Gazze Şeridi’nde ilerleyen İsrail askeri araçları (Reuters)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde Türkiye'nin de katılımıyla yapılan görüşmelerin ardından İsrail ile Hamas arasında Gazze'de ateşkes sağlanması konusunda varılan anlaşmayı memnuniyetle karşıladı.
Şarku’l Avsat’ın Anadolu Ajansı'ndan (AA) aktardığına göre Erdoğan, Hamas ve İsrail'in Gazze'deki ateşkes planının ilk aşaması üzerinde anlaşmaya varmasının ardından sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
Erdoğan, İsrail'i Gazze Şeridi'nde ateşkesi kabul etmeye ikna etmek için gerekli siyasi iradeyi gösteren ABD'li mevkidaşı Donald Trump'a, Katar ve Mısır'a derin şükranlarını sundu.
‘Türkiye'nin İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının tam olarak uygulanmasını yakından takip edeceğini ve bu sürece katkıda bulunmaya devam edeceğini’ vurgulayan Erdoğan, “Filistin’de 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devleti kurulana dek mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Erdoğan, “Bu vesileyle, iki yıldır tarifsiz acılar çeken, gayriinsani koşullar altında hayat ve haysiyet mücadelesi veren; evladını, anasını, babasını, akrabasını, arkadaşını kaybeden, yaşadıkları tüm trajedilere rağmen izzetli duruşlarından taviz vermeyen Filistinli kardeşlerimi en kalbî muhabbetlerimle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump bugün erken saatlerde, Hamas ve İsrail'in ateşkes ve esir takası planının ilk aşaması üzerinde anlaşmaya vardıklarını duyurdu.
Birleşik Krallık'ta sinagog saldırısı: Fail, DEAŞ'e bağlılık yemini etti
Heaton Park İbrani Cemaati Sinagogu, Britanya'nın en büyük Yahudi cemaatlerinden birinin yaşadığı Crumpsall bölgesinde yer alıyor (Reuters)
Birleşik Krallık'ı (BK) şoke eden sinagog saldırısının faili Jihad Al-Shamie'nin DEAŞ'e bağlılık yemini ettiği aktarılıyor.
Greater Manchester Polisi'nden dün yapılan açıklamada, Shamie'nin saldırı sırasında acil yardım hattını arayıp DEAŞ'e bağlılık yemini ettiğini bildirildi.
Başkomiser Yardımcısı Rob Potts, Shamie'nin daha önce terörle mücadele ekiplerinin tehdit listesinde yer almadığını ancak saldırganın "radikal İslamcı ideolojiden etkilendiğinden artık emin olduklarını" söyledi.
Potts, failin saldırıyı başlatmadan yaklaşık 15 dakika önce sinagoga gittiğini ve oradaki güvenlik görevlileriyle karşılaşıp uzaklaşmadan önce "şüpheli davranışlar sergilediğini" belirtti. O sırada polise herhangi bir ihbarda bulunulmadığını ifade etti.
Başkomiser yardımcısı, Shamie'nin daha sonra aracıyla olay yerine tekrar gidip sinagog önündeki yayaları ezmeye çalıştığını söyledi. Saldırganın daha sonra arabadan inip etraftakilere bıçakla saldırdığını belirtti.
Potts, polise ilk ihbarın ardından Shamie'nin de acil yardım hattı 999'u arayarak saldırıyı üstlendiğini, DEAŞ'e bağlılık yemini ettiğini söyledi.
DEAŞ, 2017'de düzenlenen Londra Köprüsü saldırısı ve Manchester'daki bombalı saldırıyı üstlenmişti. Londra Köprüsü'nde de saldırganlar kullandıkları aracı yayaların üzerine sürmüş, daha sonra da bıçakla etraftakilere saldırmıştı. Olayda üç saldırgan dahil 11 kişi ölmüş, 48 kişi yaralanmıştı. Manchester'daki saldırıysa ABD'li pop şarkıcısı Ariana Grande'nin konserinde düzenlenmiş, intihar bombacısı dahil 23 kişi hayatını kaybetmiş, binden fazla kişi de yaralanmıştı.
Potts, Shamie'nin sinagog saldırısında üstüne giydiği patlayıcı yeleğin sahte olduğu bilgisini de paylaştı. Londra Köprüsü saldırısında da faillerin benzer yelekler giydiğine dikkat çekti.
Greater Manchester Polisi, sinagog saldırısıyla ilgili devam eden soruşturmada gözaltına alınan 6 kişiden ikisinin serbest bırakıldığını da bildirdi.
Suriye kökenli BK vatandaşı Shamie'nin daha önce tecavüz suçlamasıyla gözaltına alındığı, hakkındaki soruşturma sürerken kefaletle serbest bırakıldığı geçen hafta ortaya çıkmıştı.
Sinagog saldırısı
Manchester'ın Crumpsall bölgesindeki Heaton Park İbrani Cemaati Sinagogu'na 2 Ekim'de düzenlenen saldırıda 2 kişi ölmüş, üç kişi de yaralanmıştı.
2006'da BK vatandaşlığı alan Shamie, aracını sinagog önündeki yayaların üzerine sürmüş, daha sonra etraftakilere bıçakla saldırmıştı. İbadethaneye girmeye çalışan Shamie, olay yerinde polis tarafından vurularak öldürülmüştü.
Komşuları, Jihad al-Shamie'yi "sıradan biri" olarak anlatıyor (Facebook/X)
Yahudilerin en kutsal bayramı Yom Kippur'da düzenlenen saldırıda ölen 53 yaşındaki Adrian Daulby'nin polis kurşunu nedeniyle yaşamını yitirdiği bildirilmişti. Polis, olayla ilgili inceleme başlatıldığını duyurmuştu. Hayatını kaybeden 66 yaşındaki Melvin Cravitz ise sinagogun güvenlik görevlisiydi.
BK Başbakanı Keir Starmer, saldırıyı kınayarak Yahudilerin ülkede güven içinde yaşaması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını söylemişti. İsrail lideri Binyamin Netanyahu da olayı "barbarca saldırı" diye nitelemişti.
Independent Türkçe, New York Times, CNN
Kolombiya lideri Gustavo Petro: ABD, Karayipler’de savaş başlattıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5195611-kolombiya-lideri-gustavo-petro-abd-karayipler%E2%80%99de-sava%C5%9F-ba%C5%9Flatt%C4%B1
Kolombiya lideri Gustavo Petro: ABD, Karayipler’de savaş başlattı
ABD'de geçen ay düzenlenen Filistin eylemine katılan Kolombiya lideri Gustavo Petro'nun vizesi iptal edilmişti (Reuters)
Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, ABD'nin sivillerin yer aldığı tekneleri vurduğunu öne sürdü.
ABD Başkanı Donald Trump, pazar günü yaptığı açıklamada, Venezuela açıklarında uyuşturucu kaçakçılığı yapan bazı tekneleri hedef alan saldırılar düzenlendiğini duyurmuştu.
Petro, X'ten dün yaptığı paylaşımda, ABD'nin vurduğu teknelerin içinde Kolombiya vatandaşlarının olduğunu savundu.
Kolombiya lideri, ABD'nin bu hamleyle "Karayipler'de yeni bir savaş cephesi açtığını" ileri sürdü. 65 yaşındaki siyasetçi, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
Umarım bu kişilerin aileleri yaşananları bildirir. Ortada uyuşturucu kaçakçılığıyla savaş yok, petrol için verilen bir savaş var. Dünya bu savaşı durdurmalıdır. Bu saldırganlık tüm Latin Amerika ve Karayipler'e yöneliktir.
Petro, öldürülen kişilerin kimliğini paylaşmazken, olayla ilgili herhangi bir kanıt da sunmadı.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Petro'nun "mesnetsiz iddialarda bulunduğu" savunuldu. Kolombiya liderinden açıklamasını geri çekmesi istendi.
Venezuela İçişleri Bakanı Diosdado Cabello da Petro'nun söylediklerine istinaden "ABD, uyuşturucunun Venezuela'dan geldiği bahanesiyle, öldürebileceğini düşündüğü her vatandaşı idam cezasına çarptırıyor" dedi.
Beyaz Saray'ın verilerine göre geçen ay Trump'ın talimatıyla, uyuşturucu taşıdığı öne sürülen teknelere yönelik toplamda 4 saldırı düzenlendi. Bu operasyonlarda 21 kişinin öldürüldüğü belirtiliyor.
Diğer yandan ABD Senatosu, Başkan Donald Trump'ın Karayipler bölgesinde uyuşturucu taşıdığı iddia edilen gemilere ve "yabancı terör örgütlerine" karşı orduyu devreye sokma yetkisini sınırlandırmayı amaçlayan karar tasarısını kabul etmemişti. Demokrat Senatör Tim Kaine ve Adam Schiff'in sunduğu tasarı 48'e karşı 51 oyla reddedilmişti.
Trump'ın adımları Venezuela'yla gerilimi de tırmandırmıştı. ABD Başkanı'nın talimatıyla Venezuela açıklarına denizaltı ve savaş gemileri gönderilmişti. Savunma Bakanı Pete Hegseth de ABD ordusunun Venezuela'da rejim değişikliği dahil operasyonlara hazır olduğunu söylemişti.
Ayrıca ABD Hazine Bakanlığı, 25 Temmuz'da "Cartel de los Soles"i "Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist" diye tanımlamıştı. Washington, 10 yılı aşkın süredir ABD'ye uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu kartelin liderliğini Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun yaptığını iddia etmişti.
Independent Türkçe, New York Times, Reuters, BBC
Washington, Komünist Parti bağlantılı bir Çin vatandaşı ile romantik ilişki yaşayan diplomatı görevden aldıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5195405-washington-kom%C3%BCnist-parti-ba%C4%9Flant%C4%B1l%C4%B1-bir-%C3%A7in-vatanda%C5%9F%C4%B1-ile-romantik-ili%C5%9Fki-ya%C5%9Fayan
Bu işten çıkarma, geçen yılın sonlarında uygulamaya konulan bu tür ilişkiler yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle verilen ilk karar olma özelliğini taşıyor (Reuters)
Washington, Komünist Parti bağlantılı bir Çin vatandaşı ile romantik ilişki yaşayan diplomatı görevden aldı
Bu işten çıkarma, geçen yılın sonlarında uygulamaya konulan bu tür ilişkiler yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle verilen ilk karar olma özelliğini taşıyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanlığı dün bir Amerikan diplomatın, Çin Komünist Partisi ile bağlantılı olduğu iddia edilen bir Çinli kadınla romantik bir ilişki yaşadığını itiraf etmesinin ardından görevden alındığını duyurdu.
Bu görevden alma, geçen yılın sonlarında eski Başkan Joe Biden yönetimi altında uygulanan bu tür ilişkilerin yasaklanması kuralını ihlal ettiği için türünün ilk örneği olarak kabul ediliyor.
AP bu yılın başlarında, Biden'ın başkanlığının son günlerinde Dışişleri Bakanlığı'nın, Çin'deki tüm ABD hükümet çalışanları ile bunların aile üyeleri ve güvenlik izni olan yüklenicilerin Çin vatandaşlarıyla romantik ilişki kurmasını yasakladığını bildirmişti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Tommy Pigott yaptığı açıklamada, söz konusu diplomatın ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun davayı inceledikten sonra “Çin Komünist Partisi ile bağlantıları olduğu bilinen bir Çin vatandaşıyla romantik ilişki yaşadığını itiraf ettiği” gerekçesiyle Dışişleri Bakanlığı'ndan ihraç edildiğini söyledi.
Pigott, “Bakan Rubio'nun liderliğinde, ulusal güvenliğimizi tehlikeye atan herhangi bir çalışana karşı sıfır tolerans politikamızı sürdüreceğiz” ifadesini kullandı.
Açıklamada diplomatın ismi yer almadı ancak kendisi ve kız arkadaşı, muhafazakar bir aktivist tarafından gizlice çekilip internette yayınlanan bir videoda yer aldı.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة