Pentagon, Karayipler'deki askeri yığınak konusunda ikiye bölündü

Southcom'un emekli komutanı Amiral Alvin Halsey, 20 Ağustos'ta Buenos Aires'te konuşuyor. (Reuters)
Southcom'un emekli komutanı Amiral Alvin Halsey, 20 Ağustos'ta Buenos Aires'te konuşuyor. (Reuters)
TT

Pentagon, Karayipler'deki askeri yığınak konusunda ikiye bölündü

Southcom'un emekli komutanı Amiral Alvin Halsey, 20 Ağustos'ta Buenos Aires'te konuşuyor. (Reuters)
Southcom'un emekli komutanı Amiral Alvin Halsey, 20 Ağustos'ta Buenos Aires'te konuşuyor. (Reuters)

ABD ordusu üzerinde gölge bırakan şaşırtıcı bir gelişmeyle, ABD Güney Komutanlığı Komutanı Amiral Alvin Halsey, atanmasından bir yıl geçmeden perşembe günü istifasını açıkladı. Bu hareket, onun nedenleri ve Karayipler'de Venezuela ile bağlantılı olduğu düşünülen uyuşturucu kaçakçılığı şebekelerine karşı devam eden operasyonlar üzerindeki etkileri hakkında yaygın sorular doğurdu.

Son aylarda, Orta ve Güney Amerika'daki tüm ABD askeri operasyonlarını denetleyen Güney Komutanlığı, uyuşturucu kaçakçılığı ve terörizmle mücadele etmek için Başkan Donald Trump yönetimi tarafından emredilen hızlı askeri gerilimin merkezinde yer aldı. Ancak Halsey'in istifasının bu ivmeyle aynı zamana denk gelmesi, birçok kişiye Pentagon içinde derin bölünmelerin kanıtı olarak göründü.

Derginliğin Zirvesinde Gizemli Ayrılış

ABD Savunma Bakanlığı, Halsey'in ayrılmasının nedenlerini açıklamadı ve sadece Savaş Bakanı Pete Hueseth'in “Amiral Halsey'e 37 yıllık üstün hizmetleri için teşekkür ettiği” ve “yıl sonunda emekli olmayı planladığını” duyurduğu kısa bir açıklama yayınladı.

sdefr
Paraguay Devlet Başkanı Santiago Pena, 23 Ağustos'ta Asunsion'da Amiral Alvin Halsey'i onurlandırdı (AP)

Ancak, The New York Times dahil olmak üzere The Washington Post gibi Amerikan medya kuruluşları tarafından bildirilen sızıntılara göre, askeri komutan kapalı toplantılarda Karayipler'de yürütülen operasyonların niteliği, özellikle de ABD özel kuvvetlerinin Venezuela açıklarında uyuşturucu kaçakçılığı yaptığından şüphelenilen teknelere yönelik baskınlar hakkında çekincelerini dile getirmişti.

Eylül ayı başından bu yana, ABD güçleri bu teknelere en az beş saldırı düzenleyerek yaklaşık 27 kişiyi öldürdü. Trump yönetimi, bu operasyonların “Karakas'taki Nicolas Maduro rejimini finanse eden kaçakçılık örgütlerini” hedef aldığını söylüyor, ancak eleştirenler bunları uluslararası hukukun ihlali ve Venezuela'ya askeri müdahale için bir bahane olarak görüyorlar.

Ordudaki gerginlik

Washington'da milletvekilleri, Halsey'in istifasını, bölgedeki kaçakçılıkla mücadelenin nasıl yönetileceği konusunda “ordu liderliği içindeki gerginlik” olarak nitelendirdikleri durumla ilişkilendirdiler. Temsilciler Meclisi Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkan Yardımcısı Demokrat Adam Smith, “Bu kalibrede bir komutanın bir yılını tamamlamadan ayrılması eşi görülmemiş bir durum ve Pentagon'daki karar alma sürecinde bir işlev bozukluğuna işaret ediyor” değerlendirmesinde bulundu.

Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi'nin en üst düzey Demokrat üyesi Senatör Jack Reed, “Venezuela ile gerilimin arttığı bir dönemde yaşanan istifa, askeri komuta zincirinin istikrarı konusunda endişe verici bir sinyal gönderiyor” dedi.

vgrth
ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela açıklarında ABD hava saldırısında vurulan yanan bir teknenin görüntülerini yayınladığı videodan ekran görüntüsü (Reuters)

Bu gelişmeler, Savunma Bakanı Pete Hegseth'in, Genelkurmay Başkanı General Charles Brown ve Donanma Komutanı Amiral Lisa Franchetti dahil olmak üzere bir dizi üst düzey subayı görevden alması veya emekliye ayırmasıyla askeri liderliği yeniden yapılandırma kampanyasını sürdürmesi üzerine gerçekleşti. Gözlemciler, bu politikanın askeri kurum içinde belirsizlik ortamı yarattığına inanıyor.

Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşünden bu yana, yönetimi Venezuela'yı “güvenlik tehdidi” olarak yeniden sınıflandırdı ve Maduro hükümetini kaçakçılık ağlarını desteklemek ve silahlı grupları finanse etmekle suçladı. ABD medyasında yer alan haberlere göre Washington son haftalarda Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın Venezüella hedeflerine karşı “gizli operasyonlar” yürütmesine izin verdi.

Ancak, doğrudan askeri harekat için Kongre'nin onayının olmaması, özellikle ABD yasaları kaçakçılara karşı güç kullanımını çok özel durumlarda izin verdiği için, yaygın bir hukuki tartışma yarattı. Hukuk uzmanları, mevcut gerginliğin “organize suçla mücadele ile dış politika arasındaki çizgiyi bulanıklaştırdığını” ve başkanın yasama organının onayı olmadan dış saldırıları yönetme yetkisinin sınırları hakkında sorular doğurduğunu düşünüyor.

Derin bölünme

Gözlemciler, Halsey'in istifasının, Güney Komutanlığı'ndan beklenen rolün niteliği konusunda ABD ordusu içindeki derin bölünmeyi yansıtıyor olabileceğini öne sürüyorlar. Bazı komutanlar bu görevin “ulusal güvenliği korumak ve uyuşturucuyla mücadele etmek” olduğunu düşünürken, diğerleri Karayipler'deki artan askeri faaliyetlerin “güvenlik operasyonu olmaktan çok siyasi bir güç gösterisine dönüştüğünü” düşünüyor.

Başkan Trump ve Savunma Bakanı'na yakın olan Pentagon'daki yeni liderlik yapısı, bazı üst düzey subayların erken emekliye ayrılmalarına veya istifa etmelerine neden oldu.

Halsey'in istifasının, üç yıl sürmesi gereken görevindeki ilk yılının bitiminden önce gelmesi dikkat çekicidir. Savunma Bakanlığı henüz halefini açıklamadı. Ancak haberlere göre Beyaz Saray, “yeni stratejik vizyona daha uygun” birini atamayı düşünüyor ve Dördüncü Filo'nun eski komutanı Koramiral James Carter, Halsey'in yerine geçecek başlıca aday olarak gösteriliyor. Bu arada Pentagon, komutanın istifasının “operasyonların sürekliliğini veya Washington'un savunma taahhütlerini” etkilemeyeceğini müttefiklerine garanti etmek için çalışıyor.

frgty
Pentagon'da düzenlenen bir etkinlikte konuşan ABD Savunma Bakanı Pete Hueseth (Reuters)

Kongre üyeleri, bu boşluğun operasyonların yürütülmesinde karışıklığa yol açabileceğinden endişe duyuyorlar, özellikle de Venezuela topraklarında saldırılar da dahil olmak üzere yeni askeri seçeneklerin gündeme geldiği bir dönemde. Analistler, Amiral Alvin Halsey'in ayrılmasının rutin bir idari olay değil, ABD ordusunun mesleki disiplin ve siyasi baskı arasında zorlu bir sınav dönemine girdiğinin yeni bir işareti olduğuna inanıyor. Yönetim “ulusal güvenliği korumak”tan bahsederken, muhalifleri Karayipler'de yaşananların, kaçakçılık ve terörizmle mücadele bayrağı altında siyasi hesaplaşmaları çözmek için yasadışı güç kullanımı konusunu yeniden gündeme getirdiğine inanıyor.



İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyine saldırı başlattı

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sırasında İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden yakınlarının yasını tutan Filistinliler (AP)
Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sırasında İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden yakınlarının yasını tutan Filistinliler (AP)
TT

İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyine saldırı başlattı

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sırasında İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden yakınlarının yasını tutan Filistinliler (AP)
Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sırasında İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden yakınlarının yasını tutan Filistinliler (AP)

İsrail medyası bugün, İsrail ve Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek amacıyla ABD'nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkesin ihlali konusunda birbirlerini suçladıkları bir dönemde ordunun Gazze'ye saldırı başlattığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir İsrail askeri yetkilisi, Hamas'ın ‘sarı hat’ dışında İsrail güçlerine roket ve keskin nişancı ateşi dahil olmak üzere çok sayıda saldırı düzenlediğini ve bunun ateşkes anlaşmasının ‘bariz bir ihlali’ olduğunu söyledi.

Ynet internet sitesi, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta İsrail ordusu ile Hamas mensupları arasında çatışma çıktığını bildirdi. Buna karşılık İsrail Hava Kuvvetleri Refah bölgesine hava saldırıları düzenlerken, İsrail donanması da kıyı şeridine yoğun ateş açtı.

Times of Israel ise Gazze Şeridi'ndeki silahlı unsurların, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Rafah'ta İsrail güçlerine saldırdığını ve bunun üzerine İsrail ordusunun bölgeye hava saldırıları düzenlediğini bildirdi.

Filistin el-Aksa televizyonu, bugün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'nin doğusuna düzenlenen İsrail hava saldırısında ölü ve yaralıların olduğunu duyurdu.

İsrail medyası, İsrail uçaklarının Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ı bombaladığını, el-Aksa televizyonu ise İsrail helikopterlerinin Refah semalarında işaret fişekleri attığını bildirdi.

Yedioth Ahronoth gazetesine bağlı Ynet internet sitesi, Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın, Başbakan Netanyahu'nun askeri sekreteri eşliğinde hükümet toplantısından ayrıldığını ve Refah'taki olayların güvenlik değerlendirmesini yapmak üzere yola çıktığını belirtti.

Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini arayan bir kepçe (Reuters)
Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini arayan bir kepçe (Reuters)

Hamas henüz yorum yapmadı, ancak daha önce herhangi bir ihlali reddetmiş ve İsrail'i anlaşmayı ihlal etmekle ve Gazze Şeridi'ndeki ‘suç çetelerini’ desteklemekle suçlamıştı. İsrail ordusu cuma günü, ‘birkaç teröristin’ Refah bölgesinde askerlere ateş açtığını, ancak herhangi bir zayiatın bildirilmediğini kaydetti. Ordu daha sonra, aynı gün Han Yunus'ta askerlere yaklaşan başka bir ‘terörist’ grubunu hedef aldığını açıkladı. Ordunun, kuvvetlerine yönelik doğrudan tehditleri ortadan kaldırmak için çalışmaya devam edeceği belirtildi.

Askeri operasyonların yeniden başlaması

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu'dan Gazze Şeridi'nde askeri operasyonları yeniden başlatmasını istedi.

Ben-Gvir, X platformunda yaptığı açıklamada, “Başbakanı, İsrail ordusuna tüm gücüyle Gazze Şeridi'nde tam ölçekli savaşı yeniden başlatması için emir vermeye çağırıyorum” dedi.

Ben-Gvir, “Hamas'ın tutumunu değiştireceği ya da imzaladığı anlaşmaya uyacağı yönündeki yanlış inanç, onun güvenliğimiz için bir tehdit oluşturduğunu kanıtlamaktadır. Bu Nazi terör örgütü tamamen yok edilmelidir ve bu ne kadar erken olursa o kadar iyi olur” ifadelerini kullandı.

İsrail hükümeti ve Hamas, günlerdir ateşkes ihlali suçlamalarında bulunuyorlar. İsrail, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın bir sonraki duyuruya kadar kapalı kalacağını açıkladı.

dfrgt
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan bir kamp (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze Şeridi'nde ateşkes için 20 maddelik bir plan açıkladı. 10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması uyarınca, Hamas'ın 13 Ekim'e kadar tüm canlı ve ölü rehineleri iade etmesi gerekiyordu.

Ölen rehinelerin cesetlerinin iadesi konusunda İsrail ile Hamas arasında bir anlaşmazlık çıktı. İsrail, Hamas'ın kalan 28 ölü rehinenin cesetlerini teslim etme yükümlülüğünü yerine getirmesini talep etti.

Hamas, esir tuttuğu son 20 rehineyi ve 12 cesedi teslim etti, ancak enkaz altında gömülü cesetleri çıkarmak için özel ekipman gerektiğini bildirdi.


Somali Savunma Bakanı Roma'da... Askeri iş birliğini güçlendirme ve ‘barış misyonu’ için finansman görüşmeleri

Somali Savunma Bakanı Ahmed Muallim Faki'nin İtalyan mevkidaşı Guido Crosetto ile Roma'da yaptığı görüşmeden (SONNA)
Somali Savunma Bakanı Ahmed Muallim Faki'nin İtalyan mevkidaşı Guido Crosetto ile Roma'da yaptığı görüşmeden (SONNA)
TT

Somali Savunma Bakanı Roma'da... Askeri iş birliğini güçlendirme ve ‘barış misyonu’ için finansman görüşmeleri

Somali Savunma Bakanı Ahmed Muallim Faki'nin İtalyan mevkidaşı Guido Crosetto ile Roma'da yaptığı görüşmeden (SONNA)
Somali Savunma Bakanı Ahmed Muallim Faki'nin İtalyan mevkidaşı Guido Crosetto ile Roma'da yaptığı görüşmeden (SONNA)

Somali Savunma Bakanı Ahmed Muallim Faki, Roma'da İtalyan mevkidaşı Guido Crosetto ile ‘iki ülke arasında savunma ve deniz güvenliği alanlarında ikili iş birliğini güçlendirmenin yollarını’ görüştü. Şarku’l Avsat’ın Somali resmi haber ajansı SONNA’dan aktardığına göre, iki taraf ayrıca, ‘Somali Ulusal Ordusu’nun yeniden yapılandırılması, Afrika Birliği (AfB) misyonunun finansmanı ve terörle mücadele’ konularını ele aldı.

Bu, iki ülke arasında askeri düzeyde gerçekleşen ilk toplantı değil, ancak Şarku'l Avsat'a konuşan bir Afrika işleri uzmanına göre, Roma'nın sözlerini eyleme dönüştürmesi gerekiyor. Bu, Mogadişu'nun eş-Şebab örgütüyle mücadelede desteğe ve barışı koruma misyonunun görevini tamamlaması için finansmana ihtiyaç duyması nedeniyle önemli.

Yaklaşık bir yıl önce, Haziran 2024'te, Somali Ulusal Ordusu Komutanı İbrahim Şeyh Muhyiddin, Roma'da İtalya Genelkurmay Başkanı Giuseppe Cavo Dragone ile bir görüşme gerçekleştirdi. Toplantıda iki taraf, İtalyan hükümetinin Somali Ulusal Ordusu’nun yeniden yapılandırılmasını destekleme katkısının yanı sıra, aralarındaki iş birliğini güçlendirmenin yollarını da görüştü.

2024 yılının sonlarında görev süresi sona eren Afrika Birliği Somali Geçiş Misyonu'nun (ATMIS) ardından, Afrika Birliği Destek ve İstikrar Misyonu (AUSSOM), Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin Aralık 2024'te ilgili kararı kabul etmesinin ardından ocak ayında resmi olarak faaliyete geçti. Misyon, Somali'de 15 yıldır faaliyetlerini yoğunlaştıran eş-Şebab'a karşı mücadelesinde Somali'ye destek olmak amacıyla, başlangıçta 12 aylık bir süre için kuruldu. AfB Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf'un önceki açıklamalarına göre, misyon 2025 yılında 190 milyon dolarlık bir finansman açığı ile karşı karşıya.

Afrika işleri uzmanı Dr. Ali Mahmud Kelni, İtalya'nın Somali ile stratejik ilişkiler sürdüren ülkelerden biri olduğunu ve Faki'nin Roma ziyaretinin öncelikle güvenlik ve istihbarat iş birliğine odaklandığını düşünüyor. Ziyaret sırasında İtalyan yetkililer, özellikle subay eğitimi ve ülke içinde faaliyet gösteren barış gücü birliklerine destek sağlanması konusunda Somali'nin askeri kapasitesinin geliştirilmesi ve eğitimi için destek vereceklerini taahhüt ettiler.

Kelni, “Bu taahhütlerin siyasi ve sembolik önemi olmasına rağmen, özellikle İtalya'nın güvenlik ve askeri sektörlere şu anda yaptığı sınırlı katkı göz önüne alındığında, bu desteğin ciddiyeti ve etkinliği konusunda şüpheler devam ediyor. Mevcut verilere göre, Roma'nın bugüne kadarki katkıları, ulaşım ve sınırlı teknik eğitim yoluyla polis ve bazı reform hizmetlerini desteklemekle sınırlı kalmış, bu destek Somali devletinin gerçek güvenlik beklentilerini veya ihtiyaçlarını karşılamamıştır” ifadelerini kullandı.

Aylar önce, Mogadişu ile Roma arasındaki askeri iş birliği gündemdeydi. 14 Şubat'ta Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, İtalya Genelkurmay Başkanı Giuseppe Cavo Dragone ile ‘iki ülke arasındaki güvenlik iş birliğini destekleme yolları, İtalya'nın Somali Ulusal Ordusu’nun yeniden yapılandırılmasına katkısı ve Roma'nın terörle mücadelede federal hükümeti destekleme çabaları’ hakkında görüşmüştü.

Bundan aylar önce, Ağustos 2024'te Somali haber kaynakları, Somali'nin silahlı örgüt eş-Şebab'a karşı ülkede devam eden mücadelede belirleyici bir rol oynamak amacıyla 16 milyon dolar değerinde dört adet Bell 412EPX helikopteri satın aldığını açıklamıştı.

7
Somali Savunma Bakanı Ahmed Muallim Faki, Roma'da İtalyan mevkidaşı Guido Crosetto ile görüştü. (SONNA)

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, geçtiğimiz cuma günü bir Amerikan televizyon kanalına verdiği özel röportajda, ülkedeki terörist tehdidinin son yıllarda önemli ölçüde azaldığını söyledi. SONNA'ya göre Mahmud, ABD'nin askeri desteğinin Somali ordusunun terörist gruplarla mücadelede kapasitesini güçlendirmeye kısmen katkıda bulunduğunu belirtti.

Kelni, İtalya'nın Somali'de güvenlik ortağı rolünü yeniden kazanmaya çalıştığını, ancak somut gerçeklerin Somali'nin bu alandaki en önemli ortaklıklarının Türkiye, Mısır, ABD ve Afrika Boynuzu'ndaki bazı ülkeler gibi etkili ülkelerle olduğunu gösterdiğini belirtti. Kelni, bu güçlerin, özellikle terörle mücadele ve El Kaide ile bağlantılı eş-Şebab örgütünün oluşturduğu tehditlerle mücadele alanlarında Roma'dan daha geniş ve derin bir destek sağladığını açıkladı.

Bu bağlamda, Roma ile kurulacak bir güvenlik ortaklığının Somali'nin genel güvenlik durumuna ne gibi katkılar sağlayabileceği konusunda meşru sorular ortaya çıkıyor. Kelni'ye göre, İtalyan tarafı geçmiş yıllarda benzer vaatlerde bulunmuş olsa da, bunlar sahada somut sonuçlara dönüşmedi. İtalya’nın taahhütlerini yerine getirme konusundaki yeterliliğine dair şüpheler sürerken, hızla değişen bölgesel ve küresel dinamikler ile bu stratejik bölgede nüfuz elde etmeye çalışan yabancı aktörler arasındaki rekabet, durumu daha karmaşık hale getiriyor.

Kelni, Somali Savunma Bakanı’nın Roma ziyaretinin zamanlama ve bağlam açısından önemli bir diplomatik adım olduğu, ancak İtalyan tarafının pratik önlemler ve net mali ve siyasi taahhütler ile bunu takip etmediği sürece Somali'nin güvenlik ortaklıklarının dengesinde radikal bir değişiklik anlamına gelmediği sonucuna vardı.


İsrail ordusu, Lübnan sınırında büyük çaplı askeri tatbikatlar düzenleyeceğini duyurdu

Hizbullah’a karşı askeri operasyonlar sırasında Lübnan’ın güneyinde İsrailli askerler (İsrail ordusu)
Hizbullah’a karşı askeri operasyonlar sırasında Lübnan’ın güneyinde İsrailli askerler (İsrail ordusu)
TT

İsrail ordusu, Lübnan sınırında büyük çaplı askeri tatbikatlar düzenleyeceğini duyurdu

Hizbullah’a karşı askeri operasyonlar sırasında Lübnan’ın güneyinde İsrailli askerler (İsrail ordusu)
Hizbullah’a karşı askeri operasyonlar sırasında Lübnan’ın güneyinde İsrailli askerler (İsrail ordusu)

İsrail ordusu, Lübnan sınırında ve bölgedeki İsrail yerleşimlerinde beş gün sürecek, önceden planlanmış büyük çaplı askeri tatbikatlar düzenleyeceğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın The Times of Israel’den aktardığı habere göre, ordu, bu akşam başlayıp Perşembe günü sona erecek tatbikatların “bölgeyi savunmak ve acil tehditlere yanıt vermek dahil olmak üzere çeşitli senaryoları” simüle edeceğini söyledi.

Ordu, bölge sakinlerinin patlama sesleri duyabileceği ve askerlerin düşman güçleri rolünü oynayacağı, ayrıca Celile bölgesinde insansız hava araçları, uçaklar, deniz araçları ve askerlerin hareketliliğinin artacağı konusunda uyarıda bulundu.

İsrail ile Hizbullah arasında bir yıldan fazla süren ve Eylül ayında açık çatışmaya dönüşen çatışmanın ardından, Kasım ayından bu yana Lübnan'da ateşkes anlaşması yürürlükte. Buna rağmen İsrail, özellikle güneyde olmak üzere Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde, genellikle Hizbullah üyeleri veya tesislerini hedef aldıklarını söyleyerek, baskınlar düzenlemeye devam ediyor.

Ateşkes anlaşması, Hizbullah'ın Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeden (Lübnan'ın güneyinde İsrail sınırına yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta) çekilmesini ve buradaki askeri yapılarını dağıtmasını, karşılığında da ordunun ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'nün (UNIFIL) konuşlandırılmasının güçlendirilmesini öngörüyordu.

Ateşkes ayrıca, İsrail güçlerinin savaş sırasında ilerledikleri bölgelerden çekilmesini de öngörüyordu, ancak İsrail, Lübnan'ın çekilmesini talep ettiği birkaç stratejik yaylada varlığını sürdürdü.