Son dönemde Avrupa Birliği'yle (AB) Gürcistan arasında reformlar nedeniyle gerilim tırmanırken Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, Tiflis yönetiminin nasıl "Batı'dan uzaklaştığını" mercek altına aldı.
AB'yle Gürcistan arasındaki son anlaşmazlığın merkezinde ülkenin AB'ye üyelik sürecinde kurduğu Yolsuzlukla Mücadele Bürosu yer alıyor.
Gürcistan Meclis Başkanı Şalva Papuaşvili, 17 Kasım'daki açıklamasında büronun 2 Mart 2026'da kapatılacağını duyurmuştu. Meclis başkanı, büronun faaliyetlerinin Danıştay tarafından yürütüleceğini açıklamıştı.
Avrupa Komisyonu, 10 aday ülkeye ilişkin yıllık genişleme raporlarını 4 Kasım'da yayımlamıştı. Raporda, Gürcistan'da demokratik kurumlarda ciddi gerileme yaşandığı savunulmuş, ülkenin "sadece kağıt üzerinde" aday olduğu belirtilmişti.
AB Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Marta Kos, Tiflis yönetimine çıkışarak şu ifadeleri kullanmıştı:
Eğer AB'yi ciddiye alıyorsanız, halkınızı dinleyin. Muhalefet liderlerini, gazetecileri ve sizin gibi düşünmeyen insanları hapsetmeyi bırakın.
Avrupa Parlamentosu'nun temmuzda yayımladığı raporda da Gürcistan'da hükümetin "yabancı ajan yasasına" karşı Kasım 2024'te patlak veren protestoların şiddet kullanılarak bastırıldığı, 500'den fazla kişinin gözaltına alındığı ve 300 kişinin kötü muameleye maruz kaldığı kaydedilmişti.
İktidardaki Gürcü Hayali Partisi, AB'nin ülkeye "siyasi baskı" uyguladığını savunurken, muhalif siyasetçilerin yönetimi ele geçirerek ülkeyi Rusya'yla savaş sokmayı hedeflediğini ileri sürüyor.
Gürcistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı Nino Tsilosani, ülkenin "çok zorlu bir jeopolitik bölgede barış sunduğunu" savunuyor. Tsilosani, hapisteki muhalif siyasetçileri darbeyle de suçluyor.
Ancak iddiaları reddeden muhalefet, bunu baskıları meşrulaştırmak için kullanılan bir propaganda aracı olduğunu savunuyor.
Muhalifler, Gürcü Hayali Partisi'nin kurucusu Bidzina İvanişvili'yi ülkedeki "otoriter dönüşümün mimarı" olarak gösteriyor. İş insanının 1990'larda servetini biriktirdiği Rusya'la işbirliği yaptığı öne sürülüyor.
2013'te İvanişvili'yle yollarını ayırmadan önce onun baş siyasi danışmanı olarak partinin kurulmasında rol oynayan Gia Kukaşvili ise oligarkın iki ülkenin ortak çıkarlarını gözettiğini iddia ediyor:
İvanişvili köpekbalıklarıyla dolu okyanusta bir ağabeye ihtiyacı olduğunu anlıyor. Bu kim olabilir? Sadece Rusya.
AB yanlısı Avrupalı Gürcistan partisiyle yollarını ayıran eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergi Kapanadze ise ülkenin hızla "tek parti diktatörlüğüne" doğru ilerlediğini savunuyor.
Analizde, Gürcistan'ın Rusya ve Çin'le ticareti artırdığı, Batı'nın bu konuda geride kaldığı da yazılıyor. Gürcistan halihazırda petrol ihtiyacının yaklaşık yüzde 45'ini Rusya'dan ithal ediyor; bu oran 2012'de sadece yüzde 8'di. Öte yandan Tiflis ve Moskova arasında diplomatik bağ yok.
ABD'nin eski Gürcistan Büyükelçisi Ian Kelly, Batı'nın Tiflis'le yakın ilişki kurmak için daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini söylüyor:
Bu fırsatı kaçırıyoruz. Gürcistan kapılarını Rusya ve Çin'e açtı.
Independent Türkçe, Reuters, Modern Diplomacy
