Nick Kyrgios'tan Andy Murray'e "acı bağımlılığı" teşekkürü

Avustralyalı sporcu, 2019'da Londra'daki bir psikiyatri koğuşuna yatırıldığını daha önce açıklamıştı

Nick Kyrgios (sağda) zor bir dönemde kendisine destek olduğu için Andy Murray'e teşekkür etti (AFP)
Nick Kyrgios (sağda) zor bir dönemde kendisine destek olduğu için Andy Murray'e teşekkür etti (AFP)
TT

Nick Kyrgios'tan Andy Murray'e "acı bağımlılığı" teşekkürü

Nick Kyrgios (sağda) zor bir dönemde kendisine destek olduğu için Andy Murray'e teşekkür etti (AFP)
Nick Kyrgios (sağda) zor bir dönemde kendisine destek olduğu için Andy Murray'e teşekkür etti (AFP)

Avustralyalı Nick Kyrgios, vücudunda kendine zarar verdiğine dair izleri fark eden Andy Murray'in, zor bir dönemden geçerken kendisine destek olduğunu söyleyerek İskoç tenisçiye teşekkür etti.

Kyrgios, akıl sağlığı sorunlarıyla mücadele ettikten sonra 2019'da Londra'daki bir psikiyatri koğuşuna yatmıştı.

Avustralyalı tenisçi, bir antrenmanın ardından kolundaki yarayı gören Murray'in, Kyrgios'un takım üyelerinden birine endişelerini dile getirdiğini açıkladı.

Kyrgios, TalkTV'deki Piers Morgan Uncensored'a verdiği röportajda "Andy her zaman büyük bir destekçim oldu" dedi.

Tura katıldığım gibi henüz gelişme aşamasında olduğumu görüp beni kanatları altına aldı. Kariyerimin ilerleyen dönemlerinde, eğitilemez veya kendi yolunda giden biri olduğumu düşündüğümü fark etti ama beni her zaman kolladı. Bunu [kendime zarar verdiğimi] görünce 'Kolundaki ne?' dedi. O aşamada epey kötü durumdaydı. Andy elbette bana bununla ilgli tavsiye vermeye çalışıyordu. Ama ben o zamanlar o kadar burnumun dikine gidiyordum ki onu dinlemedim. Tabii ki büyük minnet duyuyorum. Ona çok teşekkür ederim. Sanırım bir buçuk ya da iki yıl sadece zarar görmemden ibaretti. Dürüst olmak gerekirse epey karanlıktı. Profesyonel turda turnuvalar kazanıyordum, her gece içiyordum, kendime zarar veriyordum, kolumda bir şeyler yakıyordum, eğlenmek için kendimi kesiyordum. Bu bir acı bağımlılığına dönüşmüştü. Kendimden nefret ediyordum. Uyanıp Nick Kyrgios olmaktan nefret ediyordum.

Kyrgios bu zor dönemi atlatarak başarılı bir 2022 geçirmiş ve  kendi topraklarında düzenlenen Avustralya Açık'ta çift erkekler şampiyonu olduktan sonra Wimbledon'da tekler finaline çıkmıştı.

28 yaşındaki tenisçi, deneyimlerini paylaşmanın benzer sorunlarla mücadele eden diğer kişilere yardımcı olabileceğini umuyor.

Kyrgios, "Bu konuyu açıp sosyal medyada paylaştıktan sonra pek çok kişiye yardım ettiğimi hissediyorum" dedi.

Zorluk yaşayan kişiler için adeta bir yol göstericiye dönüştüm. Bunalmış hissettiklerinde ve içkiye, uyuşturucuya ve benzeri şeylere yönelecekken, bana açılıyorlar ve benim kendileriyle ilişkilendirilebildikleri biri olduğumu hissediyorlar. Kariyerimdeki en güçlü şey bu oldu; başkalarının bana sahici sorunlarla gelmesi. Bana Instagram'ımdan, doğrudan mesajlardan, kendilerine zarar verdiklerini ve gerçekten intihar etmek istediklerini gösteren fotoğraflar gönderiyorlar. Bu kişilerle konuşuyorum. Bazen onlarla telefon görüşmeleri yapıyorum. Bu gerçek bir fark yaratıyor ve bundan gerçekten gurur duyuyorum.

Independent Türkçe



Kadınların erkekleri geçmesi beklenen ekstrem sporlar açıklandı

Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
TT

Kadınların erkekleri geçmesi beklenen ekstrem sporlar açıklandı

Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)

Yeni bir araştırmaya göre kadın sporcular, erkek rakipleriyle aralarındaki performans farkını kapatıyor ve yakında ultra maraton gibi ekstrem spor etkinliklerinde onları geçebilir.

Erkekler tarihsel olarak Olimpik 100 metre müsabakaları gibi atletizm yarışlarında kadınlardan daha iyi performans gösterirken, kadınlar atıcılık ve binicilik gibi sporlarda üstünlük sağlıyor.

Atletizmde cinsiyetler arasındaki performans farkı da 20. yüzyıldan bu yana daraldı ve sonrasında bir durağanlık dönemi yaşandı.

Hakemli dergi Frontiers in Physiology'de yayımlanan yeni bir çalışma, kadın atletlerin ultra maraton ve Arktik keşif gezilerinde erkeklerle aralarındaki performans farkını hızla kapattığını ve bu alanlarda bir gün onları geçebileceklerini ortaya koyuyor.

Bilim insanlarının egzersiz veya spor performansındaki cinsiyete özgü farklılıklar hakkında bildiklerinin çoğu bugüne kadar laboratuvar temelli çalışmalardan elde edildi.

Araştırmacılar bu çalışmaların iyi kontrol edilmesine ve fizyolojik mekanizmalarla ilgili bilgiler ortaya koymasına rağmen "gerçek dünya"yla pratik bir bağlantı eksikliği taşıdığını söylüyor.

Ekstrem sporlarda gerçek dünyadaki atletik performans daha yakından gözlemlendiğinde, erkekler ve kadınlar arasındaki farkın genel olarak kapandığı ortaya çıkıyor.

Örneğin erkekler maraton dünya rekoru halihazırda 2 saat 35 saniyeyle, hayatını kaybeden Kenyalı atlet Kelvin Kiptum'a ait ve bu rekor 2023'teki Chicago Maratonu'nda kırılmıştı.

Buna karşılık, kadınlar rekoru aynı etkinlikte yine Kenyalı Ruth Chepng'etich tarafından 2 saat 9 dakika 56 saniyeyle kırılmuştu. Bu rekor, erkek atletin sadece 10 dakika kadar gerisinde.

Daha önce 2002'de koşu efsanesi Pamela Reed, Kaliforniya'daki Death Valley'de düzenlenen 218 km'lik zorlu bir yarış olan Badwater Ultra Maratonu'nu tüm erkek rakiplerini yenerek kazanmıştı.

Güç, kuvvet ve hız gibi özellikler genellikle erkeklerde daha yüksek olsa da son zamanlarda yapılan çalışmalar, bir etkinliğin mesafesi veya süresi arttıkça cinsiyetler arasındaki atletik performans farkının azaldığını gösteriyor.

Bilim insanları rüzgarı kesmek için geliştirilmiş ayakkabılar ve tavşan atletler gibi gelişmelerin yanı sıra daha iyi beslenmenin, bu türden ekstrem atletizm etkinliklerinde performans açığını kapatabileceğini söylüyor.

Ayrıca ekstrem koşullar altında kadınlar erkeklerden daha fazla metabolik verimlilik sergiliyor gibi görünüyor.

Özellikle aşırı soğuk koşullarda gerçekleştirilen etkinlikler sırasında böyle bir durum olduğu anlaşılıyor.

Son çalışmaya göre uzak bir yerde desteksiz bir şekilde yapılan 200 kilometrelik bir Arktik kış keşif gezisi olan Alaska Mountain Wilderness Ski Classic sırasında, kadınların yük taşımada harcadığı toplam enerji erkeklere kıyasla daha düşüktü.

Kadın sporcularda soğuğa bağlı vücut ısısı üretiminin, erkeklere kıyasla daha düşük bir sıcaklıkta aktive olduğunu fark eden araştırmacılar, bu olguya "Arktik kayma" adını veriyor.

Bilim insanları, bu fizyolojik sürecin soğuk stresi altındaki metabolik taleplerini azaltıyor olabileceğinden şüpheleniyor.

Son 40 yılda, 6, 72, 144 ve 240 saat süren etkinliklerde erkekler ve kadınlar arasındaki yarış süreleri arasındaki fark yaklaşık yüzde 3 oranında azaldı.

Erkekler ve kadınlar benzer sayılarda yarıştığında fark daha da azalıyor ancak elit erkek sporculara kıyasla bu tür ultra etkinliklere daha az sayıda elit kadın sporcu katılıyor.

Bilim insanları, dünyanın en uzun ve en soğuk ultra maratonu olan Yukon Arktik Ultra (YAU) gibi zorlu ekstrem spor etkinliklerine katılanlardan alınan plazma, serum, dışkı, saç, kas ve yağ dokusu örneklerini analiz eden daha ileri çalışmalar yapmayı umuyor.

Araştırmacılar şöyle diyor: 

Ekstrem ortamlarda gerçekleştirilen dayanıklılık etkinliklerinden elde edilen veriler, kadınların fiziksel ve besinsel stres altında metabolik olarak daha fazla olmasa da eşit derecede dirençli olabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe