Gezegen dostu diyetle tüm dünyayı beslemek mümkün

BM, dünyada 735 milyon insanın açlık çektiğini geçen yıl duyurmuştu (Reuters)
BM, dünyada 735 milyon insanın açlık çektiğini geçen yıl duyurmuştu (Reuters)
TT

Gezegen dostu diyetle tüm dünyayı beslemek mümkün

BM, dünyada 735 milyon insanın açlık çektiğini geçen yıl duyurmuştu (Reuters)
BM, dünyada 735 milyon insanın açlık çektiğini geçen yıl duyurmuştu (Reuters)

Gezegen dostu diyetle, 2050'de dünya nüfusunun tamamının yeterli gıdaya ulaşabileceği ortaya kondu.

Dünyada halihazırda 8,2 milyarı aşkın kişi yaşarken bu rakamın 2050'de 9,6 milyara yükselmesi bekleniyor.

Bu süreçte gerekli adımlar atılmazsa yetersiz beslenme sorununun büyümesi de kuvvetle muhtemel.

EAT-Lancet Sürdürülebilir Gıda Sistemlerinden Sağlıklı Beslenme Komisyonu'nun perşembe yayımladığı rapora göre hem bireylerin hem de dünyanın sağlıklı olmasını sağlamak mümkün. 

Tarımda verimliliği artırarak "besin değeri açısından zengin ve adil bir şekilde" beslenmenin gezegene zarar vermeden gerçekleştirilebileceği raporda belirtildi.

6 kıtadaki 35'i aşkın ülkeden tarım, iklim, ekonomi, sağlık ve beslenme uzmanlarının bir araya gelerek oluşturduğu komisyon, gerekli önlemlerle sera gazı emisyonlarının yarıya düşürülebileceğini savunuyor.

Gıda israfının azaltılması ve geliştirilen yeni tarım yöntemlerinin dünya çapında uygulanması gibi hamlelerin önemine vurgu yapılıyor. 

Komisyonun eş başkanlarından Dr. Walter Willett gezegen dostu beslenme biçimini şöyle açıklıyor:

İnsanlar ve gezegen için iyi bir diyet; meyve, sebze, kuruyemiş, baklagiller ve tam tahıllara odaklanır, ölçülü miktarda et ve süt ürünlerini içerir. İlave şeker, tuz ve doymuş yağ ise çok az olmalıdır.

Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'nda epidemiyoloji ve beslenme dersleri veren Willett, bu beslenme biçiminin Akdeniz diyetine çok benzediğini belirtiyor:

Günde bir porsiyon süt ürünü, haftada bir kırmızı et, haftada ikişer kere de yumurta, kümes hayvanı ve balık tüketimi yerinde olur.

Komisyonun eş başkanlarından Johan Rockström sadece sağlıklı beslenmeyle değişim sağlanamayacağını vurguluyor:

Gıda israfını azaltıp sürdürülebilir toprak, su, bitki besleme, gübre ve ekosistem yönetimi pratiklerine geçiş yapmak da lazım. Tüm bunlara aynı anda yatırım yapılmalı. Tüm insanların erişebileceği, maliyeti uygun, sağlıklı gıdalar üretmeyi seçmek zorundayız. Bu yüzden bu zorlu bir mesele.

Komisyon üyelerinden Christina Hicks ise dünyanın en zengin yüzde 30'luk kesiminin, gıdayla ilgili çevreye verilen zararların en az yüzde 70'inden sorumlu olduğunun altını çizdi. 

İlk olarak 2019'da benzer bir rapor yayımlayan komisyon, gezegen dostu diyetle her yıl 11,6 milyon erken ölümün önlenebileceğini bildirmişti. Bu sene, bu rakam 15 milyona çıkarıldı. 

Dünyanın gıda sistemini değiştirmenin iklim krizinin ve sağlık problemlerinin verdiği zararları azaltıp, ekosistemleri güçlendirerek yılda 5 trilyon dolar tasarruf sağlayabileceği de vurgulandı. 

Bu dönüşümün maliyetiyse yılda 200-500 milyar dolar olarak hesaplandı.

Bunun için yapılan tavsiyeler arasında et ve süt ürünlerine yönelik teşviklerin azaltılarak bu paraların meyve, sebze, baklagiller ve tam tahıllara aktarılması da var.

Şeker, tuz, doymuş yağ açısından zengin gıdaların yasaklanması veya ekstra vergi uygulanması da gündemde. 

2019'daki rapor, etin yasaklanacağı yönündeki komplo teorilerini beslemişti. Willett, kendilerini hedef alanları "organize bir çalışma" içinde olmakla suçladı. Bu toplulukların et ve süt ürünleri endüstrileriyle yakın bir ilişki içinde olduklarını öne sürdü.

Independent Türkçe, CNN, The Lancet



Korku ustası Stephen King, bu kez bir western'e hayran kaldı

Avustralyalı aktör Guy Pearce, Brady Corbet'in yönettiği The Brutalist'teki performansıyla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar'ına aday göstrilmişti (Shout! Studios)
Avustralyalı aktör Guy Pearce, Brady Corbet'in yönettiği The Brutalist'teki performansıyla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar'ına aday göstrilmişti (Shout! Studios)
TT

Korku ustası Stephen King, bu kez bir western'e hayran kaldı

Avustralyalı aktör Guy Pearce, Brady Corbet'in yönettiği The Brutalist'teki performansıyla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar'ına aday göstrilmişti (Shout! Studios)
Avustralyalı aktör Guy Pearce, Brady Corbet'in yönettiği The Brutalist'teki performansıyla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar'ına aday göstrilmişti (Shout! Studios)

Ünlü yazar Stephen King, sosyal medyada sık sık film, dizi ve kitap önerileri paylaşıyor.

X'te yaklaşık 7 milyon takipçisi olan King, bu kez korku ve western türlerini harmanlayan bir film için övgü dolu sözler sarf etti.

O (It), Göz (Carrie) ve Medyum (The Shining) gibi meşhur romanların 78 yaşındaki yazarı, sosyal medya paylaşımında Killing Faith'in açılış sahnesini öne çıkardı.

Filmde Akıl Defteri (Memento), Los Angeles Sırları (L.A. Confidential) ve Ölümcül Tuzak'tan (The Hurt Locker) tanıdığımız Guy Pearce, Jurassic World: Hakimiyet (Jurassic World Dominion) oyuncusu DeWanda Wise ve Kurtuluş Günü (Independence Day) yıldızı Bill Pullman rol alıyor. 

Son olarak Oscar ödüllü The Brutalist'te izlediğimiz 58 yaşındaki Pearce, inanç, korku ve "lanetli" olduğuna inanılan bir çocuğu korumak için göze alınan fedakarlıkları konu alan bu karanlık hikayede Wise ve Pullman'la bir araya geliyor.

Film, 1849'da salgın hastalıkla harap olmuş Arizona çöllerinde geçiyor. Hastalıkların, şiddetin ve uğursuz söylentilerin sardığı bu topraklarda karakterler, kurtuluşun peşinde tehlikeli bir yolculuğa çıkıyor.

Stephen King, Ned Crowley'nin yazıp yönettiği filmi şu sözlerle övdü:

Killing Faith: Kısmen doğaüstü bir Western; Cormac McCarthy'nin izlerini taşıyor. Bir çocuk ve bir atın yer aldığı açılış sahnesi gerçekten şok edici.

King, yakın zamanda Mike Flanagan'ın Netflix dizisi Usher Evi'nin Çöküşü'nü (The Fall of the House of Usher) de övmüştü:

Kalça ameliyatım nedeniyle yayına girdiğinde izleyememiştim ama bu gecikmiş bir tatmin oldu. Korkutucu, sürükleyici, zekice yazılmış ve olay örgüsünü kusursuz şekilde ilerleten bir yapım. Mike Flanagan için korku sinemasının Quentin Tarantino'su denebilir.

Independent Türkçe, GamesRadar, ScreenRant, Bloody Disgusting


Patron karaoke anısını anlattı: Gerçek bir hayal kırıklığıydı

Bruce Springsteen barda karaoke yaptığında kalabalığın "çıldırmasını" beklediğini söyledi (AP)
Bruce Springsteen barda karaoke yaptığında kalabalığın "çıldırmasını" beklediğini söyledi (AP)
TT

Patron karaoke anısını anlattı: Gerçek bir hayal kırıklığıydı

Bruce Springsteen barda karaoke yaptığında kalabalığın "çıldırmasını" beklediğini söyledi (AP)
Bruce Springsteen barda karaoke yaptığında kalabalığın "çıldırmasını" beklediğini söyledi (AP)

Patron (The Boss) lakaplı müzisyen, karaokeye düşkün değilmiş.

76 yaşındaki şarkıcıya, karaoke yapıp yapmadığı, yani önceden kaydedilmiş enstrümantal müziklerle birlikte şarkı söyleyip söylemediği Jimmy Kimmel Live'ın cuma yayımlanan bölümünde soruldu. Londra'daki bir bardayken hayatının ilk ve tek karaoke deneyimini yaşadığını açıkladı.

Bruce Springsteen, "Karaoke yapıyorlardı ve ben de 'Kalkıp kahrolası bir karaoke yapacağım' dedim, anlarsın ya" dedi:

Ve [The] Temptations'dan Ain't Too Proud To Beg'i söylemeye karar verdim. Yani oraya çıkacağımı ve okuyacağım birkaç notayla birlikte mekanın çıldıracağını varsaydım.

Ancak şarkı söylemek için barın sahnesine çıktığında beklediği tepkiyi alamamış.

Dancing in the Dark'la bilinen şarkıcı, "Şarkı söylemeye başladım ve beni sahneye çıkıp karaoke yapmaya çalışan bir başka dallama gibi gördüler" dedi:

Yani gerçek bir hayal kırıklığıydı. Bir daha hiç yapmadım.

Bruce Springsteen cuma günü gece şovuna çıkarken yanında yeni Springsteen: Hiçlikten Kurtar Beni (Springsteen: Deliver Me From Nowhere) filminde şarkıcıyı canlandıran Jeremy Allen White vardı. Film, Springsteen'in 1982 tarihli Nebraska albümünün yaratım sürecini konu alıyor.

Springsteen filmin olay örgüsünü geçen ay övmüştü zira Hiçlikten Kurtar Beni aslında sıradan bir biyografi filmi değil.

Şarkıcı bir soru-cevap oturumunda, "Sanırım ne yapmaya çalışacağımıza dair çok net bir fikrimiz vardı ve daha iyi bir kelime bulamasak da, bu bir anti-biyografi filmi olacaktı" demişti:

Hayatımın sadece birkaç yılını ele alıyor.

Springsteen, filmin 30'lu yaşlarının başındayken "bazı zor yerlerden" geçtiği bir zamanı işlediğini söylemişti.

Filmin yönetmeni Scott Cooper da Springsteen'in kariyerini bir bütün olarak ele almaktansa albümü etkili kılan belli anları taklit etmeye odaklandığını belirtmişti.

"Çözülmemiş travma ve akıl hastalığına göğüs geren, yatak odasında 4 kanallı bir kayıt cihazıyla tek başına oturan, yolumuzu kaybedip gerçekten kimsenin anlayamayacağı türde sorunlarla karşı karşıya kalınca hepimizin sıkça sorduğu soruları soran bir adamla ilgileniyordum" demişti:

O noktada bunun yapmam gereken bir film olduğunu biliyordum.

Variety'nin haberine göre Springsteen, filmde müzisyeni Stephen Graham'ın oynadığı babasıyla birlikte gösteren sahnelerden dolayı Cooper'ı övdü.

Springsteen: Hiçlikten Kurtar Beni, 24 Ekim'de vizyona girecek.

Independent Türkçe


Netflix'in yeni dizisi izleyicileri sarstı: Tüm gece kabus gördüm

Sons of Anarchy yıldızı Charlie Hunnam'ın seri katil Ed Gein rolündeki performansı, yılın en iyileri arasında gösteriliyor (Netflix)
Sons of Anarchy yıldızı Charlie Hunnam'ın seri katil Ed Gein rolündeki performansı, yılın en iyileri arasında gösteriliyor (Netflix)
TT

Netflix'in yeni dizisi izleyicileri sarstı: Tüm gece kabus gördüm

Sons of Anarchy yıldızı Charlie Hunnam'ın seri katil Ed Gein rolündeki performansı, yılın en iyileri arasında gösteriliyor (Netflix)
Sons of Anarchy yıldızı Charlie Hunnam'ın seri katil Ed Gein rolündeki performansı, yılın en iyileri arasında gösteriliyor (Netflix)

Ryan Murphy'nin Canavar (Monster) serisinin son halkası, izleyicileri mide bulandıracak kadar rahatsız etse de seyirciler, gözlerini ekrandan ayıramadı. Bu etki diziyi hızla izlenme listelerinin zirvesine taşıdı.

Netflix dizisinin yeni bölümleri, ABD'nin en kötü şöhretli katillerinden birinin hayatı ve suçlarını ele alıyor. 

Başrolünde Charlie Hunnam'ın yer aldığı Canavar: Ed Gein'in Hikayesi (Monster: The Ed Gein Story), 3 Ekim'de tüm dünyada izleyiciyle buluştu.

Canavar'ın üçüncü sezonu yayına girer girmez, sosyal medyada izleyiciler hem duydukları dehşeti hem de hayranlıklarını paylaştı. Bazı sahneler "delice" ve "iğrenç" diye nitelendirilirken, 45 yaşındaki Hunnam'ın seri katil rolündeki performansı övgü yağmuruna tutuldu.

Netflix, Murphy ve Ian Brennan imzalı suç antolojisinin konusunu şöyle özetliyor:

Hollywood'un ekrandaki ikonik katillerinin çoğuna esin kaynağı olan meşhur seri katil ve mezar soyguncusu Ed Gein'in şoke edici gerçek hayat hikayesi.

"Plainfield Kasabı" ya da "Plainfield Gulyabanisi" diye bilinen Gein, 1950'lerde iki kadını öldürdüğünü itiraf etmiş, ayrıca mezarlardan çıkardığı cesetlerin parçalarından korkunç "hatıra nesneleri" yaptığı belirlenmişti. Kardeşi Henry'nin ölümü de dahil olmak üzere başka vakalarda da şüpheli görülse de polis bunları kanıtlayamamıştı.

"Kesinlikle Emmy'yi hak ediyor"

Sosyal medya platformu X'te bir kullanıcı şunları yazdı:

Yeni Ed Gein dizisini yatmadan önce izlemek çok kötü bir karardı. Bütün gece kabus gördüm.

Bir diğeri ise Hunnam'ı övdü:

Charlie Hunnam, Ed Gein rolünde usta işi bir performans sergiliyor. Çılgınlığın ardındaki kırılganlığı yansıtıyor. Masumiyetle deliliği rahatsız edici bir zarafetle birleştiriyor. Cesur, dönüştürücü bir iş; kesinlikle Emmy'yi hak ediyor.

Başka bir kullanıcı ise şöyle yazdı:

Canavar: Ed Gein'in Hikayesi'nin ilk iki bölümünü bitirdim. Ne izlediğim hakkında hiçbir fikrim yok. Aşırı rahatsız edici ama Charlie Hunnam harika bir iş çıkarıyor.

Dizi, yayına girer girmez tartışmaları da beraberinde getirdi. Bazı Reddit kullanıcıları, dizinin kurbanlara "saygısızlık ettiğini" savundu.

"Gazetecilik ya da gerçekçilik aramıyordum"

Öte yandan, Murphy'yi savunan izleyiciler de vardı:

Onun dizilerini bu yüzden izliyorum. Gazetecilik ya da gerçekçilik aramıyordum. Seri katillerin ve insan doğasının yorumu çok hoşuma gitti.

Charlie Hunnam, rol için kendi araştırmasını yaptığını söylemişti. Oyuncu, Gein'in yakalandığı gece kaydedilmiş ama yasal olarak delil kabul edilmeyen bir ses kaydına ulaşmış.

Dizinin yönetmeni Max Winkler, Variety'ye şunları söyledi:

En iyi araştırmacılarımız bile o kayda ulaşamadı. Ama Charlie ulaştı çünkü o Charlie; delice şeyler yapıyor.

Independent Türkçe, Metro, Variety