Suriye Demokratik Güçleri (SDG) dün Halep’in doğusundaki Deyr Hafir kırsalında silahlı gruplar tarafından gerçekleştirilen bombardımanda yedi üyesinin öldürüldüğünü ve dört üyesinin yaralandığını duyurdu.
SDG tarafından sosyal medya platformu X üzerinden yapılan açıklamada, Cumartesi akşamı, Şam hükümetine bağlı silahlı gruplar, Halep'in doğusundaki Deyr Hafir kırsalındaki Ummu Tina köyüne saldırı düzenlendiği belirtildi. Açıklamada insansız hava araçlarıyla (İHA) başlatılan saldırının ardından yoğun topçu ateşiyle devam edildiği ifade edildi..
SDG medya merkezi tarafından bu sabah yapılan açıklamada SDG’nin ‘ateş kaynaklarına yönelik hassas saldırılarla karşılık verdiği ve saldırganları geri çekilmeye zorlayan kayıplara yol açtığı’ belirtildi. SDG, ‘her türlü saldırıya’ karşılık vermeye hazır olduğunu vurguladı.
Suriye hükümeti bu suçlamalara henüz yanıt vermedi.
Alman Haber Ajansı DPA’ya göre bu olay dün Suriye'nin güneyindeki Suveyda ilinde ‘kendi kaderini tayin hakkı’ talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinin yeniden başlamasıyla aynı zamana denk geldi. DPA, protestocuların gösteriler sırasında ABD ve İsrail bayrakları salladığını bildirdi.
Syria TV dün, yerel sosyal medya sayfaları tarafından Suveyda şehir merkezindeki es-Seyr Meydanı'nda, el-Kuraya kasabasındaki Sultan Paşa el-Atraş'ın mezarının yakınlarında ve Şahba beldesinde, Suriye’den ayrılma ve ‘uluslararası koruma’ talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden görüntülerin yayınlandığını aktardı.
Göstericiler bağımsızlık ve tutukluların serbest bırakılmasını talep ettiler, Suriye hükümetiyle uzlaşmayı reddettiler ve İsrail’deki Dürzilerin ruhani lideri Muvaffak Tarif'in resimlerinin yanında ABD ve İsrail bayrakları dalgalandırdılar.
Bu gösteriler, Suriye Dışişleri Bakanlığı'nın Suveyda sorununu çözmek, ildeki güvenliği ve istikrarı yeniden sağlamak ve ulusal uzlaşıyı teşvik etmek için Ürdün ve ABD ile üçlü bir anlaşma imzaladığını açıklamasından birkaç gün sonra gerçekleşti.
Alman Haber Ajansı DPA’nın haberine göre anlaşma Suveyda için talep edilen bazı hükümleri içeriyordu. Bunlar arasında, geçtiğimiz temmuz ayında gerçekleştirilen askeri operasyon sırasında meydana gelen ihlallere ilişkin uluslararası bir soruşturma yapılması, ilgili kişilerin hesap vermesi, tüm tarafların tutuklularının serbest bırakılmasının hızlandırılması ve Ürdün ve ABD’nin desteğiyle yerel halkın ve hükümetin iş birliği içinde güvenlik ve idari düzenlemelerin uygulanması yer alıyordu.
Anlaşma uluslararası alanda geniş kabul görmesine rağmen, eyaletin ileri gelenlerinden Hikmet el-Hicri’ye bağlı Suveyda Yüksek Hukuk Komitesi yol haritasını kesin bir şekilde reddettiğini açıkladı. Komite, Suveyda halkının ‘öz yönetim ya da ayrılma yoluyla kendi kaderini özgürce ve bağımsız olarak belirleme hakkına sahip olduğunu’ vurguladı.
Öte yandan Suveyda Emniyet Müdürü Suleyman Abdulbaki'nin, tutukluların serbest bırakılmasının gecikmesinin Suveyda'daki bazı grupların alıkoydukları kişileri serbest bırakmayı reddetmesinden kaynaklandığını açıkladı. Abdulbaki, bir çözüme ulaşmak amacıyla müzakerelerin halen devam ettiğini belirtti.