MotoGP İtalya GP: Marquez kardeşlerin şampiyonluk yarışı tam gaz devam ediyorhttps://turkish.aawsat.com/spor/5156621-motogp-i%CC%87talya-gp-marquez-karde%C5%9Flerin-%C5%9Fampiyonluk-yar%C4%B1%C5%9F%C4%B1-tam-gaz-devam-ediyor
MotoGP İtalya GP: Marquez kardeşlerin şampiyonluk yarışı tam gaz devam ediyor
MotoGP'de sezonun 9. ayağından sonra bir aylık ara verilecek (MotoGP)
MotoGP Dünya Şampiyonası bu hafta sonu, takvimin en ikonik pistlerinden biri olan Autodromo Internazionale del Mugello'da. İtalya'nın Toskana bölgesinde yer alan, hızlı virajlara, sert frenleme noktalarına ve hız rekorları için ideal 1,14 kilometrelik düzlüğe sahip bu efsanevi 5,245 km'lik pist, hem sürücüler hem de mühendisler için gerçek bir test niteliğinde.
1991'den bu yana (2020 hariç) neredeyse kesintisiz olarak takvimde yer alan Mugello, MotoGP tarihine derin bir şekilde kök salmış durumda. Özellikle bu klasmanda 7 şampiyonluğa sahip efsane Valentino Rossi'yle özdeşleşti. Rossi, artık MotoGP'de olmasa da ona ait VR46 takımı burada yarışmayı sürdürüyor.
MotoGP İtalya Grand Prix'sinde pistte 6 İtalyan sürücü olacak (MotoGP)
Son zamanlarda bu pistte bir başka İtalyan parlıyor: Üç kez dünya şampiyonu olan ve son üç yılda Mugello'da düzenlenen sprintler de dahil tüm MotoGP yarışlarını kazanan Pecco Bagnaia.
Ancak bu yıl dikkatler, Aragon'daki çifte zaferiyle 2025 sezonundaki etkileyici performansını sürdüren Marc Marquez'in üzerinde. Marquez, Mugello'ya genel klasmanda kardeşi Alex'in 32 puan önünde, birinci sırada geliyor. Bu pistteki etkileyici karnesine rağmen Pecco Bagnaia, şampiyonluk hayallerini sürdürmek istiyorsa 93 puanlık ciddi bir farkı kapatmak zorunda.
MotoGP İspanya GP'den sonra oluşan pilotlar sıralaması (MotoGP)
2015'ten beri bir yarıştaki tüm seansları lider bitiren ilk pilot olan Marquez, Mugello'daki basın toplantısında şöyle konuştu:
Aragon'dan buraya kesinlikle çok iyi bir formda geldik ve aynı seviyeyi korumaya çalışacağız. Ancak takım arkadaşım Pecco'nın çok sayıda zafer kazandığı, Ducati'nin ev sahibi olduğu bir pistteyiz.
Marquez, yarıştan beklentilerini de paylaştı:
Pecco'nun yanı sıra Alex'in de çok güçlü performans göstermesini bekliyorum çünkü normalde bu pistte çok hızlı. Bakalım onlara ayak uydurabilecek miyim, bunu başarabilirsem bizim için çok iyi olacak. Aragon'da yaptığım gibi onlara saldırıp maksimum puanı almayı hedefliyorum.
8 şampiyonluğu bulunan lider Marc Marquez, Toprak Razgatlıoğlu'nun gelecek sene MotoGP'de yarışacak olması hakkında da konuştu:
Elbette Toprak gibi bir şampiyonu burada görmek çok güzel olacak. Superbike’ta ön tekerleğe dayalı agresif bir sürüş tarzı var ve epey güçlü görünüyor. Bu farklı sürüş stilini MotoGP’de izlemek ilginç olacak. Ayrıca piste yeni bir milletten bir sürücünün katılması da şampiyona açısından olumlu.
Marquez’in takım arkadaşı Pecco Bagnaia da Toprak’ın geçiş zamanlamasının doğru olduğunu düşünüyor ancak MotoGP'ye alışmanın kolay olmayacağı görüşünde:
Bence kariyerinde MotoGP’ye geçmek için en doğru zamanda. Ancak MotoGP’de her şey Superbike’tan farklı; lastikler, motosikletlerin sertliği… İlk sezon alışma süreci olacak. Eğer frenleme ve sürüş stilini MotoGP’ye uyarlayabilirse, rekabetçi olacaktır.
Toprak'ın MotoGP'ye katılması hakkında konuşan bir başka isimse geçen hafta MotoGP klasmanlarında zafer kazanmayı başaran ilk Türk olarak tarihe geçen Deniz Öncü.
Deniz Öncü, Aragon’daki büyük zaferinin ardından Toprak’la ilgili bir soruya şu yanıtı verdi:
Toprak’ı çok destekliyorum. Aynı padokta olsak çok güzel olurdu, çünkü hep yalnızdım.
S Sport'tan izlenebilecek MotoGP İtalya yarışında program şöyle:
Antrenman seansı: 20 Haziran 16.00
İkinci antrenman seansı: 21 Haziran 11.10
Birinci sıralama turları: 21 Haziran 11.50
İkinci sıralama turları 21 Haziran 12.15
Sprint yarışı: 21 Haziran 16.00
Isınma turları: 22 Haziran 10.40
Yarış: 22 Haziran 15.00
UFC bu hafta Bakü'de
Karma dövüş sanatlarının en prestijli organizasyonu UFC ilk kez Azerbaycan'a gidiyor.
Hafif ağırsıkletin önde gelen iki ismi, yeniden yükselişe geçebilmek için karşı karşıya gelecek. Eski şampiyon Jamahal Hill, 5 rauntluk mücadelede Khalil Rountree Jr.'la kozlarını paylaşacak.
He's a scary scary dude 😤
Watch Khalil Rountree in the #UFCBaku main event this weekend!
Gecenin ana etkinliğinin ilginç yanlarından biri, iki dövüşçünün de geçen sene eski şampiyon Alex Pereira'ya yenilmiş olması. Pereria, Hill'i nisanda, Khalil'i ise ekimde nakavt etmişti.
Fakat kendisi de bu martta Magomed Ankalaev'e yenilince Dağıstanlı dövüşçü hafif ağırsıkletin yeni kralı olmuştu.
Cumartesi günü 19.00'da başlayacak ve S Sport'tan izlenebilecek etkinliğin yan ana maçındaysa ev sahibi Rafael Fiziev, hafifsıkletin yükselen yıldızı Ignacio Bahamondes'le karşı karşıya gelecek.
Son üç maçını kaybeden Fiziev, bu dövüşü kazanarak toparlanmak istiyor.
22.00'de başlayacak ana kartta diğer maçlar şöyle:
Dünyanın en prestijli bisiklet yarışı Fransa Bisiklet Turu nedir?https://turkish.aawsat.com/spor/5168593-d%C3%BCnyan%C4%B1n-en-prestijli-bisiklet-yar%C4%B1%C5%9F%C4%B1-fransa-bisiklet-turu-nedir
En iyi genç sürücüye verilen beyaz formayı giyen Alman Florian Lipowitz, Fransa Bisiklet Turu'nun 18. etabında Col de la Loze'yi tırmanıyor (AP)
TT
TT
Dünyanın en prestijli bisiklet yarışı Fransa Bisiklet Turu nedir?
En iyi genç sürücüye verilen beyaz formayı giyen Alman Florian Lipowitz, Fransa Bisiklet Turu'nun 18. etabında Col de la Loze'yi tırmanıyor (AP)
Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta şu anda gerçekleştirilen ve dünyanın en prestijli spor organizasyonlarından biri olan Tour de France'i inceleyeceğiz.
Fransa Bisiklet Turu'na geçmeden önce bu etkinliğin bir parçası olduğu yol bisikleti yarışlarına bakalım.
Yol bisikleti yarışı
Yol bisikleti yarışlarında sporcular genellikle asfalt zeminde uzun mesafeleri yüksek hızlarda kat ediyor. Bu disiplin, bisiklet sporunun en bilinen ve prestijli dalı. En meşhur örneği Tour de France olan bu yarışlarda bireysel performansın yanı sıra takım stratejileri de büyük rol oynuyor. Fiziksel dayanıklılık, taktik ve hız, yol bisikleti yarışlarında kazananı belirleyen unsurlardan bazıları.
Avustralya'lı Ben O'Connor, 18. etabı kazanan bisikletçi oldu (AP)
Tour de France
Her yıl temmuzda başlayan ve iki gün tatil dahil 23 gün süren Fransa Bisiklet Turu, 21 etaptan oluşuyor. 3 bin 338 kilometre boyunca heyecanın dinmeyeceği organizasyonu bu yıl 23 takımdan 184 bisikletçi katılıyor.
Bir gazetenin reklam kampanyası olarak başlayan Fransa Bisiklet Turu (Tour de France), artık dünyanın en prestijli bisiklet yarışı. 1903'te L'Auto gazetesinin talebi üzerine genç muhabir Géo Lefèvre, satışları artırmak için 6 aşamalı bir "Fransa Turu" yarışması önerdi.
İlk Tur'a katılan 60 bisikletçi Lyon, Marsilya, Toulouse, Bordeaux ve Nantes şehirlerinden geçip Paris'e geri döndü. Yarış, bitirilebileceğine dair şüphelere rağmen büyük bir sansasyon yarattı. Fakat bu bilinirlik beraberinde tartışmaları da getirdi. 1904'teki turda, 1903 şampiyonu Maurice Garin dahil ilk 4 sırayı alan bisikletçiler hile ve müdahale nedeniyle diskalifiye edildi. Garin bir daha asla kazanamadı ve 1904 şampiyonluğu Henri Cornet'e geçti.
Kaotik başlangıcının ardından Tur, üç haftalık zorlayıcı bir formata kavuştu. Organizatörler Henri Desgrange ve Lefèvre sınırları zorluyordu: İspanya'yla Fransa'yı birbirinden ayıran Pireneler sıradağlarını da yarışa dahil ettiler. Hatta anlatılanlara göre şampiyon Octave Lapize, Tourmalet geçidine tırmanırken organizatörler için "katiller" demiş. Ertesi yıl 2 bin 600 m yüksekliğindeki Galibier dahil Alpleri de eklediler ve mesafeyi 4 bin 800 kilometrenin üzerine çıkardılar.
1919'da, kaosun ortasında düzeni sağlamak için Desgrange, liderlere ilk maillot jaune (sarı mayo) ödülünü verdi. Bu ödül, L'Auto gazetesinin kağıdının rengiyle uyumlu olduğu için seçildi. O andan itibaren seyirciler sarı mayoyu kimin giydiğine ya da giyebileceğine odaklanıyor ve bu gelenek hâlâ devam ediyor.
Bisikletçilerden saatler önce parkura çıkıp kalabalığı eğlendiren ve yarışın masraflarını karşılayan sponsor araçlarıyla geçit arabalarından oluşan tanıtım konvoyu, Tur'a 1930'da dahil oldu.
1936 yılındaysa Fransız işçilere ücretli izin zorunlu hale getirildi ve böylece her temmuzda düzenlenen troisième semaine (üçüncü hafta) yarışı yazın bir ritüeli haline geldi.
Yüzyılın ortasına gelindiğinde Fransa Bisiklet Turu, artık ülkenin kültürel dokusunun bir parçasıydı: Dağ yollarında tezahürat yapan kalabalıklar, deniz kenarına yapılan geziler kadar Fransız yazının tipik bir özelliği haline gelmişti.
Fransız Bernard Hinault ve ABD'li Greg Lemond, 1986'daki Tour de France'ta 18. etabın bitiş çizgisini birlikte geçiyor (Reuters)
Tour de France, dünya savaşları sırasında düzenlenmedi ancak 1947'den sonra savaş sonrası bir rönesans yaşadı. Fransız bisikletçiler 1940'ların sonu ve 1950'lerde hakimiyet kurarken Louison Bobet, üç kez üst üste kazandı (1953–55). Jacques Anquetil 1960'ların başında 5 şampiyonluk elde etti. Anquetil ve Raymond Poulidor arasındaki rekabet efsanevi hale geldi.
Tur'un en büyük şampiyonları 1970'lerde çıktı. Acımasız yarışları nedeniyle "Yamyam" lakaplı Belçikalı Eddy Merckx, Fransa Bisiklet Turu'nu 5 kez kazandı (1969-72, 1974) ve 34 etap zaferiyle rekor kırdı.
Hakimiyeti çıtayı belirleyen Merckx, genel olarak gelmiş geçmiş en dominant bisikletçi kabul ediliyor. Onun ardından, Tour de France'ı 5 kazanan Fransız Bernard Hinault (1978–85) ve 5 kez üst üste kazanan İspanyol Miguel Indurain (1991–95) geldi. Anquetil, 1960'larda 5 zafer kazanan ilk bisikletçi olmuştu ve bu zaferleri 1957 ile 1964 yılları arasında elde etmişti.
1980'lerde ve 1990'larda Tur daha küresel hale geldikçe, dünyanın dört bir yanından şampiyonlar ortaya çıktı. Amerikalı Greg LeMond üç kez kazandı (1986, 1989, 1990) ve Avrupalı dışından gelen ilk şampiyon olarak yarışın uluslararası statüsünü pekiştirdi.
LeMond'un gelişi ve İspanya, Britanya, Kolombiya, Avustralya ve diğer ülkelerden çıkan şampiyonların sayısının artması, Tur'u kazanmanın artık sadece Fransızlar veya Belçikalıların tekelinde olmadığını açıkça gösterdi. 1990'da LeMond'un üçüncü zaferi, Tur'un gerçek bir "dünya" etkinliği haline geldiğinin kanıtı olarak geniş çapta kutlandı.
Ancak Tour de France'in muhteşem tarihinde skandallar da var. Özellikle doping, bu yarışa defalarca gölge düşüren en büyük unsur. 1998 Festina Olayı, bir dönüm noktasydı. Festina takımının arabasını durduran polis, büyük miktarda yasaklı madde buldu. Birkaç gün içinde Festina takımının tamamı yarıştan ihraç edildi. Bu olay, bisiklet sporunun en iyi takımlarından birinde yürütülen "planlı bir doping programı"nı ortaya çıkardı ve Dünya Dopingle Mücadele Ajansı'nın (WADA) kurulmasını hızlandırdı.
Daha sıkı testler yapılmaya başlansa da bisiklet sporunun güvenilirliği sarsıldı: Özellikle Fransız taraftarlar, 1998'deki kavgaları ve suçlamaları hiç unutmadıkları için yarışlara yeniden güven duymuyor.
Doping nedeniyle mirası altüst olan en ünlü şampiyonsa Lance Armstrong. Teksaslı sporcu, kanseri yenerek 7 kez üst üste Tour de France'ı kazandı (1999-2005) ve uluslararası bir ikon haline geldi.
Ancak onlarca yıldır süren şüpheler, ABD Dopingle Mücadele Ajansı (USADA) tarafından kapsamlı bir soruşturma açılmasına neden oldu. 2012'de sporun yönetim organı Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI), USADA'nın "spor tarihinin en sofistike, profesyonel ve başarılı doping programı"nın Armstrong'un zaferlerini mümkün kıldığı yönündeki bulgularını resmen kabul etti. Armstrong'un 7 şampiyonluğu da elinden alındı.
Lance Armstrong, "Beni 1995'e, herkesin doping yaptığı günlere geri gönderseniz muhtemelen yine yapardım" diyor (Reuters)
Dönemin UCI Başkanı Pat McQuaid, kararın ardından "Lance Armstrong'un bisiklet sporunda yeri yok" açıklamasını yapmıştı.
Dopingden yakalanan başka şampiyonlar da var. Örneğin 2010 şampiyonu Alberto Contador, clenbuterol kullanımı nedeniyle bir unvanından mahrum bırakıldı ve çeşitli dönemlerden birçok bisikletçi doping testlerinde başarısız oldu. Doping, Tur'un her dönemini lekeleme tehdidi oluşturan hassas bir konu olmaya devam ediyor.
Güvenlik sorunları da tartışmalara yol açıyor. Dağ inişleri ve dar yollar, kazaların ciddi sonuçlara yol açabileceği anlamına geliyor. 1995'te İtalyan Fabio Casartelli, yüksek hızda bir iniş kazasında trajik bir şekilde hayatını kaybetti ve bu olay, daha sonra kaskların zorunlu hale getirilmesine neden oldu.
Son yıllarda seyircilerin müdahaleleri de kazalara neden oluyor. Örneğin, 2023 Turu'nda, yola eğilen bir taraftar 15. etapta büyük bir zincirleme kazaya neden oldu: Sarı mayonun favorisi Jonas Vingegaard da dahil Jumbo-Visma takımının bisikletçileri sert bir şekilde düştü ve takım daha sonra yasal işlem başlatmayı bile düşündü.
Polis, coşkulu kalabalık ve bisikletçilerin güvenliğini arasında denge kurmak zorunda: Organizatörler, hayranların parkura geçmemelerini ve tehlikeli duman bombaları kullanmamalarını istese de uzun dağ etaplarını denetlemek, yarış yetkilileri için "sağlık ve güvenlik kabusu" olmaya devam ediyor.
Tur, aynı zamanda siyasi veya sosyal protestolar için beklenmedik bir sahne haline geldi. Dikkat çeken olaylar arasında iklim aktivistlerinin eylemleri de yer aldı. 2022'deki 10. etapta, Dernière Rénovation grubundan birkaç protestocu kendilerini yola yapıştırarak yarışan grubu engelledi ve iklim değişikliği konusunda acil önlem alınmasını talep etti. Yarış, protestocular kaldırılana kadar durduruldu. Bu eylemler dünya çapında manşetlere taşındı ve diğerlerini gelecekteki yarışlarda benzer aksaklıklar yaratmaya teşvik etti.
Uluslararası politika da yarışta yer buldu: Bu yıl 17. etap boyunca düzinelerce seyirci, bisikletçiler geçerken Filistin bayrakları sallayıp "Özgür Filistin" yazılı pankartlar açtı, sloganlar attı ve İsrail destekli Israel–Premier Tech takımının ihraç edilmesini istedi. Bu takımdaki bir İsrailli bisikletçi kendini güvende hissetmediğinden şikayet etti.
Dieulefit adlı yaklaşık 3 bin nüfuslu bir kasabada mağaza işleten Vanessa Huguenin, Tur'un görünürlüğünden yararlanmak için bu etkinliğin yaklaşık iki aydır planlandığını söyledi (Reuters)
Tour de France gelişmeye devam ediyor. Modern takımlar son derece taktiksel ve genellikle veriye dayalı stratejilerle yönetiliyor. Güç ölçerlerin, aerodinamik analizlerin ve gerçek zamanlı radyo iletişiminin kullanımı, yarışları çok kontrollü hale getirdi. Hatta geleneksellikten yana bazıları bunun yarışın spontanlığını yok ettiği eleştirisinde bulunuyor.
2025'te Groupama-FDJ patronu Marc Madiot, sürekli iletişimin bisikletçileri “uzaktan kontrol ettiğini” ve kaza riskini artırdığını savunarak, yarış radyolarının ve güç ölçerlerin yasaklanmasını önererek tartışmayı yeniden alevlendirdi. Onun yorumları daha geniş bir tartışmayı yansıtıyor: Radyolar olmadan bisikletçiler daha içgüdüsel kararlar almak zorunda kalabilirler ancak takımlar radyoların kazaları veya mekanik arızaları hemen bildirerek güvenliği de artırdığını savunuyorlar.
Yararlanılan kaynaklar: The Guardian, Rouleur, AP, Aspetar, Reuters
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة