Kıtaların nasıl oluştuğu hakkında yanılıyor muyuz?

Dünya'nın sıradışı bileşimi gezegenimizdeki yaşam için gerekli ama bunun nasıl oluştuğunu hâlâ bilmiyoruz

Pexels
Pexels
TT

Kıtaların nasıl oluştuğu hakkında yanılıyor muyuz?

Pexels
Pexels

Kıtaların nasıl oluştuğuyla ilgili yanılıyor olabileceğimiz yeni bir araştırmada belirtildi.

Dünya'da yaşanabilmesini sağlayan nedenlerden biri olan bu kıtalar, onu Güneş sistemimizdeki gezegenler arasında benzersiz kılıyor. Ancak kıtalar hâlâ büyük ölçüde gizemini koruyor ve bilim insanları Dünya yüzeyinin neden bu önemli kütlelere ayrıldığını bilmiyor.

Kıtasal kabuk, okyanus altındakine kıyasla daha düşük demir içerdiği ve daha oksitlenmiş durumda olduğu için kıtalar deniz seviyesinin üzerinde kalabildi ki bu, karasal yaşam için şart. Kıtaların bu yapısı, daha az yoğun oldukları ve su yüzeyinde daha kolay durabildikleri anlamına gelir ve böylece daha yüksekte yer alırlar.

The Independent'ın haberine göre, 2018'de ortaya atılan ve bildiğimiz dünyanın oluşumuna dair popüler bir açıklama haline gelen bir teoriye göre bunun nedeni garnet mineralinin kristalleşmesi. Bu açıklamaya göre okyanusal bir plakanın kıtasal bir plakanın altına girmesiyle meydana gelen karasal volkanik yayın altındaki magmada garnet kristalleşti ve bu süreç oksitlenmemiş demiri ortadan kaldırdı.

Ancak yeni çalışma bu hipotezi geçersiz kılıyor ve kıtaların da daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. Garnetin kristalleşmesiyle ilgili bu hipotezi test etmenin yolunu arayan, araştırmanın arkasındaki ekip laboratuvarda bu ısı ve basıncın bir kopyasını yarattı.

Ekip bunu küçük modellere büyük miktarda kuvvet uygulayabilen "piston-silindir düzeneği" ve onları ısıtan bir ısıtma sistemi kullanarak yaptı. Araştırmacılar 13 farklı deneyde Dünya kabuğunun içindekine benzer koşullarda, erimiş kayadan garnet örnekleri üretti.

Daha sonra araştırmacılar dünyanın dört bir yanından garnet örnekleri topladı. Bunların analiz edilmesi sonucu yapıları anlaşıldı ve araştırmacılar ne kadar oksitlenmiş ve oksitlenmemiş demir içerdiklerini öğrendi.

Araştırmacılar daha sonra bileşlerini anlamak için kullanılan X-ray ışınlarıyla bu iki örneği karşılaştırdı. Araştırmacılar garnetlerin, Dünya'da bulunan yapıyı açıklamaya yetecek kadar oksitlenmemiş demir içermediğini tespit etti.

Yeni makalenin araştırmacılarından Elizabeth Cottrell yaptığı açıklamada, "Bu sonuçlar garnet kristalleşmesi modelini, karasal volkanik yaylardan gelen magmaların neden oksitlendiğine ve demirin tükendiğine dair son derece ihtimal dışı bir açıklama haline getiriyor" dedi.

"Kıtasal kabuğun altında yer alan Dünya mantosundaki koşulların bu oksitlenme koşullarını meydana getirmesi daha olası."

Bu da önde gelen teorilerden birinin artık reddedilebileceği anlamına geliyor. Fakat tam anlamıyla ne gerçekleştiği hâlâ bilinmiyor ve araştırmacılar bu gizemli süreçte neler olup bittiğini anlamak adına daha fazla araştırma yapmayı umuyor.

Bulguları açıklayan "Garnet crystallization does not drive oxidation at arcs" (Garnet kristalizasyonu yaylarda oksidasyona yol açmıyor) başlıklı makale Science adlı bilimsel dergide yayımlandı.



Yeni araştırma, Silikon 6'lısının 300 milyar dolarlık vergi vurgununu ortaya koydu

Amerika'nın dev teknoloji şirketleri (AP)
Amerika'nın dev teknoloji şirketleri (AP)
TT

Yeni araştırma, Silikon 6'lısının 300 milyar dolarlık vergi vurgununu ortaya koydu

Amerika'nın dev teknoloji şirketleri (AP)
Amerika'nın dev teknoloji şirketleri (AP)

Amerika'nın teknoloji devleri, son 10 yılda önceki 10 yıla kıyasla yaklaşık 278 milyar dolar daha az kurumlar vergisi ödemekle suçlanıyor.

Kâr amacı gütmeyen Fair Tax Foundation'ın (FTF) yeni araştırması, "Silikon 6'lısı" diye adlandırılan Alphabet, Amazon, Apple, Meta, Microsoft ve Netflix'in bu sürede toplam 11 trilyon dolar gelir ve 2,5 trilyon dolar kâr elde ettiğini hesaplıyor.

Ancak aynı 6'lı, Birleşik Devletler'de faaliyet gösteren şirketler için ortalama oran olan yüzde 29,7'ye kıyasla, toplamda ortalama yüzde 18,8 ulusal ve federal kurumlar vergisi ödedi.

ABD'de geçmişte vergiden kaçınmayla bağlantılı bir defaya mahsus geri dönüş ödemeleri hariç tutulduğunda, bu oran daha da düşerek sadece yüzde 16,1'e iniyor.

FTF'nin CEO'su Paul Monaghan, "Analizimiz vergiden kaçınmanın hâlâ kurumsal yapılarla bütünleşik olduğunu gösteriyor" dedi.

Silikon 6'lısının kurumlar vergisi katkıları, yüzde olarak, bankacılık ve enerji gibi sektörlerin dünyanın pek çok yerinde ödediğinin çok altında.

Vakfın analizine göre, Netflix yüzde 14,7'yle elde edilen kâra kıyasla ödenen en düşük vergi oranını kaydederken, onu yüzde 15,4'le Meta, yüzde 19,6'yla Amazon ve yüzde 20,4'le Microsoft izledi.

Monaghan, Jeff Bezos, Mark Zuckerberg ve Tim Cook gibi isimlerin ocak ayında Donald Trump'ın yemin törenine katılması ve kasımdaki seçim zaferinden bu yana başkana dostane yaklaşımlarda bulunmasıyla ortaya konan, teknoloji devi şirketlerin artık sahip olduğu "ekonomik gücün yanı sıra muazzam siyasi etki" konusunda uyarıda bulundu.

Tesla CEO'su Elon Musk'ın Başkan'a yakınlığıysa iyi belgelenmiş durumda.

frgty
Mark Zuckerberg, Jeff Bezos ve Elon Musk'ın da aralarında bulunduğu teknoloji patronları yeni Trump yönetiminin yanında yer aldı (Julia Demaree Nikhinson/AP)

Monaghan, 6'lının yurtdışı gelirlerinin çoğunun, yabancı kaynaklı maddi olmayan gelirlerdeki vergi indirimi nedeniyle Amerika'da daha düşük kurumlar vergisi oranlarına tabi tutulduğunu açıkladı.

Monaghan, yurtdışı satışlarının da daha düşük kâr marjları ve Lüksemburg gibi düşük vergili yerlerde kâr elde etmelerinin bir kombinasyonu olarak erişilen düşük oranlardan yararlandığını sözlerine ekledi.

The Independent'a konuşan Meta sözcüsü, "Uluslararası ve yerel vergi kurallarına uyuyor, faaliyet gösterdiğimiz her ülkede gereken tüm vergileri ödediğimizden emin oluyoruz" dedi.

Amazon sözcüsü The Independent'a "Bu rapordaki öneriler son derece yanıltıcı" diye konuştu.

Vergi gelir üzerinden değil kâr üzerinden ödenir. Amazon öncelikle düşük kâr marjlarına sahip bir perakendeci, bu nedenle çok daha yüksek işletme kâr marjlarına sahip teknoloji şirketleriyle yapılan karşılaştırmalar son derece kusurlu.

Vergi kanunlarını hükümetler yazıyor ve Amazon da bu kanunların şirketleri teşvik ettiği şeyi yapıyor. Ödenmesi gereken tüm vergileri öderken aynı zamanda istihdam ve altyapı yaratmak için milyarlarca yatırım yapıyor. 2010'dan bu yana ABD'de 1,2 milyar dolardan fazla, Avrupa'da ise 250 milyar euronun üzerinde yatırım yaptık. Düşük marjlarla birleştiğinde, bu yatırım doğal olarak, özellikle de gelirin bir yüzdesi olarak ölçüldüğünde, daha düşük bir nakit vergi oranıyla sonuçlanacaktır.

Bir Netflix sözcüsü şunları söyledi:

Vergi kurallarını ve oranlarını hükümetler belirler ve şirketler de bunlara uyar. Netflix olarak faaliyet gösterdiğimiz her ülkede ilgili vergi kurallarına ve düzenlemelerine uyuyoruz.

The Independent daha fazla yorum için Alphabet, Apple ve Microsoft'la iletişime geçti.

Independent Türkçe