Beşiktaş, deplasmanda Adana Demirspor'u 4-1 yendi

Fotoğraf: Eren Bozkurt/AA
Fotoğraf: Eren Bozkurt/AA
TT

Beşiktaş, deplasmanda Adana Demirspor'u 4-1 yendi

Fotoğraf: Eren Bozkurt/AA
Fotoğraf: Eren Bozkurt/AA

Spor Toto Süper Lig'in 35. haftasında Beşiktaş, deplasmanda Adana Demirspor'u 4-1 yendi.
7. dakikada sol taraftan ceza sahasına giren Akintola'nın vuruşunda top, savunmadan döndü.

8. dakikada Redmond ile paslaşarak ceza sahasına giren Gedson Fernandes'in sol çaprazdan yaptığı vuruşta kaleci Ertaç Özbir, topu kornere çeldi.

9. dakikada Cenk Tosun'un ceza sahası sol çaprazından yaptığı vuruşta kaleci Ertaç Özbir, ayaklarıyla topu çıkardı.

17. dakikada çalımlarla ceza sahasına giren Cherif Ndiaye'den önce kalesinden çıkan Mert Günok, son anda yatarak topu kontrol etti.

19. dakikada Adana Demirspor öne geçti. Ev sahibi ekip, sağ taraftan kazandığı taç atışını hızlı kullandı. Colley'den seken top, ceza alanındaki Belhanda'nın önünde kaldı. Bu futbolcunun vuruşunda, meşin yuvarlak ağlarla buluştu: 1-0.

31. dakikada Gedson Fernandes'in ceza alanı dışından yerden sert şutunda, kaleci Ertaç Özbir yatarak topa hakim oldu.

43. dakikada sağ kanattan Rosier'in ortasında kale sahası civarından Aboubakar'ın kafa vuruşunda, top dışarı çıktı.

45+1. dakikada çalımlarla ceza sahasına giren Redmond'un kale sahası çizgisine doğru yaptığı ortada oluşan karambol sonrası savunma, topu kornere attı.

45+4. dakikada Beşiktaş beraberliği yakaladı. Hadziahmetovic'in sağ kanatta uzak mesafeden ortasında topla buluşan Aboubakar'ın sol ayağıyla gelişine yaptığı vuruşta meşin yuvarlak yakın köşeden ağlara gitti: 1-1.

Maçın ilk yarısı, 1-1 sona erdi.

46. dakikada Beşiktaş öne geçti. Gedson Fernandes, sol tarafta rakibini geçerek ceza sahasına girdi ve sağ ayağıyla uzak köşeye yaptığı vuruşla meşin yuvarlağı filelere gönderdi: 1-2.

61. dakikada ceza sahası dışından sağ çaprazdan Yusuf Sarı'nın şutunda, kaleci Mert Günok topa hakim oldu.

64. dakikada sol kanattan Rodrigues'in ortasında uzak direkteki Yusuf Sarı'nın vuruşunda, Masuaku'ya çarpan top kornere çıktı.

70. dakikada Beşiktaş penaltı kazandı. Sağ taraftan kullanılan köşe atışı sonrasında ceza sahası içinde Saiss, Cherif Ndiaye ile mücadelesinde yerde kaldı. Maçın hakemi Mustafa Kürşad Filiz, penaltı noktasını gösterdi. 72. dakikada penaltıyı kullanan Cenk Tosun, farkı 2'ye çıkardı: 1-3.

90+2. dakikada Beşiktaş bir penaltı daha kazandı. Geri pasta kaleci Ertaç Özbir ile mücadele eden Gedson Fernandes, yerde kaldı. Pozisyonun devamında maçı durduran hakem Filiz, VAR'dan gelen uyarı sonrası saha kenarında pozisyonu izledi ve penaltı noktasını gösterdi. 90+5. dakikada penaltıyı kullanan Aboubakar, kendisinin ikinci, takımının dördüncü golünü kaydetti: 1-4.

Beşiktaş, sahadan 4-1 galip ayrıldı.

Adana Demirspor Yardımcı Antrenörü Russo: Dördüncülüğü garantilediğimiz bir hafta oldu
Spor Toto Süper Lig'in 35. haftasında Beşiktaş'a 4-1 yenilen Adana Demirspor'da yardımcı antrenör Daniele Russo, "Dördüncülüğü garantilediğimiz bir hafta oldu. Kulübümüz ve oyuncularımız için tarihi bir sonuç." dedi.

Teknik direktör Vincenzo Montella'nın karşılaşmada kırmızı kart görmesi nedeniyle basın toplantısına katılan yardımcı antrenör Russo, maçın ardından soyunma odasında futbolcuların hepsini tebrik ettiklerini belirtti.

Futbolcuların maça çok iyi bir performansla başladığını vurgulayan Russo, "Dördüncülüğü garantilediğimiz bir hafta oldu. Kulübümüz ve oyuncularımız için tarihi bir sonuç." ifadelerini kullandı.

İtalyan teknik adam, ilk yarı çok iyi oynadıklarını, devre arasına girdikleri 1-1'lik skoru hak etmediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"İlk yarıyı daha fazla gol atarak da bitirebilirdik. İkinci yarıda da iyi bir şekilde başladık. Sonrasında gol yedik ama böyle büyük bir takıma karşı açıkçası kendi performansımızı değerlendirmeye baktığımızda çok iyi bir maç oynadığımızı söyleyebiliriz. İlk yarı özellikle bütün sahayı kapattık, daralttık ve birkaç gol fazlasıyla bitirebilirdik. Maalesef sonuç bu şekilde. Üzüldüğümüz tek nokta, sahamızdaki yenilmezliğimizi bitirmemiz. Futbolcularımızın hepsini tebrik ettik. Çünkü onların sayesinde çok tarihi bir sonuca vardık ve baktığınızda hak ettiğimiz bir sonuçtu. Dördüncülüğü garantilememiz çok önemliydi."

Beşiktaş Teknik Direktörü Güneş: Hak ettiğimiz bir galibiyeti aldığımızı düşünüyorum
Beşiktaş'ın teknik direktörü Şenol Güneş, Yeni Adana Stadı'ndaki maçın ardından düzenlenen basın toplantısında, Adana Demirspor'un bu senenin yıldızı olarak lige renk kattığını, hak ettiği dördüncülüğü garantilediğini, bugün de üçüncü olabilmek için kendilerini zorlamak istediğini belirtti.

Rakiplerinin motivasyonlarının güzel olduğunu ifade eden Güneş, şunları söyledi:

"Biz de oyuna düşündüğümüzün altında başladık, yavaş başladık. Uyurgezer gibiydik. Yediğimiz gol zaten ilk yarının hepsini anlatıyor. Taçta bile oyuna dönmeyen bir takım olarak söylenecek bir şey bulamıyorum. Ayağımızda olan topu kaybettik. Rakibi karşılamada eksik kaldık. Bir iki pozisyon bulduk ama daha iyi olmalıydık. Ama tamamına bakarsak maçta hak ettiğimiz bir galibiyeti aldığımızı düşünüyorum. Oyuncuları tebrik ediyorum. Başarılarının devamını diliyorum."

Güneş, "Geriye düştüğünüz son 5 maçı kazandınız. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, gülerek, "Soracağım oyunculara 'Niye böyle yapıyorsunuz?' diye. Bir daha yapmasınlar." cevabını verdi.

Deneyimli teknik adam, şöyle devam etti:

"Bir Trabzon maçı 0-0 bitti. 'Keşke gol yeseydik.' diyoruz o zaman. Bazen böyle oluyor ama dediğiniz doğru. Biz başında da kazanmak için sahaya çıkıyoruz. Gol yedikten sonra da... Önemli olan bu. Hırslı, kazanma ruhu olan ama aynı zamanda aklını iyi kullanan takım olmak gerekirken oyun başlarında konsantrasyon, motivasyon etkisi olabilir. Yavaş oyunlarımız, adaptasyonlarımız, hızlı tempolu oynamamak gibi dertlerimiz var herhalde. Hep söylüyorum yeni yeni takım olmaya başladık. Bir takım olduğumuzu gösteriyoruz. Ama bu takımın oynadığı oyundan sonra oyuncuları da yeterli görüp eğer rehavete giderseler bugünleri ararlar. Beklenti büyüdükten sonra o beklentiye cevap vermek, çok çalışmak ve daha güzel oyunlar, sonuçlar almak gerekiyor. Onun farkında olmak gerekiyor. Bugün zaten onu hissettik."

Devre arasında değiştirmeyi düşündüğü futbolcuların ikinci yarıda maça asılmalarının güzel bir şey olduğunu aktaran Güneş, "Bu güzel ama oyunun başından sonuna kadar hep öyle güzel olmalı. Beşiktaş'ın, yeni bir anlayışla, bir oyun felsefesiyle lige renk katarken bugünkü oyunu bile yeterli görmemesi gerekiyor. Sonuçlar ne olursa olsun. Her oyuncu kendini geliştirmeli. İyinin üzerine yeni iyiler koyup takımı büyütmeli. Bir rekabet olacak, hem bu sene için hem gelecek sene için." ifadelerini kullandı.

Güneş, "Ligin kaderini etkileyen masabaşı kararı var. Ligden düşecek takım sayısı azaltıldığı için ligin kaderi de etkileniyor. Beşiktaş'ın iki maçı kaldı. İkinci devredeki performansınızı ve bu kararları nasıl değerlendirirsiniz?" sorusunu, "Masabaşı kararlara girmek istemiyorum." şeklinde yanıtladı.

Futbol oynamayı düşünen takım ve oyuncuların önünü açmak gerektiğini ifade eden Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim aldığımız puanların iyi olması, takımın iyi olmasıyla orantılı. Oyuncuların iyi olmasıyla orantılı. Ama dediğinize de yüzde 100 katılıyorum. Yani bu ligin sonuçları ne olursa olsun mantık dışı, hukuk dışı bir lig. Yani bunu suçlamak için söylemiyorum."

Ligde takımların bazı haftalarda maçları olmamasına değinen Güneş, "Lig planlanırken ligi iyi planlamak lazım." dedi.

Güneş, "Maçın hakemine her iki teknik adamın yoğun itirazları vardı. Adana Demirspor Teknik Direktörü Vincenzo Montella, kırmızı kart gördü. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şöyle cevap verdi:

"Hakemle ilgili çok şey yapmak istemedim ama maç içerisinde ben bu kadar sinirlendiğimi hatırlamıyorum. Biraz sağlığım bozuktu herhalde. Midem rahatsızdı. Belki ondan olabilir. Ama verdiği faullerin birçoğunda yani seyirci baskısı altına verildiğini hissettiğim için söyledim. Penaltıdır, goldür, onları söylemiyorum. O aynı şekilde Montella için de geçerli. Ben niye dışarı atıldığını göremedim. 'Sahaya girdi' falan diyorlar ama biz de girdik sahaya. Hakeme dokunmuşsa onu bilmiyorum. Üzüldüm yani. Çünkü başarılı, iyi giden, iyi bir ekibin hocası."



Salah dünyanın en zengin oyuncuları arasında

Muhammed Salah (DPA)
Muhammed Salah (DPA)
TT

Salah dünyanın en zengin oyuncuları arasında

Muhammed Salah (DPA)
Muhammed Salah (DPA)

Liverpool'un Mısırlı forveti Muhammed Salah, Portekizli Cristiano Ronaldo ve Arjantinli Lionel Messi gibi önemli yıldızların ardından dünyanın en zengin futbolcuları listesine yedinci sıradan girdi.  

Ronaldo, Forbes'un 2025-26 futbol sezonu için en çok kazanan oyuncular listesinde 280 milyon dolar kazancı ile zirvede yer alıyor. Bu kazancın 230 milyon doları Al-Nassr'dan, 50 milyon doları ise sponsorluk anlaşmalarından geliyor.

40 yaşındaki Ronaldo, sözleşmesini uzattıktan sonra hem saha içinde hem de saha dışında takımına liderlik etmeye devam ediyor.

Lionel Messi, Amerikan kulübü Inter Miami'den kazandığı 130 milyon dolarla ikinci sırada yer alırken, Suudi Arabistan kulübü Al-Ittihad'da forma giyen Fransız Karim Benzema, 104 milyon dolarla üçüncü sırada yer alıyor.

Fransız Kylian Mbappé (95 milyon dolar) ve Norveçli Erling Haaland (80 milyon dolar) ilk beş sırayı tamamlıyor.

Yeni yüzler arasında Real Madrid'de oynayan İngiliz Jude Bellingham (44 milyon dolar) ve Barcelona'nın forveti İspanyol Lamine Yamal (43 milyon dolar) yer aldı, bu da futbol dünyasında bir gençlik hareketinin başladığını gösteriyor.

Genel olarak, en iyi 10 futbolcunun 945 milyon dolar kazanması bekleniyor. La Liga, en çok temsil edilen oyuncular listesinin başında yer alırken, Ronaldo ve Messi gibi tecrübeli oyuncularla rekabet eden genç yıldızların sayısı da giderek artıyor.


Suudi Arabistan, tarihinde yedinci kez Dünya Kupası'na katılmaya hak kazandı

Suudi Arabistan milli takımı oyuncuları Dünya Kupası'na katılmayı kutluyor. (Reuters)
Suudi Arabistan milli takımı oyuncuları Dünya Kupası'na katılmayı kutluyor. (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, tarihinde yedinci kez Dünya Kupası'na katılmaya hak kazandı

Suudi Arabistan milli takımı oyuncuları Dünya Kupası'na katılmayı kutluyor. (Reuters)
Suudi Arabistan milli takımı oyuncuları Dünya Kupası'na katılmayı kutluyor. (Reuters)

Suudi Arabistan milli takımı, dün akşam Cidde'de dolu tribünler önünde Irak ile oynadığı maçta golsüz berabere kalarak grup aşamasını zirvede tamamladı ve tarihinde yedinci kez Dünya Kupası’na gitmeye hak kazandı.

Suudi Arabistan milli takımı daha önce 1994, 1998, 2002, 2006, 2018 ve 2022 yıllarında Dünya Kupası'na katılmıştı. Şüphesiz en dikkat çekici performansı 1994 yılında ABD'de son 16 turuna yükselmesiyle oldu.

B Grubu’nda mücadele eden Suudi Arabistan puanını dörde çıkararak liderliği ele geçirirken, Irak üç puanla ikinci sırada yer aldı ve A Grubu'nda ikinci sırada yer alan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile karşılaşarak Dünya Kupası'na katılmak için son bir şans elde etti. Bu maçın galibi, yeni sistem kapsamında genişletilmiş kıtalararası play-off'lara katılmaya hak kazanacak. Bu play-off'lara Kuzey, Orta Amerika ve Karayipler Futbol Konfederasyonu'ndan (CONCACAF) iki takım, Afrika'dan bir takım, Güney Amerika'dan bir takım ve Okyanusya'dan bir takım olmak üzere toplam altı takım katılacak.

Diğer yandan Katar, Doha'daki Casim bin Hamad Stadyumu'nda BAE'yi 2-1 yenerek tarihinde ikinci kez ve eleme turlarından ilk kez finallere katılmaya hak kazandı.

Katar’ın gollerini Bualem Huhi (49. dakika) ve Pedro Miguel (74. dakika) kaydetti. Katar, Tarık Muhammed'in 89. dakikada kırmızı kart görmesi nedeniyle maçı on kişiyle tamamlarken, BAE ise oyuna sonradan giren Sultan Adil (90+8) ile farkı azalttı.

Katar, dört puanla A Grubu'nu birinci sırada tamamladı. 3 puanla ikinci sıraya düşen BAE ise 13 ve 18 Kasım'da iki maçlı sistemle B Grubu'nun ikinci sıradaki takımıyla (Irak) kıtalararası play-off'lara katılma hakkı kazanarak, ikinci kez Dünya Kupası'na katılma şansını sürdürdü.

Umman, A Grubu'nda bir puanla üçüncü sırada kaldı.


Ayhancan Güven'in şampiyon olduğu DTM nedir?

Ayhancan Güven, "Hâlâ inanması zor. Zor bir sezondu, kolay bir sezon olmasını kesinlikle beklemiyorduk ama böyle bir finali kimse hayal edemezdi. Şu anda hayalimi yaşıyorum" diye konuştu (X/DTM)
Ayhancan Güven, "Hâlâ inanması zor. Zor bir sezondu, kolay bir sezon olmasını kesinlikle beklemiyorduk ama böyle bir finali kimse hayal edemezdi. Şu anda hayalimi yaşıyorum" diye konuştu (X/DTM)
TT

Ayhancan Güven'in şampiyon olduğu DTM nedir?

Ayhancan Güven, "Hâlâ inanması zor. Zor bir sezondu, kolay bir sezon olmasını kesinlikle beklemiyorduk ama böyle bir finali kimse hayal edemezdi. Şu anda hayalimi yaşıyorum" diye konuştu (X/DTM)
Ayhancan Güven, "Hâlâ inanması zor. Zor bir sezondu, kolay bir sezon olmasını kesinlikle beklemiyorduk ama böyle bir finali kimse hayal edemezdi. Şu anda hayalimi yaşıyorum" diye konuştu (X/DTM)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta Ayhancan Güven'in şampiyonluğunu ilan ederek Türk motor sporları tarihinde görülmemiş bir başarı elde ettiği DTM'yi inceleyeceğiz. 

DTM'nin, tam adıyla Deutsche Tourenwagen Masters (Alman Binek Otomobili Şampiyonası), kökleri 1980'lerin ortalarına kadar uzanıyor. 1984'te Deutschen Produktionswagen Meisterschaft adıyla başlayan seri, Group A (gerçek yol otomobillerinin modifiye edilmiş versiyonları) düzenlemeleriyle yarışan üretim bazlı otomobillerle başladı.

İlk versiyon, 1984–1996 yılları arasında Deutsche Tourenwagen Meisterschaft adıyla sürdü. Bu dönemde BMW, Mercedes, Audi, Opel gibi markalar sahnede yer aldı. Ancak maliyetlerin yükselmesi ve teknik karmaşıklıklar nedeniyle seri 1996'da durduruldu. 

Yeni DTM serisi ise 2000'de yeniden başladı, bu sefer daha kontrollü teknik kurallarla ve "silhouette" (yol otomobillerine benzer görünüm altında yarış şasisi) araçlarla. 2000–2020 yılları arasında DTM'de yarışan araçlar, dışarıdan normal binek otomobillere benzese de aslında tamamen yarış için tasarlanmış özel araçlardı. Yani görünüşleri "tur (binek) otomobil" gibiydi ama teknik olarak "prototip" denen safkan yarış makinelerine çok yakındılar.

2021 itibarıyla DTM, GT3 sınıfı kurallarına geçiş yaptı. Yani artık yarışlar, üretim otomobillerin yüksek performanslı versiyonlarının modifikasyonlarıyla yapılmakta. Günümüzde DTM, genellikle Almanya'da, bazen de Hollanda, Avusturya gibi ülkelerde de düzenleniyor.

Yarış formatı da zaman içinde değişti. Örneğin 2017'den itibaren hafta sonu iki yarış (55 dakika + 1 tur) formatı benimsendi. Ayrıca pit stop stratejileri, lastik değişimleri gibi taktiksel unsurlar ön planda. 2025 sezonunda hem cumartesi hem pazar yarışlarında "55 dakika + 1 tur" formatı korunmakta ancak cumartesi yarışında bir zorunlu pit stop, pazar yarışında iki zorunlu pit stop uygulanıyor. 

40 yılı aşkın süresince DTM, Almanya'nın en tanınmış motor sporu markalarından biri haline geldi. Teknik açıdan DTM, aerodinamik gelişmeler, güvenlik sistemleri, yarış stratejileri gibi alanlarda inovasyon kaynağı oldu. 

GT (Grand Touring) yani büyük tur otomobili yarışları, yol otomobillerine daha yakın performanslı versiyonlarla yapılan yarışları tanımlar. Bu sınıfta, üretim otomobillerin modifiye edilmiş yarış versiyonları kullanılır. Motor, aerodinamik ve şasi düzenlemeleri yapılsa da otomobilin temeli hâlâ tanıdık bir modeldir.

dfgrt
8 yarış hafta sonu ve 16 yarış üzerinden koşulan sezonun son haftasına birçok pilot şampiyonluk umuduyla girmişti. Kupayı kaldıran isim Ayhancan Güven oldu (DTM)

GT3, GT4 gibi sınıflar FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu) tarafından düzenlenen sınıflar. GT3 sınıfı, marka çeşitliliği, denge performansı (Balance of Performance — BoP) sistemiyle dikkat çekiyor. BoP, farklı markaların performanslarının yarış içinde dengelenmesini sağlar. GT yarışlarında strateji, lastik yönetimi, pit stop zamanlaması ve sürücünün aracı tutuşu çok kritiktir.

DTM'nin GT3'ye geçmesi, onu önceki "silhouette" dönemi araçlardan daha üretim kökenli, daha sürdürülebilir maliyetlerle ilerleyen bir seri haline getirdi. Bu sayede GT yarışlarının teknik yaklaşımları, stratejik zenginlikleri DTM içinde tamamen hakim oldu.

DTM tarihinde birçok efsane ismi görmek mümkün. Yeni DTM döneminin en başarılı sürücülerinden Bernd Schneider'nın 5 şampiyonluğu var. 

Uzun yıllar Audi'yle DTM'de yarışan Mattias Ekström'ün de iki şampiyonluğu bulunuyor. Mika Häkkinen, Ralf Schumacher, Jean Alesi gibi eski F1 pilotları da belirli dönemlerde DTM koltuğuna oturdu. 

Marküs Winkelhock, Timo Scheider, Bruno Spengler gibi isimler de DTM pistlerinin saygın sürücüleri. 

Bu sürücüler, sadece hızlı olmayı değil; strateji, istikrar ve takım uyumunu da başardı, ki özellikle GT/DTM dünyasında bu unsurlar çok önemli.

DTM, özellikle Avrupa'daki otomobil üreticileri için bir vitrin niteliği taşıyor. Marka imajı, teknik gelişim ve yarış teknolojisi test alanı olarak DTM büyük prestije sahip. GT3 dönemiyle bu rol daha da pekişti çünkü üretim otomobillere daha yakın versiyonlar yarışıyor; bu da teknoloji transferini ve tüketici bağlantısını kuvvetlendiriyor.

Ayrıca DTM, izleyiciler için yüksek temposu, kıran kırana yarışları, stratejik derinliği ve ünlü markalarıyla çekici. Pist üzerindeki görsel şölen, özellikle pist yarışlarının "binek otomobillerle" yapılması nedeniyle halkın ilgisini artırıyor.

DTM aynı zamanda sürücüler için bir kariyer basamağı. Bir pilot DTM'de başarılı olursa hem GT serilerine hem de daha üst seviye yarışlara yönelme imkanı buluyor.

Ayhancan Güven, 1 Şubat 1998 doğumlu. GT World Challenge Europe Powered by AWS+1 Karting'le başlayan kariyeri, simülasyon yarışı deneyimleriyle de şekillendi. Porsche'nin genç pilot programına seçilerek motor sporu kulvarında daha görünür hale geldi. 

2025 sezonunda Güven, Porsche destekli Manthey EMA takımıyla DTM'e katıldı. Sezonun ilk haftasında Oschersleben pistinde tarihi bir başarı elde etti. Günün ikinci yarışını kazanarak DTM tarihinde yarış kazanan ilk Türk pilot oldu. Bu zafer, onun sezon boyunca iddialı olacağının ilk sinyaliydi.

Ardından Hollanda'da (Zandvoort) birincilik elde etti. Sachsenring pistinde hafta sonunda çifte galibiyet alarak zirve yarışındaki konumunu sağlamlaştırdı. Özellikle Sachsenring'de 9. sıradan başlayıp ekstra 20 kg ağırlık cezasına rağmen kazanması çok konuşuldu. 

Sezon boyunca toplam 4 yarış galibiyetiyle en fazla yarış kazanan sürücü konumuna geldi. Sezon sonunda pilotlar klasmanında Lucas Auer'ı geride bırakarak şampiyonluğu elde etti.

Güven, sınıra yakın sürüş tarzıyla ünlü. "Arabaları genelde isimlendiriyorum; bu seneki aracımın adı Yoshi" gibi ifadelerle araçla kurduğu duygusal bağını dile getiriyor.  Ayrıca motor sporlarında idolü olarak Michael Schumacher'i gösteriyor.

Şampiyonluk onun için sadece bir zirve değil; kariyerinde yeni kapılar açacak bir dönüm noktası. GT serileri, uluslararası yarışlar ve belki daha büyük sahneler onun için artık ulaşılabilir hale geldi.

DTM, 40 yılı aşkın tarihiyle otomobil yarış dünyasında saygın bir yer tutuyor. Teknik gelişim, marka vitrinleri ve dramatik yarışlarıyla hem izleyicilerin ilgisini çekiyor hem de sürücülere kariyer basamakları sunuyor. GT3 geçişiyle modern dönemde daha da sürdürülebilir ve çekici hale gelmiş durumda.

2025 sezonunda DTM şampiyonu olan Ayhancan Güven'in kartingden başlayan yolculuğu, zorlu yarış haftaları, akılcı stratejiler ve sınırları zorlayan sürüşlerle taçlandı. Bu başarı yalnızca bir yarış zaferi değil; Türkiye'nin motor sporlarındaki yükselişinin bir başka örneği.

İlerleyen yıllarda Güven'in hangi kulvarlarda yarışacağı, DTM sahnesindeki kalıcılığı ve uluslararası alandaki başarısı merakla takip edilecek.

Yararlanılan kaynaklar: DTM, Pirelli, Red Bull