BM, Batı Şeria'da iki Filistinlinin öldürülmesini kınadı ve soruşturma açılması çağrısında bulunduhttps://turkish.aawsat.com/5213948-bm-bat%C4%B1-%C5%9Feriada-iki-filistinlinin-%C3%B6ld%C3%BCr%C3%BClmesini-k%C4%B1nad%C4%B1-ve-soru%C5%9Fturma-a%C3%A7%C4%B1lmas%C4%B1-%C3%A7a%C4%9Fr%C4%B1s%C4%B1nda
BM, Batı Şeria'da iki Filistinlinin öldürülmesini kınadı ve soruşturma açılması çağrısında bulundu
İsrail askerleri, işgal altında bulunan Batı Şeria'daki Cenin Mülteci Kampı’na düzenledikleri baskında Filistinlileri gözaltına aldı... 27 Kasım 2025 (AFP)
BM, Batı Şeria'da iki Filistinlinin öldürülmesini kınadı ve soruşturma açılması çağrısında bulundu
İsrail askerleri, işgal altında bulunan Batı Şeria'daki Cenin Mülteci Kampı’na düzenledikleri baskında Filistinlileri gözaltına aldı... 27 Kasım 2025 (AFP)
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güvenlik güçleri tarafından iki Filistinlinin öldürülmesinden duyduğu şoku dile getirerek, olayın ‘yargısız infaz’ niteliğinde olduğunu belirtti. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Jeremy Laurence, bugün Cenevre'de düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Dün işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin kentinde İsrail polisi tarafından iki Filistinli erkeğin açıkça öldürülmesinden dehşete düştük. Bu olay, yargısız infaz gibi görünüyor.”
BM, olayla ilgili soruşturma açılması çağrısında bulundu. Filistin televizyonunun yayınladığı görüntülerde, işgal altındaki Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında, teslim olmuş ve silahsız görünen iki Filistinli erkeğin dün İsrail güvenlik güçleri tarafından vurulduğu görülüyor.
Görüntülerde, iki kişinin Cenin kentinde silahlı İsrail birlikleri tarafından çevrilmiş bir binadan çıkarak gömleklerini kaldırdığı ve yere yattığı, yani teslim olduklarının anlaşıldığı görülüyor. Ardından güçlerin iki kişiyi yeniden binanın içine yönlendirdiği ve kısa süre sonra yakın mesafeden ateş açtığı anlaşılıyor.
Reuters muhabiri, yakın bir noktadan iki kişinin binadan çıktığını ve teslim olmuş göründüklerini gözlemledi. Bir süre sonra silah seslerinin duyulduğunu ve ardından İsrail güçlerinin yerde hareketsiz yatan bir bedene yakın durduğunu aktardı.
Filistin Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada, iki adamın ateş açılması sonucu öldürüldüğünü ve bunların 26 yaşındaki el-Muntasır Billah Abdullah ve 37 yaşındaki Yusuf Asaasa olduğunu açıkladı.
Spor dünyasında NFT ve kripto para skandallarıhttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/5213956-spor-d%C3%BCnyas%C4%B1nda-nft-ve-kripto-para-skandallar%C4%B1
NBA yıldızı Stephen Curry, şirketten aldığı hisseler karşılığında FTX'in küresel elçisi olmuştu (FTX)
Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta eski UFC hafifsıklet şampiyonu Khabib Nurmagomedov'un NFT girişimi büyük tartışma yarattı. Biz de geçmişten günümüze spor dünyasındaki tartışmalı NFT ve kripto para girişimlerini inceliyoruz.
Kripto para ve NFT'lerin spor dünyasına girişinin ilk yılları, büyük bir merak, hızlı para ve geniş medya görünürlüğüyle geçti. Kulüpler, ligler ve spor yıldızları kısa sürede yeni gelir kapısı arayan pazarlara yöneldi; sponsor anlaşmaları, 'fan token' ve NFT lansmanları, önde gelen isimlerin kripto ortaklıkları derken sektör hızla büyüdü.
Ancak bu yeni ekonomi altyapısındaki düzenleme boşlukları, piyasa volatilitesi ve bazı aktörlerin etik sınırları zorlayan uygulamaları, sporla kripto arasındaki ilişkinin birkaç çalkantılı skandala dönüşmesine yol açtı.
Khabib Nurmagomedov'un son NFT lansmanı, bu konudaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Kısa süre önce Nurmagomedov'un "Papakha" temalı NFT koleksiyonu Telegram üzerinden satışa çıktı ve medyada geniş yer buldu. Hızla tükendiği bildirildi ancak koleksiyon, eski rakibi Conor McGregor tarafından sert eleştirilere hedef oldu.
The auction has ended and all Papakha’s been sold!
Appreciate everyone who participated in it, and become a holder of this great and exclusive digital gift, gift with value, that you can share with your friends and loved ones.
McGregor, açıkça "dolandırıcılık" iddiaları öne sürerek Khabib'i eleştirdi. Khabib ise satışın kültürel ve hayır amaçlı bir yönü olduğunu, koleksiyonun Dağıstan mirasını kutladığını savundu. Bu konuşma spor dünyasında daha büyük bir tartışmayı tetikledi: NFT'ler ünlüler tarafından doğrudan para kazanma aracı olarak kullanıldığında hangi etik sınırlar aşılmış olur, hayranlar nasıl korunur ve ünlü onayı ne kadar sorumluluk doğurur?
Küresel ölçekteki ilk büyük şoklardan biri, NFT-kripto sektörünün sporla olan yakınlaşmasının finansal açıdan ne kadar kırılgan olabileceğini gösterdi: FTX'in çöküşü.
2022 sonlarında kripto borsası FTX'in iflası, spor sponsorlukları alanında bir domino etkisi yarattı. FTX, kısa süre önce spor dünyasına yüz milyonlarca dolar akıtmıştı; Miami Heat'in salonu FTX Arena adını almış, liglerle ve kulüplerle çok sayıda anlaşma imzalanmıştı.
Ancak şirket çöktüğünde, bu anlaşmalar hızla feshedildi veya yeniden müzakere edildi. Bazı pazarlama gelirleri kayboldu, kamu kurumları ve kulüpler finansal sorgulamalarla karşılaştı. FTX vakası, kulüplerin kripto firmalarıyla yapılan uzun vadeli anlaşmalara daha temkinli yaklaşmasına, sponsorluk anlaşmalarının yapı ve teminatlarının sıkılaştırılmasına neden oldu.
Spor dünyasında sponsorlukların geri çekilmesi, aynı zamanda taraftarların ve yerel yönetimlerin FTX kaynaklı projelere bağımlılığının tehlikelerini gösterdi.
Kripto-tabanlı koleksiyon pazarının "ilk büyük tüketici ürünü" girişimlerinden biri olan NBA Top Shot örneği, NFT balonunun nasıl hızla patlayabileceğini gösteren vaka olarak sıkça anılıyor.
2021'in başında bazı Top Shot "moment"ları milyon dolar seviyelerinde el değiştirdi; platform büyük kullanıcı hacmi çekti. Ancak piyasa hızla doygunluğa ulaştı, işlem hacimleri düştü ve birçok yatırımcıyla koleksiyoner kağıt üzerinde kazanç görürken likidite problemleriyle karşılaştı; bazı kullanıcıların platformdan para çekme zorlukları yaşadığı bildirildi.
Top Shot örneği, spor temalı NFT'lerdeki likidite riskini, piyasa balonlarına karşı kırılganlığı ve düzenleyici belirsizliği gözler önüne serdi. Bu vakadan çıkarılan derslerden biri, spor markalarının dijital koleksiyonlar üzerinden taraftar ilişkisi kurarken yatırım riskiyle ilgili daha net bilgilendirme yapma zorunluluğudur.
"Fan token" modeli (taraftara dijital oy hakkı, ayrıcalıklar ve tokenleşmiş etkileşim sunmayı vadetti) 2021'le 2022'de özellikle Avrupa futbol kulüpleri arasında popüler oldu. Ancak bu ürünlerin pazarlanış biçimi, düzenleyici uyarıları beraberinde getirdi.
Akademik ve piyasa analizleri de fan tokenların fiyatlarının büyük ölçüde genel kripto piyasasıyla korele olduğunu; dolayısıyla spor performansından bağımsız piyasa şoklarının token değerlerini sert düşürebildiğini gösterdi. Fan token örnekleri, spor kulüplerinin kısa vadeli gelir hedefleriyle taraftar korunması arasındaki gerilimi açığa çıkardı.
Kripto ve spor ilişkilerinde hukuksal cephe de genişledi. Fransız merkezli Sorare gibi platformlar; NFT tabanlı fantazi futbol oyunları sunarken, bazı ülkelerde "oyun içi kazanç" ve ödül mekanizmalarının kumar yasalarına tabi olup olmadığı tartışmalarına yol açtı.
Küresel kripto çöküşleri aynı zamanda ünlülerin kripto promosyonlarını ve sponsorlu paylaşımlarını da hukuki risklere açtı. 2022 FTX çöküşünün ardından Amerikan futbolu efsanesi Tom Brady ve NBA yıldızı Stephen Curry gibi isimlerin FTX'le bağlantıları soruşturuldu; daha geniş bir dalgada dünyaca ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo, Tom Brady ve başkaları kripto projeleri hakkında reklam ve tavsiye iddiaları nedeniyle çeşitli hukuki süreçlerin tarafı oldu.
Ronaldo, 2022 sonunda kripto borsası Binance'le yaptığı ortaklık kapsamında "CR7" NFT koleksiyonunu duyurmuştu. Koleksiyonda, Ronaldo'nun kariyerinden ikonlaşmış anları gösteren dijital heykelcikler sunuluyordu; fiyatlar başlangıçta yaklaşık 77 dolardan başlayıp 10 bin dolara kadar çıkabiliyordu.
Koleksiyonun tanıtımı sonrası Binance'in kamuoyunda bilinirliği ve kullanıcı ilgisi ciddi oranda arttı. Ancak kısa sürede bir toplu dava başlatıldı: Davacılar, Ronaldo'nun onayının milyonlarca taraftarı riskli ve kayda alınmamış kripto varlıklara yönlendirdiğini, yatırımların finansal olarak güvensiz olduğunu ve bu tanıtımın aldatıcı ve yasadışı olduğunu iddia etti.
Dava, en az 1 milyar dolar tazminat talebiyle başlatıldı. Eleştirmenler, ünlü onaylarının kripto ürünlerini "güvenli yatırım" gibi pazarlamak için kullanıldığını savundu. Bu olay, spor-kripto birlikteliğinde onay veren tarafın taşıdığı sorumluluğu gündeme getirdi.
Benzer biçimde eski NBA yıldızı Shaquille O'Neal de kripto/NFT tanıtımıyla gündeme geldi. O'Neal, bir NFT projesi için sosyal medya üzerinden promosyon yapmıştı. Ancak ABD'li yetkililer ve davacılar, bu promosyonun yatırımcılara "menkul kıymet satışı" olarak sunulduğunu ve tanıtımın regüle edilmemiş bir varlığın satışını teşvik ettiğini savundu.
2024 yazında mahkeme, O'Neal'in iddialar karşısında yargılanmasına karar verdi. Bu karar, sporcuların kripto-NFT tanıtımlarında hukuki sorumlulukla karşılaşabileceğini göstermesi açısından önemliydi.
Bu davalar, sporcu veya ünlülerin bir kripto ürünü onaylarken taşıdığı "adil bilgi verme" sorumluluğunu gündeme getirdi. Ünlü onayının yatırımcı davranışı üzerindeki etkisi güçlü; dolayısıyla hem reklam yükümlülükleri hem de tüketiciyi yanıltmama ilkeleri hukuken önem kazandı. Bu vakalar, spor camiasında "sporcuların sorumluluğu" tartışmasını derinleştirdi.
Akademik araştırmalar, NFT piyasasında "wash trading" (hacim şişirme) ve "rug-pull" (yatırımcıyı ortada bırakarak projeyi aniden terk etme) gibi suistimal vakalarının yaygın olduğunu gösteriyor. Örneğin bir çalışma, milyonlarca NFT transfer / satış olayını incelediğinde, söz konusu manipülasyonların milyon dolar seviyesinde “sahte hacim” yarattığını tespit etti. Bu durum, "piyasa hacmi / değer artışı" iddialarının çoğunun aslında yapay/kurgu olabileceğini; dolayısıyla yatırımcıların ciddi zarar riskiyle karşı karşıya olduğunu düşündürüyor.
Ünlülerin NFT lansmanları, kültürel miras iddiaları ve hayran bağlılığı arasındaki denge hassas. Khabib örneğinde görülen sert tepkiler, spor dünyasının yeni dijital araçlarla kurduğu ilişkinin ne kadar hızlı kamuoyu tartışmasına dönüştüğünü gösteriyor.
Yararlanılan kaynaklar: ESPN, Business Insider, The Ringer, Reuters
Rusya'nın Baykonur Uzay Üssü hasar gördühttps://turkish.aawsat.com/teknoloji%CC%87/5213951-rusyan%C4%B1n-baykonur-uzay-%C3%BCss%C3%BC-hasar-g%C3%B6rd%C3%BC
Soyuz MS-28 uzay aracı, Rusya'nın Baykonur Uzay Üssü'nden Uluslararası Uzay İstasyonu'na bir keşif gezisi için fırlatıldı. (EPA)
Rusya’nın Kazakistan’daki Baykonur Uzay Üssü dün, iki Rus ve bir Amerikalı astronotun Uluslararası Uzay İstasyonu’na fırlatılmasının ardından zarar gördü.
Rusya Federal Uzay Ajansı (Roscosmos) tarafından yayınlanan videodan alınan ekran görüntüsünde, Soyuz MS-28 uzay aracıyla Uluslararası Uzay İstasyonu'na fırlatılan görev ekibi görülüyor. (AP)
Rusya’nın uzun yıllar boyunca ulusal gurur kaynağı olarak görülen uzay programı, son yıllarda kronik finansman eksikliği ve yolsuzluk skandallarıyla mücadele ediyor.
Rusya Federal Uzay Ajansı (Roscosmos), Kazakistan’daki Baykonur Uzay Üssü’nü inceledikten sonra sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, ‘fırlatma platformunun bazı bileşenlerinde hasar tespit edildiğini’ duyurdu. Baykonur Uzay Üssü, Rusya’nın insanlı görevler için kullandığı tek fırlatma üssü olma özelliğine sahip.
Roscosmos, platformun durumunu değerlendirirken, “Tüm gerekli yedek parçalar mevcut ve hasarlar yakın gelecekte tamir edilecek” ifadelerini kullandı.
Uzay alanında uzman Rus blog yazarlarına göre, bu olay nedeniyle Roscosmos bir süreliğine fırlatma operasyonlarını gerçekleştiremeyecek. Kazakistan’daki tesisin ciddi şekilde zarar gördüğü belirtiliyor.
Dün saat 04:27’de Baykonur Uzay Üssü’nden fırlatılan Soyuz MS-28 uzay aracı, Rusya’dan iki astronot Sergey Kud-Sverchkov ve Sergey Mikaev ile NASA astronotu Chris Williams’ı taşıyordu. Şarku’l Avsat’ın Roscosmos’tan aktardığına göre araç, günün ilerleyen saatlerinde Uluslararası Uzay İstasyonu’na başarıyla kenetlendi.
Ukrayna savaşı nedeniyle Moskova ile Washington arasındaki ilişkilerin neredeyse tamamen çökmesine rağmen, uzay hâlâ ABD ile Rusya arasında iş birliğinin az sayıdaki alanından biri olmayı sürdürüyor.
2022’deki Ukrayna saldırısının ardından Rusya’ya uygulanan yaptırımlar kapsamında, birçok Batılı ülke Roscosmos ile ortaklıklarını durdurmuş durumda.
Altın fiyatları, FED’in faiz indirimi beklentileriyle ayın en büyük kazancına ilerliyorhttps://turkish.aawsat.com/ekonomi%CC%87/5213949-alt%C4%B1n-fiyatlar%C4%B1-fed%E2%80%99-faiz-indirimi-beklentileriyle-ay%C4%B1n-en-b%C3%BCy%C3%BCk-kazanc%C4%B1na
Altın fiyatları, FED’in faiz indirimi beklentileriyle ayın en büyük kazancına ilerliyor
Münih'teki Pro Aurum Gold House'un kasasında istiflenmiş altın külçeleri (Reuters)
Spot altın fiyatları bugün yükselerek art arda dördüncü aylık kazancına yöneldi. Yatırımcıların aralık ayında FED’in faiz indirimine gideceğine dair artan iyimserliği bu yükselişi desteklerken, CME Group borsasında yaşanan teknik arıza döviz, emtia, hazine tahvili ve hisse senedi vadeli işlemlerinin durmasına neden oldu.
Arıza meydana gelmeden önce aralık teslimatlı ABD altın vadeli kontratları ons başına 4.221,30 dolar seviyesinde işlem görüyordu. ABC Rafinerisi Kurumsal Piyasalar Küresel Başkanı Nicholas Frappell, vadeli işlemler piyasasında likiditenin kaybolmasının tezgâh üstü piyasalarda fiyat makaslarını belirgin şekilde açtığını ifade etti.
Spot altın, saat 09.06 itibarıyla yüzde 0,6 artışla ons başına 4.182,83 dolara yükselerek 14 Kasım’dan bu yana en yüksek seviyesine çıktı. Altının haftalık bazda yüzde 2,9, aylık bazda ise yüzde 3,9 artış kaydetmesi bekleniyor.
KCM Trade Kıdemli Piyasa Analisti Tim Waterer, likiditenin sınırlı göründüğünü ve bunun piyasa hareketlerini büyüttüğünü belirterek, altındaki yükselişin bir bölümünün faiz indirimi beklentilerine yönelik önceden yapılan pozisyonlardan kaynaklandığını söyledi.
FedWatch aracına göre piyasalar, aralık ayında faiz indirimi olasılığını yüzde 85 olarak fiyatlıyor. Bu oran geçen hafta yüzde 50 seviyesindeydi. San Francisco Fed Başkanı Mary Daly ve Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller’ın son açıklamaları beklentileri güçlendirirken, Jerome Powell’ın olası halefi olarak görülen Kevin Hassett de Donald Trump’ın tavrıyla uyumlu şekilde faiz indirimini savundu.
Getiri sağlamayan bir varlık olan altın, düşük faiz ortamlarında genellikle daha güçlü bir performans gösteriyor.
ABD doları ise temmuz ayı sonundan bu yana en zayıf haftalık performansına doğru ilerliyor. Bu durum, dolar cinsinden fiyatlanan altını diğer para birimlerine sahip yatırımcılar için daha cazip hale getiriyor.
Diğer değerli metallerde de yükseliş yaşandı. Spot gümüş yüzde 1 artışla 53,97 dolara çıkarken, platin yüzde 1,9 artışla 1.638,03 dolara yükseldi. Haftalık bazda gümüş yüzde 7,9, platin ise yüzde 8,7 artış kaydetti. Paladyum yüzde 0,5 düşüşle 1.431,08 dolara gerilese de haftayı yüzde 4 yükselişle kapatmaya hazırlanıyor.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة