Mervan Bergusi ve 23 yıllık esaret... ‘Filistin'in Mandela'sı’ hakkında bildiklerimiz

Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)
Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)
TT

Mervan Bergusi ve 23 yıllık esaret... ‘Filistin'in Mandela'sı’ hakkında bildiklerimiz

Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)
Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Filistinli mahkûm Mervan Bergusi'nin hücresine girme olayı, sadece siyasi anlamı ve Bergusi'nin hayatı için yarattığı endişe nedeniyle değil, aynı zamanda son yirmi yılda ‘Filistin direnişinin’ en önemli simgelerinden biri olması nedeniyle de geniş yankı uyandırdı.

Sosyal medyada yaygın olarak paylaşılan bir videoda Ben-Gvir’in Bergusi'nin hücresine girerek tehditler savurduğu ve ona “Zafer kazanamayacaksın. İsrail devletiyle uğraşan, çocuklarımızı ve kadınlarımızı öldürenleri yok edeceğiz. Bunu tarih boyunca gördün” dediği duyuldu.

Avukat olan eşi Fadva Bergusi, onun yüzünü tanıyamadığını söyledi.

Beş kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan 67 yaşındaki Bergusi, Rimon Hapishanesi’ndeki hücresinde Ben-Gvir'in tehditlerini dinlerken zayıflamış bir halde görünüyordu.

Peki Bergusi hakkında ne biliyoruz?

Mervan Bergusi, 6 Haziran 1958'de Ramallah'ın kuzeybatısındaki Kobar köyünde doğdu ve 15 yaşında El Fetih’e katıldı. 1976'da 18 yaşına geldiğinde İsrail güçleri tarafından tutuklandı ve bir süre hapis yattı. Hapishanede İbranice öğrendi.

Bergusi, ‘Filistin'in Mandela'sı’ olarak anılır. Filistinli mahkûmlar arasında en eski ve en ünlülerden biridir ve Nelson Mandela gibi küresel bir mücadele sembolü olarak görülür.

Bergusi, üniversite yılları boyunca tutuklanma ve takip edilmeyle karşı karşıya kaldı. 1984 yılında birkaç hafta sorguya çekildi, Mayıs 1985'te 50 günden fazla sorguya çekildi ve aynı yıl ev hapsine çarptırıldı.

) Fadva Bergusi, İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in kocası Mervan Bergusi'nin hücresine girmesini gösteren videoyu izliyor. (Reuters)Fadva Bergusi, İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in kocası Mervan Bergusi'nin hücresine girmesini gösteren videoyu izliyor. (Reuters)

Bergusi, Ağustos 1985'te idari tutuklu olarak gözaltına alındı. O yıllarda İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarında ‘demir yumruk’ politikasını uyguladı; idari tutuklama ve sürgün politikası yeniden onaylandı.

İntifada

Bergusi, 1987'deki Birinci İntifada'nın liderlerinden biriydi. İsrail yetkilileri onu tutukladı ve Ürdün'e sınır dışı etti. Bergusi yedi yıl orada kaldı.

1994 yılında İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında imzalanan Oslo Anlaşması uyarınca Batı Şeria'ya geri döndü. 1996 yılında Filistin Yasama Meclisi milletvekili seçildi.

2002'den beri tutuklu

15 Nisan 2002'de İsrail, Bergusi'yi Batı Şeria'nın merkezindeki Ramallah'ın Tira mahallesindeki evinden tutukladı ve mahkemeye çıkardı.

İsrail tarafından Aksa Şehitleri Tugayı’nı kurmakla suçlanan Bergusi bu suçlamayı reddetti.

İkinci İntifada sırasında ortaya çıkan Aksa Şehitleri Tugayı, İsrail ordusu ve yerleşimcilere karşı bir dizi operasyon düzenledi ve İsrail içinde sivilleri hedef alan operasyonlar gerçekleştirdi.

) Fetih Hareketi lideri Mervan Bergusi, 29 Eylül 2003 tarihinde polis arabasına götürülürken (AFP)Fetih Hareketi lideri Mervan Bergusi, 29 Eylül 2003 tarihinde polis arabasına götürülürken (AFP)

20 Mayıs 2004 tarihinde Tel Aviv Merkez Mahkemesi, Bergusi'yi suçlu buldu. Bergusi, FKÖ'nün Batı Şeria'daki genel sekreteri olarak beş suçlamadan suçlu bulundu ve savcılık Bergusi'ye en ağır cezanın verilmesini talep etti. Bergusi, beş kez ağırlaştırılmış müebbet ve kırk yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Aksa Şehitleri Tugayı’nın 2007 yılında Fetih Hareketi’nden ayrıldığını belirtmekte fayda var.

Siyasi ve akademik hayatı

15 yaşında Fetih Hareketi’nde siyasi faaliyetlerine başlayan Mervan Bergusi, siyasi faaliyetleri sırasında Filistin davasına ve iki devletli çözüme destek topladı.

1989 yılında düzenlenen Fetih Hareketi’nin beşinci genel konferansında Bergusi, hareketin devrim konseyinin 50 üyesinden biri olarak seçildi. Bergusi o dönemde Fetih Hareketi’nde bu liderlik pozisyonuna seçilen en genç üyeydi.

Nisan 1994'te Bergusi, işgal altındaki topraklara sürgün edilen ilk grubun başında geri döndü. İki hafta sonra, merhum Faysal el-Huseyni başkanlığında Batı Şeria'da düzenlenen ilk Fetih liderlik toplantısında, oybirliğiyle el-Huseyni'nin yardımcısı ve Batı Şeria'daki hareketin sekreteri seçildi.

1996 Filistin genel seçimlerinin ardından Filistin Yasama Meclisi üyeliğine seçildi; Ramallah ve el-Bireh seçim bölgesinde 12 bin 716 oy alarak Fetih Hareketi'ni temsil etti.

Bergusi, tarih ve siyaset bilimi alanında lisans, uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisans derecesine sahiptir ve tutuklanana kadar Ebu Dis'teki Kudüs Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. Ayrıca hapishanedeyken doktora derecesi almıştır. Birçok eseri bulunan Bergusi’nin en meşhur kitapları şunlar: ‘Vaat’, ‘Tutukluluğa Direniş’, ‘Tek Kişilik Hücrede Bin Gün’.

2023 Gazze Savaşı... Tek kişilik hücre ve işkence

Ekim 2023'te, Gazze Savaşı'nın başlamasının ardından Bergusi tek kişilik hücreye konuldu ve en az dört farklı İsrail hapishanesine nakledildi.

Bergusi'nin oğlu Arab, hapishane müdürünün babasına diz çökmesini emrettiğini söyledi. Bergusi bunu reddettiğinde zorla yere indirildi ve bu da omzunun çıkmasına neden oldu.

) İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Mervan Bergusi'yi hücresinde tehdit ederken (Reuters)İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Mervan Bergusi'yi hücresinde tehdit ederken (Reuters)

Bergusi'nin avukatları, Bergusi'nin Ayalon Hapishanesi'nde tutuklu bulunduğu süre boyunca defalarca dövüldüğünü, hatta diğer mahkûmların önünde çıplak olarak yerde sürüklendiğini bildirdi.

Ayrıca Şubat 2024'te Bergusi'nin Remle Hapishanesi’nin tek kişilik koğuşuna götürüldüğü ve hapishaneler arasında sık sık nakledildiği belirtildi. İnsan hakları grupları bu önlemleri Gazze savaşıyla bağlantılı cezai önlemler olarak nitelendirdi.

6 Mart 2024'te Bergusi'nin elleri kelepçeli halde Megiddo'da kameraların olmadığı bir alana götürüldüğü ve şiddetli bir şekilde dövüldüğü, bunun sonucunda da baygınlık geçirdiği ve bilincini kaybettiği bildirildi. Kaynaklara göre Bergusi'nin yüzünde, sırtında, bacaklarında ve sağ ayağında morluklar vardı.

Mayıs 2024'te avukatı, Bergusi'nin fiziksel olarak zayıf olduğunu belirtti. Avukat, “Bariz kilo kaybı, sağ gözünde görme bozukluğu ve genel sağlık durumunda kötüleşme var” dedi.

9 Eylül 2024'te Bergusi, Megiddo'da tek kişilik hücrede tutulurken bir başka şiddetli saldırıya maruz kaldı. Raporlara göre, kaburga kırıkları, uzuvlarında yaralanmalar, sağ kulağında kanama, sırt ağrısı ve tedavi edilmeyen yaralardan kaynaklanan enfeksiyonlar yaşadı.

Esir takası anlaşması

Mervan Bergusi'nin adı, İsrail ile Hamas arasındaki esir değişimi anlaşmasında geçiyordu, ancak şu ana kadar serbest bırakılmadı.

İsrail basınında yer alan bazı haberlerde, İsrail'in Bergusi'yi ‘Filistin topraklarından uzaklaştırılması’ şartıyla serbest bırakabileceği belirtildi.



Ateşkese rağmen… Gazze halkı hem umut hem de şüphe karışımı duygular içinde

 Gazze şehrine dönüş yolculuğu sırasında kucağında çocuğunu taşıyan Filistinli bir kadın (AP)
Gazze şehrine dönüş yolculuğu sırasında kucağında çocuğunu taşıyan Filistinli bir kadın (AP)
TT

Ateşkese rağmen… Gazze halkı hem umut hem de şüphe karışımı duygular içinde

 Gazze şehrine dönüş yolculuğu sırasında kucağında çocuğunu taşıyan Filistinli bir kadın (AP)
Gazze şehrine dönüş yolculuğu sırasında kucağında çocuğunu taşıyan Filistinli bir kadın (AP)

İsrail ordusu dün, Gazze Şeridi'nde ateşkesin yürürlüğe girdiğini ve kuvvetlerinin ilk aşamada kararlaştırılan konuşlanma hatlarına çekildiğini duyururken, iki yıldır hava saldırıları, yerinden edilme ve şehirlerinin yıkımına maruz kalan Gazze Şeridi sakinleri, ihtiyatlı bir umut ve şüphe karışımı hissettiler.

Alman haber ajansı DPA, ateşkes ve gelecekle ilgili ne hissettiklerini öğrenmek için kıyı şeridinde yaşayan üç kişiyle telefon ve WhatsApp üzerinden iletişime geçti.

Deyr el-Balah'lı 42 yaşındaki sokak satıcısı Hamis Osman, “O kadar uzun süredir belirsizlik içinde yaşıyoruz ki, sükunet söylentileri bile bir rüya gibi geliyor” dedi.

Osman, “Çocuklarım bana sürekli bu sefer gerçekten bitti mi, okula geri dönebilecek miyiz, eve gidip patlama sesleri duymadan uyuyabilecek miyiz diye soruyorlar... Onlara ne diyeceğimi bilmiyorum. Yine de umudumuzu kaybetmiyoruz, bizi ayakta tutan tek şey bu” ifadelerini kullandı.

Beş çocuk annesi olan ve şu anda Deyr el-Balah'ta yaşayan 60 yaşındaki Gazzeli İlham ez-Zaanin şunları söyledi: “Bu iki yıl boyunca hayal edebileceğiniz her şeyi gördüm... Katliam ve ölüm gördük, cesetlerle dolu kamyonlar gördük, yıkılmış ve enkaza dönüşmüş evler gördük… İki kardeşimin çocuklarını kaybettim ve Gazze şehrindeki evim artık yok. Artık kalbimizde gerçek bir sevinç yok, ama en azından kan dökülmesi şimdilik durdu.”

Ez-Zaanin, “Savaşın nihayet sona erebileceğini söyleyenleri duyduğumda, sevinçten değil, tamamen yorgunluktan ağladım” dedi.

Şu anda Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki bir kampta kalan, Gazze'nin kuzeyinden gelen 55 yaşındaki öğretmen İsam Herara, “Müzakerelerin Gazze Şeridi'ndeki insanlık dramını gerçekten sona erdireceğini umuyorum. Tek istediğimiz bu... sadece sözde değil, gerçek bir son istiyoruz” şeklinde konuştu.

Herara sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail'in gerçekten çekilip çekilmeyeceğini veya başka bir gücün gelip gelmeyeceğini bilmiyorum. Ancak en önemli husus, insanların güven içinde yaşayabilmesi. Korkularıma rağmen, bu sefer durumun farklı olabileceğine inanmak istiyorum. Her iki taraf da sözünü tutarsa, belki Gazze nihayet yeniden nefes alabilir. Hayalim basit: evime geri dönmek, küçük bir bahçe ekip biçmek ve bir daha asla kaçmak zorunda kalmamak.”


Bağdat, Washington'un yaptırımlarının genişletilmesinden endişe ediyor

Sudani, 8 Ekim 2025'te Petrol Bakanlığı ile Exxon Mobil arasında Bağdat'taki Mecnun sahasının geliştirilmesine ilişkin ön anlaşmanın imzalanması sırasında (Reuters)
Sudani, 8 Ekim 2025'te Petrol Bakanlığı ile Exxon Mobil arasında Bağdat'taki Mecnun sahasının geliştirilmesine ilişkin ön anlaşmanın imzalanması sırasında (Reuters)
TT

Bağdat, Washington'un yaptırımlarının genişletilmesinden endişe ediyor

Sudani, 8 Ekim 2025'te Petrol Bakanlığı ile Exxon Mobil arasında Bağdat'taki Mecnun sahasının geliştirilmesine ilişkin ön anlaşmanın imzalanması sırasında (Reuters)
Sudani, 8 Ekim 2025'te Petrol Bakanlığı ile Exxon Mobil arasında Bağdat'taki Mecnun sahasının geliştirilmesine ilişkin ön anlaşmanın imzalanması sırasında (Reuters)

Washington, Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile bağlantılı bir dizi Iraklı yetkili, iş insanı ve şirketin kara listeye alındığını duyururken, Bağdat ABD yaptırım listesinin genişletilmesinden endişe ediyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı perşembe günü yaptığı açıklamada, Washington'ın Ketaib Hizbullah ve Asaib Ehlil Hak grubunu "ABD yaptırımlarını aşma, silah kaçakçılığı yapma ve Irak içinde yaygın yolsuzluk faaliyetlerinde bulunma" gerekçeleri ile hedef aldığını duyurdu.

Şarku'l Avsat'a konuşan bir Iraklı yetkili, yaptırımların "önümüzdeki dönemde başka kişi ve kuruluşları da kapsayabilecek daha geniş bir dalganın habercisi" olduğunu öne sürdü.

İsminin açıklanmamasını isteyen siyasi yetkili, bu yaptırımların "Trump yönetimi ile Irak hükümeti arasındaki ilişkinin seyrinde olumsuz bir değişime işaret ettiğini" belirterek, bu gelişmenin Bağdat ile Washington arasında yeni bir iş birliği aşamasının başladığı dönemde gerçekleştiğini ifade etti.


Eş Şeybani, “geçmişi geride bırakmak” için Beyrut'ta

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani'yi kabul etti (AP)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani'yi kabul etti (AP)
TT

Eş Şeybani, “geçmişi geride bırakmak” için Beyrut'ta

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani'yi kabul etti (AP)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani'yi kabul etti (AP)

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani'nin dün Beyrut'a yaptığı ziyaret, Beşşar Esed rejiminin düşüşünden sonra “Lübnan ile yeni bir sayfa açılıyor” iddiasıyla “geçmişi geride bırakıp geleceği inşa etme” yolunun kapısını açtı.

Eş-Şeybani'nin ziyareti, Esed'in düşüşünden sonra bir Suriye yetkilisinin Lübnan'a yaptığı ilk ziyaret. Şeybani ziyaret sırasında, Suriye'deki mevcut yetkililerin “Lübnan'ın egemenliğine” ve “iç işlerine karışmama” ilkesine saygı duyduklarını teyit etti ve “Lübnan ile geçmişin engellerini aşmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Beyrut'taki ziyaret, Lübnan ile ilişkilerde "yeni bir kapı" açan "buzları eriten bir ziyaret" olarak nitelendirildi. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ziyarette ekonomik, güvenlik ve yargı konuları ele alındı. Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Lübnan-Suriye Yüksek Konseyi'nin askıya alınmasının ardından, Şam ve Beyrut'taki büyükelçilikler aracılığıyla tüm konuları takip etmek üzere Lübnan'a yeni bir Suriye büyükelçisi atanmasını talep etti.