Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı (FII) bugün Riyad’da Kral Selman’ın himayesinde başlıyor. Konferans çerçevesinde milyar dolarlık anlaşmaların imzalanması bekleniyor. Uzmanlar, FII’nın Riyad’ı dünya çapında üst düzey bir buluşma noktası haline getirdiğini, farklı alanlardan uzmanları topladığını ve önümüzdeki on yılların küresel ekonomisinin şekillenmesinde, piyasa hareketlerini destekleyecek ortaklıkların güçlendirilmesinde ve bölgesel fırsatların yaratılmasında etkili olacağını vurguluyor.
FII’nın bu yılki dokuzuncu edisyonunda 20’den fazla devlet başkanı ve başkan yardımcısının katılımıyla benzeri görülmemiş bir katılım bekleniyor. Bu durum, Riyad’ın ekonomik diyalog merkezi olarak artan küresel önemini gösteriyor. Ayrıca, yatırım anlaşmalarının toplam hacminin önceki yılki 60 milyar doları aşması öngörülüyor.
FII, bölgedeki en büyük uluslararası ekonomik buluşma olarak görülüyor. Hükümet liderleri, politika yapıcılar, CEO’lar ve küresel yatırımcılar, ayrıca yenilikçiler ve girişimciler, konferansta bir araya geliyor. 2017’den bu yana etkinlik, küresel yatırım gündemini belirleyen bir pusula haline gelmiş durumda.

New York Belediye Başkanı'nın eski Uluslararası İlişkiler Temsilcisi Edward Mermelstein, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, FII'nın geleneksel bir konferanstan çok daha fazlası olduğunu söyledi. Mermelstein, “Bu girişim, küresel sermaye, inovasyon ve politikanın buluştuğu bir platformdur” dedi.
Mermelstein, “FII sadece bir dizi etkileyici konuşmadan ibaret değil, aynı zamanda uygulama odaklı devlet fonlarını, küresel CEO'ları ve politika yapıcıları bir araya getirerek, pazarları harekete geçiren ve bölgeler arasında fırsatlar yaratan ortaklıklar kuruyor” ifadesini kullandı.
Mermelstein, “Bu girişimi gerçekten farklı kılan şey, Suudi Arabistan'ın bir kuluçka merkezi olarak üstlendiği roldür. Vizyon 2030 kapsamında, Krallık Riyad'ı gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler için bir merkez haline getirmiştir” şeklinde konuştu.
Mermelstein'a göre FII, önümüzdeki on yıllar boyunca küresel ekonomiyi şekillendirecek sürdürülebilir kalkınma, yapay zekâ entegrasyonu ve gelişmekte olan pazarlara yatırım konularındaki tartışmaları teşvik ettiği için bu hedefi yansıtıyor.
Mermelstein sözlerini şöyle sürdürdü: “FII’nın olağanüstü gelişimini takip ettim ve yaklaşan oturumlarına katkıda bulunmaktan onur duyuyorum. Çalışmalarım, küresel yatırımları gelişmekte olan pazarlara ve yeniden inşa çabalarına yöneltme misyonuyla yakından uyumlu. 2022 ile 2025 yılları arasında New York Şehri Uluslararası İlişkiler Komiseri olarak, şehrin küresel ilişkilerini güçlendirme ve yabancı yatırım, teknoloji ve sürdürülebilirlik girişimlerini teşvik etme onuruna nail oldum.”
Söz konusu görevinde Suudi Arabistan’ı birkaç kez ziyaret eden Mermelstein şu ifadeleri kullandı: “Bu ülkenin olağanüstü dönüşümüne ve ortaklığa açık tutumuna bizzat tanık oldum. Bugün, özellikle yeniden yapılanma, dayanıklılık ve teknoloji odaklı büyümeye odaklanarak, gelişmekte olan ve gelecek vaat eden pazarlarda kurumsal yatırımları harekete geçirmeye çalışıyorum.”

Mermelstein, bu alandaki deneyimleri hakkında şöyle konuştu: “Kısa süre önce Kiev Uluslararası Ekonomi Forumu'nda, uluslararası ortaklıklar ve özel sermayenin çatışma sonrası ekonomilerin yeniden inşasına nasıl katkıda bulunduğuna odaklandım. Benzer çerçevelerin, Suudi liderliğinin ve sermayesinin sürdürülebilir büyümenin şekillenmesinde belirleyici bir rol oynadığı Afrika, Asya ve Ortadoğu bölgelerine de genişletilebileceğine inanıyorum.”
Mermelstein, Suudi Arabistan’ın yatırım ortamı ve avantajlarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Krallık, yükselen piyasalardaki dönüşümde öncü bir lider olarak konumunu pekiştirdi. Vizyon 2030 sayesinde, güçlü yönetişim, modern düzenlemeler ve uzun vadeli net bir stratejiyle desteklenen, yatırımcılar için istikrarlı ve çekici bir ortam oluştu. Krallığın, Kamu Yatırım Fonu (PIF) ve büyüyen özel sektörü aracılığıyla sermaye toplama kapasitesi, onu yenilik ve yatırım için küresel bir çekim noktası haline getiriyor.”

Mermelstein sözlerine şöyle devam etti: “Suudi liderler ve kurumlarla kişisel etkileşimlerim sayesinde, bu dönüşümü yönlendiren derin hırs ve profesyonelliği ilk elden gördüm. Ekonomisini çeşitlendirmenin yanı sıra, Krallık, stratejik planlama, teknolojik ilerleme ve kapsayıcı kalkınmayı birleştiren bir başarı modelini ihraç ediyor. Bugün Krallık, anlayışlı liderlik ve disiplinli uygulamanın dünya çapındaki gelişmekte olan pazarlar için nelerin mümkün olduğunu nasıl yeniden tanımlayabileceğinin parlak bir örneği.”
FII'nın üç avantajı
Almanya merkezli GSL Holding GmbH'nin kurucu ortağı ve CEO'su Sem M. Köksal, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “FII, Suudi Arabistan'daki yeni gelişmeleri sürekli olarak öğrenmek istememizi sağladı” dedi.
Köksal, “Bu girişimi benzersiz kılan üç şey olduğunu düşünüyorum. Birincisi, başka yerlerden farklı olarak gelişmeleri araştırma ve çözüm arama hızı” dedi.
Girişimin ikinci avantajı, gerçek ortaklıklar kurmasıdır. Köksal’a göre, bunun bir sonucu olarak, Suudi iş insanı Abdullah el-Muleyhi ile başlattıkları ortaklıklar, geleceğin teknolojisi alanında iş birliğini güçlendirdi.
FII'nın üçüncü avantajı, ortaklıklar kurmak ve girişimler başlatmakla sorumlu Suudi Arabistan Yatırım Bakanlığı'nın katılımı ve etkileşimi ile uzmanları, bakanları ve karar vericileri aynı anda ve aynı yerde bir araya getirerek karar vericilere ulaşma kabiliyetidir.
Köksal, “Girişim tarafından oluşturulan bu toplantı, sorunları ve zorlukları belirliyor ve olası çözümleri araştırıyor. Bu nedenle FII sıradan bir konferans değil, geleceğin şekillendirildiği bir yer” ifadelerini kullandı.

Girişime katılımıyla ilgili olarak konuşan Köksal şöyle dedi: “Etkinlikte, Alman mühendislik, iletişim ve teknolojisindeki son gelişmeleri gözden geçirecek ve kritik altyapı alanında çözümler önereceğim.”
Köksal şöyle devam etti: “Ortaklıklarımız, veri merkezleri ve entegre güvenlik çözümlerinden yeni nesil enerji teknolojisine kadar tüm odak alanımı kapsıyor. Alanlarında dünya lideri olan şirketlerle çalışıyorum.”
Anlaşmalar ve projeler
Köksal sözlerini şöyle sürdürdü: “Üç ana alanı kapsayan anlaşmalar imzalamak için çalışıyoruz. Bunlardan biri, yapay zekâ devrimini destekleyecek veri merkezleri alanıdır. Suudi Arabistan şu anda Neom ve The Line gibi iki olağanüstü projeyi inşa ediyor; bu projeler, güvenli ve egemen bir veri altyapısı gerektiriyor… Bu alanda ABD’nin en büyük altyapı fonlarından biriyle çalışıyorum ve Saudi Excellence şirketiyle iş birliği içinde, Suudi Arabistan için somut planlarımız var. Henüz ayrıntılara giremiyorum, ancak konu bilgi transferi, yerel üretim ve gerçek teknolojik egemenlikle ilgili. Biz sadece teknoloji satmıyoruz, onu aktarıyoruz. Krallığın istediği ve hak ettiği şey bu: Gerçek bir egemenlik; sadece dışarıdan satın alma değil.”
Köksal, “Gelişmiş piller ve enerji teknolojisi hakkında konuşacağız: Bu konu benim için ilginç, çünkü Silikon Vadisi'nden lityum ve kükürt pil teknolojisinde dünya lideri olan Lyten'in danışmanıyım. Şirketin kurucusu ve CEO'su Dan Cook vizyoner biri... Avrupa için danışmanlık görevim var, ancak Krallık için de şimdiden konseptler geliştiriyorum” şeklinde konuştu.
Enerji bağımsızlığının ulusal güvenlik olduğunu vurgulayan Köksal, Suudi Arabistan'ın enerjiyi her zaman diğer ülkelerden daha iyi anladığını belirtti. Köksal, “Şimdi, konu yeni nesil enerji teknolojisi. Lyten, bu devrimi küresel olarak öncülük ediyor” dedi.

Köksal, “Egemenlik yeteneklerini geliştirmek için önde gelen Avrupalı ve uluslararası ortaklarla çalışıyoruz. Bu hassas bir konu, ancak bağımsızlık için çok önemli” diyerek Suudi Arabistan'ın şu anda teknoloji şirketleri için dünyanın en iyi yeri olduğunu belirtti. Köksal, “Yatırım girişimi, ideal bir konum olan Riyad'dan başlatılıyor. Riyad'dan Avrupa'ya beş saat, Asya'ya altı saat ve Afrika'ya dört saatte ulaşabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Yapay zekâ ve temiz enerji alanındaki sözleşmeler
Suudi iş adamı ve yapay zekâ yatırımcısı Abdullah bin Zeyd el-Muleyhi, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, FII'nın dokuzuncu edisyonunun başlatılmasının, Krallığı dünyanın dört bir yanından gelen yatırımcılar için küresel bir destinasyon haline getirdiğini söyledi.
El-Muleyhi, “Suudi Arabistan’ın yapay zekâ projelerine verdiği destek, FII ve Vizyon 2030'un en önemli sonucu. Eğitim ve yapay zekâ sektörleri konferansın tartışma panellerinin önemli bir parçası olduğu için, tüm ülkelerden gelen önemli küresel katılımcılarla büyük anlaşmaların imzalanmasını bekliyorum” dedi.
El-Muleyhi, 2017 yılında başlatılan bu girişimin, insanlık üzerinde olumlu bir etki bırakmaya katkıda bulunan küresel zorluklara çözüm bulmak için çabaları birleştirmek ve yatırım yapmak üzere ortak küresel eylemlerin harekete geçirildiği bir dönemde, Krallığı uluslararası yatırım konferanslarının küresel sponsorlarından biri haline getirdiğine inandığını belirtti.
Malezya'da ele geçirilen kokainin tıbbi ekipman sevkiyatının içine gizlendiği bildirildi (Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı)
Uyuşturucu, Rub' al-Khali limanından (Suudi Gümrükleri) gelen bir kamyonun hava tankının altında saklı bulundu.

