Sergio Ramos'un maçtayken Sevilya'daki evi soyuldu

İspanya'nın Sevilla takımına oynayan futbolcu Sergio Ramos'un maçta olduğu sırada, Sevilya kentindeki çiftlik evinin soyulduğu bildirildi

Sergio Ramos (AA)
Sergio Ramos (AA)
TT

Sergio Ramos'un maçtayken Sevilya'daki evi soyuldu

Sergio Ramos (AA)
Sergio Ramos (AA)

İspanya basınının polis kaynaklarına dayandırarak verdiği haberde, Sevilya'nın Bollullos de la Mitacion ilçesinde "La Alegria" adlı bölgede bir çiftlik evi olan Ramos'un, 20 Eylül'de soyulduğu belirtildi.

Olay anında Ramos'un, UEFA Şampiyonlar Ligi B Grubu'nda oynanan Sevilla-Lens maçı için stadyumda olduğu, eşi Pilar Rubio'nun da işinden dolayı kent dışında bulunduğu kaydedildi.

Soygunun gerçekleştiği sırada evde olan Ramos-Rubio çiftinin 4 çocuğu ile bakıcının herhangi bir zarar görmediği, hırsızların evdeki saat, mücevher gibi bazı değerleri eşyaları aldığı ifade edildi.

Polisin, olayla ilgili soruşturmayı sürdürdüğü bilgisi paylaşıldı.

Ramos'un 2012 yılında da Madrid'deki evi soyulmuştu.

İspanya'da geçtiğimiz yıllarda Casemiro, Lucas Vazquez, Ezequiel Garay, Jordi Alba, Gerard Pique, Arthur Melo, Karim Benzema, Isco, Alvaro Morata gibi çok sayıda futbolcunun evlerinde hırsızlık olayı yaşanmıştı.



Guardiola: Gazze'de yaşananlar beni derinden etkileyen bir ‘kâbus’

Manchester City Teknik Direktörü Pep Guardiola (AFP)
Manchester City Teknik Direktörü Pep Guardiola (AFP)
TT

Guardiola: Gazze'de yaşananlar beni derinden etkileyen bir ‘kâbus’

Manchester City Teknik Direktörü Pep Guardiola (AFP)
Manchester City Teknik Direktörü Pep Guardiola (AFP)

Manchester City Teknik Direktörü Pep Guardiola, Gazze'de yaşananları görmenin kendisini derinden yaraladığını söyledi ve bunu bir ‘kâbus’ olarak tanımladı.

Guardiola'nın yorumları, 2016 yılında Manchester City’nin başına geçmesinden bu yana şehre yaptığı katkılardan dolayı dün düzenlenen resmi bir törenle Manchester Üniversitesi'nden fahri doktora unvanı aldığı sırada geldi.

Törende konuşan İspanyol teknik adam şu ifadeleri kullandı: “Gazze'de olanları görmek beni derinden yaralıyor. Mesele ideoloji ya da kimin haklı ya da haksız olduğu değil; mesele hayatı sevmekle ve etrafımızdakilere değer vermekle ilgili. Dört ve beş yaşındaki çocukların bombardıman altında ya da artık var olmayan hastanelerde öldüğünü gördük. Pek çok kişi bunun kendileriyle ilgili olmadığını düşünebilir ama dikkat edin, sıra bizim çocuklarımıza gelebilir.”

Guardiola, “Bu kâbusun başlangıcından beri ne zaman Gazze'deki çocukların görüntülerini görsem çocuklarım Maria ve Valentina'yı hatırlıyorum ve dehşete düşüyorum” dedi.

Sessiz kalmayı reddettiğini ve yaşananlar konusunda farkındalık yaratmak için üzerine düşeni yapmak istediğini kaydeden Guardiola sözlerini şöyle sürdürdü: “Bize büyük bir fark yaratmak için çok küçük ve zayıf olduğumuzu söyleyen bir dünyada, bir insanın gücünün sessiz kalmayı seçme ve reddetme yeteneğinden geldiğine inanıyorum.”

Guardiola duruşunu, bir orman yangını hikâyesine benzetti; Bir kuş, küçük gagasında su damlaları taşıyarak ve yangına püskürterek birkaç kez hızlıca denize gidip gelmeye karar verdi. Yılan onu gördüğünde, “Getirdiğin bu su hiçbir işe yaramaz” diyerek alay etmiş, kuş da ona cevap vermiş: “Ben üzerime düşeni yapıyorum.” Küçük kuş, yaptığı şeyin yangınları söndürmeyeceğini biliyor ama yine de üzerine düşeni yapıyordu.

İspanyol teknik adam ayrıca, Sudan ve Ukrayna'da yaşananlardan da derin üzüntü duyduğunu vurguladı.