Knesset'te kaos: Protestolar, milletvekillerinin ihracı ve Netanyahu'nun konuşmasının boykot edilmesi

ABD, İsrail'deki iç gerginliklerin ortasında Gazze'de ikinci aşamaya doğru ilerliyor

Netanyahu, Knesset'in kış dönemi oturumunun açılışında, 20 Ekim 2025 (Reuters)
Netanyahu, Knesset'in kış dönemi oturumunun açılışında, 20 Ekim 2025 (Reuters)
TT

Knesset'te kaos: Protestolar, milletvekillerinin ihracı ve Netanyahu'nun konuşmasının boykot edilmesi

Netanyahu, Knesset'in kış dönemi oturumunun açılışında, 20 Ekim 2025 (Reuters)
Netanyahu, Knesset'in kış dönemi oturumunun açılışında, 20 Ekim 2025 (Reuters)

Emel Şehade

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde ateşkes için anlaşmanın imzalanmasından sonra da Gazze'yi bombalayıp ölü sayısını artırırken İsrailliler iki askerin daha cenazesine katıldı. Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ülkesine barış getirebilen zafer kazanmış bir lider gibi görünmeye çalıştı. Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump'ın özel temsilcileri Steve Witkoff ve Jared Kushner ile yine Trump tarafından ortaya atılan Gazze'deki savaşı sona erdirme planının ikinci aşamasına yönelik adımları görüştükten sonra, İsrail parlamentosu Knesset’in kış oturumunun açılışında kürsüye çıkarak bu savaştaki başarılarını ve hedeflerine ulaşma kararlılığını sıraladı. İsrail Başbakanı, önümüzdeki dönemin refah dolu olacağını ve birçok ülkeyle barış çemberinin genişleyeceğini düşündüğünü belirtti.

Ancak Netanyahu'nun öngöremediği nokta, Knesset’teki gerginlik, sözlü tartışmalar ve çatışmaların iç krizin derinliğini yansıtmasıydı. Bu durum, Gazze meselesindeki ilerlemeyi ve Trump'ın planının uygulanmasını da etkileyecek.

Witkoff ve Kushner'ın ziyareti, Gazze Şeridi’nde bir subay ve bir askerin öldürülmesinin ardından İsrail'in Gazze'yi bombalamasından bir gün sonra gerçekleşti. İsrail, Hamas’ın istihkam aracına tanksavar füzesiyle saldırdığını iddia ederken, Hamas bu iddiayı yalanladı.

İsrail, ABD'nin müdahalesi ve Witkoff, Netanyahu ve İsrailli yetkililer arasında yapılan yoğun görüşmelerin ardından, savaşı yeniden başlatma ve insani yardımı durdurma kararını hızla geri aldı. İsrailli bir yetkiliye göre Witkoff, pazar günü Tel Aviv’de yapılması planlanan görüşmelerini erteledi ve günü İsrailli yetkililere kararlarını geri almaları için baskı yaparak geçirdi. Böylece pazartesi günü sakin bir atmosferde Trump’ın planının ikinci aşaması hakkında görüşmelerin başlaması için zemin hazırlandı. Bu aşama, Gazze Şeridi'ne uluslararası bir güç getirilmesi, İsrail ordusunun buradan çekilmesi ve Hamas'ın silahsızlandırılmasını içeriyor. Bu konular, bugün ABD Başkan Yardımcısı JD Vance geldikten sonra da görüşülmeye devam edecek.

İsrail, İsrailli bazı kaynaklar tarafından da doğrulandığı üzere, savaşı yeniden başlatma kararını hızla geri alarak, iki ateş arasında kaldığını kabul etti. Kaynaklara göre İsrail’in iki askerinin öldürülmesinden sonra boş durması mümkün değil, ancak ABD yönetimi ve Başkan Trump ile iyi ilişkilerini sürdürmek istiyor. Trump, İsrail'in beklemediği bir şekilde 20 tutukluyu birden canlı olarak geri getirerek, savaşın en önemli hedeflerinin gerçekleştirilmesinde önemli bir rol oynadı. Aslında birden fazla yetkilinin belirttiği gibi, iki yıllık savaşın ardından İsrail bunu hayal bile edemiyordu.

Kırmızı çizgi

Witkoff, Kushner ve Netanyahu arasındaki görüşme, sürece aşina bir kaynağa göre gergin geçti ve anlaşmazlıklarla damgalandı. Kaynağa göre ABD’li iki konuk Netanyahu’dan, Trump'ın Gazze'deki ateşkes planının ilk aşamasını tehlikeye atacak herhangi bir eylemden kaçınmasını istedi.Bunu kırmızı çizgi olarak nitelendirdiler. Witkoff'un Netanyahu’ya ‘ateşkesi tehlikeye atacak şekilde hareket etmemek gerektiğini’ ısrarla vurguladığı bildirildi. “İkinci aşamaya ulaşmak için elimizden gelen her şeyi yapmak istiyoruz” diyen Witkoff, Netanyahu’ya, “Meşru müdafaa kabul edilebilir, ancak ateşkesi tehlikeye atmak kabul edilemez” dedi.

csdfg
Netanyahu'nun konuşması sırasında Knesset salonu protestolar, muhalefet sıralarından gelen sesler, boykotlar ve sözlü tartışmaların gürültüsüyle doldu (Reuters)

Witkoff ve Kushner, toplantılarının planın hükümlerini yürürlüğe koymayı, görevlerin bölüşülmesini ve sahada uygulanmasını amaçladığını vurguladılar. Toplantıdan sızan bilgilere göre Netanyahu, İsrail'in Filistinli esirlerden oluşan son grup Gazze'ye ulaşmadan ikinci aşamaya geçmeyi reddetme ve Hamas'ın silahsızlandırılmasını sağlamak için bir takvim içeren açıklamalar üzerinde anlaşma sağlama yönündeki tutumunu sürdürmeye çalıştı.

Vance'in İsrail ziyareti öncesinde Witkoff ve Kushner, üst düzey askeri yetkililerle yaptıkları toplantılarda, ateşkes anlaşmasının uygulanmasını denetlemek ve insani yardım sağlamak için İsrail'de konuşlanmış 200 Amerikan askeriyle iş birliği ve koordinasyon yolları üzerinde anlaştılar.

Tehdit mesajları

Witkoff ve Kushner gelmeden önce Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Hamas'a çok sayıda tehdit mesajı gönderdi. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre bu mesajlardan biri, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki ABD izleme mekanizması aracılığıyla iletildi ve ordusuna, orduya yaklaşan veya sarı çizgiyi geçmeye çalışan herkese derhal ateş açma izni verdiğini belirtti. İkinci mesaj, çok sayıda İsrailli rehinenin bulunduğu büyük bir tünele saldırı tehdidi ve sarı çizgiye yaklaşan Filistinlileri vurma tehdidiydi. İsrail, bu mesajları Hamas'a, başta silahsızlandırılması şartı olmak üzere planın şartlarına uymazsa, bölgede bulunan uluslararası ve Arap güçlerinden bağımsız olarak, Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünü kontrol eden ordunun bunu kendisi gerçekleştireceği yönünde bir uyarı olarak değerlendirdi.

Bu adımlar ve İsrailli yetkililerin mesajları, Witkoff ve Kushner ile yapılan görüşmelerde müzakere edilen konular arasındaydı. Netanyahu, bu toplantıda İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda taviz vermeyeceğini ısrarla vurguladı.

Netanyahu'ya verilen daha net mesajlar

Netanyahu, Witkoff ve Kushner ile görüşmesinden kısa bir süre sonra Knesset’in kış oturumunun açılışına katıldı. Burada İsrail, aynı yerde kısa süre önce Başkan Trump’ı ağırladığı zamankinden çok farklı bir şekilde, gerçek yüzünü gösterdi.

İsrail Meclis Başkanı Amir Ohana'nın geçtiğimiz hafta siyasi ve askeri isimleri ağırlarken hükümete ve Başbakan’a güçlü bir destek ortamı yaratmasının ardından Knesset salonunda yankılanan alkış seslerinin aksine Netanyahu’nun dünkü konuşması sırasında salon protestolar, muhalefet sıralarından yükselen sesler, kesintiler ve sözlü tartışmalarla doldu. Netanyahu yargıyı eleştirdiği ve Gazze'deki savaşın başarılarını övdüğü sırada bazı Knesset üyeleri salondan çıkarıldı.

Netanyahu, İsrail’in önümüzdeki dönemde önemli zorluklar ve fırsatlarla karşı karşıya olduğunu ve bu konuyu ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’ın İsrail ziyareti sırasında görüşeceğini açıkladı. Netanyahu, “Hamas'ın silahsızlandırılması da dahil olmak üzere savaşın tüm hedeflerini gerçekleştirmeye kararlıyız. Bu hedefe ulaşmak için askeri adımlar devam edecek. Bize karşı yapılacak herhangi bir saldırı ağır bir bedel ödeyecek” ifadelerini kullandı.

Netanyahu başarılarını sıralarken, İsrail'in çeşitli cephelerde zafer kazandığı düşüncesiyle şunları söyledi:

“Suriye'deki Hermon (Şeyh) Dağı'nın zirvesine ulaştık, Tahran semalarını kontrol altına aldık ve en önemlisi, birkaç ay içinde nükleer bomba geliştirecek olan İran'ın başını çektiği varoluşsal tehdidi ortadan kaldırdık, aksi takdirde sağcılar ve solcular dahil hepimiz ölecektik.”

Netanyahu, Knesset kürsüsünde Witkoff ve Kushner'a da söylediği bildirilen şu sözleri yineledi:

“Hamas'ı silahsızlandırmadan ve tüm hedeflerine ulaşmadan savaşı sona erdirmeyeceğiz.”

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmemesi kararını savunan Netanyahu, bazı Knesset üyelerini ve yurt dışından gelen talepleri dinleyip Gazze Şeridi'nden ordunun çekilmesi halinde, elde ettikleri başarıyı yitireceklerini söyledi. Netanyahu, eğer savaşı sona erdirme çağrılarına kulak verseydi, Hamas’ın İsrail’i yenilgiye uğratacağını, Sinvar, Dyf ve Nasrallah’ın halen hayatta olacağını vurguladı.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.



Netanyahu, Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı ile Trump'ın planını görüştü

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
TT

Netanyahu, Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı ile Trump'ın planını görüştü

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)

İsrail hükümeti bugün, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Kudüs'te Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Tümgeneral Hasan Reşad ile bir araya geldiğini ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze planını görüştüğünü bildirdi.

İsrail Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamada, görüşmede iki tarafın ‘İsrail-Mısır ilişkileri ve iki ülke arasında barışın teşvik edilmesi ile bir dizi diğer bölgesel konuyu’ da ele aldığı belirtildi.

Kahire el-İhbariyye televizyonu bugün erken saatlerde, Genel İstihbarat Servisi Başkanı’nın Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi istikrara kavuşturmak için İsrailli yetkililerle görüşmek üzere İsrail'e gittiğini duyurdu.

Kanal, Raşad'ın İsrailli yetkililerle yardımların girişini ve Başkan Trump'ın önerisinin uygulanmasındaki engellerin aşılmasını görüşeceğini belirtti. Ayrıca, Reşad'ın şu anda İsrail'de bulunan ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile de görüşeceğini kaydetti.

Mısırlı yetkilinin ziyareti, Mısır, Katar, Türkiye ve ABD'nin arabuluculuğunda İsrail ile Hamas arasında imzalanan ateşkes anlaşmasının, iki yıldan fazla süren savaşın ardından yürürlüğe girmesinden yaklaşık iki hafta sonra gerçekleşti. Filistinli yetkililerin verilerine göre, savaş Gazze Şeridi'nde yaygın yıkıma neden oldu ve on binlerce kişi yaşamını yitirdi veya yaralandı.

Anlaşma, en önemlisi rehine ve mahkûmların takası, her iki tarafta ölenlerin cenazelerinin teslimi, Gazze Şeridi'ne insani yardım ve yakıt tedarikinin artırılması ve yeniden inşa için düzenlemelerin başlatılması gibi birçok maddeyi içeriyor. Gazze Şeridi'nde ölen İsrailli askerlerin cenazeleri konusu, iki taraf arasındaki müzakerelerde en hassas konulardan biri olarak görülüyor.

İsrailli kaynaklar, hareketin yıllardır bir dizi askerin cesedini elinde tuttuğunu belirtirken, Hamas ise cesetlerin bir kısmının yıkılmış bölgelerin enkazı altında olduğunu ve bu nedenle cesetlerin çıkarılmasının zor olduğunu söylüyor. İsrail ve uluslararası raporlara göre, bölgesel arabulucular, özellikle Katar ve Mısır, kalıcı bir ateşkesin sağlanması ve daha fazla Filistinli mahkûmun serbest bırakılması ve İsrailli askerlerin cesetlerinin iadesi dahil olmak üzere anlaşmanın şartlarının uygulanmasının sağlanması için çabalarını sürdürüyor.

Aynı zamanda, uluslararası yardım kuruluşları Gazze Şeridi'ndeki insani durumun kritik olmaya devam ettiği konusunda uyarıyor. Ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana az sayıda yardım tırı bölgeye girdi ve bu sayı, yaklaşık 2,4 milyonluk nüfusun gerçek ihtiyaçlarının sadece bir kısmını karşılıyor. Birleşmiş Milletler (BM), Gazze Şeridi'ndeki sağlık tesislerinin yarısından fazlasının yakıt kıtlığı ve yıkım nedeniyle hizmet dışı olduğunu, halkın ise temiz su, gıda ve ilaç konusunda ciddi sıkıntılar yaşadığını belirtiyor.


Trump: Hamas doğru olanı yapmazsa, bu iş çabuk ve acımasızca bitecek

ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
TT

Trump: Hamas doğru olanı yapmazsa, bu iş çabuk ve acımasızca bitecek

ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump (DPA)

ABD Başkanı Donald Trump bugün (Salı, birçok ABD müttefikinin Gazze'ye girip Hamas'ı büyük bir güçle yok etme fırsatını memnuniyetle karşıladığını doğruladı, ancak bunun için henüz bir gerekçe olmadığını belirtti.

Truth Social'da şöyle yazdı: “Bu ülkelere ve İsrail'e, henüz değil dedim! Hamas'ın doğru olanı yapacağına dair hala umut var. Eğer yapmazlarsa, Hamas için hızlı ve acımasız bir son olacak! Yardım teklifinde bulunan tüm ülkelere teşekkür etmek istiyorum.”


Sudani: ABD Başkanı'nın Irak'a elçi ataması önemli bir adım

ABD Başkanı Donald Trump ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarm el-Şeyh zirvesi sırasında (Hükümet medyası)
ABD Başkanı Donald Trump ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarm el-Şeyh zirvesi sırasında (Hükümet medyası)
TT

Sudani: ABD Başkanı'nın Irak'a elçi ataması önemli bir adım

ABD Başkanı Donald Trump ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarm el-Şeyh zirvesi sırasında (Hükümet medyası)
ABD Başkanı Donald Trump ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarm el-Şeyh zirvesi sırasında (Hükümet medyası)

Irak Başbakanı Muhammed Şia Es-Sudani dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Irak'a gönderdiği elçinin atanmasını, özellikle Irak kökenli olması nedeniyle önemli bir adım olarak nitelendirdi ve görevinde başarılar diledi.

Bir dizi Arap ve yabancı medya kuruluşuyla yaptığı toplantıda es-Sudani, “Irak'ın mali ve ekonomik durumu en iyi seviyededir ve bütçe açığı, hükümetin önceki dönemden miras aldığı yanlış politikalar nedeniyle oluşmuştur. Bütçe açığı 34 trilyon dinara indirilmiş ve mali istikrar korunmuştur” ifadelerini kullandı.

Sudani, “Ekonomik reformlar, güçlü ve uyumlu bir parlamento koalisyonu gerektirir ve bu, bir sonraki hükümetin kurulmasında dayanılacak en önemli sütunlardan biridir. Vatandaşlar, Irak'taki siyasi sürecin geleceğini şekillendirmede önemli bir ortaktır ve seçimlere geniş katılım, herhangi bir hükümetin önemli kararlar almasını sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

zxscdfrgt
Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani yabancı gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)

Sudani “Sadr Hareketi'nin seçimlere katılmasını umuyorduk ve boykot kararını geri almaları için onları ikna etmeye çalıştık” dedi.

Irak başbakanı, “silah taşıyanların güvenlik kurumlarına katılma veya siyasi çalışmalara geçme seçenekleri olduğunu, bu konu üzerinde anlaşmaya varıldığını ve uygulamaya devam ettiklerini” vurguladı.

Irak başbakanı, “dış borç konusunun teknik bir bağlamda değil, seçim bağlamında gündeme geldiğini ve bu borcun 13 milyar doları geçmediğini, bunun da bölgedeki ve dünyadaki diğer ülkelere kıyasla çok daha az olduğunu” belirtti. Irak'ın Paris Kulübü'ne olan 41 milyar dolarlık borcu, önceki rejimin mirasıdır ve hükümetimiz o dönemin borçlarından sorumlu değildir" ifadesini kullandı.

Sudani şöyle devam etti: “2009 yılından beri bekleyen Irak'ın Kürdistan Bölgesi ile petrol sorununu çözdük ve şu anda maaşların ödenmesine etkisi olmayan petrol dışı gelirleri görüşüyoruz. Ayrıca, Türk şirketlerinin Irak'ta su yönetimi projeleri uygulaması için Türkiye ile bir anlaşma imzaladık ve stratejik çözümlerimizin parçası olarak deniz suyu arıtma projelerini onayladık.”

Sudani, “Filistin meselesinin çözülememesi, bölgede huzursuzluk ve çatışmaların devamı anlamına gelir ve Kudüs'ü başkent olarak bağımsız devletlerini kurma konusunda kaderlerini belirleyecek olan Filistin halkıdır” uyarısında bulundu.