Hamilton’dan Mercedes’e sitem: Araç yeterli potansiyeli vermiyor

Lewis Hamilton, Meksiko'daki sıralama turlarında üzüldü (Reuters)
Lewis Hamilton, Meksiko'daki sıralama turlarında üzüldü (Reuters)
TT

Hamilton’dan Mercedes’e sitem: Araç yeterli potansiyeli vermiyor

Lewis Hamilton, Meksiko'daki sıralama turlarında üzüldü (Reuters)
Lewis Hamilton, Meksiko'daki sıralama turlarında üzüldü (Reuters)

Lewis Hamilton, F1'de bir başka aksiliğin ardından hayal kırıklığına uğradı. Mercedes pilotu, Meksika Grand Prix'si sıralama turlarını 6. sırada bitirdi.

Britanyalı pilot, sondan bir önceki virajda kendisine pahalıya mal olan bir spin attığı üçüncü bölümden sonra duygularını gizleyemedi. Bu hareket, takım arkadaşı George Russell'ın 20 sıralama turunda 15'inci kez kendisini geçmesine yol açtı.

2025 sezonunda Ferrari'ye katılacak Hamilton, antrenman ve sıralama turlarındaki performansında "ciddi" bir gerileme yaşadığını belirten Hamilton, üzgün görünüyordu.

Hamilton, Sky Sports'a "Sürekli kaybediyorum, bu yüzden tüm yıl sıralamalarda çok kötüydüm, bu normal bir şey, buna alışkınım" diye konuştu.

Araç bana [yeterli potensiyeli] vermiyormuş gibi geliyor, her şeyi yaptık, arka planda çok çalıştık, herkesin yaptığı gibi, aracı güzel bir yere getirmek için, 3. sırada iyi hissettiriyordu, hiçbir şeye dokunmayalım dedik, tek değiştirdiğimiz arka kanattı. Bu ciddi bir fark, sıralama turlarına her çıktığımda araç tamamen farklı oluyor, nedenini tam belirleyemiyorum, neyse o, umarım yarın denge kurabilirim. Yarın uğruna mücadele edilecek çok şey var, iyi bir iş çıkarmaya çalışacağım.

Carlos Sainz, Meksika'da pole pozisyonunu elde ederken, Max Verstappen şampiyonluk rakibi Lando Norris'i geride bırakarak İspanyol sürücüye ön sırada eşlik etti.

McLaren pilotu performansından memnun olduğunu belirtirken, şampiyonluk yarışında Red Bull yıldızıyla arasındaki farkı azaltmak için üstün yarış temposuna güveniyor.

Norris şunları söyledi:

Üçüncülükten memnunum. Carlos ve Max iyi turlar attılar. Hepimizde (yarış temposuna dair) soru işaretleri var. Ferrari son birkaç yarışta yarış temposu açısından çok güçlüydü. Zor olacak ama iyi bir konumdayız, bu yüzden sabırsızlanıyoruz.

Independent Türkçe



İnsanoğlunun karbonhidrat sevgisi 800 bin yıl öncesine dayanıyormuş

Makarna gibi nişasta içeren gıdaları sindirmeye yarayan genler, 12 bin yıl önce ciddi bir artış göstermiş (Unsplash)
Makarna gibi nişasta içeren gıdaları sindirmeye yarayan genler, 12 bin yıl önce ciddi bir artış göstermiş (Unsplash)
TT

İnsanoğlunun karbonhidrat sevgisi 800 bin yıl öncesine dayanıyormuş

Makarna gibi nişasta içeren gıdaları sindirmeye yarayan genler, 12 bin yıl önce ciddi bir artış göstermiş (Unsplash)
Makarna gibi nişasta içeren gıdaları sindirmeye yarayan genler, 12 bin yıl önce ciddi bir artış göstermiş (Unsplash)

İnsanların karbonhidrat sevgisinin 800 bin yıl önceye dayandığı keşfedildi. Türk bilim insanı, evrimsel antropolog Dr. Ömer Gökçümen'in liderliğindeki araştırma, insanların nişastayı sindirmesini sağlayan genlerin tarihini masaya yatırdı.

Patatesten makarnaya herhangi bir nişastalı yiyecek ağza atıldığı anda, tükürükteki amilaz enzimiyle parçalanmaya başlıyor. 

İnsanların tarih boyunca değişen besin kaynaklarına adapte olmasını sağlayan bu enzimi üreten genlerin kritik önem taşıdığı uzun zamandır biliniyor.

ABD'deki Buffalo Üniversitesi'nden Dr. Gökçümen, "Ne kadar çok amilaz genine sahipseniz, o kadar çok amilaz üretebilir ve o kadar çok nişastayı etkin bir şekilde sindirebilirsiniz" diye açıklıyor.

Bilim insanları bu genin insanlarda ne zaman çoğalmaya başladığını anlamak için AMY1 adlı bu geni inceledi. 

Aralarında 45 bin yıl önceye dayanan örneklerin de yer aldığı 68 eski insan genomunu analiz eden ekip, şaşırtıcı bulgular edindi. 

Saygın hakemli dergi Science'ta dün (17 Ekim) yayımlanan çalışmada, avcı-toplayıcılarda AMY1 geninin ortalama 5 kopyası olduğu sonucuna varıldı. Yani Avrasya'daki ilk insanlar, tarım yaparak buğday gibi bitkileri yetiştirmeye ve nişasta alımını artırmaya başlamadan çok önce çeşit çeşit AMY1 kopyalarına sahipmiş.

Araştırmacılar ayrıca bu genin Neandertaller ve Denisova insanlarında da kopyalandığını kaydetti.

Jackson Genomik Tıp Laboratuvarı'ndan Kwondo Kim, ortak yazarı olduğu çalışmayı şöyle değerlendiriyor:

Bu, AMY1 geninin ilk olarak 800 bin yıldan daha uzun bir süre önce, insanlar Neandertallerden ayrılmadan çok önce ve sanılandan çok daha eski bir zamanda kopyalanmış olabileceğini gösteriyor.

Yeni araştırma ayrıca 12 bin yıl önce başlayan tarımın AMY1 geninin daha fazla çeşitlenmesine yol açtığını gösteriyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da geçen ay yayımlanan başka bir araştırmada da Avrupa'daki insanların son 12 bin yılda ortalama AMY1 kopya sayısını 4'ten 7'ye çıkardığı saptanmıştı.

İki çalışmada da avcı-toplayıcıların fazladan amilaz genlerine sahip olmasının evrimsel bir avantaj kazandırdığına dair kanıt bulamadı. Ancak bu durumun tarımın ortaya çıkmasıyla değiştiği düşünülüyor.

Bilim insanları hem Avrupa'da hem de Asya'nın bazı bölgelerinde AMY1'in doğal seçilim tarafından tercih edildiğine işaret eden kanıtlar saptadı.

Dr. Gökçümen, "AMY1 kopya sayısı daha yüksek bireyler muhtemelen nişastayı daha verimli bir şekilde sindiriyor ve daha fazla yavruya sahip oluyordu" diyerek ekliyor: 

Nihayetinde soyları, uzun bir evrimsel zaman dilimi boyunca daha düşük kopya sayısına sahip olanlardan daha iyi duruma gelerek AMY1 kopya sayısının çoğalmasına yol açtı.

Bilim insanları bu genin genellikle nişastayı sindirmeye yaradığını düşünüyor. Ancak Dr. Gökçümen, belki de vücuda yiyecek girdiğinin sinyalini veriyor olabileceğini öne sürüyor.

Bu durumda amilaz, daha fazla insülin üretimine ve nişastadaki şekerin daha fazla emilmesine yol açabilir. 

Dr. Gökçümen, bu özelliğin özellikle kıtlık zamanlarında avantaj sağlayacağına değiniyor. "Etrafta çok fazla ekmek varsa, sorun yok" diyen evrimsel antropolog ekliyor: 

Ama eğer zar zor hayatta kalıyorsanız, o zaman bunun bir ölüm kalım meselesi olacağını düşünüyorum.

Diğer yandan Pensilvanya Eyalet Üniversitesi'nden genetik antropoloji uzmanı Dr. George Perry, doğal seçilimde amilaz geninin baskın çıkmasının, başka yerlerden bölgeye giden gruplarla da açıklanabileceğini düşünüyor:

Bu iki makale de beni gerçekten heyecanlandırdı ancak kesin bir kanıt sunduklarını söyleyemem.

Independent Türkçe, Popular Science, New York Times, Science, Nature