Nadir görülen "cehennemden gelen vampir kalamar"ın genomunu ilk kez dizileyen bilim insanları, ahtapot gibi kafadanbacaklıların kökenine dair bilgiler elde etti.
Bugüne kadar dizilenmiş en büyük kafadanbacaklı genomu olan bu canlı, 11 milyardan fazla DNA baz molekülüne sahip. Bu, bilinen en büyük kalamar genomunun iki ve insan genomunun 4 katı büyüklüğünde.
Araştırmacılar, bu gizemli derin deniz canlısının atadan kalan genetik öğeleri koruduğunu keşfetti ve bu da modern ahtapot kuzenlerinin de kalamar benzeri atalardan evrimleştiğini gösteriyor.
Koyu renkli gövdesi, kırmızı veya mavi görünen iri gözleri ve kolları arasında pelerin benzeri bir zar bulunan türe, kelimenin tam anlamıyla "cehennemden gelen vampir kalamar" demek olan Vampyroteuthis infernalis adı verildi. Fakat adında vampir var diye kan emmiyor, aslında sessiz sakin şekilde organik atıklarla besleniyor.
Ahtapot olarak sınıflandırılmasına rağmen vampir kalamar, kalamar ve mürekkep balığıyla ortak özelliklere sahip.
Japonya'daki Wakayama Üniversitesi Ulusal Teknoloji Enstitüsü'ndeki bilim insanları, türün nasıl ortaya çıktığını anlamak için genomunu çözdü ve evrimsel süreçte DNA değişimlerinin yönünü izlemek adına pelajik ahtapot gibi diğer kafadanbacaklıların genomlarıyla karşılaştırdı.
Bulgular, kafadanbacaklı evriminde son derece önemli bir bölümün yeniden yapılandırılmasına ve analiz edilmesine katkı sundu.
"Modern" kafadanbacaklılar 300 milyon yıldan uzun süre önce iki ana soya ayrıldı: Ahtapotlar ve vampir kalamar gibi 8 kollu Octopodiformes; kalamar ve mürekkep balığı gibi 10 kollu Decapodiformes.
Ahtapot gibi 8 kolu olmasına rağmen vampir kalamar, kalamar ve mürekkep balığıyla temel genomik özellikleri paylaşarak bu soylar arasında bir ara konumda yer alıyor.
iScience'da yayımlanan çalışmanın kıdemli yazarı Oleg Simakov, "Vampir kalamar, tam da ahtapotlar ve kalamarlar arasında yer alıyor" dedi.
Genomu, ortak bir atadan çarpıcı biçimde farklı iki soyun nasıl ortaya çıkabileceğine dair derin evrimsel sırları ortaya koyuyor.
Viyana Üniversitesi'nden, çalışmanın bir diğer yazarı Emese Tóth, "Ahtapot olarak sınıflandırılmasına rağmen vampir kalamar her iki soydan da önce gelen bir genetik mirasa sahip. Bu bize kafadanbacaklı evriminin en erken evrelerine doğrudan bir bakış sunuyor" dedi.
Genom analizi, hem ahtapotların hem de kalamarların ortak atasının kalamara daha önce düşünülenden daha çok benzediğini ortaya koydu. Bilim insanları, bu atanın bir noktada genomunda büyük ölçekli bir yeniden yapılanmaya uğradığını ve bunun modern kafadanbacaklıların olağanüstü çeşitliliğine katkıda bulunduğunu söyledi.
Independent Türkçe