Karma dövüş sanatlarında 2025 sezonu başlıyor

Pazar günü Mackenzie Dern karşısında oktagona çıkacak Amanda Ribas, hem samansıklet hem de sineksıklette UFC'in ilk 10 dövüşçüsü arasında (Independent Türkçe)
Pazar günü Mackenzie Dern karşısında oktagona çıkacak Amanda Ribas, hem samansıklet hem de sineksıklette UFC'in ilk 10 dövüşçüsü arasında (Independent Türkçe)
TT

Karma dövüş sanatlarında 2025 sezonu başlıyor

Pazar günü Mackenzie Dern karşısında oktagona çıkacak Amanda Ribas, hem samansıklet hem de sineksıklette UFC'in ilk 10 dövüşçüsü arasında (Independent Türkçe)
Pazar günü Mackenzie Dern karşısında oktagona çıkacak Amanda Ribas, hem samansıklet hem de sineksıklette UFC'in ilk 10 dövüşçüsü arasında (Independent Türkçe)

Adrenalin'de bu hafta gündem çok yoğun olmasa da önemli gelişmeler var. Motor sporlarında kış arasında olduğumuz için 2025 sezonlarının başlamasını bekliyoruz. Kış sporlarındaysa heyecan elbette sürüyor. 

Dövüş sporlarında bu hafta sonu sezonu açıyoruz. 

UFC

Dünyanın en prestijli karma dövüş sanatları organizasyonu Ultimate Fighting Championship'te yılın ilk kartı geldi. UFC Vegas 101 bu haftasonu, ABD'nin Nevada eyaletinin Las Vegas kentindeki UFC Apex'te düzenlenecek. 

11 Ocak Cumartesi gecesi gerçekleştirilecek etkinlikte alt kart müsabakaları 12'de, ana kart müsabakalarının 03.00'te başlaması bekleniyor. Ana kart mücadeleleri S Sport+'tan izlenebilecek. Ayrıca tüm mücadeleler UFC Fight Pass üyeliğiyle de izlenebiliyor.

Gecenin ana etkinliği kadınlar samansıkletteki Mackenzie Dern-Amanda Ribas maçı. Diğer ana etkinlikse yarı ortasıkletteki Santiago Ponzinibbio-Carlston Harris maçı.

Ana karttaki diğer maçlarsa şöyle:

César Almeida-Abdul Razak Alhassan (Ortasıklet)

Chris Curtis-Roman Kopylov (Ortasıklet)

Christian Rodriguez-Austin Bashi (Tüysıklet)

Punahele Soriano-Uroš Medić (Yarı ortasıklet)

12 Ocak Pazar günü ringe çıkacak dövüşçüler, yılın ilk kartına özel "okulun ilk günü" konseptiyle fotoğraf çektirdi. 

İki kemer maçı birden izleyeceğimiz, heyecanla beklediğimiz UFC 311'e ise çok az kaldı. Gelecek hafta tüm detaylarıyla inceleyeceğimiz kemer mücadelelerinin ilkinde horozsıkletin kralı Merab Dvalishvili, Dağıstan ekolünden Umar Nurmagomedov'a karşı kemerini savunacak. 

Dövüş severlerin dört gözle beklediği maçsa, 2015'ten beri çıktığı 14 maçı da kazanan, hafıfsıkletin şampiyonu Islam Makhachev'le ondan intikam almak isteyen Arman Tsarukyan arasında. Gecenin ana etkinliğinin 19 Ocak sabahı başlaması bekleniyor. 

Formula 1

Motor sporlarının zirvesinde 2025 sezonunun başlamasına iki aydan fazla süre var. Takımları yarışlarda temsil edecek 20 kişilik pilot kadrosu da yakın zamanda belli olmuştu. Ancak dün bir transfer haberi geldi. 

Geçen sezon Logan Sargeant'ın yerine oturduğu Williams koltuğunda 9 yarışta güzel bir performans göstererek 5 puan toplayan Franco Colapinto, Alpine'in yeni test ve yedek pilotu oldu. Arjantinli pilotun Red Bull'da Sergio Perez'in yerini alacağı konuşulmuş fakat o koltuk RB'den Liam Lawson'a gitmişti. 

Alpine'in 2025 sezonundaki ana pilotları Pierre Gasly ve Jack Doohan. Doohan'ın bekleneni verememesi durumunda ikinci pilot Colapinto olabilir. 
 

rgthyu78ı
Doohan, Colapinto'nun nefesini ensesinde hissedecek (AP/Reuters)

Bir başka gelişmedeyse TWG Motorsports ve General Motors, gelecekteki Cadillac Formula 1 takımının motorlarını üretmek için yeni bir şirket kurdu.

TWG, başlangıçta Andretti tarafından kurulan ve 2026'da GM'in Cadillac markası altında F1'e giriş yapacak takımının çoğunluk sahibi. Cadillac, Formula 1'deki ilk iki sezonunda Ferrari'nin sağladığı güç ünitesini kullanacak. Ancak bu ortaklığın 2030'a kadar sürme ihtimali de var.

Formula 1'de şu anda 10 takım ve 4 güç ünitesi sağlayıcısı var. Bunlar Renault, Mercedes, Ferrari ve Honda. 

MotoGP

MotoGP'de sezonu 28 Şubatta Tayland'da açıyoruz. MotoGP tarihindeki ilk Sezon Lansmanı etkinliği de 9 Şubat'ta Tayland'ın başkenti Bangkok'ta düzenlenecek. 

MotoGP gridindeki her sürücü ve takım yepyeni bir hayran etkinliğiyle sezonu şık bir şekilde başlatmak için dünya çapında canlı yayımlanacak bu etkinlikte bir araya gelecek. 

Bu, takımların yeni sezondaki motorlarını tanıttığı bir etkinlik olmayacak çünkü o zamana kadar onları görmüş olacağız. 

Alp disiplini

Alp disiplininde heyecan dolu bir hafta sonu bizi bekliyor. Kadınlar Avusturya'daki St. Anton'da hız yarışlarına çıkarken, erkekler İsveç'te slalom mücadelesi verecek.

dfghtyju

Mücadeleler Eurosport'un kanallarından izlenebiliyor. 



İskoçya'nın Dünya Kupası sevinci deprem yarattı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İskoçya'nın Dünya Kupası sevinci deprem yarattı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

İskoç taraftarlar, Danimarka'ya karşı uzatma dakikalarında atılan iki çarpıcı golün ardından çılgın sevinçleri sırasında mini depreme benzer bir sarsıntıya yol açtı. Bu goller, Steve Clarke'ın takımının Dünya Kupası'na 1998'den bu yana ilk kez katılmasını sağladı.

Britanya Jeoloji Araştırmaları Kurumu (BGS), Kenny McLean'in 98. dakikada orta saha çizgisinden Kasper Schmeichel'ın üzerinden aşırarak attığı ve Hampden Park'ta coşkuya boğan şutun hemen ardından "son derece küçük bir depreme" eşdeğer sismik aktivite kaydetti.

BGS, McLean'in golünün Hampden'a yaklaşık 2 km uzaklıkta yer alan Dalmarnock'taki Glasgow Jeotermal Gözlemevi'ndeki monitörler tarafından kaydedildiğini söyledi.

Yerel saatle 21.48'le 21.50 arasında (McLean'ın cesur şutunun ağlara çarptığı zaman) alınan ölçüm, Richter ölçeğinde -1'le 0 arasında bir değer olarak kaydedildi ve 200 kW'a eşdeğer bir güç üretti. Bu, 25 ila 40 araç aküsünü çalıştırmaya yetecek miktarda bir enerji.

Sözkonusu sevinç, uzatma dakikalarında yaşanan ikinci büyük gürültü patlamasıydı. Kieran Tierney'in 93. dakikadaki muhteşem kıvrımlı vuruşu, İskoçya'ya Dünya Kupası'na otomatik olarak katılma hakkını Danimarkalılardan geri kazandırarak kritik bir 3-2 üstünlük sağladı.

Tierney'in golü ve salı günü çalan maçın bitiş düdüğü de Richter ölçeğinde yer aldı. Maçın bitiş düdüğü, İskoçya'nın 4-2'lik galibiyetle gelecek yaz yapılacak turnuva finallerine katılma hakkını tescilledi.

Stadyum etkinliklerinin sismik aktiviteye yol açması İskoçya'da alışılmadık bir durum değil. Geçen yıl Edinburgh'daki Taylor Swift konserleri de Richter ölçeğinde yer almıştı.

Reuters'tan da yararlanılmıştır

Independent Türkçe


Kum fırtınası, dayanıklılık ve zafer: Dakar Rallisi

2026 Dakar Rallisi, Dünya Ralli-Raid Şampiyonası'nın (W2RC) ilk ayağı olacak (Reuters)
2026 Dakar Rallisi, Dünya Ralli-Raid Şampiyonası'nın (W2RC) ilk ayağı olacak (Reuters)
TT

Kum fırtınası, dayanıklılık ve zafer: Dakar Rallisi

2026 Dakar Rallisi, Dünya Ralli-Raid Şampiyonası'nın (W2RC) ilk ayağı olacak (Reuters)
2026 Dakar Rallisi, Dünya Ralli-Raid Şampiyonası'nın (W2RC) ilk ayağı olacak (Reuters)

Adrenalin'den herkese merhaba, bu hafta gündeme ara verip motor sporlarının en zorlu mücadelelerinden biri olan Dakar Rallisi'ni inceliyoruz.

Dakar Rallisi, motor sporlarının en sert sınavlarından biri. Dakar denince akla ilk gelenler kum tepeleri, hiçliğin ortasındaki uzun etaplar, araçların çölün acımasız koşulları karşısındaki sınavı ve sürücülerin kayalarla, fırtınalarla ve navigasyon hatalarıyla boğuşmasıdır. 

Bu yarışın kökeni 1970'lerin sonuna dayanıyor. Fikrin kaynağıysa, Fransız motosikletçi ve organizatör Thierry Sabine'in kaybolması. Sabine, 1977'de Ténéré Çölü'nde geçirdiği zorlu deneyimi yarış fikrine dönüştürdü ve 1978'de Paris'ten Dakar'a uzanan ilk ralli hayata geçirildi.

İlk organizasyon, klasik pist rallilerinden farklı olarak "ralli-raid" türünün miladı sayılacak bir yapıya sahipti: Uzun mesafeli, çoğunlukla arazide, navigasyonun ve dayanıklılığın belirleyici olduğu etaplar. Yarış ilk düzenlendiğinde motosiklet, otomobil ve kamyon kategorileri birlikte sahnedeydi. Bu birliktelik etkinliğe macera odaklı, amaca yönelik bir ruh kazandırdı ve kısa sürede küresel bir ilgi gördü.

1980'ler ve 1990'lar boyunca Dakar, Afrika kıtasının geniş çöllerinde ve zorlu arazilerinde düzenlendi. Prestiji yükseldikçe riskler de arttı. Yarışın artan popülerliği, markalar ve sponsorlar için cazip bir platform oluşturdu. Mitsubishi, Peugeot, Citroën gibi üreticiler büyük yatırımlar yaparak dayanıklı ralli araçları geliştirdi ve Dakar rallisini ileri düzey mühendislik rekabetine dönüştürdü.

Bu yıllarda yarış, sadece bireysel cesaretin değil, ekip mühendisliğinin, lojistiğin ve stratejinin de sınandığı bir platforma dönüştü. Bununla birlikte Dakar'ın Afrika'da geçirdiği uzun dönemde trajediler de var.

Pek çok yıl boyunca navigasyon hatalarından, kötü hava şartlarından ve mekanik arızalardan kaynaklanan ağır kazalar yaşandı. Organizasyon güvenlik önlemlerini artırsa da doğanın sertliği çoğu zaman önlenemez riskler doğurdu. Thierry Sabine'in kendisi de ralli tarihinin trajik sonlarından birini yaşadı. Dakar'ı bir efsaneye dönüştüren isim, 1986'da bir helikopter kazasında yaşamını yitirdi. 

2000'li yılların başlarına gelindiğinde, Afrika'daki siyasi belirsizlikler ve güvenlik kaygıları organizasyonun geleceğini tartışmaya açtı. 2008'deki iptal ve ardından gelen değerlendirmeler, Dakar yönetimini lokasyon konusunda yeniden düşünmeye zorladı.

2009'dan itibaren ralli rotasını Güney Amerika'ya taşıdı; Arjantin ve Şili'nin çölleri, Bolivya'nın yüksek platoları, Peru'nun kum tepeleri ralliye farklı bir karakter kazandırdı. Güney Amerika dönemi, organizasyona hem görsel zenginlik kattı hem de farklı zorluklar sundu: Yüksek irtifa etapları, değişken iklim koşulları ve yeni jeolojik engeller, yarışçıların hazırlığını ve taktiklerini yeniden şekillendirdi.

Aynı zamanda Güney Amerika seyircisinin coşkusu, ralliyi yerel festivallere benzer bir kitle etkinliğine dönüştürdü; sokaklardan izleyicilerle dolan etaplar yeni hikayeler oluşturdu.

2020 bir diğer kırılma noktası oldu: Dakar, Güney Amerika'daki dönemini tamamlayıp Suudi Arabistan'da yeni bir sayfa açtı.

zxcdf
Dakar Rallisi'ne katılanlar çölün ortasında yaşanan mekanik arızalara da hazırlıklı olmalı (Reuters)

Suudi Arabistan'ın geniş çölleri, kum denizleri ve kayalık vadileri, hem Afrika'nın hem Güney Amerika'nın özelliklerini barındıran bir ortam sunuyor. Organizasyon için lojistik avantajlar, sponsorluk ve altyapı yatırımları bu taşınmanın arkasındaki başlıca gerekçeler.

Suudi Arabistan rotaları, teknisyenlik gerektiren bölümler, uzun kum maratonları ve mümkün olan en zorlayıcı navigasyon etablarıyla şekilleniyor; modern Dakar artık daha fazla teknoloji, daha sıkı güvenlik protokolleri ve aynı zamanda daha sofistike bir etap planlaması anlamına geliyor. Ancak yarışın ruhu değişmedi, zorlu doğa koşullarında insanın ve makinenin dayanıklılığı hâlâ belirleyici.

Dakar Rallisi tarihine bakarken öne çıkan isimler ve markalar da bu yarışın hikayesini oluşturuyor. "Mösyö Dakar" diye anılan Stéphane Peterhansel, motosiklet ve otomobil kategorilerinde uzun yıllara yayılan bir başarı grafiği çizdi ve Dakar'ın en çok zafer kazanan ismi.

Nasser Al-Attiyah, Carlos Sainz, Ari Vatanen, Cyril Despres, Marc Coma gibi sürücüler Dakar'ın farklı dönemlerine damga vurup kendi kategorilerinde efsaneleşti.
 

fvgt
Geçen yıl Dakar Rallisi'ne 136 motosiklet kayıt yaptırmış, yarışı ancak 89'u bitirebilmişti (Reuters)

Marka tarafındaysa Mitsubishi, Peugeot, Volkswagen, Mini ve Toyota gibi üreticiler Dakar'ı bir test alanı, bir imaj sahası ve teknoloji laboratuvarı olarak kullandı; dört çeker sistemlerinin, turbo ­motorların, dayanıklı şasi tasarımlarının ve araziye özgü süspansiyonların gelişimi Dakar sahnesinde hızlandı.

Dakar amatör yarışçılara da kucak açıyor. Profesyonel takımların yanı sıra sivil katılımcılar, macera arayan kişiler ve küçük takımlar her sene start çizgisinde yer alıyor; bu yönüyle Dakar hem elit performansı hem de keşif ruhunu barındırıyor.

Dakar'da yarışçılar kilometrelerce süren etaplarda zamanla yarışıyor. Özel etaplardaki zaman performansı sonuçlara doğrudan etki ederken, transfer etapları pilotları bir sonraki start noktasına taşıyor.

Etaplar navigasyon ve hız arasında bir denge kurmayı zorunlu kılıyor. Yanlış rota seçimi, küçük bir navigasyon hatası günlerce süren yarışta dakikaları değil, saatleri kaybettirebiliyor. Bu nedenle başarılı bir Dakar performansı, sadece hızın değil aynı zamanda stratejinin, mükemmel navigasyonun ve ekip desteğinin ürünü.

Güvenlik ve sağlık önlemleriyse Dakar'ın tartışmasız olarak gelişen yanlarından biri. İlk yıllarda sağlık hizmetleri sınırlıydı; günümüzde organizasyonun medikal ekipleri, hızlı müdahale helikopterleri, sahada yer alan tıbbi istasyonlar ve ileri düzey kurtarma protokolleriyle donatıldı.

Yine de riskler tamamen ortadan kalkmadı. Çöl koşullarında araç arızaları, aşırı sıcak, navigasyon hataları veya kazalar hâlâ ciddi tehlikeler oluşturuyor.

Organizasyon, medikal altyapı ve izleme sistemlerine sürekli yatırım yapıyor; özellikle yarış sırasında uydu iletişimi ve pozisyon izleme gibi teknolojiler, olası acil durumlarda müdahalenin hızını artırıyor.

Dakar'ın kültürel etkisi ve eleştirileri de yarışın hikayesinin önemli bölümlerini oluşturuyor. Yarışın Afrika'dan taşınması, hem ekonomik hem de politik tartışmalara neden olmuştu. Bazı eleştirmenler organizasyonun yerel topluluklarla olan ilişkilerini ve çevresel etkilerini sorguladı.

Suudi Arabistan'a taşınmasıysa bir taraftan organizasyonun küresel ölçekte sürdürülebilir kaynaklara erişimini garanti altına alırken, diğer taraftan yarışın "kimlik" meselesini gündeme taşıdı: Dakar tarihsel olarak Afrika'yla anılan bir markayken artık coğrafi olarak yeni kimliklerle eşleşiyor.

Buna rağmen organizasyon, küresel izleyiciye hitap etmeyi sürdürerek, tarihin farklı dönemlerini birleştiren bir yapıyı korumaya çalışıyor.

zsxcdf
Dakar Rallisi'nin 2026 rotası. 3 Ocak'ta başlayacak mücadele 17 Ocak'ta son bulacak (dakar.com)

Teknolojik evrim de Dakar'ın öyküsünde belirleyici oldu. İlk dönemlerde pilotların navigasyonu harita, pusula ve yol kitabındaki işaretlere dayanıyordu. Zamanla GPS destekli izleme ve telemetri gibi araçlar devreye girdi. Artık belirli GPS kısıtlamalarıyla dengelenmiş sistemler kullanılıyor.

Araç teknolojisindeyse dayanıklılık, yakıt yönetimi, süspansiyon tasarımı ve hafif malzeme kullanımı ön plana çıktı. Üreticiler Dakar'da test edilen çözümleri günlük araç teknolojilerine uyguluyor.

Dakar Rallisi'nin yıllara yayılmış istatistikleri ve rakamları da yarışın büyüklüğünü gösteriyor. Toplam mesafeler genellikle binlerce kilometreyi buluyor ve yarış birden fazla ülke sınırını aşabiliyor. Bu açıdan lojistik, ekip yönetimi ve parça ikmali, ralli başarısının ayrılmaz parçaları.

Yararlanılan kaynaklar: Dakar, Red Bull, X-Raid


Islam Makhachev, Jack Della Maddalena'yı ezip geçerek çifte kemer sahibi oldu

Khabib Nurmagomedov, iki kemerli Islam Makhachev'i taşıyor (AP)
Khabib Nurmagomedov, iki kemerli Islam Makhachev'i taşıyor (AP)
TT

Islam Makhachev, Jack Della Maddalena'yı ezip geçerek çifte kemer sahibi oldu

Khabib Nurmagomedov, iki kemerli Islam Makhachev'i taşıyor (AP)
Khabib Nurmagomedov, iki kemerli Islam Makhachev'i taşıyor (AP)

Islam Makhachev, UFC 322'de Jack Della Maddalena'yı kolayca alt ederek yarı ortasıklet kemerini kaptı ve birden fazla sıklette şampiyon oldu. Bu, efsanevi antrenörü ve çocukluk arkadaşı Khabib Nurmagomedov'un asla başaramadığı bir şeydi.

Makhachev, Avustralyalıyı 5 raunt boyunca neredeyse izlenmesi zor bir mücadelede ezip geçti. 34 yaşındaki Makhachev'in Della Maddalena'nın sağ baldırını sistematik olarak hedef alması, unvanını savunan rakibini şampiyonluk rauntlarında gözle görülür bir acı içinde bıraktı.

Della Maddalena, 5 raunt boyunca yerden kalkamadı ve skor kartlarının toplamı  50-45 Makhachev'in lehineydi.

Makhachev, hafif sıklet kategorisini fethettikten sonra 77 kiloya yükselmişti ve bu yıl Belal Muhammed'i tahtından indirdikten sonra ilk kez unvanını savunan 29 yaşındaki Della Maddalena'nın, bu sıklette ilk kez maça çıkan dişli Dağıstanlıyı zorlaması bekleniyordu.

Elit mücadele yeteneği, nakavt gücü ve siyah kuşak BJJ becerisiyle birleşince, en azından kağıt üzerinde Makhachev'i alt etmek için gereken tüm araçlara sahip olduğu anlamına geliyordu. Ancak pratikte, Makhachev'in adeta yenilmez görünen üstünlüğüne karşı çok az tehdit oluşturduğu görüldü. Makhachev, 25 dakikalık dövüşte 18 dakikalık kontrol süresiyle şampiyonun canını çıkardı.

Makhachev, birden fazla sıklette UFC şampiyonluğu kazanan 11. dövüşçü oldu ve üst üste 16 galibiyetle Anderson Silva'nın rekorunu egale etti.

Madison Square Garden'daki yan ana maçta Zhang Weili, bir sıklet yükselerek Makhachev’in izinden giderek bir sıklet yükseldi ama tam tersine, unvanını koruyan şampiyon tarafından domine edildi. Sineksıklet kraliçesi Valentina Shevchenko, eski saman sıklet şampiyonuna karşı oybirliğiyle kazandı.

Zhang, tüm dövüş boyunca ikinci en iyi performansı gösterdi; ayakta hasar vermek için mesafeyi kapatmakta zorlandı ve Shevcheno'nun gücünün üstesinden gelemeyerek her rauntta dövüşün sonucunu belirleyen yere almalara karşı koyamadı.

Gecenin başka bir dövüşünde Britanyalı eski yarı ortasıklet şampiyonu Leon Edwards, Carlos Prates'e karşı ağır bir nakavt yenilgisi aldı; bu, üst üste üçüncü yenilgisiydi ve UFC'de ilk kez nakavt edildi.

Martta UFC Londra'da Edwards'ı yenen, yarı ortasıkletin kemer peşinde koşan bir diğer ismi Sean Brady için de işler daha iyi değildi. Kariyerinin en büyük galibiyetinin üzerine koyamayan Amerikalı dövüşçü, 25 yaşındaki yenilgisiz Michael Morales tarafından nakavt edildi.

Hem Morales hem de Prates, Ian Garry, Shavkat Rakhmonov ve Belal Muhammad gibi isimlerin de Makhachev'in ilk rakibi olmak için yarıştığı, yarı ortasıkletin kalabalık şampiyonluk mücadelesi tablosuna girdi.

Benoit Saint Denis, deneyimli Beneil Dariush'u 16 saniyede durdurarak UFC tarihindeki en hızlı 6. nakavtı kaydederken, Bo Nickal, Rodolfo Vieira'yı kafasına sert bir tekmeyle nakavt ederek yeniden kazandı.

Independent Türkçe