Lübnanlı koşucu dünyanın en etkili 100 kadını listesinde

Çocukluğunda zorbalığa maruz kalan koşucu, BBC’nin listesine göre en ünlü koşu sporcusu oldu

Lübnanlı atlet Aziza Sbaity koşuda uluslararası seviyeye ulaşmayı başardı (Lena Bartel-Independent Arabia)
Lübnanlı atlet Aziza Sbaity koşuda uluslararası seviyeye ulaşmayı başardı (Lena Bartel-Independent Arabia)
TT

Lübnanlı koşucu dünyanın en etkili 100 kadını listesinde

Lübnanlı atlet Aziza Sbaity koşuda uluslararası seviyeye ulaşmayı başardı (Lena Bartel-Independent Arabia)
Lübnanlı atlet Aziza Sbaity koşuda uluslararası seviyeye ulaşmayı başardı (Lena Bartel-Independent Arabia)

Lübnanlı koşucu Aziza Sbaity, spor kariyerinin bir noktasında BBC'nin 2023 yılı için dünyanın en etkili ve ilham veren 100 kadını listesinde yer alacağını hiç hayal etmemişti.

Sbaity'nin spora olan tutkusu sporcuyu sonuç ve hedef düşünmeksizin koşuya yönlendirdi ve başarı elde etmek düşüncesi bile takıntı haline gelmedi. 

Sbaity adının Michelle Obama, Amal Clooney, İspanyol futbolcu Ballon d'Or sahibi Aitana Bonmatí ve İngiliz sporcu Bianca Williams gibi ilham veren kadınlarla aynı listede olduğunu öğrendiği dokunaklı anı, hayatındaki en güzel an olarak tanımladı.

Spora olan tutkusu sayesinde uluslararası seviyeye ulaşmayı başardı ve uluslararası forumlarda Lübnan bayrağını gururla dalgalandırmayı başardı. Birbiri ardına başarılar elde etse de yürüdüğü yol her zaman çiçeklerle kaplı olmadı.

Destekleyici çevre ve zorbalık

Aziza Sbaity'nin de spor dünyasına girişi, bu alana yönelen her sporcu gibi çocukluk yıllarında oldu. Enerji dolu bir çocuktu ve her türlü sporu seviyordu.

Independent Arabia'ya verdiği röportajda, başarısının sırrını tutkuya bağlarken, destekleyici bir çevrenin varlığının ve yeteneklerini keşfedip onu bu yöne yönlendiren okulunun kendisi için önemli bir teşvik ve herkesin eline geçmeyebilecek bir fırsat olduğunu belirtti. 

Ancak koşma hızındaki olağanüstü yeteneklerine rağmen, ilk olarak basketbola odaklanmayı istemişti.

Bir grupta oynamak onun için bir hedef ve okulda uğradığı zorbalığın üstesinden gelmek için kullanmak istediği bir araçtı.

Lübnanlı bir baba ile Liberyalı bir annenin kızı olan Sbaity, çocukluğunda zorbalığa maruz kaldığını ve umutsuzluğa düştüğünü ve neredeyse depresyona girdiğini anlattı.

Ancak Sbaity zayıflığını hızlı bir şekilde güce dönüştürdü ve bu durumu spor sayesinde aştı. Takım halinde oynanması basketbola başvurmasının ana nedeniydi.

Spor, ilk başta onu koyu tenli bir kız olduğu için kucaklamayan topluma entegre olmak için kendine güvenmesini sağlayan bir araç oldu.

Sbaity “Çocukken zorbalığa maruz kaldıktan sonra, zorbalık ve ırkçılık karşısında sesini yükselten, sosyal medyada, okullarda ve çeşitli yerlerde seminerler vererek çocuklara ve gençlere ivme kazandıran bir sporcu olarak etkili olmaya çalıştım” dedi. 

Tekrarlanan başarılar

Sbaity önce Arap ülkelerindeki turnuvalara katıldı ve Lübnan Şampiyonasına ve Lübnan milli takımına katılmadan önce birçok altın madalya kazandı.

Sürat koşusu alanındaki üstün potansiyelini, antrenörleri ve bu alanda kendisine rehberlik eden kişiler sayesinde çok iyi bir şekilde kavramıştı.

Uyku ve spor eğitimi açısından özel bir diyet ve sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olması gerektiği için spor, yaşam tarzının ayrılmaz bir parçası haline geldi.

Üniversiteyi farklı bir alanda, işletme alanında seçmiş olmasına rağmen, tüm bu başarılara ulaşmak ve kendini kanıtlamak için alanını spor tutkusuyla birleştirmeye her zaman özen gösterdi.

Ürdün'de düzenlenen Batı Asya Şampiyonası'nda 26 yaşındayken 100 metrede koşuda ilk kez rekor kırmayı başardı.

Lübnan'da sporcular diğer ülkelerde olduğu gibi kendilerini tamamen spora adayabilmeleri için gerekli maddi ve manevi desteği bulamadığı için, uzmanlık alanını sporla birleştirmenin zorluğu, Sbaity'nin karşılaştığı sıkıntıların bir tanesiydi. 

Rekoru kırabildiğinde düşünce tarzı değişti. Üniversite ve spor arasında denge kurarak başarıya ulaştığını fark etti.

Sonrasında kendini tamamen spora adasa ve varını yoğunu bu alana verse neler olur diye düşündüğünü belirtti.

Bunları şu sözlerle anlattı:

Kendimi tamamen spora adamaya karar vererek, bilinmezliğe doğru atıldığımı o dönemde çok iyi anlamıştım. Başka bir kulübe geçtim ve teknik direktör George Assaf'ın yanında antrenmanlara başladım ve 2019'dan bugüne kadar 5 kez rekor kırarak sürat koşusunda elde ettiğim sayıyı artırmayı başardım.

Sbaity “Fas'ta 200 metrede altın madalya, Katar'da ise Batı Asya Şampiyonası'nı kazandım. Daha sonra spor dünyasında başarının sadece fiziksel yetenek ve antrenmanla değil, aynı zamanda hem fiziksel hem de psikolojik yönlerle bağlantılı olduğunu fark ettim. Bu da beni spor uğruna her şeyden vazgeçmemeye itti ve uluslararası düzeydeki başarımın sırrı da buydu” dedi. 

Art arda elde ettiği başarıların ardından Sbaity bir sporcu ve koşucu olarak ihtiyaç duyduğu sağlıklı yaşam tarzı için kendisine gerekli her şeyi sağlayan diğer sponsor kulüplerin yanı sıra, müsabakalarda sponsoru ve destekçisi olan 'Let's Run' kulübüne katıldı.

Ayrıca sevdiği alanda çalışmak üzere sporla ilgili bir sivil toplum kuruluşuna katıldı. Bu kuruluş, sporda, özellikle sürat koşusunda dikkat çekici yeteneklere sahip çocukları bulmakla ilgileniyor.

Spora yönelik tüm çabalarını göstermeleri, rehavete kapılmadan yeteneklerini geliştirmeleri karşılığında bu çocukların okul ücretleri bağışçılardan sağlanan fonlarla karşılanıyor.

Çocukların spora olan bağlılığını ve yeteneklerini geliştirmek için çalışan kuruş kültür ve eğitim alanları ile de ilgileniyor. 

BBC'nin listesi

BBC'nin dünyanın en etkili 100 kadını arasında yer almasına gelince, Lübnan tarihinin en hızlı koşucusu olarak kabul edilen Sbaity, elde ettiği uluslararası başarıların yanı sıra, 60 metre ve 100 metre yarışlarında da Lübnan rekorunu elinde tutuyor.

Sbaity bu listede yer almasının ani olduğunu ve daha önce duymadığını belirtti. İlgili makamların fotoğraflarını ve biyografisini almak için kendisiyle temasa geçtiğini ancak kendisinin bu listede ismini görmeyi beklemediğini anlattı.

Bu düzeyde bir küresel başarıya ulaştığını öğrendiğinde gözyaşlarına hakim olamadığını ve çok dokunaklı bir an olduğunu söyledi.

Lübnan'ı temsil edebildiği tüm başarılardan sonra, Sbaity her gün başardıklarından dolayı minnettarlığını ifade ediyor ama aynı zamanda her deneyimli sporcu gibi çok çalıştığını, hiçbir çabadan kaçınmadığını ancak yorgunluk ve hayal kırıklığı yaşadığı anların olduğunu da belirtiyor. 

Sbaity'nin bugünkü hayalinin, Paris'teki 2024 Olimpiyat Oyunları'na katılıp Lübnan'ı temsil etmek olduğunu söyledi.

Bu nedenle, özellikle sürat koşusu sporunda Lübnan'dan erkek ve kadın bir kişiyi seçmenin belirli kriterleri olduğundan, şu anda bu adımda başarılı olmak için gereken standartlara göre antrenman yaptığını, mücadelenin zor olduğunu inkar etmediğini ve tüm çabasını bu hedefe ulaşmak için sarf ettiğini anlattı.

Zorluklar ve baskılar

Sbaity'nin hayatı zorluklarla, stres ve baskıyla dolu, birçok faydası olmasına rağmen spordaki rekabet bunları da barındırıyor.

Sporda attığınız her adımda daha fazla başarıya ulaşmak için çabalar, bazen başarısız olabilir ve hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.

Bu defalarca olur ancak ardından tekrar ayağa kalkmanız ve aynı yolu daha büyük bir şevk ve güçle tekrarlamanız gerekir. 

Sbaity “Bu tür stres kolay değil ve bazen psikolojik duruma da olumsuz yansıyabiliyor. Birçok deneyimimde başıma gelen de bu oldu ve eğer bu tutkuya sahip olmasaydım buraya gelemezdim. Aynı zamanda sporun bana her şeyi verdiğini de biliyorum, her ne kadar spor uğruna birçok şeyden vazgeçmiş olsam da, onun sayesinde BBC'nin dünyanın en etkili kadınları listesine girdim” dedi.

Son olarak “Spor olmasaydı kimliğimi ve kendi varlığımı bulamazdım. Bugünkü halime beni spor getirdi. Kendimi belirli bir alanla sınırlamak yerine, gezdiğim ülkelerde birden fazla kültür ve medeniyeti keşfetmemin kapısını açtı, dolayısıyla bana her şeyi spor verdi ve benden hiçbir şey almadığını söyleyebilirim” ifadelerini kullandı. 

Independent Arabia - Independent Türkçe



Hız peşinde: Formula 1 şampiyonu McLaren'ın hikayesi

Fotoğraf: McLaren
Fotoğraf: McLaren
TT

Hız peşinde: Formula 1 şampiyonu McLaren'ın hikayesi

Fotoğraf: McLaren
Fotoğraf: McLaren

McLaren, Britanyalı pilotu Lando Norris'in Abu Dabi Grand Prix'sinde elde ettiği zaferin ardından 2024 Formula 1 Takımlar Şampiyonu oldu. 

Bu sporun en köklü ve başarılı takımlarından birine sahip Britanya merkezli marka, böylece 26 yıllık hasrete de son verdi. McLaren en son 1998'de takımlar şampiyonu olmuştu.

Adrenalin'de bu hafta McLaren markasının ortaya çıkışı ve Formula 1 macerası var.

Bruce McLaren 

Yeni Zelanda'nın Auckland kentinde dünyaya gelen Bruce'a 9 yaşında Perthes hastalığı teşhisi kondu. Kendisini 2 yıldan fazla süre yatağa bağlayan bu hastalık, sol bacağının sağ bacağından kısa kalmasına yol açsa da efsane ismin yarış pilotu olmasını engelleyemedi. 

Araba merakı çocuk yaşta başlayan Bruce, tüm boş vakitlerini eski yarış pilotu babasının atölyesinde geçiriyordu. İlk yarışına 15 yaşında çıktı. 

Hem sürüş kabiliyeti hem de arabaları kendi mekanik bilgisiyle daha iyi hale getirme becerisiyle Yeni Zelanda'nın Formula 2 serisinde dikkat çekti. Ülkesinin Avrupa'ya yarış pilotu gönderme programına seçilen isim oldu. 
 

csdfg
Yeni Zelanda'da Bruce için çalışan Howden Ganley, "Bruce bir sabah atölyeye girip hepimize Sahra Çölü'nü yürüyerek geçeceğimizi söyleseydi, hemen aletlerimizi bırakıp onun peşinden giderdik" diyor (McLaren)

1959 sezonunda Cooper Formula 1 takımı için yarışmaya başlayan çaylak pilot, ilk podyumuna Britanya Grand Prix'sinde çıktı. 

Sezonun son yarışı olan ABD Grand Prix'sinde zafere ulaşarak en genç yarış kazanan pilot rekorunu kırdı. 22 yaşında bu başarıyı elde eden Bruce'un rekoru 2003'e kadar kırılamayacaktı. 

1963'e kadar geçen sürede Bruce üç yarış kazanmış, pilotlar şampiyonasında ikinci olmuş ve Formula 1'in ünlü yüzlerinden biri haline gelmişti.
 

cd
Bruce McLaren, Formula 1 takımında sadece yarış pilotu değil, aynı zamanda yönetici, mühendis ve tasarımcıydı (McLaren)

Evinden bu kadar uzakta ve bu kadar genç yaşta başarı elde eden Bruce'un hayalleri aslında daha da büyüktü. 29 yaşındayken kendi yarış takımını kurdu: Bruce McLaren Motor Racing. 
 

thyhtyj
Bruce McLaren Motor Racing'in ilk logosunda sadece Yeni Zelanda'da yaşayan kivi kuşu yer alıyordu (McLaren)

1966'da ilk Formula 1 arabasını üreten McLaren takımı, M2B'yle Monako Grand Prix'sine katıldı. Takım beklediği başlangıcı yapamasa da yavaş yavaş toparlandı ve ilk galibiyet 1968 Belçika Grand Prix'sinde geldi. 
 

jukı
Bruce McLaren, 1966 Hollanda Grand Prix'sindeki antrenman seansında en önde gidiyor. Güç ve dayanıklılık sorunlarına sahip M2B, istenen performansı verememişti (Wikimedia Commons)

1970'te McLaren doğru yolda emin adımlarla ilerlerken, Bruce McLaren başka bir seri için ürettikleri aracın test sürüşünde geçirdiği kaza sonucunda hayatını kaybetti. Bruce, 1970 sezonu başlamadan önce arkadaşlarına sezon sonunda yarışmayı bırakacağını söylemişti.

İlk şampiyonluk

Motor yarışları dünyası bir ikonu kaybetmişti fakat McLaren, yükselişini sürdürecekti. Takımın başına Bruce'un ortağı Teddy Mayer geçti. Şampiyonluğu hedefleyen Mayer önderliğindeki McLaren, 1973 sezonuna M23 aracıyla başladı. 

M23, McLaren'ı sadece mücadele eden değil, aynı zamanda şampiyon olan bir takım haline getirecekti. Aerodinamiği ve hızıyla öne çıkan araç, geliştirilme potansiyeline de sahipti. 
 

ghryj
M23, 5 sezonda 16 galibiyet getirerek efsane bir araca dönüştü (Wikimedia Commons)

Bu potansiyeli gerçeğe dönüştüren McLaren Formula 1 Takımı, 1974'te Brezilyalı pilot Emerson Fitipaldi'yle pilotlar şampiyonluğuna ulaşırken, aynı zamanda takımlar şampiyonluğunu da elde etti. 

2 yıl sonra, 1976 sezonunda Britanyalı pilot James Hunt, M23'ün güncellenmiş haliyle pilotlar şampiyonası sıralamasında sezonu ilk sırada bitiren isimdi. Teddy Mayer, McLaren'ın adına yakışanı yapmış ve takımı zirveye taşımıştı. 
 

ukılo
Niki Lauda (solda) ve James Hunt'ın 1976 sezonundaki rekabeti, 2013 yapımı Zafere Hücum'a (Rush) da konu olmuştu (F1)

Ancak 1970'in son yıllarından itibaren McLaren her sezon daha kötüye gitti. Ta ki Ron Dennis'in Project Four takımıyla birleşene kadar.

McLaren büyük takım oluyor 

1984 sezonunda  MP4/2 aracı ve efsane pilotlar Alain Prost ve Niki Lauda'yla sezonun 16 yarışından 12'sini kazanan McLaren takımlar şampiyonasında 10 yıl sonra yeniden zafere ulaştı. Pilotlar şampiyonasını kazanan isim de takım arkadaşı Prost'u yarım puanla geçen Avusturyalı Niki Lauda'ydı. 
 

ukıo
Niki Lauda, 1984 Dallas Grand Prix'sinde MP4/2'de (Wikimedia Commons)

Alain Prost, 1985 ve 1986'da arka arkaya iki şampiyonluk elde ederken McLaren, 1985'te takımların hepsini geride bırakma başarısını tekrarladı. 

Brezilyalı efsane Ayrton Senna'nın takıma katılmasıyla 1988'den itibaren iyice etkisini gösteren McLaren dominasyonu, beraberinde yeni bir rekor getirdi. Britanya ekibi, 4 kez üst üste şampiyonluk kazanan ilk takım oldu. 

Senna 1988, 1990 ve 1991'de şampiyon olurken, Prost da üçüncü şampiyonluğunu 1989'da elde etti. McLaren, bu sezonların hepsinde zirvedeki takımdı. Ron Dennis, başına geçtiği takımda görülmemiş bir işe imza atmıştı. 

thyjgr
Ayrton Senna-Alain Prost rekabeti, Formula 1 tarihine damgasını vurdu. Prost, takımdan ayrılmasında Senna'yı bir numaralı sebep olarak göstermişti. (AFP)

McLaren-Mercedes dönemi

Honda'nın Formula 1'den çekilmesiyle yeni bir motor sağlayıcısı arayışına giren McLaren, 1993'te Ford ve 1994'te Peugot'yla kurduğu ortaklıklardan memnun kalmayınca 1995'te Mercedes'e yöneldi. McLaren-Mercedes işbirliği, takımı yeniden zirveye taşıyacaktı. 

Finlandiyalı pilot Mika Hakkinen,1998'de MP4/13, 1999'daysa MP4/14'le şampiyonluğa ulaşırken McLaren de 1998'de takımlar şampiyonasında zirveye döndü.

ukı
Mika Hakkinen'in sonraki yıllara damgasını vuracak Michael Schumacher'la rekabeti de unutulmazlar arasında (F1)

2000'lerin başındaki Ferrari ve Michael Schumacher dominasyonunda rekabetin içinde kalmayı başarsa da takım, şampiyonluk yaşamak için 2008'i beklemek zorunda kalacaktı. 

Kimi Raikonen ve Fernando Alonso, Hakkinen'in başarısını tekrarlamaya yaklaşsa da bunu, 23 yaşındaki Lewis Hamilton başardı.
 

yu6ı8o
Lewis Hamilton, 2008 şampiyonluğunu kazandığında Ferrari pilotu Felipe Massa'yla arasında sadece bir puan fark vardı (Reuters)

Eski günlerin arandığı yıllar

Ron Dennis, 2009'da McLaren'ın CEO'luğu görevini bıraktı ve Mercedes'in Formula 1'e girmesiyle McLaren, alman otomotiv devinin ortağı değil müşterisi haline geldi. 

Sonraki sezonlarda yarış galibiyetleri elde etse de McLaren, 2010'la 2013 arasında 4 kez üst üste takımlar şampiyonu olan Red Bull'un hakimiyetini kırmayı başaramadı. 
 

efgtrhy
McLaren'ın 2015'te yarıştığı MP4-30, takıma Formula 1'deki en kötü sezonlarından birini yaşatmıştı (Wikimedia Commons)

2014'te takıma geri dönen Ron Dennis, 2015'ten itibaren motor sağlayıcısı olarak Honda'yla çalışma kararı aldı. Ancak bu adım takımı epey geriye götürecekti. 

2015 ve 2016 sezonlarında McLaren pilotları Fernando Alonso ve Jenson Button, şampiyonluk değil puan alma mücadelesi veriyordu. İki eski şampiyon, yarışları ilk 10'da bitirmeye çalışıyordu ve takım iki sene üst üste sezonu sondan ikinci bitirdi. 

Yeniden yapılanma

McLaren, 2017'de CEO'sunu, motor sağlayıcısını ve imajını değiştirdi. Ron Dennis yerine Zak Brown, Honda yerine Renault'la sezona başlayan takım, yeni aracının dış görünüşünde  Bruce McLaren'ın 1968'de kullandığı turuncu M7A'dan ilham aldı.
 

thyju
M7A, McLaren'a ilk Formula 1 galibiyetini getirmişti (Wikimedia Commons)

Takip eden sezonlarda podyuma geri dönen McLaren'a 2012'den sonra yarış galibiyeti getiren isimse 2021 İtalya Grand Prix'sinde Daniel Ricciardo'ydu. Takım arkadaşı Lando Norris de yarışı ikinci sırada bitirmişti. 
 

vfkılo
Daniel Ricciardo, İtalya Grand Prix'sinde damalı bayrağı ilk gören pilottu (Reuters)

Takımlar şampiyonasında yıllarca alt sıralarda yer alan ve 2021'de yeniden Mercedes müşterisi olan McLaren için bu, eski günlere dönüşün işaretiydi. 

Zirveye dönüş

Sonraki sezonlarda daha istikrarlı sonuçlarla takımlar şampiyonasında orta sıralara yükselen McLaren, 2023'ü 4. sırada bitirdi. 2024'ün ilk yarısındaki Red Bull dominasyonuna rağmen sezon içinde araca getirdiği güncellemeler ve pilotlarının yüksek performansıyla başarı yakalayan ekip, bu yıl kupayı kaldırmayı başardı. Lando Norris ise pilotlar şampiyonasını Max Verstappen'in ardından ikinci bitirdi ve seneye şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olduğunu kanıtladı.
 

ukılo
McLaren CEO'su Zak Brown, şampiyonluğu kutluyor (X/@McLarenF1)

Formula 1'de 50'den fazla yıldır yarışan McLaren, motor sporlarının zirvesinin en önemli takımlarından biri. 248 zafere sahip Ferrari'den sonra 189 galibiyetle en çok yarış kazanan ikinci takım.

12 pilotlar şampiyonluğu bulunan ekip, 26 yıl sonra elde ettiği takımlar şampiyonluğuyla bu başarıya 9. kez ulaştı ve gelecek sezon da hem pilotlar hem de takımlar şampiyonasında zirveye oynayacağa benziyor. 

Yararlanılan kaynaklar: McLaren, Formula 1, TopSpeed