışı edileceğine dair endişeler gündeme gelmişti. Ancak Beyaz Saray bununla ilgili politikasını henüz netleştirmedi.

ABD Başkanı, bugün Alaska eyaletinde Rusya lideri Vladimir Putin’le bir araya gelecek. Görüşmede başta Ukrayna krizinin çözümü olmak üzere ikili ilişkilerle bölgesel ve uluslararası meselelerin ele alınması planlanıyor. İki lider daha sonra ortak basın toplantısı düzenleyecek.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Guardian



Trump: Şi, başkanlığım sırasında Çin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söyledi

ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
TT

Trump: Şi, başkanlığım sırasında Çin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söyledi

ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün (cuma) Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in, Trump'ın görevde olduğu sürece Pekin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söylediğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Trump, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile Rusya'nın Ukrayna'yı işgali konusunda görüşmeler yapmadan önce Fox News’e verdiği röportajda bu açıklamayı yaptı.

Trump, Fox News’in ‘Special Report’ (Özel Haber) programına verdiği röportajda şunları söyledi: “Size şunu söyleyeyim, bildiğiniz gibi, Çin Devlet Başkanı Şi ve Tayvan arasında çok benzer bir durum var. Ancak ben buradayken bunun kesinlikle olmayacağını düşünüyorum. Göreceğiz.”

Trump, “Başkan Şi bana ‘Sen başkan olduğun sürece bunu asla yapmayacağım’ dedi. Ben de ona ‘Tamam, bunu takdir ediyorum’ dedim. O da ‘Ben çok sabırlıyım ve Çin de çok sabırlı’ dedi” ifadelerini kullandı.

Trump ve Şi, Trump'ın ikinci başkanlık döneminde haziran ayında ilk kez telefon görüşmesi yaptılar. Trump ayrıca, nisan ayında Şi'nin kendisini aradığını söyledi, ancak bu görüşmenin ne zaman gerçekleştiğini belirtmedi.

Çin, Tayvan'ı kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve gerekirse güç kullanarak özerk demokratik ada ile yeniden birleşmeyi taahhüt ediyor. Tayvan, Çin'in egemenlik iddialarına şiddetle karşı çıkıyor.

Çin'in Washington Büyükelçiliği dün Tayvan konusunu Çin-ABD ilişkilerinde ‘en önemli ve hassas konu’ olarak nitelendirdi. Büyükelçilik Sözcüsü Liu Pengyu yaptığı açıklamada şunları söyledi: “ABD hükümeti, tek Çin ilkesi ve ABD ile Çin arasındaki üç ortak bildirgeye bağlı kalmalı, Tayvan ile ilgili konuları akıllıca ele almalı, Çin-ABD ilişkilerini ve Tayvan Boğazı'ndaki barış ve istikrarı ciddiyetle korumalıdır.”

Washington, Tayvan'ın ana silah tedarikçisi ve uluslararası destekçisi olmasına rağmen, çoğu ülke gibi ABD’nin de ada ile resmi diplomatik ilişkisi bulunmuyor.