İçki içmek demans riskini artırıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İçki içmek demans riskini artırıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırma, herhangi bir miktarda alkol tüketiminin demans geliştirme riskini artırabileceğini gösterdi.

Oxford Üniversitesi, Yale Üniversitesi ve Cambridge Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yürüttüğü çalışmada, Birleşik Krallık Biyobankası ve ABD Milyon Gazi Programı'ndaki 559 binden fazla kişiden alınan veriler analiz edildi. Takip süresi boyunca 14 bin 540 katılımcıda demans gelişti.

Gözlemsel verilerin sonuçları çarpıcıydı. Haftada 40 veya daha fazla içki tüketen ağır içiciler ve hiç içki içmeyenler, haftada 7 içkiden az içen hafif içicilere kıyasla yüzde 41 daha yüksek demans geliştirme riskine sahipti. Alkol bağımlılarında ise bu risk yüzde 51'e çıktı.

Ancak araştırmacılar, nedensellikten korelasyonu ayırmak için 2,4 milyon kişide genom çapında bağlantı çalışmaları (GWAS) kullanarak genetik analiz de gerçekleştirdi. Üç ölçütü değerlendirdiler: Kendi beyanlarına göre haftalık içki tüketimi, riskli içki tüketimi ve alkol bağımlılığı.

Her iki durumda da alkol tüketimine dair yüksek genetik risk, daha yüksek demans riskiyle ilişkilendirildi. Yazarlar, bu kanıtların düşük alkol seviyelerinin beyni koruyabileceği fikrini çürüttüğünü belirtti.

Araştırmacılar daha önce, hiç alkol almayan grupların gözlemsel çalışmalarda daha kötü sağlık sonuçlarına sahip olduğu yönündeki bulgulara şüpheyle yaklaşmıştı. Bunun nedeni, hastalık yüzünden alkolü bırakanların ömür boyu içki içmeyenlerle aynı grupta değerlendirilmesi; yani "hastalıktan bırakma" etkisi.

2016 tarihli bir analizde de eski içicilerin hariç tutulmasıyla, hafif içki içmenin görünürdeki koruyucu etkisinin büyük ölçüde ortadan kalktığı tespit edilmişti.

Oxford Population Health'te kıdemli klinik araştırmacı ve danışman psikiyatrist Dr. Anya Topiwala, bu son bulguların "düşük alkol seviyelerinin beyin sağlığına faydalı olduğu yönündeki yaygın inanışa ters düştüğünü" söyledi.

"Genetik kanıtlar koruyucu bir etkiye dair hiçbir destek sunmuyor, hatta tam tersini gösteriyor" dedi.

Hafif veya orta düzeyde alkol tüketimi bile demans riskini artırabilir; bu da toplum genelinde alkol tüketimini azaltmanın demansın önlenmesinde önemli bir rol oynayabileceğini gösteriyor.

Yale Üniversitesi'nde profesör ve çalışmanın kıdemli yazarı Dr. Joel Gelernter, "Tıbbi bilgilerin hafif alkol tüketiminin beyin sağlığına faydalı olduğunu desteklediği bir dönem vardı ve bu çalışma bunun doğru olmadığına dair kanıtları artırıyor" dedi.

Cambridge Üniversitesi'nden istatistikçi Dr. Stephen Burgess ise şunları ekledi:

Bulgularımız yalnızca belirli bir genetik yatkınlığı olanlar için değil, aynı zamanda alkol tüketmeyi tercih eden herkes için geçerli. Çalışmamız, daha fazla alkol tüketiminin demans riskini artırdığını gösteriyor.

Alzheimer’s Research UK, çalışmanın alkolle demans riski arasındaki bağlantıya dair kanıtlara katkıda bulunduğunu belirterek, daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Alzheimer Derneği'ne göre, Birleşik Krallık'ta yaklaşık 982 bin kişi demans hastası ve bu sayının 2040'a kadar yaklaşık 1,4 milyona çıkması bekleniyor.

Independent Türkçe



Zebra köpekbalıklarının sıradışı çiftleşme davranışı ilk kez gözlemlendi

İki erkek ve bir dişi köpekbalığının çiftleştiğini gören bilim insanları şaşkına döndü (Hugo Lassauce)
İki erkek ve bir dişi köpekbalığının çiftleştiğini gören bilim insanları şaşkına döndü (Hugo Lassauce)
TT

Zebra köpekbalıklarının sıradışı çiftleşme davranışı ilk kez gözlemlendi

İki erkek ve bir dişi köpekbalığının çiftleştiğini gören bilim insanları şaşkına döndü (Hugo Lassauce)
İki erkek ve bir dişi köpekbalığının çiftleştiğini gören bilim insanları şaşkına döndü (Hugo Lassauce)

Okyanusta yaşayan zebra köpekbalıklarının şaşırtıcı çiftleşme davranışı ilk kez gözlemlendi. Bilim insanları iki erkek ve bir dişi köpekbalığının çiftleşmesini filme aldı.

Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin tehlike altındaki türler listesinde yer alan Hint-Pasifik leopar köpekbalığı (Stegostoma tigrinum), Afrika'nın doğu kıyısından Pasifik Adaları ve Avustralya'ya kadar uzanan bölgede yaşıyor. 

Yavrularının üstünde çizgiler olduğu için (daha sonra beneklere dönüşüyorlar) zebra köpekbalığı diye de bilinen bu hayvanlar, çoğunlukla esaret altında inceleniyor ve doğal ortamlarındaki davranışları pek bilinmiyor.

Avustralya'daki Sunshine Coast Üniversitesi'nden araştırmacılar, Yeni Kaledonya açıklarında yaptıkları keşif gezileriyle bu köpekbalıkları hakkında bilgi edinmeye çalışıyordu. 

Adanın kıyılarının yaklaşık 15 kilometre açığındaki Abore Resifi'nde, bu türün çiftleşme öncesi davranışları birkaç kez gözlemleme imkanı buldular.

Ancak gezilerden birinde daha önce hiç karşılaşmadıkları bir sahneye tanık oldular: İki erkek köpekbalığı, bir dişiyi takip etti ve daha sonra ikisi de onunla çiftleşti. Stegostoma tigrinum türünden iki erkeğin bir dişiyle çiftleştiği, dünyada kayıtlara geçen ilk örnek olduğu tahmin ediliyor.

Bulguları hakemli dergi Journal of Ethology'de yayımlanan çalışmanın yazarı Dr. Hugo Lassauce, "Doğada köpekbalıklarının çiftleşmesine nadiren tanık olunur ancak bunu nesli tükenmekte olan bir türde görmek ve bu olayı kaydetmek o kadar heyecan vericiydi ki, sevinçten havaya uçmaya başladık" diyor.
 

Ekip, gözlemledikleri davranışları çiftleşme öncesi, çiftleşme ve çiftleşme sonrası olarak ayırmayı başardı. Bu davranışların, esaret altında gözlemlenenlere benzeniyor ancak işin ilginç yanı, dişinin her iki erkekle de çiftleşmesiydi.

Daha önceki örneklerde tek bir erkeğin bir dişiyi takip edip göğüs yüzgeçlerini ısırdığı görülmüştü. 

Yeni araştırmada kaydedilen olaydaysa dişi, bir erkek köpekbalığıyla çiftleşirken, diğeri onun yüzgecini ağzında tutmaya devam etti. Çiftleşme sona erdikten sonra ilk erkek onun yüzgecini bıraktı ve ardından dişi ve ikinci köpekbalığı uzaklaşıp çiftleşti. 

Makalenin bir diğer yazarı Dr. Christine Dudgeon "Bu olayda iki erkeğin sırayla dahil olması şaşırtıcı ve büyüleyiciydi" ifadelerini kullanıyor.

Dişinin göğüs yüzgeçlerinde, yüzerken ve çiftleşme sırasında her iki erkeğin onu ısırması ve tutması sonucu oluşan yaralar saptandı.

Dr. Lassauce, "Suda bir saat donarak bekledim ama sonunda yukarı doğru yüzmeye başladılar. Her iki erkek için de süreç hızla, birbiri ardına yaşandı" diyerek ekliyor:

İlki 63 saniye, diğeri 47 saniye sürdü. Sonra erkekler tüm enerjilerini kaybedip dipte hareketsiz yatarken, dişi enerjik bir şekilde yüzerek uzaklaştı.

Bilim insanları bu davranışın nedenlerini ve ne kadar yaygın olduğunu henüz bilmiyor. Ayrıca dişinin yavrularının farklı babalara sahip olup olmayacağı da merak konusu.

Araştırmacılar türün çiftleşme davranışları hakkında daha fazla bilgi edinerek, tehlike altındaki bu türü koruma çalışmalarına katkı sağlamayı umuyor.

Independent Türkçe, IFLScience, Scimex, Journal of Ethology


Yıldızları buluşturan yeni canavar filminden fragman

35 yaşındaki İrlandalı aktris Jessie Buckley, Charlie Kaufman imzalı Netflix filmi Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum'la (I'm Thinking of Ending Things) da tanınıyor (Warner Bros.)
35 yaşındaki İrlandalı aktris Jessie Buckley, Charlie Kaufman imzalı Netflix filmi Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum'la (I'm Thinking of Ending Things) da tanınıyor (Warner Bros.)
TT

Yıldızları buluşturan yeni canavar filminden fragman

35 yaşındaki İrlandalı aktris Jessie Buckley, Charlie Kaufman imzalı Netflix filmi Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum'la (I'm Thinking of Ending Things) da tanınıyor (Warner Bros.)
35 yaşındaki İrlandalı aktris Jessie Buckley, Charlie Kaufman imzalı Netflix filmi Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum'la (I'm Thinking of Ending Things) da tanınıyor (Warner Bros.)

Warner Bros. Pictures, Maggie Gyllenhaal'un yeni canavar filmi The Bride'ın ilk fragmanını yayımladı. Başrollerde Jessie Buckley ve Christian Bale'ın yer aldığı yapım, Mary Shelley'nin klasik hikayesini 1930'ların Şikago'suna taşıyarak özgün bir yorum sunuyor.

Meşhur roman ve kült filmden esinlendi

Gyllenhaal'un ikinci uzun metraj filmi olan The Bride, yalnızlık çeken Frankenstein'ın hikayesini anlatıyor. Yalnızlığını sona erdirmek isteyen Frankenstein, Dr. Euphronios'tan yardım alarak kendisine bir eş yaratmaya karar veriyor. İkili, öldürülmüş genç bir kadını yeniden hayata döndürerek "gelinin" doğuşuna tanıklık ediyor. Ancak bu yeni varlık, beklentilerin ötesine geçerek tutkulu bir aşkı, radikal bir toplumsal hareketi ve polisin dikkatini aynı anda üzerine çekiyor.

Mary Shelley'nin 1818 tarihli romanı Frankenstein ve James Whale'in kült filmi Frankenstein'ın Gelini'nden (Bride of Frankenstein) esinlenen yapımda Jessie Buckley, "gelin" rolünde. Bale ise Frankenstein'ın canavarına hayat veriyor. 

Kadroda ayrıca Penélope Cruz, Annette Bening, Peter Sarsgaard, Julianne Hough ve Jake Gyllenhaal gibi güçlü isimler de yer alıyor.

Nisan 2024'te Maggie Gyllenhaal, filmden ilk görselleri paylaşmış, Bale'ın Frankenstein makyajıyla verdiği pozlar büyük ilgi görmüştü. 

Film ekibinde dikkat çeken isimler arasında Joker'in görüntü yönetmeni Lawrence Sher, Sindirella'nın (Cinderella) Oscar adayı kostüm tasarımcısı Sandy Powell ve Elvis'in prodüksiyon tasarımcısı Karen Murphy bulunuyor.

2021'de çektiği ilk filmle sükse yapmıştı

Gyllenhaal, yönetmenliğe 2021'de çektiği ve üç Oscar adaylığı elde eden Karanlık Kız'la (The Lost Daughter) adım atmıştı. Jessie Buckley ve Peter Sarsgaard, o filmde de rol almıştı.

The Bride, son dönemde yeniden gündeme gelen Frankenstein uyarlamaları arasında öne çıkıyor. Netflix için Guillermo del Toro'nun yönettiği başka bir Frankenstein filmi de yolda. O yapımda canavarı Jacob Elordi canlandırırken, kadroda Oscar Isaac, Mia Goth ve Christoph Waltz da yer alıyor.

The Bride, 6 Mart 2026'da sinemalarda gösterime girecek.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter


2025'e damga vurdu: Gizemli karakterin hikayesi sinemaya taşınıyor

Gladys Teyze'ye hayat veren 75 yaşındaki Amy Madigan, 1985 yapımı romantik drama Twice in a Lifetime'daki performansıyla Oscar'a aday gösterilmişti (Warner Bros. Pictures)
Gladys Teyze'ye hayat veren 75 yaşındaki Amy Madigan, 1985 yapımı romantik drama Twice in a Lifetime'daki performansıyla Oscar'a aday gösterilmişti (Warner Bros. Pictures)
TT

2025'e damga vurdu: Gizemli karakterin hikayesi sinemaya taşınıyor

Gladys Teyze'ye hayat veren 75 yaşındaki Amy Madigan, 1985 yapımı romantik drama Twice in a Lifetime'daki performansıyla Oscar'a aday gösterilmişti (Warner Bros. Pictures)
Gladys Teyze'ye hayat veren 75 yaşındaki Amy Madigan, 1985 yapımı romantik drama Twice in a Lifetime'daki performansıyla Oscar'a aday gösterilmişti (Warner Bros. Pictures)

Geçen ay korku filmi hayranları arasında kulaktan kulağa yayılan dedikodu gerçeğe dönüştü.

Yılın hit korku filmi Silahlar'ın (Weapons) öncesini anlatacak yeni film için resmen düğmeye basıldı. Yönetmen Zach Cregger, tüyler ürperten filmin en gizemli karakterleri Gladys Teyze'nin gençliğine odaklanacak yeni bir yapımın yolda olduğunu açıkladı.

"Hikaye kafamda hazır"

Cregger, Entertainment Weekly'ye verdiği röportajda şunları söyledi:

Üzerinde çalışıyoruz. Hikaye kafamda hazır. Henüz yazmadım ama çok yetenekli, yakın bir dostumla birlikte çalışıyorum.

Yönetmen, Godzilla vs. Kong'un senaristi Zach Shields'la birlikte çalıştığını da duyurdu:

Hikayeyi birlikte şekillendiriyoruz. Henüz çok erken aşamadayız, fazla detay veremem ama bence harika olacak.

Cregger, Fangoria'ya verdiği başka bir röportajda projeyi şöyle doğruladı:

Bu gerçek, Warner Bros.'la proje hakkında konuşuyorum. Hikaye hazır ve çok heyecanlıyım. Palavra atmıyorum.

Film çıkmadan önce kafaya koymuş

Üstelik yönetmen, Gladys'e odaklanacak öncül film fikrinin Silahlar vizyona girmeden önce de aklında olduğunu söyledi:

Hazırdım. Film çıkmadan önce bile cebimdeydi.

Hollywood Reporter, ağustos ortasında Warner Bros. ve New Line'ın Cregger'la bir öncül film için görüşmeler yürüttüğünü duyurmuştu. Film, Amy Madigan'ın canlandırdığı gizemli karakterin kökenlerini keşfedecek.

Yılın dikkat çeken korku filmlerinden Silahlar, Maybrook İlkokulu'nda aynı sınıfta okuyan 17 çocuğun bir gece saat tam 02.17'de yataklarından kalkıp kaybolmasını konu alıyor. Hikaye, farklı karakterlerin bakış açısından ilerliyor: Öğretmen Justine Gandy, kayıp öğrencilerden birinin babası Archer Graff, Justine'le geçmişi olan polis memuru Paul Morgan, okulun müdürü Marcus ve kaybolmayan tek öğrenci Alex Lilly.

Filmde ayrıca Julia Garner, Josh Brolin, Alden Ehrenreich, Benedict Wong ve Cary Christopher da rol alıyor.

Öte yandan Gladys karakterine hayat veren Amy Madigan, Entertainment Weekly'ye geçen ay yaptığı açıklamada seyirciden aldığı yoğun ilgiyi şu sözlerle değerlendirmişti:

Gerçekten iyi bir iş çıkardığımı hissettim. Bunca yılın ardından böyle bir geri dönüş almak çok keyifli. İnsanların karakteri ve filmi bu kadar sevmesi hoşuma gidiyor. Eğlenceli bir deneyim oldu. Ama tabii bu sektörde işler bir anda yükselebileceği gibi hızla düşebilir de. O yüzden her şeyi biraz temkinle karşılıyorum.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter, Entertainment Weekly, Fangoria, GamesRadar