UFC'de dev maç: Alex Pereira-Magomed Ankalaev

Alex Pereira 37, Magomed Ankalaev 32 yaşında (UFC)
Alex Pereira 37, Magomed Ankalaev 32 yaşında (UFC)
TT

UFC'de dev maç: Alex Pereira-Magomed Ankalaev

Alex Pereira 37, Magomed Ankalaev 32 yaşında (UFC)
Alex Pereira 37, Magomed Ankalaev 32 yaşında (UFC)

Bekleyiş sona erdi. Hafif ağırsıklet şampiyonu Alex Pereira, pazar sabahı Las Vegas'taki T-Mobile Arena'da düzenlenecek UFC 313'te Magomed Ankalaev'e karşı kemerini savunacak. Bu, karma dövüş sanatlarının (MMA) en iyilerinden ikisi arasında merakla beklenen ve mutlaka görülmesi gereken bir maç.

Eski ortasıklet şampiyonu Pereira (12-2-0), 93 kiloya çıktıktan sonra Kasım 2023'te UFC 295'te ikinci rauntta teknik nakavtla yendiği Jiří Procházka'dan hafif ağırsıklet kemerini almıştı. Pereira daha sonra UFC 303'te Procházka'yı 7 ay içinde ikinci kez nakavt ederek unvanını korumuştu. 37 yaşındaki Brezilyalı, nisanda Jamahal Hill'i ve ekimde Khalil Rountree Jr.'ı alt ederek 2024'te kemerini iki kere daha savunmuştu. Pereira şimdi gözünü Ankalaev'e dikti.

Ankalaev (20-1-1), Pereira'nın kemer saltanatına son verebilecek rakip olarak görülüyor. Bu müsabakaya üst üste iki galibiyetle gelen 32 yaşındaki Rus dövüşçü, seriyi üç maça çıkarıp Pereira'yı tahtından indirebilecek güreş becerilerine sahip. 

Pereira, MMA'in en büyük sahnesine GLORY organizasyonunda iki sıklette dünya şampiyonluğu elde ederek, kickboks dünyasını fethetmiş halde geldi. Ve Brezilya'da Jungle Fight organizasyonunda çıktığı üç maçın ardından LFA 95'te göz alıcı bir performans sergileyen Pereira, 2021'de UFC'ye katıldı. O günden itibaren sporun zirvesine hızla yükselen Brezilyalı yoluna tam gaz devam ediyor.

Sadece üç galibiyetten sonra UFC 281'de Israel Adesanya'nın karşısına çıktı. Kickboks günlerinden eski rakibi "Son Stil Bükücü"yü 5. rauntta nakavt ederek sadece 8. profesyonel MMA maçında tartışmasız UFC ortasıklet şampiyonu oldu.

Adesanya 5 ay sonraki rövanşta Pereira'dan intikamını aldıktan sonra Brezilyalı dövüşçü hafif ağırsıklete yükseldi. O zamandan beri 93 kiloluk sıkletteki herkesi tek başına yıkıp geçiyor.

Poatan (Taş Eller), son maçında Khalil Rountree Jr.'ı nakavt etti

Tüm bunlar UFC'deki ilk müsabakasına Kasım 2021'de çıkan 37 yaşındaki sporcu için epey kısa bir zaman diliminde gerçekleşti. 5 yıldan kısa sürede, iki sıklette UFC şampiyonluğu elde etti, 6 unvan dövüşüne çıktı. İkisi efsanevi spor salonu Madison Square Garden'da olmak üzere 6 UFC izlenme başına ödeme etkinliğinin ve UFC tarihinin en büyük etkinliği olan UFC 300'ün başrolünde yer aldı.

Pereira, kendisine sunulan her fırsatı değerlendirme isteğinin sporun zirvesine yükselmesinde çok etkili olduğunu söyledi.

UFC.com'a, "Dürüst olmak gerekirse tüm bunları beklemiyordum ancak her zaman hazır olmanız ve fırsatlarınızı değerlendirmeniz gerektiğini söyledim ve ben de tam olarak bunu yaptım" diye konuştu.

Ben sadece çok odaklanmış bir adamım ve çok olgunlaştığımı hissediyorum. Çok fazla gelişme kaydettim ve şükürler olsun ki geçen yılki gibi harika bir yıl geçirebildim.

Muhteşem dövüş stili ve ezici nakavtları Pereira'nın yükselişini hızlandırırken, spordaki en ilgi çekici kişiliklerden biri kılan soğukkanlı dış görünüşü de onu hayranların favorisi haline getirdi.

Kariyeri ilerledikçe bu kişiliğinin daha fazla ortaya çıkmasına izin verdi ve 2025'teki ilk maçına çıkarken, kesinlikle UFC'nin en büyük yıldızlarından biri.

Taraftarlardan gördüğüm tüm bu sevgi için çok minnettarım. Gittiğim her yerde çok hoş karşılandığımı hissediyorum ve gittiğim her yerde herkes bana gerçekten çok iyi davranmak istiyor.  Ama bu sporun en üst seviyesi. Pek çok insan bu konuma gelmeye çalışıyor, bu yüzden gerçekten minnettarım.

Onun yerini almaya çalışan son kişi, bu hafta sonu UFC 313'ün ana etkinliğinde karşılaşacağı Magomed Ankalaev.

İlk UFC kemerini kazanma fırsatının üzerinden iki yıldan fazla süre geçtikten sonra Magomed Ankalaev, hafif ağırsıklet unvanı için bir kez daha mücadele etmek üzere dönüyor. Ve bu kez işi bitirdiğinden emin olmak istiyor.

4 yılda art arda 9 galibiyet alan Ankalaev, Aralık 2022'deki UFC 282'de boşta olan hafif ağırsıklet unvanını kazanmak için ringe çıkmıştı.

Eski şampiyon Jan Blachowicz'le yaptığı unvan maçının onun zafer anı olması gerekiyordu. Maç bittiğinde Ankalaev, üç yan hakemin onayını kazanmak için yeterince şey yaptığından emindi.

Ancak 5 zorlu raundun ardından maç berabere sonuçlandı ve kemer boşta kaldı. Bu, maçtan sonra puanlarını internette paylaşan medya mensuplarının çoğu dahil pek çok izleyicinin katılmadığı bir sonuçtu. Birçoklarına göre şampiyonluk Ankalaev'den çalınmıştı ve Dağıstanlı dövüşçü oktagondan kafası karışmış, kızgın ve duygusal bir şekilde ayrıldı.

O ana dönüp baktığında Ankalaev, o geceyi ve onunla bağlantılı tüm acıları geçmişte bıraktığını, tüm enerjisini bu hafta sonu elde edeceği unvan şansına yönlendirmeye hazır olduğunu söyledi.

UFC'ye, "Zamanda geriye gidemeyiz. Olanları geri alamayız" diye konuştu.

Ama şimdi yeni bir fırsatımız var. Yeni bir rakibimiz, yeni bir şampiyonumuz var ve ben buna hazırım.

Blachowicz maçından aldığı o üzücü beraberlik onu salondan ayrılırken gözyaşları içinde bırakmış olabilir ancak bu deneyim onun daha sert, daha kendinden emin ve daha tehlikeli bir dövüşçüye dönüşmesini sağladı. 

Kendime olan güvenim sayesinde yüzde 100 farklı olduğumu düşünüyorum. Kendime çok daha fazla güveniyorum. Daha önce dövüşlerden önce yaşadığım türden titremelerim yok. Kendime çok güveniyorum. Bunu kelimelerle nasıl ifade edeceğimi bile bilmiyorum. Sadece yapabileceğimi biliyorum. Kendime inanıyorum. Hâlâ bu sporun içindeyken tek bir hedefimiz olabilir, o da dağın zirvesi. Dağın zirvesine ulaşmış değiliz ama orayı hedefliyoruz. Oraya ulaşmak istiyoruz. Elimizde bir fırsat var ve o zirveye ulaşmak için elimizden geleni yapabiliriz.

Pazar sabahı Ankalaev, hafif ağırsıklet şampiyonu ve pound-for-pound (sıkletlere bakılmaksızın yapılan karşılaştırma) yıldızı Alex Pereira'yla karşılaştığında bir kez daha UFC kemeri için mücadele etme şansını yakalayacak.

Las Vegas'taki etkinliğin yan ana maçıysa Justin Gaethje (25-5-0) ve Rafael Fiziev (12-3-0) arasında. 

Hafifsıklet mücadelesinde Gaethje'nin rakibi aslında Dan Hooker olacaktı fakat dövüşe iki haftadan az süre kala yaşadığı el sakatlığı maçtan çekilmesine sebep oldu. 

Maça çok kısa süre kala gönüllü olan Fiziev, Gaethje'yle daha önce Mart 2023'te dövüşmüş ve ayrık kararla yenilmişti. 

O maçtan sonra Gaethje 1 galibiyet ve 1 mağlubiyet aldı. Temmuz 2023'te BMF unvanını kazanmak için Dustin Poirier'i nakavt etti ve nisandaki UFC 300'de Max Holloway'e kaybetti.

Gaethje'ye yenildiğinden beri Fiziev (12-3) sadece bir kez müsabakaya çıktı. Gamrot'la 2023'te yaptığı müsabakayı ikinci rauntta dizinden sakatlanarak erken sonlandıran Fiziev, o mağlubiyetten bu yana iyileşme sürecinde.

Gaethje, UFC'nin hafifsıklet sıralamasında 3 numarada, Fiziev ise 11 numarada yer alıyor.

UFC 313, Pazar sabahı 06.00'dan itibaren S Sport+'tan izlenebilecek. Pereira-Ankalaev maçının 08.00'de başlaması bekleniyor. 

Las Vegas'taki etkinliğin ana kartındaki diğer maçlarsa şöyle: 

Jalin Turner - Ignacio Bahamondes (hafifsıklet)

Amanda Lemos - Iasmin Lucindo (kadınlar samansıklet)

King Green - Mauricio Ruffy (hafifsıklet)

Yararlanılan kaynaklar: ESPN, UFC



Cristiano Ronaldo'dan emeklilik açıklaması

Al Nassr oyuncusu Cristiano Ronaldo, Al Okhdood'a karşı oynadıkları maçta (Reuters)
Al Nassr oyuncusu Cristiano Ronaldo, Al Okhdood'a karşı oynadıkları maçta (Reuters)
TT

Cristiano Ronaldo'dan emeklilik açıklaması

Al Nassr oyuncusu Cristiano Ronaldo, Al Okhdood'a karşı oynadıkları maçta (Reuters)
Al Nassr oyuncusu Cristiano Ronaldo, Al Okhdood'a karşı oynadıkları maçta (Reuters)

Portekiz milli takımı kaptanı Cristiano Ronaldo, Al-Nassr formasıyla iki gol attıktan sonra kariyerinde bin gole ulaşana kadar emekli olmama sözü verdi.

40 yaşındaki oyuncu, cumartesi günü Al Akhdoud'a karşı 3-0'lık galibiyette rol oynadı. Takımı Suudi Arabistan Pro Ligi'ndeki liderliğini korurken kendisi de kulüp ve milli takım kariyerindeki toplam gol sayısını 956'ya çıkardı.

2022'de Al-Nassr'a katılan ve mevcut sözleşmesi 2027'de, 42 yaşında sona erecek olan Ronaldo, bu ikonik kilometre taşına ulaşma motivasyonunun yüksek olduğunu belirtti.

Dubai'deki Globe Soccer Ödülleri'nde Ortadoğu'nun En İyi Oyuncusu seçildikten sonra Ronaldo, "Oynamaya devam etmek zor ama motiveyim" dedi.

Tutkum yüksek ve devam etmek istiyorum. Ortadoğu'da veya Avrupa'da, nerede oynadığımın önemi yok. Futbol oynamaktan her zaman zevk alıyorum ve devam etmek istiyorum. Hedefimin ne olduğunu biliyorsunuz. Kupalar kazanmak ve hepinizin bildiği o sayıya [bin gol] ulaşmak istiyorum. Sakatlık olmazsa bu sayıya kesinlikle ulaşacağım.

Ronaldo'nun kariyerinde bin gole ulaşma ısrarı, Piers Morgan'a verdiği röportajda futbolu "yakında" bırakacağını iddia etmesiyle çelişiyor.

Eski Manchester United ve Real Madrid süperstarı şunları söylemişti:

Hazırlıklı olacağımı düşünüyorum. Elbette zor olacak. Muhtemelen ağlayacağım.

Al-Nassr, 4 puan farkla lider durumda. Bu sezon 14 maçta 13 gol atan Ronaldo, Krallık'taki kariyerinde ilk lig şampiyonluğunu hedefliyor.

Kulüpte toplamda 125 maçta 112 gol atan Ronaldo, kupa koleksiyonuna sadece 2023'te Arap Kulüpler Şampiyonlar Kupası'nı ekledi.

Bin gol barajı, Ronaldo'nun Portekiz (143) ve Real Madrid'de (450) kırdığı gol rekorları da dahil birçok etkileyici rekoruna eklenecek. Ayrıca, 4 farklı kulüp için 100'den fazla gol atan tek oyuncu: Manchester United, Real Madrid, Juventus ve Al-Nassr.

Geçen ay Portekiz milli takımında uluslararası geleceğini doğrulamasıyla 2026 Dünya Kupası, Ronaldo'nun son uluslararası turnuvası olacak.

Independent Türkçe


Kanatsız uçuş: Kayakla atlama hakkında her şey

Kayakla atlamada sporcular saatte 100 kilometre hızı aşabiliyor (Reuters)
Kayakla atlamada sporcular saatte 100 kilometre hızı aşabiliyor (Reuters)
TT

Kanatsız uçuş: Kayakla atlama hakkında her şey

Kayakla atlamada sporcular saatte 100 kilometre hızı aşabiliyor (Reuters)
Kayakla atlamada sporcular saatte 100 kilometre hızı aşabiliyor (Reuters)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta motor sporları ve dövüş etkinliklerinden değil, adrenalinin doruk noktasına ulaştığı bir başka spor dalı olan kayakla atlamadan bahsedeceğiz. 

Kayakla atlama, kış sporları içinde hem tarihi hem de görsel etkisiyle en çarpıcı dallardan biri. Bir sporcunun onlarca metre yükseklikten kendini boşluğa bırakıp rüzgarla mücadele ederek süzülmesi, bu branşı yalnızca bir yarış değil, aynı zamanda bir cesaret gösterisine dönüştürüyor.

  
Kayakla Atlama Dünya Kupası da bu sporun geldiği noktayı görmek için en doğru adreslerden biri. Ancak bu noktaya gelene kadar kayakla atlama uzun bir yolculuktan geçti.

Kayakla atlamanın kökleri 19. yüzyıl Norveç'ine uzanıyor. İlk dönemlerde bu spor, bugünkü anlamda bir yarıştan çok, kimin daha uzağa atlayabildiğini görmek için yapılan yerel denemelerden ibaretti.

Ahşap kayaklar, basit rampalar ve neredeyse hiçbir güvenlik önlemi olmadan yapılan atlayışlar, sporun ne kadar riskli başladığını açıkça gösteriyor. Zamanla bu denemeler organize yarışlara dönüştü ve kayakla atlama, İskandinav ülkelerinin sınırlarını aşarak Avrupa'nın geri kalanına yayıldı.

Bu gelişimin en önemli dönüm noktalarından biri, 1925'te düzenlenen ilk Kayakla Atlama Dünya Kupası oldu. O dönemde yalnızca erkek sporcuların katıldığı bu organizasyon, kayakla atlamayı uluslararası bir spor haline getirdi.

İlk şampiyonalarda atlayış mesafeleri bugüne kıyasla oldukça kısa olsa da sporcuların cesareti ve rekabet duygusu bugünküyle yarışır düzeydeydi. Dünya Kupası, yıllar içinde hem sporcular hem de organizatörler için bir referans noktası haline geldi.

Erkekler Kayakla Atlama Dünya Kupası tarihine bakıldığında, bazı ülkelerin bu spora damga vurduğu hemen fark ediliyor. Norveç, Finlandiya, Avusturya ve Almanya, uzun yıllar boyunca hem teknik hem de sportif açıdan öne çıktı.

Özellikle Finlandiyalı Matti Nykanen, kayakla atlama dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri oldu. Nykanen'in Dünya Kupaları ve Olimpiyatlar boyunca sergilediği performans, bu sporun küresel popülaritesini ciddi şekilde artırdı. Onun ardından gelen nesiller, kayakla atlamanın sınırlarını biraz daha ileri taşımaya başladı.

Zaman içinde pistler büyüdü, tepe boyutları arttı ve sporcular daha uzun mesafelere ulaşmaya başladı. Bununla birlikte ekipman teknolojisi de ciddi bir değişim geçirdi.

Eski dönemlerde ağır ve kontrolü zor kayaklar kullanılırken, günümüzde daha hafif ve aerodinamik malzemeler öne çıkıyor.

Sporcuların giydiği tulumlar bile rüzgarla etkileşim göz önünde bulundurularak tasarlanıyor. Bu gelişmeler, performansı artırırken aynı zamanda kuralların da sıkılaşmasına neden oldu.

Kayakla atlamada kadınların Dünya Kupası sahnesine çıkması ise çok daha geç bir tarihte gerçekleşti.

Kadınlar, ilk kez 2009'da Kayakla Atlama Dünya Kupası'nda resmi olarak yarışma fırsatı buldu. Bu geç başlangıç, sporda uzun süre tartışma konusu oldu.

Ancak kadın kayakla atlamanın kısa sürede gösterdiği gelişim, bu tartışmaları büyük ölçüde geride bıraktı. Japonya, Almanya, Avusturya ve Norveçli sporcular, kadınlar kategorisinde üst düzey rekabetin oluşmasında başrol oynadı.

Kadın kayakla atlamanın simge isimlerinden biri olan Sara Takanashi, bu alandaki dönüşümün en net örneklerinden biri.

Dünya Kupası yarışlarında kırdığı rekorlar ve performansları, kadın sporcuların teknik ve fiziksel olarak bu branşta ne kadar ileri gidebileceğini gösterdi. Kadınlar yarışlarının şampiyona programına eklenmesi, yalnızca bir sportif gelişme değil, aynı zamanda kayakla atlamanın geleceği açısından da önemli bir adım oldu.

Kayakla Atlama Dünya Kupası, hem erkekler hem de kadınlar için benzer bir yarış yapısıyla ilerliyor. Normal tepe ve büyük tepe yarışları, sporcuların farklı koşullara ne kadar hızlı uyum sağlayabildiğini ortaya koyuyor.

Takım yarışlarıysa bireysel yeteneklerin yanı sıra ülkelerin sistemli çalışmasının da ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Rüzgarın yönü, hızındaki küçük değişimler ve pistin durumu, yarışın kaderini saniyeler içinde değiştirebiliyor.

Bu yüzden kayakla atlama, yalnızca fiziksel güçle açıklanabilecek bir spor değil. Sporcular, atlayış sırasında vücut pozisyonlarını milimetrik hesaplarla ayarlamak zorunda kalıyor.

En ufak bir hata, metrelerce mesafe kaybı anlamına gelebiliyor. Dünya Kupası da tam olarak bu noktada devreye giriyor ve en istikrarlı, en soğukkanlı sporcuları öne çıkarıyor.

Kayakla atlamanın bugünkü haline ulaşmasında organizasyonların ve uluslararası federasyonların da payı büyük.

Güvenlik önlemleri yıllar içinde ciddi şekilde artırıldı. Pist tasarımları, sporcuların iniş sırasında daha kontrollü bir şekilde yere basmasını sağlayacak biçimde geliştirildi.

Aynı zamanda ekipman kontrolleri sıkılaştırıldı ve herkes için eşit koşullar yaratılmaya çalışıldı. Bu sayede spor, geçmişe kıyasla çok daha güvenli bir yapıya kavuştu.

Kayakla atlama dışarıdan bakıldığında kısa bir koşu, bir sıçrayış ve ardından süzülmeden ibaret gibi görünebilir. Oysa işin teknik tarafı, atlayışın her saniyesine yayılan karmaşık bir denge ve kontrol sürecine dayanıyor. Bir sporcunun havadayken ne kadar ileri gideceğini belirleyen şey yalnızca gücü değil; hız, vücut pozisyonu, kayak açısı ve rüzgarla kurduğu ilişki oluyor.

Her şey pistin başında, iniş rampasına girmeden önce başlıyor. Sporcu, mümkün olan en dengeli ve ritmik kaymayla maksimum hıza ulaşmaya çalışıyor. Bu noktada amaç, hızlanırken vücudu gereksiz yere hareket ettirmemek. En ufak bir dengesizlik, rampa sonunda yapılacak sıçramayı doğrudan etkiliyor.

Sporcular, rampaya yaklaşırken dizlerini hafif kırık tutuyor ve gövdeyi öne doğru sabit bir açıyla konumlandırıyor. Bu duruş, sıçrama anında gücün doğrudan kayaklara aktarılmasını sağlıyor.

Sıçrama, yani "take-off" anı, uçuşun kaderini belirleyen en kritik nokta. Sporcu, rampanın ucunda kayakları pistten ayırırken ne çok erken ne de geç davranabiliyor.

Erken sıçrama, hız kaybına yol açarken; geç sıçrama, açıyı bozarak havalanmayı zorlaştırıyor. Bu nedenle sporcular, rampanın ucundaki milimetrik noktayı defalarca antrenman yaparak ezberliyor. Bacaklardan gelen itiş, gövde ve kalça pozisyonuyla birleştiğinde sporcu havaya düzgün bir şekilde yükseliyor.

Havalanma sonrası başlayan uçuş evresi, kayakla atlamanın görsel açıdan en tatmin edici ama aynı zamanda en teknik bölümü. Günümüzde neredeyse tüm sporcular "V stili" adı verilen tekniği kullanıyor.

Bu teknikte kayaklar önde açılarak V harfi şeklini alıyor. Kayakların bu şekilde açılması, havayla temas yüzeyini artırıyor ve sporcuya daha fazla kaldırma kuvveti sağlıyor.

Ancak V stilinin etkili olabilmesi için kayakların açısı, sporcunun vücut pozisyonuyla uyum içinde olmalı. Aksi halde bu avantaj hızla dezavantaja dönüşebiliyor.

Uçuş sırasında gövde neredeyse kayaklarla paralel hale geliyor. Sporcu, göğsünü kayaklara yaklaştırarak havayı "yakalamaya" çalışıyor. Kollar genellikle vücuda yakın tutuluyor, çünkü açılan kollar hava direncini artırarak dengeyi bozabiliyor.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Viessmann FIS Ski Jumping World Cup (@fisskijumping)'in paylaştığı bir gönderi

Başın pozisyonu da büyük önem taşıyor. Sporcu genellikle bakışlarını ileriye sabitliyor ve boynu mümkün olduğunca sabit tutuyor. Bu duruş, hem aerodinamik yapıyı koruyor hem de havadayken ani hareketlerin önüne geçiyor.

Rüzgar, uçuş kontrolünde en büyük dış etkenlerden biri. Karşıdan gelen hafif bir rüzgar, sporcunun daha uzun süre havada kalmasına yardımcı oluyor. Yandan esen rüzgarlarsa dengeyi ciddi şekilde zorlayabiliyor.

Bu nedenle sporcular, havadayken küçük vücut hareketleriyle dengeyi sürekli ayarlıyor. Dizlerin ve ayak bileklerinin çok küçük hareketleri, kayakların açısını ve yönünü kontrol etmeye yardımcı oluyor. Bu ayarlamalar dışarıdan fark edilmese de uçuşun birkaç metre daha uzamasını sağlayabiliyor.

İnişe yaklaşırken uçuş tekniği yeniden değişiyor. Sporcu, yavaş yavaş V stilini daraltıyor ve kayakları birbirine yaklaştırıyor. Amaç, yere en stabil şekilde temas etmek. İniş sırasında ağırlık genellikle öne veriliyor ve dizler darbe emici bir görev üstleniyor. Denge kaybı yaşanmaması için gövde hafif öne eğik tutuluyor. Hakemler, inişin temizliğine ve sporcunun dengesini koruyup korumadığına özellikle dikkat ediyor.

Kayakla atlamada kullanılan ekipman da uçuş kontrolünün önemli bir parçası. Kayakların uzunluğu, sporcunun boyu ve kilosuna göre belirleniyor. Çok uzun kayaklar daha fazla kaldırma sağlarken, kontrolü zorlaştırabiliyor. Tulumlarsa rüzgarı belirli bir şekilde yönlendirecek biçimde tasarlanıyor ancak kurallar bu konuda son derece katı. Tulumun vücuda tam oturması gerekiyor; fazla bol kıyafetler avantaj sağladığı için kabul edilmiyor.

Tüm bu teknik detaylar, kayakla atlamayı reflekslerden çok bilgi ve tekrar üzerine kurulu bir spor haline getiriyor. Uçuş sırasında yapılan her küçük ayar, yıllar süren antrenmanların ve sayısız denemenin sonucu. Dünya Kupası gibi üst düzey organizasyonlarda fark yaratan da tam olarak bu oluyor: Havadayken sakin kalabilen, vücudunu rüzgarla uyum içinde yönlendirebilen ve inişi temiz yapabilen sporcular, birkaç metrelik farklarla zirveye çıkıyor.

Kayakla atlamada uçuş, boşluğa bırakılan bir an değil, başından sonuna kadar kontrol edilen, hesaplanan ve hissedilen bir süreç. Sporcu pistten ayrıldığı anda işi bitmiyor, asıl mücadele tam da o anda başlıyor.

Kış sporları Eurosport kanallarından takip edilebiliyor.

Kaynaklar: Red Bull, TKF, FIS


Basketbolu bırakan NBA yıldızı, balıkçı oldu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Basketbolu bırakan NBA yıldızı, balıkçı oldu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

NBA yıldızı Ben Simmons, üst düzey basketbola olası dönüşünü erteleyip profesyonel balıkçılık kariyerine yönelmeyi tercih etti.

Sport Fishing Championship'te (SFC) takım satın alan 29 yaşındaki oyuncu, South Florida Sails'ı yönetecek.

2021'de kurulan SFC'de 16 elit balıkçılık kulübü, profesyonel açık deniz tuzlu su balıkçılığı yapıyor.

Üç kez NBA All-Star'a (2019–2021) seçilen Simmons, ligdeki son maçını 13 Nisan'da LA Clippers formasıyla Golden State Warriors'a karşı oynamış ve Kaliforniya'daki kısa süreli macerasını yılda 1,1 milyon dolarlık minimum sözleşmeyle tamamlamıştı.

NBA'de 9 yıl geçiren Simmons, bu sürede 203 milyon dolar kazandı. 2016'da draft edilen oyuncu, yıldızını Sixers'ta parlatmıştı.

2022'de Nets'e geçtikten sonra, 2024'te yıl Clippers'a katılmıştı.

Simmons, bu sezon geri dönüşüyle ​​ilgili sorulan soruya "Sadece orada bulunmak için yer doldurmanın anlamı olduğunu düşünmüyorum" dedi.

Bunun biraz bencilce olduğunu düşünüyorum... Ama rekabet edebilmek için en yetenekli halime ve fiziksel zirveme ulaşmak istiyorum. Aksi takdirde bana hiçbir faydası olmaz. Belki bu yılın ortasını, hatta belki de gelecek sezonu düşünüyorum.

Balıkçılık sporuna yönelik tutkusunu sosyal medyada sergileyen Simmons, bunun "sıkıcı ve zorlu" olabileceğini kabul etse de sonuçta "çok eğlenceli" olduğunu vurguladı.

Simmons, Andscape'e, "Çok niş bir spor" diye konuştu.

Ve bilmeyince bilinmiyor. Ama bir kez deneyimlenince ve oraya gidip neyle ilgili olduğu görülünce, sporun doğasına hayran kalınıyor. Ve bu, balıkçılık sporunda her zaman ilgimi çeken bir şey. Teknik. Ve bunun içinde insanların anlamadığı çok şey var. Milyon dolarlık gemilerde balık tutan bu adamlar günlerce denizde kalıyor. Yani yorucu ve zorlu ama çok eğlenceli. Bu, deneyimlenmesi, içine girilmesi ve neyle ilgili olduğunun görülmesi gereken dünyalardan biri.

Independent Türkçe