Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Gazze Şeridi'ne istikrarı destekleme gücü konuşlandırılmasına ilişkin istişarelerinde, Rusya’nın benzer bir karar taslağı sunmasının ardından, Arap ve İslam dünyasının da ABD’nin sunduğu karar taslağına destek vermesiyle ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Ancak bu taslak kararın Rusya yahut Çin’in kullanacağı bir veto oyu nedeniyle başarısızlığa uğramasından endişe ediliyor.
Bu desteğin ardından Mısır, pazartesi günü oylanması beklenen karar taslağı hakkında Filistin, Pakistan ve ABD ile görüşmeler gerçekleştirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, kararın Washington'ın önerisiyle Arap ve İslam ülkeleri arasında olası bir anlaşma sağlanması ve Rusya'nın desteğinin kazanılmasıyla ilerleme kaydedilmesi ihmali karşısında Moskova'nın Washington'ın herhangi bir nüfuz elde etmesini reddetmesi ve bu konuyu gelecekte Rusya-Ukrayna krizinde bir pazarlık kozu olarak kullanma hırsı nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanması olasılığı arasında sıkışıp kalacağını düşünüyor.
Gazze için varılan ateşkes anlaşmasının henüz başlamamış olan ikinci aşaması, Gazze'de uluslararası bir güvenlik gücünün kurulmasını, Hamas'ın silahsızlandırılmasını, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden daha fazla çekilmesini ve Gazze Şeridi için bir yönetimin atanmasını öngörüyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklardan biri, Arap ve İslam ülkeleri kampının Washington'ın kararını sahada uygulayabileceğini ve İsrail'e bunu uygulaması için baskı yapabileceğini göz önünde bulundurarak, ABD tarafından sunulan karar taslağını destekleme eğiliminde olduğunu söyledi. Ancak aynı kaynağa göre eğer Moskova veto hakkını kullanırsa, çokuluslu güçler göndermek zorunda kalsa bile, ABD'nin yakında sahaya asker göndermeye kararlı olabileceğinin altını çizdi.
Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan iki açıklamaya göre Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, cumartesi günü Pakistan Dışişleri Bakanı İshak Dar ve Filistin Devlet Başkanı Yardımcısı Huseyin eş-Şeyh ile yaptığı telefon görüşmelerinde Gazze’de İstikrarı Destekleme Gücü konuşlandırılmasına ilişkin karar taslağını ele aldı.
ABD, Suudi Arabistan, Katar, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Endonezya, Pakistan, Ürdün ve Türkiye cuma günü yaptıkları ortak açıklamada, uluslararası istikrar gücü oluşturulmasını öngören ABD’nin karar taslağına ‘ortak destek’ verdiklerini belirttiler ve tasarının ‘derhal’ kabul edilmesi yönündeki umutlarını dile getirdiler.
Diplomatik kaynaklar cuma günü Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptıkları açıklamalarda, bu adımın pazartesi günü BMGK’da yaklaşık bir hafta önce tartışmaya açılan karar taslağının oylanmasından önce atıldığını belirttiler.

Aynı kaynağa göre karar taslağı üye devletlere İsrail, Mısır ve yeni eğitilmiş Filistin polisiyle birlikte çalışarak sınır bölgelerinin güvenliğini sağlamak ve Gazze Şeridi'ni silahsızlandırmak için ‘geçici bir uluslararası istikrarı destekleme gücü’ oluşturma yetkisi veriyor. Bu karar taslağı önceki taslaklardan farklı olarak gelecekte bir Filistin devletinin kurulması olasılığına atıfta bulunuyor.
Eski Mısır Dışişleri Bakanı ve Mısır Dışişleri Konseyi Başkanı Büyükelçi Muhammed Urabi, karar taslağının zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirterek bunun Gazze Şeridi’ndeki bölünmeyi sürdürmemesini umduğunu ifade etti. Urabi, ABD’nin karar taslağının Filistin devletinin kurulmasına yönelik siyasi bir yol izlemeyi içeren değişikliklerin ardından Arap ülkelerini üzerinde anlaşmaya varmaya ittiğini söyledi.
Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, Filistin devletinin kurulması ile ilgili gelecekteki görüşmelere atıfta bulunmak da dahil olmak üzere Rusya’nın anlaşma ve değişiklik olasılığını öneren karar taslağı olmasına rağmen, Arap ve İslam ülkeleri kampının ABD’nin karar taslağını desteklemesinin, özellikle Rusya’nın buna karşı veto oyu kullanma olasılığı halen var olduğundan ihtiyatlı bir atılım olarak değerlendiriyor.
BMGK üyelerine perşembe günü dağıtılan ve AFP'nin cuma günü bir kopyasına ulaştığı ABD’nin karar taslağı metni bir barış konseyinin kurulması veya Gazze'ye uluslararası bir gücün derhal konuşlandırılmasını öngörmüyor. Rusya'nın karar taslağı ise, ‘ateşkesin sağlanmasına yol açan girişimi’ memnuniyetle karşılıyor.
Rusya’nın hazırladığı karar tasarısı, BM Genel Sekreteri'nden barış planının ‘hükümlerini uygulamak için seçenekleri belirlemesini’ ve Gazze'ye uluslararası bir istikrar gücü konuşlandırılması olasılığını da ele alan bir raporu gecikmeksizin sunmasını talep ediyor.

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, The Washington Post gazetesinde kaleme aldığı makalede, bu kararı desteklememenin, Hamas yönetiminin devam etmesi veya İsrail ile savaşın yeniden başlamasına oy vermek anlamına geleceğini ve bölgeyi ve halklarını kesintisiz bir çatışmaya mahkum edeceğini yazdı. Waltz, “Bu yoldan sapmak, ister siyasi oyunlar oynamak ister geçmişi canlandırmak isteyenler tarafından olsun, gerçek bir insani bedel ödetir” diye ekledi.
Engeller sadece Rusya'nın veto oyu kullanma olasılığından ibaret olmayabilir. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth cuma günkü haberinde yeni karar taslağında İsrail'i en çok endişelendiren hususların, ‘Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkının’ önünü açan bir önsözün eklenmesi, BM’nin yardım dağıtımını denetleme rolünün genişletilmesi ve Gazze Şeridi’ni yönetmek için kurulacak ‘geçiş dönemi yönetim organının’ daha geniş kapsamlı yetkilerle donatılması olduğunu bildirdi.
BMGK’da bir karar taslağının onaylanması için en az dokuz ‘evet’ oyu ve Rusya, Çin, ABD, İngiltere veya Fransa'nın ‘veto’ oyu kullanmaması gerekiyor.
Rusya’nın karar taslağının Filistinlilerin isteklerine en uygun öneri olduğunu, ancak sonuçta İsrail'i bunu uygulamaya zorlayamayacağını düşünen Urabi, BM'nin yetki vermesini istemesine rağmen, Rusya'nın veto hakkını kullanabileceğini, Çin'in ABD ile olan uluslararası rekabeti çerçevesinde oylamada çekimser kalabileceğini ve ABD'nin çok uluslu güçleri konuşlandırmaya yönelebileceğini tahmin ediyor. Urabi’ye göre bu da BM’nin kararlarının uygulanmasını kabul etmemekten kaçınan İsrail'in isteğiyle uyumlu.
Dr. Rakab ise Rusya’nın bölgedeki ABD nüfuzunu veto etmekte ya da bunu Ukrayna krizinde gelecekteki bir pazarlık kozu olarak kullanmakta ısrar etmesi halinde, Washington'ın BMGK’nın onayı olmadan Gazze Şeridi’nde derhal çokuluslu güçler konuşlandırmaya yöneleceğini tahmin ediyor.



