Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Lübnan’daki siyasi güçlere, ülkenin karşı karşıya olduğu meydan okumalar karşısında ‘ulusal birlik’ çağrısı yaptı. Berri, İsrail’in gerçekleştirdiği ve hâlâ sürdürdüğü eylemler konusunda ortak bir Lübnan tavrının bulunmamasını şaşkınlıkla karşılarken, herhangi bir mezhep ya da bileşenin dışlanması fikrini reddetti ve İsrail’in Hizbullah’ın Lübnan’a silah kaçırdığına yönelik iddialarını yalanladı.
Basın Editörleri Sendikası heyetiyle yaptığı görüşmede Berri, “11 aydır direniş tek bir kurşun bile sıkmadı; dünya genelindeki tüm tarafların ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü’nün (UNIFIL) tanıklığıyla, Güney Lübnan'daki ateşkes anlaşması çerçevesinde üzerine düşen her şeyi yerine getirdi. Lübnan ordusu bu bölgede 9 binden fazla asker ve subayla konuşlandı ve tüm görevlerini eksiksiz yerine getiriyor. Peki İsrail bu anlaşmanın hangi maddesine, ne zaman ve nerede uydu? İsrail saldırganlığının doğası budur. Ancak anlaşılmayan ve hiçbir şekilde mazur görülemeyen şey, İsrail’in yaptıkları ve yapmakta oldukları ile Lübnan ve Lübnanlılara yönelik niyetleri karşısında Lübnanlıların ortak bir duruş sergilememesidir. Ulusal birliği sağlayalım; o zaman hangi taraftan gelirse gelsin, hiçbir meydan okuma karşısında Lübnan'ın korkacak bir şeyi kalmaz” ifadelerini kullandı.
Savaş ve silah kaçakçılığı
İsrail’in Lübnan’a savaş açma ihtimali hakkında konuşan Berri şöyle dedi: “İsrail saldırılarını Lübnan’a karşı durdurdu mu? Kimse onun saldırgan niyetlerini öngöremez. Yapılması gereken, Lübnan’ın ortak bir duruş sergilemesidir; en önemli olan bu.”
İsrail’in silah kaçakçılığına ilişkin iddialarını da yalanlayan Berri sözlerine şöyle devam etti: “Herhangi bir parti, örgüt veya siyasi oluşumun zaman zaman kendini yeniden yapılandırması, iç düzenini ve organizasyonunu gözden geçirmesi son derece doğaldır. Hele ki her meydan okumadan sonra… Hizbullah’ın bunu yapması en doğal hakkıdır, özellikle de İsrail saldırısından sonra. Ancak denizden, karadan veya havadan silah kaçırıldığına dair iddialar asılsızdır, doğru değildir.”
Suudi Arabistan ile devam eden ilişkiler
Berri, Suudi Arabistan’ın ve Arap ülkelerinin Lübnan’a yönelik açılımlarına da değinerek şöyle konuştu: “Lübnan tüm Arapların ülkesidir. Biz her zaman olduğu gibi bugün de tüm Arap kardeşlerimize el uzatıyoruz… Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz hiçbir zaman kesilmedi.”
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Joseph Kuseyfi başkanlığındaki Basın Editörleri Sendikası heyetini kabul etti. (Lübnan Meclis Başkanlığı)
Lübnan Meclis Başkanı, ülkede hiçbir şekilde bir iç fitne tehlikesi bulunmadığını vurguladı. Ayrıca Lübnan’ın yaşadığı mevcut krizi ‘kendi başına karşılaştığı en tehlikeli kriz’ olarak nitelendirirken, bunun ‘Lübnan tarihindeki en tehlikeli kriz’ olduğunu da belirtti. Berri, “Önümüzde kurtuluş için başka bir yol yok; birlik, sonra birlik, sonra yine birlik” ifadesini kullandı. Kendisinin Lübnan’da hiç kimseyle düşmanlığı olmadığını, ancak siyasi rekabetlerin bulunmasının doğal olduğunu ifade ederek, “Herhangi bir siyasi veya dini bileşenin dışlanması mantığını reddediyorum” dedi.
Berri, “Bazı kişiler 12 yıldan fazla süredir ABD'de bana karşı yaptırım uygulanması için çalışıyor” diyerek, “Sorun değil” yorumunu yaptı.
Seçim yasası ve siyasi kampanyalar
Görüşmede seçim yasası ve iç tartışmalar da ele alındı. Berri, kendisine ve meclise yönelik planlı kampanyanın hedefleri hakkında şöyle konuştu: “Yürürlükteki seçim yasası konusunda anlaşmazlıklar var ve herkes artık bu anlaşmazlığın niteliğini biliyor. Ne yazık ki bana yönelik bir saldırı dalgası var. Meyve veren ağaç taşlanır. Bu saldırı bilinen bir taraftan geliyor ve ben onlara asla karşılık vermeyeceğim… Seçim yasası konusu, anayasanın dört kez vurguladığı temel meselelerden biridir. Seçim yasasına ancak uzlaşmayla ulaşılabilir.”
Berri sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Ateş topunun meclise atılmasına karşı uyardım. Hükümet neden iki komite kurup onların hiçbir kararına uymadı ve sonra da topu meclise attı? Şu ana kadar hükümetten bana hiçbir şey ulaşmadı. Bazı kişiler haksız yere acele ediyor ve seçim yasasıyla ilgili krizi benim çözmemi istiyor; oysa ben henüz projeyi teslim almadım.”
Meclis Başkanı, seçimlerin zamanında yapılacağını, ne erteleme ne de uzatma olacağını kesin bir dille ifade etti.
Mevduat sahiplerinin paraları ve meclisten beklenen yasama gündemine ilişkin olarak da konuşan Berri sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Tek bir şeye bağlıyım: Meclis, özellikle mali reform olmak üzere tüm reform yasalarını tamamladı. Sadece mali boşluk yasası kaldı; hükümetin bunu geçen eylül ayında tamamlaması gerekiyordu. Bu yasa bazı maddelerinde mevduatları da ele alıyor. Bu konuda tutumum net: Mevduatlar kutsaldır, kutsaldır, kutsaldır. Vatandaşın mevduatını azaltan bir yasa asla geçemez.”