En büyük dinozor türlerinden biri keşfedildi

30 metrelik Chucarosaurus Diripienda aşağı yukarı bir mavi balinayla aynı uzunlukta

Yeni keşfedilen uzun boyunlu bir otobur türü olan devasa "Chucarosaurus Diripienda" dinozorunun kemiği (Bernardino Rivadavia Doğa Tarihi Müzesi/Reuters)
Yeni keşfedilen uzun boyunlu bir otobur türü olan devasa "Chucarosaurus Diripienda" dinozorunun kemiği (Bernardino Rivadavia Doğa Tarihi Müzesi/Reuters)
TT

En büyük dinozor türlerinden biri keşfedildi

Yeni keşfedilen uzun boyunlu bir otobur türü olan devasa "Chucarosaurus Diripienda" dinozorunun kemiği (Bernardino Rivadavia Doğa Tarihi Müzesi/Reuters)
Yeni keşfedilen uzun boyunlu bir otobur türü olan devasa "Chucarosaurus Diripienda" dinozorunun kemiği (Bernardino Rivadavia Doğa Tarihi Müzesi/Reuters)

Paleontologlar iki yeni dinozor türü keşfetti ve fosil gruplarından birindeki parçalar, şimdiye kadar var olmuş en büyük canlılardan biri olduğu düşünülen bir dinozora ait.

Arjantin'in güneyndeki Patagonya bölgesinde keşfedilen bu uzun boyunlu, devasa otobur dinozor türü 50 ton ağırlığında ve 30 metre uzunluğunda, yani kabaca bir mavi balinayla aynı boydaydı.

Bu dinozor türünün kemikleri o kadar büyük ki bunları laboratuvara taşıyan minibüsün devrilmesine neden oldu ve bilim insanları, bu araba kazasında kalıntıları yuvarlandığı için dinozora "karıştırılmış" anlamına gelen "Chucarosaurus Diripienda" adını verdi.

Dinozor, Geç Kretase döneminde, 100,5 milyon ila 66 milyon yıl önce yaşamış.

Perşembe günü yayımlanan çalışmada dinozor, devasa boyutlarına kıyasla "nispeten ince ön ve arka bacaklara" sahip diye tanımlandı.

İspanya'da keşfedilen ayrı fosil parçaları da perşembe günü yayımlanan bir çalışmada bildirildi. Bu fosil parçalarıysa yeni bir spinosaurid dinozor türü ihtimaline ışık tutuyor.

Jaume I Üniversitesi'nden Andres Santos-Cubedo ve meslektaşları, daha önce İspanya'daki Arcillas de Morella Formasyonu'nda keşfedilen ve Geç Barremiyen, Erken Kretase dönemine (127 ila 126 milyon yıl önce) ait fosil parçalarını (bir sağ çene kemiği, bir diş ve 5 omur) analiz etti.

The Independent'ın haberine göre, araştırmacılar kalıntılara dayanarak dinozorun yaklaşık 10 ila 11 metre uzunluğunda olduğunu tahmin ediyor.

Spinosauridler, genellikle iki ayak üzerinde duran büyük, et yiyen hayvanlar olan farklı dinozor gruplarından meydana gelir.

Bunların Avrupa'da ortaya çıktığı ve daha sonra Afrika'yla Asya'ya göç ettiği düşünülüyor.

Araştırmacılar, yeni keşfedilen numuneyi diğer spinosauridlerle ilgili verilerle karşılaştırarak diğer türlerle evrimsel ilişkisini tespit etti.

Bulgulara göre Castellon'da bulunan ve bilim insanlarının Protathlitis cinctorrensis adını verdiği numune, hem yeni bir tür hem de yeni bir spinosaurid cinsi.

Bu cinse Yunanca'da "şampiyon" anlamına gelen Protathlitis ve numunenin ortaya çıkarıldığı Cinctorres kasabasına gönderme olarak Cinctorrensis isimleri verildi.

Araştırmacılar bu yeni türün, spinosauridlerin Erken Kretase döneminde, Kuzey Yarımküre'deki geniş kara parçası Lavrasya'da ortaya çıktığını ve bu iki alt tür grubunun Batı Avrupa'yı işgal ettiğini gösterebileceğini belirtiyor.

Scientific Reports adlı bilimsel dergide yazan yazarlar şöyle dedi:

Spinosauridler, Lavrasya'da Erken Kretase döneminde ortaya çıkmış ve iki alt familyanın bu dönemde Avrupa'nın batı kesimini işgal etmiş gibi görünüyor. Daha sonra Barremiyen-Aptiyen döneminde Afrika ve Asya'ya göç ederek burada çeşitlendiler. Avrupa'da baryonychinler baskınken, Afrika'da en kalabalık olanlar spinosaurinilerdi.

Ajanslardan da yararlanılmıştır



Nadir balina dişi fosili, İberlerin sırlarını açığa çıkarıyor

Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
TT

Nadir balina dişi fosili, İberlerin sırlarını açığa çıkarıyor

Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

İspanya'da Bakır Çağı'na ait bir "mega köy"de ortaya çıkarılan nadir bir balina dişi, 4 bin yıl önce Akdeniz bölgesinde yaşayan İber halkının sanatsal yeteneklerine ışık tuttu.

2018'de İspanya'nın güneybatısındaki Valencina arkeolojik kazı alanında bulunan diş, kendi türü içinde geçmişi o döneme dayanıp İberya'da rastlanan ilk fosil oldu.

PLOS One'da yayımlanan araştırmaya göre diş muhtemelen antik bir kıyı şeridinden toplanarak Bakır Çağı zanaatkarları tarafından özenle işlendi.

4 bin 150 ila 5 bin 300 yıl önce bir sahil köyünde yaşayan zanaatkarlar, dişi muhtemelen kişisel süs eşyaları veya sembolik anlam taşıyan eserler yaparken kullanmıştı.

Çalışmanın belirttiğine göre fosil işlendikten sonra, üzerindeki aşınma ve yıpranma izleri ve yüzeyini kaplayan sert kabuktan anlaşıldığı üzere kasten gömüldü.

Bulgular, yaklaşık 40 bin yıl önce başlayan Eski Taş Çağı'ndan beri fildişinin süs eşyaları, müzik aletleri ve heykellerin yapımında kullanımı hakkındaki anlayışımızı derinleştiriyor.

Fildişi çarpıcı görünümü, dayanıklılığı ve sağlamlığıyla antik toplumların ticaret ve sosyokültürel faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmişti.

Ancak tarih öncesi çağlarda fildişinin kullanımı hakkında bildiklerimizin çoğu, fil, suaygırı, geyik ve ayılar gibi kara hayvanlarından elde edilen fildişinin incelenmesiyle elde edildi.

Daha önceki araştırmalar, İspanya'nın güneyindeki Eski Taş Çağı ve Bakır Çağı toplumlarında fillerden gelen fildişinin kullanıldığını vurgulasa da deniz memelilerinden elde edilen bu malzemenin önemi hakkında pek bir şey bilinmiyor.

Valencina'da bulunan 17 santimetre uzunluğuna, 7 santimetre genişliğine ve 0,5 kilogram ağırlığa sahip balina dişi, geçmişe eşsiz bir bakış sunuyor.

Fosilin analizi, yetişkin bir ispermeçet balinasından geldiğini ortaya çıkarırken, solucanlar ve sülükayaklılardan kaynaklanan aşınma belirtilerinin yanı sıra köpekbalığı ısırığı şüphesi doğuran izler bulundu. Bu izler, fosilin deniz tabanında bir süre kaldığını gösteriyor.

Araştırmacılar ayrıca dişte doğal yollarla oluşamayacak delikler ve belirgin kesik izleri gibi insan faaliyetine dair belirtiler tespit etti.

Araştırmacılar bu gözlemlere dayanarak balinanın muhtemelen doğal nedenlerle öldüğü, ardından cesedinin deniz tabanına battığı ve dişlerinden birinin kıyıya vurmasıyla antik İberler tarafından bulunup kullanıldığı sonucuna vardı.

Makalede şu ifadelere yer veriliyor:

Henüz bir ispermeçet balinası dişinden geldiği tespit edilen fildişi eser bulunmamasına rağmen son zamanlarda Avrupa'daki arkeolojik bağlamlarda deniz kaynaklı fildişi bulgularının ortaya çıkması, tarih öncesi toplumların deniz kaynaklarını kullanımına yönelik araştırmalara yeni bir odak noktası kazandırıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/news