KİK ile AB'nin ‘iki devletli çözüm’ ve Gazze Şeridi'nin yeniden inşası taahhüdü

KİK-AB Ortak Bakanlar Konseyi, İran'ı bölgesel gerilimi yatıştırmaya, Irak'ı ise Kuveyt ile deniz sınırlarını çözüme kavuşturmaya çağırdı

Kuveyt'te düzenlenen Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki bakanlar toplantısından (KUNA)
Kuveyt'te düzenlenen Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki bakanlar toplantısından (KUNA)
TT

KİK ile AB'nin ‘iki devletli çözüm’ ve Gazze Şeridi'nin yeniden inşası taahhüdü

Kuveyt'te düzenlenen Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki bakanlar toplantısından (KUNA)
Kuveyt'te düzenlenen Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki bakanlar toplantısından (KUNA)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ve Avrupa Birliği (AB) arasında dün yapılan ortak bakanlar toplantısında, iki devletli çözüm temelinde Ortadoğu'da adil, kapsamlı ve kalıcı bir barışın sağlanması yönündeki taahhütler yinelendi. İsrail'e Gazze Şeridi'ne insani yardımların derhal ve güvenli bir şekilde ulaştırılmasını garanti etmesi çağrısında bulunuldu. Ayrıca, gelecekte Gazze Şeridi'nin yeniden canlandırılması ve yeniden inşası konusunda uluslararası ortaklarla iş birliği yapma taahhütleri teyit edildi.

Kuveyt'te dün düzenlenen ortak bakanlar toplantısının ardından yayınlanan bildiride, KİK ve AB, Filistin Yönetimi'nin benzeri görülmemiş bir mali krizle karşı karşıya olduğu bir dönemde, İsrail'i Filistin Yönetimi ile iş birliği yapmaya ve el koyduğu vergi gelirlerini serbest bırakmaya çağırdı.

KİK-AB Ortak Bakanlar Konseyi, Ortadoğu’da adil, kapsamlı ve kalıcı bir barışın sağlanmasına yönelik kararlı taahhüdünü bir kez daha yineledi. Bu barışın, iki devletli çözüm temelinde gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Söz konusu çözümün, Arap Barış Girişimi, ilgili Birleşmiş Milletler (BM) kararları ve barış sürecine ilişkin referanslarla uyumlu olması; ayrıca 4 Haziran 1967 sınırları esas alınarak hayata geçirilmesi gerektiği ifade edildi. Bu çerçevede, Kudüs'ü de kapsayan bir çözümle birlikte, tarafların karşılıklı mutabakatıyla ve uluslararası hukuk ile üzerinde uzlaşılan uluslararası standartlara uygun şekilde eşit değerde toprak takası yapılabileceği belirtildi.

Ortak Bakanlar Konseyi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme önerisini memnuniyetle karşıladı ve ‘bu önerinin uygulanmasını sağlamak ve bölge halkları için barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlamak amacıyla ABD ve tüm ilgili taraflarla yapıcı iş birliği yapmaya hazır olduğunu’ vurguladı.

Konseyin bildirisinde, BM Genel Kurulu’nun, Filistin meselesinin barışçıl yollardan çözümüne ve iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin New York Deklarasyonu’nu kabul etmesine dikkat çekildi. Bu kabulün, Filistinliler, İsrailliler ve bölgedeki tüm halklar için geri dönülmez bir yol çizme ve daha iyi bir gelecek inşa etme yönündeki uluslararası iradeyi açık biçimde yansıttığı vurgulandı. Ayrıca bildiride, ekonomik olarak yaşayabilir, bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasının, İsrail ile barış ve güvenlik içinde yan yana yaşamasının desteklendiği belirtildi.

Konsey, kapsamlı bir ateşkesin sağlanması, insani yardımların ulaştırılması, tüm rehinelerin serbest bırakılması ve Filistinli mahkûmların takası için Katar, Mısır ve ABD'nin arabuluculuk çabalarını da övdü.

Konsey, Kudüs ve kutsal mekanların mevcut tarihi ve hukuki statüsünün korunmasının önemini vurgulayarak, bu konuda Ürdün'ün özel rolünü teyit etti ve Fas Kralı 6. Muhammed başkanlığındaki Kudüs Komitesi'nin çalışmalarını destekledi. Konsey, yasadışı yerleşimlerin genişletilmesi, Batı Şeria'daki Hıristiyan topluluklara yönelik şiddet dahil olmak üzere yerleşimcilerin şiddet eylemleri, İsrail'in Batı Şeria'daki askeri operasyonları ve sivillere yönelik terör saldırılarının artması gibi yerleşim faaliyetlerinden duyduğu endişeyi dile getirdi ve bunların iki devletli çözümü baltaladığını ve gerilimleri artırdığını belirtti.

Ortak Bakanlar Konseyi, BM Şartı'nın ilkeleriyle uyumlu olarak Katar'ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediğini vurguladı. Konsey, saldırının uluslararası hukuku ihlal eden bir eylem olduğunu, Katar'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes, rehinelerin serbest bırakılması ve Filistinli mahkûmların takası için yürüttüğü arabuluculuk çabalarını baltaladığını belirtti. Konsey ayrıca, bölgedeki ülkelere yönelik saldırıların gerilimi artırdığını ve bölgesel güvenlik ve istikrarı ciddi şekilde etkilediğini kaydetti.

Kuveyt ve Irak

Kuveyt ve Irak arasındaki deniz sınırları meselesini yakından takip etmeye devam edeceğini açıklayan Konsey, iki komşu ülke arasında kalan sorunların uluslararası hukuka uygun olarak çözülmesinin bölgesel istikrar ve iş birliğine olumlu katkı sağlayacağını vurguladı.

Bildiride, Irak’ın Kuveyt’in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne bağlı kalmasının önemine vurgu yapıldı. Irak’ın, ikili anlaşmalara, uluslararası antlaşmalara ve özellikle BM Güvenlik Konseyi'nin 833 sayılı kararı da dahil olmak üzere ilgili BM kararlarına saygı göstermesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, 162 numaralı sınır işaretinden sonraki bölüm de dâhil olmak üzere Kuveyt ile Irak arasındaki deniz sınırının tamamen belirlenmesi çağrısında bulunuldu.

Kuveyt ve Irak arasında 2012 yılında imzalanan Khor Abdullah'ta deniz seyrüseferinin düzenlenmesine ilişkin anlaşmanın tam olarak uygulanmasının önemine dikkat çekildi ve Khor Abdullah'ta deniz seyrüseferinin düzenlenmesine ilişkin ortak komite toplantılarının yeniden başlaması çağrısında bulunuldu.

İran

Bildiri, İran ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) arasında tam iş birliğinin yeniden başlamasının önemine dikkat çekti; İran'ı, yasal olarak bağlayıcı garantiler kapsamındaki yükümlülüklerine yeniden uymaya, böylece güveni tesis etmeye ve bölgesel ve küresel güvenlik ve istikrarı güçlendirmeye çağırdı.

Bildiri, İran'ı bölgesel gerilimi yatıştırmaya çağırdı ve İran'ın nükleer programının barışçıl niteliğinin sağlanmasının, balistik füzelerin ve insansız hava araçlarının (İHA) yayılmasının ve bölgemizin ve ötesinin güvenliğini tehdit eden ve uluslararası güvenliği ve barışı baltalayan, ilgili BM anlaşmaları ve kararlarını ihlal eden her türlü teknolojinin durdurulmasının önemini vurguladı.

Suriye ve Lübnan

KİK-AB Ortak Bakanlar Konseyi, ‘Suriye'nin güvenliği ve istikrarının bölgenin istikrarı için temel öneme sahip olduğunu’ vurgulayarak, uluslararası finans kurumlarını Suriye ekonomisini desteklemek için iş birliğini güçlendirmeye çağırdı.

Ayrıca, tüm silahlı grupların silahsızlandırılması, terhis edilmesi ve birleşik ulusal güvenlik güçlerine yeniden entegre edilmesinin, iç güvenlik ve istikrarın güçlendirilmesi için temel bir koşul olduğunu vurguladı.

Konsey, Lübnan hükümetinin reform ve istikrarın yeniden tesisine yönelik çabalarına da destek verdiğini ifade ederek, Lübnan'ın silahların devletin elinde toplanmasını güvence altına alma çabalarına destek verdiğini bildirdi.

Ukrayna'daki savaş

Ortak Bakanlar Konseyi, Suudi Arabistan'ın Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için ABD ile Ukrayna arasında ve ABD ile Rusya arasında görüşmelere ev sahipliği yapmak üzere gösterdiği diplomatik çabaları, gelecekteki doğrudan barış görüşmelerine yönelik bir çaba olarak övdü ve bu çabaların uzlaşmaya yönelik siyasi girişimleri desteklemedeki önemini vurguladı.

Konsey, savaşı sona erdirmek için bölgesel ve uluslararası çabaları desteklediğini vurguladı ve nihayetinde adil ve kalıcı bir barışa ulaşmak için tam ve koşulsuz bir ateşkesin uygulanması çağrısında bulundu. Konsey, Cidde, Kopenhag ve Doha'da düzenlenen toplantılar da dahil olmak üzere, KİK'in girişimlerini övdü.



Suudi Arabistan'ın Suriye'deki beslenme durumunu iyileştirme programı

Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Suriye'deki beslenme durumunu iyileştirme programı

Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)

Kral Selman İnsani Yardım ve Destek Merkezi (KSRelief), dün Suriye genelindeki ihtiyaç bölgelerinde ve yerinden edilmiş topluluklarda beş yaş altı çocuklar, hamile kadınlar ve emziren anneler de dahil olmak üzere en savunmasız grupların beslenme durumlarını iyileştirmek için bir yönetim programı imzaladı.

Program, eğitimli ve kalifiye ekipler aracılığıyla kapsamlı koruyucu ve tedavi edici beslenme hizmetleri sunarak hayat kurtarmaya ve sürdürülebilir iyileşmeyi sağlamaya katkıda bulunacak. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre program Deyrizor, Hama, Humus ve Halep vilayetlerinde 645 bin kişiye doğrudan ve dolaylı olarak fayda sağlayacak.

Bu program, sağlık tesislerindeki beslenme kliniklerinin iyileştirilmesini, mobilya, tıbbi ekipman ve diğer ihtiyaçlarla donatılmasını, kliniklerin işletilmesini, personel kapasitesinin artırılmasını ve toplum bilinçlendirme programlarının sağlanmasını kapsamaktadır.

Program, Suudi Arabistan'ın insani yardım kolu olan KSRelief aracılığıyla sağlık sektörünü desteklemek ve Suriye halkının acılarını hafifletmek için yürüttüğü çabaların bir parçasıdır.


Sakhir Deklarasyonu: Körfez güvenliği bölünmez bir bütündür

Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
TT

Sakhir Deklarasyonu: Körfez güvenliği bölünmez bir bütündür

Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üye ülkelerinin liderleri, dün Bahreyn'in başkenti Manama'da bir araya gelerek, KİK'in güvenliğinin bölünmez olduğunu vurguladılar. Altı üye ülkenin ve bölgedeki diğer tüm ülkelerin egemenliğine saygı gösterme, içişlerine karışmama ve güç kullanımını veya güç kullanımı tehdidini reddetme taahhütlerini teyit ettiler.

"Sakhir Deklarasyonu", Körfez ülkelerinin ortak güvenliği güçlendirme, Filistin devletinin kurulmasını ilerletme ve Arap dünyasındaki savaşları sona erdirme yönündeki yönelimini yansıtan çeşitli mesajlar içeriyordu.

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi, Körfez Sivil Havacılık Otoritesi'nin kurulduğunu, Katma Değer Vergisi ve Seçici Vergi Birleşik Anlaşması'nın bazı maddelerinde değişiklik yapıldığını, Körfez Sanayi Platformu'nun başlatıldığını, Dördüncü Sanayi Devrimi için Körfez Merkezi'nin uygulanmaya başlandığını ve Gümrük Veri Değişim Platformu 2026'nın işletilmesiyle Gümrük Birliği projesinde ilerleme sağlandığını duyurdu.

Öte yandan Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz ile Bahreyn Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Selman bin Hamad, dün Manama'da iki ülke arasındaki Koordinasyon Konseyi'nin dördüncü toplantısına başkanlık etti.


Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Meloni uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
TT

Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Meloni uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdülaziz, Çarşamba günü İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ve yürütülen ortak çabaları değerlendirdi.

Görüşme, Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen Körfez İşbirliği Konseyi Yüksek Konseyi’nin 46. oturumu kapsamında gerçekleşti. Taraflar, iki ülke arasındaki ortak iş birliği alanlarını ve çeşitli sektörlerde ilişkilerin geliştirilmesi için atılabilecek adımları ele aldı.

u768ı
Suudi Veliaht Prensi ile İtalya Başbakanı arasındaki görüşmelerde, çeşitli alanlarda işbirliğinin boyutları ve bunların geliştirilmesi yolları ele alındı ​​(SPA)

Görüşmeye Suudi tarafında Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Selman, Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Devlet Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaed el-Aiban ile Yatırım Bakanı Halid el-Falih katıldı.